İklim değişikliği konusunda yapılan dünyanın en büyük anketine göre, insanların büyük bölümü acil eylem planı için adım atılmasını istiyor. BM'in 50'den fazla ülkede 1.2 milyon kişi üzerinde yaptığı ankete katılanların üçte ikisi iklim acil durumuyla karşı karşıya olunduğunu söylüyor.
REKLAMİklim değişikliği konusunda yapılan 'dünyanın en büyük anketine' göre, insanların büyük bölümü acil eylem planı için adım atılmasını istiyor.
Birleşmiş Milletler'in (BM) 50'den fazla ülkede 1.2 milyon kişi üzerinde yaptığı ankete katılanların üçte ikisi iklim acil durumuyla karşı karşıya olunduğunu söylüyor.
Cep telefonu oyun uygulamalarında reklam aracılığıya yapılan ankette, yüzde 54'lük kesim çözüm için ormanları ve doğal yaşam alanlarını korumanın ilk adım olması gerektiğini ifade etti.
Bulgular, 2019'da dünya sahnesine yükselen İsveçli aktivist Greta Thunberg'in önderlik ettiği küresel iklim hareketinin ivme kazandığını gösteriyor.
Gençler iklim konusunda daha kaygılı
BM Kalkınma Programı (UNDP) ve Oxford Üniversitesi araştırmacılarının bildirdiğine göre, ankete katılan 14-18 yaş arası gençler yüzde 69 oranında iklim acil durumu olduğunu belirtiyor. Bu oran 36-59 aralığındakilerde yüzde 66. 60 yaş ve üzerindekilerde ise oran yüzde 60'ın biraz altında.
Oxford'da anketin tasarlanmasına ve verilerin işlenmesine yardımcı olan sosyolog Stephen Fisher, "İklim acil durumu ile ilgili endişeler önceden bildiğimizden çok daha yaygın. Bir iklim acil durumunun farkına varanların büyük çoğunluğu acil ve kapsamlı eylem istiyor." dedi.
Ulusal düzeyde, İngiltere, İtalya ve Japonya'daki insanların yaklaşık yüzde 80'i iklim değişikliğinin etkileri konusunda ciddi bir önsezide bulunduklarını ifade etti; sıcaklık dalgalarının, kuraklık ve sele neden olan yağışların yoğunluğunun ölçülebilir şekilde artması ve yükselen denizlerle daha yıkıcı hale gelmesi onlar arasında.
Ülkeler arasındaki farklar
Fransa, Almanya, Güney Afrika ve Kanada'da, ankete katılanların dörtte üçünden fazlası tehdidi "küresel bir acil durum" olarak tanımladı. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Vietnam ve Brezilya dahil olmak üzere bir düzine ülkede, yanıt verenlerin üçte ikisi olayları aynı şekilde yorumladı.
Bazıları anavatanlarını yükselen denizlere kaybetme ihtimaliyle karşı karşıya olan küçük ada devletlerinde yaşayanların yaklaşık yüzde 75'i iklim tehdidini acil bir durum olarak değerlendirdi.
Onu yüksek gelirli ülkeler (yüzde 72), orta gelirli ülkeler (yüzde 62) ve En az gelişmiş ülkeler (yüzde 58) izledi.
Kadınlar daha fazla "yüksek alarm" veriyor
Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da sırasıyla yüzde 11 ve 12 oranında daha fazla kadın, erkeklere göre küresel ısınma hakkında "yüksek alarm verdi. " Küresel olarak, bu eşitsizlik anket yapılan 50 ülke arasında ortalama yüzde 4'e düştü.
UNDP başkanı Achim Steiner, "Acil iklim eylemi, dünyanın dört bir yanındaki insanlar arasında milliyetler, yaş, cinsiyet ve eğitim açısından geniş bir desteğe sahip. Ama bundan da öte, anket, insanların politika yapıcılarının krizle nasıl mücadele etmesini istediklerini ortaya koyuyor." diyor.
Hangi önlemler alınmalı?
Ankete katılanlar iklim kriziyle mücade için yapılması gerekenler arasında önceliğin ormanları ve doğal yaşam alanlarını korumak olduğunu ifade etti.
Onu takip eden önlemler ise güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir enerji türlerinin gelişimi; "iklim dostu" tarım tekniklerinin kullanılması; yeşil işletmelere ve işlere daha fazla yatırım yapmak.
Listenin en altında ise yalnızca yüzde 30 destek toplayan, etsiz diyetlerin teşvik edilmesi ve uygun fiyatlı sigortanın sağlanması var.
Anket sonuçları, son yıllarda dünyada karbon oranlarının düşürmek gerektiği uyarıları yapan çalışmaları destekliyor.
Lona Otto ve Hans Joachim Schellnhuber liderliğindeki Potsdam Enstitüsü'nden araştırmacılar geçen yıl PNAS bilimsel dergisinde "İklimi kritik bir şekilde stabilize etmek için hızlı bir küresel dekarbonizasyon elde etmek, sosyal ve teknolojik değişimin bulaşıcı ve hızla yayılan süreçlerini harekete geçirmeye bağlıdır" denilmişti.