ABD'nin Kentucky eyaletinde siyahi sağlık çalışanı Breonna Taylor'ın 13 Mart'ta evine girerek öldürülmesi olayına karışan 3 polisten 1'i suçlu bulunurken, diğer ikisi ceza almadı.
REKLAMAmerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Kentucky eyaletinde siyahi sağlık çalışanı Amerikalı Breonna Taylor'ın 13 Mart'ta evine girerek öldürülmesi olayına karışan 3 polisten 1'i suçlu bulunurken, diğer ikisinin ceza almadığı açıklandı.
Taylor'ı vuran eski polis dedektifi Brett Hankinson'ın Louisville büyük jürisi tarafından birinci dereceden 3 kez suçlu bulunduğu ancak Kentucky yasalarına göre en fazla 5 seneye kadar hapis cezası alabileceği kaydedildi.
Olaya karışan diğer iki polis memuru Çavuş Jonathan Mattinglyve dedektif Myles Cosgrove ise önce kendilerine ateş edildiği gerekçesiyle herhangi bir ceza almadı.
Polis memuru Brett Hankinson'ın ise "cinayet nedeniyle ceza almayacağı", ateş etmesi sonucu etrafta bulunan komşulara zarar verebilme ihtimali sebebiyle cezalandırılacağı kaydedildi.
Taylor ailesinin avukatı Benjamin Crump, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, ''3 polisten sadece 1'i ceza aldı ve verilen cezanın nedeni Breonna Taylor'un ölümü için değil, Hankison'un ateşlediği mermilerin başka dairelere de isabet etmesi. Cinayetle alakalı hiçbir suçlama yok. Bu karar resman hakaret ve acımasızca" ifadelerini kullandı.
Until Freedom Sivil Toplum Örgütü'nün Müslüman üyelerinden Linda Sarsour, jürinin kararını "Adalet yerini bulmadı." ifadeleriyle eleştirdi.
Sansour daha önceki mesajlarında polislerin cinayet suçuyla yargılanması gerektiğini açıklamıştı.
Duruşma sonrası karardan memnun olmayan yaklaşık 400-500 kişilik bir grup olayı protesto ederken, şehir merkezinden Jefferson Square Parkı'na doğru yürüdü. Öfkeli kalabalık, "Evlerinizde oturmayın, sokaklara dökülün, şimdi adalet zamanı" gibi sloganlar attığı görüldü.
Olası diğer protestolara karşıysa Belediye Başkanı Greg Fischer, çarşamba akşamından geçerli olmak üzere 72 saat süre ile sokağa çıkma yasağı uygulanacağını açıkladı.
Taylor'ın ölümüyle ilgili neler yaşandı?
Acil tıp teknisyeni 26 yaşındaki siyahi kadın Breonna Taylor, Louisville kentinde 13 Mart'ta polisin evine yaptığı baskında yatak odasında erkek arkadaşının gözleri önünde vurularak hayatını kaybetmişti.
Taylor'ın ölümü, benzer şekilde polis şiddeti sonucu hayatını kaybeden siyahi George Floyd'un ardından tüm ülkede ırkçılığı ve polis şiddetini kınayan protestoların yayılmasıyla yeniden gündeme gelmiş, Louisville'deki protestoların odağı olmuştu.
Polisler uyuşturucu baskını yaptı ancak evde uyuşturucu madde bulunamadı
Polis memuru Brett Hankinson, "ani polis baskını gerekçesiyle" Breonna Taylor'ın evine zorla girerek tam 10 kez ateş etti. Olaya karışan 3 polis memuru uyuşturucu bulundurma şüphesiyle eve girdiklerini açıklamıştı, ancak yapılan aramalarda herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmadı. FBI ise olayla ilgili soruşturmasını devam ettiriyor.
Taylor'ın ailesine 12 milyon dolar tazminat
Eski dedektif Brett Hankison, Breonna Taylor'ın dairesine 10 kez "körü körüne" ateş ettiği gerekçesi ile haziran ayında polis departmanı tarafından kovulmuştu.
Louisville Belediye Başkanı Fischer, 16 Eylül'de, Taylor'ın ailesine yapılan bir anlaşmanın parçası olarak 12 milyon dolar ödeyeceklerini, ayrıca polis uygulamalarını yeniden düzenleyeceklerini duyurmuştu.