Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile rektör atanmasının ardından eleştirilerin odağı haline gelen Prof. Dr. Melih Bulu, katıldığı bir televizyon programında, "İstifa etmeyeceğini" söyledi. "Siyasete CHP'de başladım" dedi.
REKLAMBoğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile rektör atanmasının ardından eleştirilerin odağı haline gelen Prof. Dr. Melih Bulu, "Metallica dinleyen bir rektör" olduğunu söyledi. "Siyasete CHP'de başladım" dedi.
Bulu, Habertürk'te katıldığı bir programda söz konusu eleştirilere yanıt verdi.
'Boğaziçine zarar verme refleksi var buna izin vermemeliyiz'
"Taleplere rağmen istifa etmeyeceğini" belirten Bulu, "Benden önce de Boğaziçi dışından rektör atandı. O zaman bu durum eleştiri konusu yapılmamıştı" şeklinde konuştu.
Bulu, "Burada provokatif bir olay var. Anladığım kadarıyla Boğaziçili kullanıldı. Boğaziçili üniversiteli her türlü protestoyu yapabilir ama olmayanlar kampüse alınmamalı. Boğaziçine zarar verme refleksi var buna izin vermemeliyiz" dedi.
Bulu, İnsanların kendisini tanıdıkça uzlaşma sağlanacağını düşündüğünü de dile getirdi.
'Siyasete CHP'de başladım'
Rektör, atamasının "siyasi" olduğuna yönelik eleştirilere ise "Siyasete CHP'de başladım" sözleriyle cevap verdi.
"Ben siyasete hep bir akademisyen gözlüğü ile bakan birisiyim" diyen Bulu, "Aslında şimdi söyleyeceklerim birçok insanı şaşırtacak, ben siyasete ODTÜ'de okurken CHP'de başladım. Bunlar da biliniyor ama görünmüyor. Beni hep AK Partili olarak yansıtıyorlar" dedi.
Bulu ayrıca bir dönem Liberal Demokrat Parti'nin Gençlik Teşkilatı başkanı olduğunu belirtti.
Kapıyı tutturmak için kelepçe takmışlar
Protestolar sırasında polis, Üniversitenin Güney Kampüsü'ne öğrencilerin girişini engellemek için kapıya kelepçe takmıştı.
Bulu, Soyal medyada da büyük tepki toplayan hareket için, "Orada çok pratik bir şey var. Kapı kırıkmış. kapıyı tutturmak için kelepçe takmışlar. Benim talimatım değil, polis amiri öyle bir pratik çözüm bulmuş" yorumunu yaptı.
Rektör ayrıca "Bizim en istemeyeceğimiz şey Boğaziçi'nin 150 yıllık fiziksel varlığının harabeye dönmesi, dün böyle bir şey olabilirdi. O yüzden polis orada doğrusunu yaptı. Bir filin züccaciye dükkanına girmesi gibi olacaktı" dedi.
'İntihal meselesi iftira'
Rektör ayrıca bir yayınında "intihal yaptığı" suçlamasıyla ilgili olarak "İftira" yanıtını verdi;
"Bir kere bu intihal meselesi iftira. Orada teknik bir şey gibi duruyor ama benim doktora tezimde literatür kısmı vardır. Oradaki her şey diğerlerinden alıntıdır. En sonunda kaynaklar yazılmıştır. Bütün dert tırnak içine almamış olmam"
'Ben Metallica dinleyen bir rektörüm'
Bulu, Boğaziçi Üniversite kültüründe bir değişiklik yapmayacağını anlatırken ise şu ifadelere yer verdi;
"Bütün hocalarım şunu söylüyor 'Boğaziçi kültürüne bir şey yapacak mısınız' diyor, asla, öncelikle ben Boğaziçiliyim. Ben Metallica dinleyen bir rektörüm. Hala da devam ediyorum. Üniversitenin kültürüne müdahale etmeyeceğim. İlk 100 hedefim var. Bu işin matematiğini biliyorum" dedi.
'Türkiye'de dünyadaki standartlara uygun bir rektör ataması var'
Rektör atama sistemiyle ilgili olarak ise "İlana çıkıyorsunuz. Daha sonra mülakata davet ediliyorsunuz. Bir mülakata alındık. Bir komisyon var. Size Boğaziçi Üniversitesi'nin özelliklerine uygun sorular soruluyor. Adaylar yeniden değerlendirilip Cumhurbaşkanlığına sunuluyor" diye konuştu.
YÖK'ten Bulu açıklaması
YÖK, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu ile ilgili bir açıklama yayınladı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından üniversiteye rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, diğer adaylar gibi rektörlük başvuru şartlarını sağlamaktadır. Bir üniversiteye rektör (adayı) olabilmek için, eski veya yeni hiç bir mevzuatımızda ilgili üniversitenin kadrolu profesörlerinden biri olma gibi bir koşul aranmamıştır" denildi.
REKLAMNe olmuştu?
AK Parti üyesi Porfesör Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasının ardından üniversitede pazartesi öğleden sonra protesto gösterileri düzenlenmiş ve bu eylem sırasında da birçok üniversiteli gözaltına alınmıştı.