Araştırma | Çin politikaları, Sincan'da milyonlarca Uygur doğumunu azaltabilir

Sincan bölgesindeki Hotan köyü
Sincan bölgesindeki Hotan köyü © Andy Wong/Copyright 2018 The Associated Press. All rights reserved.
© Andy Wong/Copyright 2018 The Associated Press. All rights reserved.
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Çin'in doğum kontrol politikalarının 20 yıl içinde güney Sincan'daki Uygur ve diğer etnik azınlıklarda 2,6 ila 4,5 milyon arasında daha az doğuma neden olabileceği belirtiliyor.

REKLAM

Çin'in doğum kontrol politikalarının 20 yıl içinde güney Sincan'daki Uygur ve diğer etnik azınlıklarda 2,6 ila 4,5 milyon arasında daha az doğuma neden olabileceği belirtiliyor.

Alman araştırmacı Adrian Zenz'in raporu, Pekin'in batı bölgesindeki baskısının uzun vadeli nüfusa etkisini ortaya koyan en kapsamlı analiz olarak değerlendiriliyor.

Zenz, Pekin'in politikalarının Güney Sincan'daki baskın Han nüfusunun oranını yüzde 8,4'ten yaklaşık yüzde 25'e çıkarabileceğini tahmin ediyor.

Rapor, bazı batılı ülkeler arasında Çin'in Sincan'daki eylemlerinin soykırım olup olmadığının soruşturulması için artan çağrıların yapıldığı dönemde hazırlandı.

Yayımlanmadan önce Reuters ile paylaşılan raporda, hak grupları, araştırmacılar ve bazı bölge sakinleri, Pekin'in politikaları arasında Uygur ve diğer etnik Müslüman azınlıklara yeni uygulanan doğum sınırlamaları, işçilerin diğer bölgelere transferi, tahminen bir milyon Uygur ile diğer etnik azınlıkların bir kamplar ağına dahil edilmesi olduğunu söylüyor.

Zenz, Reuters'e verdiği demeçte, "Bu (araştırma ve analiz), Çin hükümetinin Uygur nüfusu için uzun vadeli planının arkasındaki niyeti gerçekten gösteriyor." dedi.

Çin: Sincan'daki Uygur doğum oranı Han Çinlilerinden yüksek

Çin daha önce etnik azınlık doğum oranlarındaki mevcut düşüşün, bölgedeki mevcut doğum kotalarının tam olarak uygulanmasının yanı sıra kişi başına düşen gelirdeki artış ve aile planlaması hizmetlerine daha geniş erişim dahil olmak üzere kalkınma faktörlerinden kaynaklandığını söylemişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Reuters'e yaptığı açıklamada, "Sincan'daki sözde 'soykırım' tamamen saçmalıktır. Bu, ABD ve Batı'daki Çin karşıtı güçlerin gizli amaçlarının ve bu güçlerin dışavurumunun bir tezahürüdür" dedi.

Bakanlık, 2017 ve 2019 yılları arasında Sincan doğum oranlarındaki düşüşü gösteren resmi verilerin “gerçek durumu yansıtmadığını” ve Uygur doğum oranlarının Sincan'daki Han etnik halkından daha yüksek olduğunu savundu.

Zenz araştırmasına göre, Uygurların çoğunlukta olduğu güney Sincan'daki etnik azınlıkların nüfusunun, yeni doğum önleme politikaları kapsamında 2040 yılına kadar 8,6 ila 10,5 milyon arasında bir rakama ulaşacağı tahmin ediliyor.

"Üç çocuk politikasıyla uyumsuz"

Uygur ve diğer azınlıklar arasındaki doğumları önleme hamlesi, Çin'in daha geniş doğum politikalarıyla keskin bir tezat oluşturduğuna dikkat çekiliyor.

Pekin, geçen hafta, evli çiftlerin üç çocuğa kadar sahip olabileceğini duyurdu; bu, Çin'in hızla yaşlanan nüfusuna yanıt olarak 2016'da tek çocuk politikasının kaldırılmasından bu yana en büyük politika değişikliği olarak yorumlanıyor. Duyuruda herhangi bir etnik gruba atıfta bulunulmadı.

Bazı bölge sakinleri, araştırmacılar ve hak grupları, yeni uygulanan kuralların artık Çin'in başka yerlerinde olduğu gibi para cezaları yerine doğum kotalarını aştıkları için gözaltına alınan İslami azınlıkları orantısız bir şekilde etkilediğini söylüyor.

2020'de sızdırılan bir Komünist Parti kaydında, Sincan'ın Karakax ilçesindeki bir yeniden eğitim kampının listesinde de ayrıntıları verilen 484 vakadan 149'unun gözaltı nedeni olarak doğum ihlalleri gösterildi.

Sincan'dan bir sağlık personeli, etnik azınlıklar için doğum kotaları, evli çiftlerin ayrılması ve sterilizasyon prosedürleri ile kürtaj kullanımı gibi yöntemlerin 2017'den beri Sincan'da katı bir şekilde uygulandığını kaydetti.

Zenz tarafından derlenen resmi verilere göre, 2019'da Uygurların çoğunluk etnik grup olduğu Sincan ilçelerinde, doğum oranları, yüzde 50,1 düştü; Han ilçelerinde ise bu oran yüzde 19.7 oldu.

Sincan Tarım Üniversitesi sınır tarihi ve coğrafya enstitüsü dekanı Liao Zhaoyu, doğum politikalarının ve daha geniş gözaltı programının tam olarak uygulanmasından kısa bir süre önce, 2015 yılında bir akademik etkinlikte, Sincan'ın "Uygur grubunun egemenliğine son vermesi gerektiğini" söylemişti.

Soykırım kapsamına giriyor mu?

Zenz ve diğer uzmanlar, bir etnik grubu hedef alan doğumun önlenmesini soykırım olarak niteleyen 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesine işaret ediyor.

REKLAM

ABD yönetimi ile İngiltere ve Kanada dahil ülkelerdeki parlamentolar, Çin'in Sincan'daki doğumu önleme ve toplu gözaltı politikalarını soykırım olarak nitelendirdi.

Ancak bazı akademisyenler ve politikacılar, Pekin'in soykırım belirleme eşiğini karşılamak için etnik bir nüfusu kısmen veya tamamen yok etme niyetine dair yeterli kanıt bulunmadığını söylüyor.

Bu arada Çin, soykırım ve diğer ciddi suçları kovuşturan ve yalnızca kendi yargı yetkisi içindeki devletlere karşı dava açabilen en üst uluslararası mahkeme olan Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (ICC) taraf değil.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Genç Avrupalılar hem Çin'e hem de ABD'ye 'iyi gözle' bakmıyor | Araştırma

Doğum kontrolünde erkeklerin prezervatif dışında ne gibi seçenekleri olabilir? | Araştırma

Sincan Komünist Parti Sekreteri: İslam'ın 'Çinlileştirilmesi' kaçınılmaz