Af Örgütü'nden Suudi Arabistan'a çağrı: Uygur kadın ve kızı iade edilirse işkenceye maruz kalabilir

Kanada'da Çin'in Uygur politikalarına karşı düzenlenen bir protesto gösterisi
Kanada'da Çin'in Uygur politikalarına karşı düzenlenen bir protesto gösterisi © Adrian Wyld/AP
© Adrian Wyld/AP
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Uluslararası Af Örgütü, Suudi Arabistan'da 31 Mart'ta gözaltına alınan Uygur anne ve kızının Çin'e iade edilmesi halinde keyfi gözaltı, işkence ve zulme maruz bırakılabilecekleri uyarısında bulundu

REKLAM

Uluslararası Af Örgütü, Suudi Arabistan'da 31 Mart'ta gözaltına alınan Uygur anne ve kızının Çin'e iade edilmesi halinde keyfi gözaltı, işkence ve zulme maruz bırakılabilecekleri uyarısında bulundu.

Uygur Buheliqiemu Abula ve 13 yaşındaki kızı Mekke yakınlarında gözaltına alınmıştı.

Abula, Kasım 2020’den beri Aimidoula Waili ile birlikte suçlama olmaksızın Suudi Arabistan’da gözaltında tutulan Nuermaimaiti Ruze’nin eski eşi.

Örgütten yapılan açıklamada polisin Abula ve kızına halihazırda gözaltında tutulan iki Uygur erkekle beraber Çin’e sınır dışı edilebileceklerini söylediği belirtildi.

Bu kişilerin Çin'e iade edilmeleri halinde işkence ve zulme maruz kalabileceğini belirten örgüt, Suudi Arabistan yetkililerine uluslararası hukuka riayet ederek sınır dışı prosedürünü derhal durdurmaları çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan ve Türkiye’de uzun süreli oturma izni olan 54 yaşındaki Abula'nın, 20 Mart'a kadar eski eşi Nuermaimaiti Ruze ile düzenli olarak iletişim kurabildiği fakat o tarihten sonra görüşemediği bildirildi.

Son telefon konuşmasında Ruze, Waili’nin Suudi Arabistan yetkililerine “Çin’e geri gönderilmektense ölmeyi tercih ederiz” dediğini aktardı. 

46 yaşındaki Ruze Çin’den Suudi Arabistan’a ilk kez Haziran 2013’te Umre için gitti, daha sonra Mekke’ye yerleşti ve sponsorluk sistemiyle aldığı oturma izniyle bir restoranda çalışmaya başladı.

Uygur Müslüman azınlığa mensup Çinli bir din bilgini olan Aimidoula Waili ise, Ağustos 2013’te, Sincan’da, fabrikasındaki işçilerin ayaklanma başlattığı iddiasıyla gözaltına alındı. 

Waili, Uluslararası Af Örgütü’ne, cezaevinde elektroşoka maruz bırakıldığını ve her gün üç saate kadar terlikleri ve iç çamaşırlarıyla buz üstünde durmaya zorlandığını söylemişti. 

2016’da cezasını tamamladıktan sonra tahliye edildi ve ardından Türkiye’ye gitti. Türkiye’de aldığı oturma belgeleriyle ülkede süresiz kalma hakkı edindi. 

Şubat 2020’de arkadaşı Nuermaimaiti Ruze ile beraber Umre için Türkiye’den turist vizesiyle Suudi Arabistan’a gitti. Burada Ruze ile birlikte gözaltına alındılar.

Çin hükümeti 2017’den bu yana “terör” ve “dini aşırılıkla” mücadele adı altında Sincan’da yaşayan Müslümanlara karşı geniş çaplı ve sistematik ihlaller işliyor. Bir milyondan fazla kişinin 2017’den beri Doğu Türkistan'da gözaltı kamplarında keyfi şekilde alıkonulduğu tahmin ediliyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Uluslararası Af Örgütü: 2022'de en az 883 kişi infaz edildi

Belge: Uygurların yaşadığı Konaşehir ilçesi dünyadaki en yüksek hapis cezası oranına sahip

Rus askerlerin tecavüzüne uğrayan Ukraynalı kadın: Yaşamak istemiyorum