Türkiye gündemine ilişkin son gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
Türkiye gündemine ilişkin son gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
${title}
Canlı anlatım sona erdi
Kadıköy'de binada patlama: 3 kişi öldü
Kadıköy Fikirtepe'de 3 kişinin öldüğü patlama ve yangına ilişkin itfaiye, Emniyet, AFAD ve İGDAŞ ekiplerinin incelemeleri tamamlandı.
Fikirtepe Mahallesi Erdemler Sokağı 34 numaralı binada yaşanan patlama ve yangınla ilgili olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması 5 saat sonra sona erdi.
İnceleme sırasında sokakta güvenlik önlemi alan polisler, çalışmaların ardından evlerine girmek için bekleyen vatandaşlara izin verdi. Çevre binalarda çalışmaları izleyen vatandaşlar da evlerine gitti.
Olay yerine gelen savcı da incelemelerde bulundu.
Polis ekiplerinin sokakta güvenlik önlemleri devam ederken patlama ve yangının çıkış sebebinin gün içerisinde netleşmesi bekleniyor.
İstanbul Valiliği açıklama yaptı
İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada "Olayda Özbekistan uyruklu (A.K.) yaralanmış olup, 112 Acil Sağlık ekiplerince sevk edildiği hastanede tedavi altına alınmıştır. Binadaki yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülmüş, soğutma ve arama çalışmaları başlatılmıştır. Yapılan arama çalışmalarında maalesef, yaralı A.K'nin 68 yaşındaki babası M.K. ile 10 yaşındaki kızı N.K. ve henüz kimliği tespit edilemeyen bir kişi olmak üzere 3 kişinin hayatını kaybettiği anlaşılmıştır. Yaşanan elim olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, yaralımıza acil şifalar diliyoruz. İtfaiye, emniyet, AFAD ve İGDAŞ ekiplerinin patlama ve yangının kesin sebebine ilişkin incelemeleri tamamlandıktan sonra kamuoyu ile paylaşılacaktır." denildi
Kadıköy'de bir binada patlamanın ardından yangın çıktı
İstanbul Kadıköy'de bir binada meydana gelen patlamanın ardından çıkan yangına itfaiye ekipleri müdahale ediyor.
Alınan bilgiye göre, Fikirtepe Mahallesi Erdemler Sokak'ta bir binada bilinmeyen bir nedenle patlama yaşandı.
Patlamanın ardından binada yangın çıkması üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi devam ederken yanan binadan 1 kişi yaralı olarak çıkarıldı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ABD'ye gitti
Ankara'dan tarifeli uçakla İstanbul Havalimanı'na gelen Kılıçdaroğlu, VIP Salonu'nda bir süre bekledi.
Salondan çıkarken basın mensuplarına el sallayan Kılıçdaroğlu ile beraberindekiler, THY'ye ait tarifeli seferle saat 15.15'te ABD'ye hareket etti.
Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre ile CHP Genel Başkan Başdanışmanı Hacer Foggo da Boston'a gitti.
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile beraberindekileri havalimanından uğurladı.
ABD'de bulunan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin heyete bu ülkede katılacağı öğrenildi.
Danıştaydan taksilerin içinin kamera ile izlenmesine vize
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü valiliklere gönderdiği 27 Şubat 2017 tarihli yazıda, başta terör olayları olmak üzere adli olayların araştırılması, delil ve faillere hızla ulaşılması ve suçların aydınlatılması amacıyla, şehir içi yolcu taşıyan taksi, minibüs ve otobüslerde en az 7 gün süreyle kayıt yapabilen dış ve iç kamera ile kayıt cihazının bulundurulması amacıyla yerel UKOME'ler ve İl Trafik Komisyonlarından ivedilikle karar alınmasını istedi.
Bunun üzerine illerde UKOME ve İl Trafik Komisyonları tarafından bu yönde kararlar alındı.
Şoförler ve Otomobilciler esnaf odaları ise kararların taksi sınıfı araçlara ilişkin kısmının iptali istemiyle çeşitli illerde dava açmıştı.
MHP Lideri Bahçeli'den başörtüsü ve erken seçim açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "başörtüsü" düzenlemesine ilişkin, "Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin istişaresi sonucunda bir metin TBMM'de anayasa değişikliği olarak sunulduğu vakit MHP bunun gerçekleşmesi için elinden gelen gayreti gösterecek." dedi.
Bahçeli, parti genel merkezinde yeni eğitim dönemine başlayan "Siyaset ve Liderlik Okulu"nda ilk dersi verdi. Bahçeli, dersin ardından gazetecilerin, başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği ve seçim tarihinin öne alınması tartışmalarıyla ilgili sorularını yanıtladı.
Siyasi olayların zaman içerisinde ani değişiklikler ve gelişmeler gösterdiğini belirten Bahçeli, "Türkiye'nin, sosyal ve ekonomik meselelerin ve dış politikanın çok yoğunluk kazandığı bir dönemde daha önce 'başörtüsü' konusunu çözmüş olan TBMM'de sanki konu çözülmemiş gibi olayın gündeme taşınmış olması ve bu taşınmanın ötesinde bir tartışmaya sebep olması ülkemiz açısından çok üzücü olmuştur. O hak kullanılmaktadır. Bunun geriye dönüşü söz konusu olamaz ve bu tür tercihte bulunan her insanımıza da millet olarak saygı duymak mecburiyetindeyiz." dedi.
Bahçeli, bu tartışmayı tamamen sonlandırmak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin istikrar ve kalıcı yönetim şeklini sağlamlaştırmak açısından ülkede yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğu kanaatinde olduklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"Bu çalışmalar Cumhur İttifakı'nı oluşturan partiler arasında eskiden beri görüşülmektedir. Önümüzdeki dönem itibarıyla da bu inşallah gerçekleştirilecektir ama bu arada hemen Türkiye'nin gündemine gelmiş olan bir konu olarak Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin istişaresi sonucunda bir metin TBMM'de anayasa değişikliği olarak sunulduğu vakit MHP bunun gerçekleşmesi için elinden gelen gayreti gösterecek. Bu gayretin çerçevesinde de, Meclis'te oluşan bütün siyasi partilerin de bu hayırlı bir teşebbüsü ortaya koymuş olan Sayın Cumhurbaşkanı'mıza da ve onun yönetimine de saygı duyarak, destek vermelerini de talep etmekte olduğumuzu burada belirtirim."
"Adayları olmayan bir yerde gürültünün manası yok"
Bahçeli, "erken seçim" tartışmalarının anımsatılarak "Seçimin öne alınmasıyla ilgili bir çalışma var mı?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Böyle bir çalışmayı 48 milletvekiliyle TBMM'de temsil edilen bir siyasi partinin ortaya koyup olgunlaştıracağı bir yeter sayı gözükmemektedir. O sebepten dolayı başta Cumhur İttifakı'nı oluşturan ve ülke yönetiminde de etkin bir konumda olan AK Parti ve diğer siyasi partilerle beraber bir istişare yapılarak seçimlerin ne zaman yapılması gerektiği dikkate alındığı takdirde, sunulacak olan bir metin TBMM'de görüşülür ve bir karara bağlanır."
Bahçeli, şu an için Türkiye'nin sorunları ve dış politikanın çok yoğunlaştığı bir ortamda "seçimlerin erkene alınması" tartışmasının siyaseten malzeme yapılmaması gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
"Kendilerinin aday belirlemede zorluk çektikleri bir ortamda 6'lı masalı bir siyasi grubun, erken seçim tartışmasını Türkiye'ye sunmuş olmaları çok yanlış bir davranıştır. Seçimler yasa çerçevesinde 18 Haziran 2023 tarihinde yapılacaktır. Ama Türkiye'nin şartlarında Meclis bir karar verir, mevcut yönetim böyle bir düşünceyi diğer siyasi partilerle paylaşırsa Türkiye'de bir sosyal kargaşa, anarşi, kaos yaratmak yerine belli bir kararı alır ve uygular ama bunu 6'lı masanın, seçimlere hadi diyelim ki yarın gireceğiz, Cumhurbaşkanı ve Meclis seçimi var ama Cumhurbaşkanı adayları yok. Adayları olmayan bir yerde gürültünün manası yok. Seçim gününü sabırla beklesinler ve yeri geldiğinde de hedeflerine varmak için gayret göstersinler. Biz Cumhur İttifakı olarak Anadolu'dayız, Cumhur İttifakı olarak halkla bütünleşiyoruz. Türkiye'nin sorunları üzerine cesaretle çalışmalar yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başarılı hizmetler sunuyor."
Akbank'tan kredi kartı işlemlerinin ekstreye mükerrer yansımasına ilişkin açıklama

Akbank tarafından, kredi kartı işlemlerinin ekstreye mükerrer yansımasının teknik aksaklıktan kaynaklandığı bildirildi.
Sosyal medyada banka müşterilerinin “kredi kartı harcamalarının 2 kez ekstreye yansıdığı, kart limitlerinde eksiye düşüldüğü" yönündeki paylaşımları üzerine Akbank, Twitter hesabından açıklama yaptı.
Akbank'ın paylaştığı tweette, "Değerli müşterilerimiz, kredi kartı işlemlerinin ekstreye mükerrer yansımasına sebep olan teknik aksaklığın en kısa sürede giderilmesi için çalışıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Erdoğan: Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemevleri Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada "Alevi-Bektaşi toplumu için kurumsal bir yapı kuruyoruz" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
- "Alevi ve Bektaşi vatandaşların etrafında bir araya geldiği mekanların meselelerinin devlet nezdinde takibini ve yürütmesini yapacak kurumsal yapı kuruyoruz
- Cemevlerinde erkan hizmetlerini yürütmekten sorumlu Alevi Bektaşi inanç önderlerinden talep edenlere, bu kurumsal yapı bünyesinde kadro verilebilecektir
- Sinsi niyetlerle milli birliğimizi bozmak için içeride ve dışarıda çalışan pek çok kişi olmuştur ama bu aşk ateşini söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir
- Cemevlerinin aydınlatma, içme ve kullanma suyu, yapım, onarım, bakım giderlerinin karşılanmasıyla ilgili tüm sorunlar çözülmüş olacaktır
- "Kuracağımız Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, muhtarlıklara, derneklere, belediyelere, federasyonlara bağlı cemevlerinin yönetimini yürütecektir
Erdoğan: LGBT ile aile yapımızı dejenere etme gayretindeler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çekya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi, soruları yanıtladı. Erdoğan'ın yanıtlarından öne çıkan açıklamalar şöyle:
- “Son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular, aile yapımızı dejenere etmenin gayreti içine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız"
- "Şu anda İHA ve SİHA’larımız KKTC'de. Yine benzer şeyler olabilir. Bunun olması haktır. Kuzey Kıbrıs’ı dört bir yandan her yönüyle sağlama almamız lazım"
- "(Başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği) Aile filan hepsi bu işin içinde. Öyle bir şey yapıyoruz ki ne kadar samimisin, değilsin; bunu burada göreceğiz"
- "(CHP'nin başörtüsü teklifi) Sen dürüstsen o zaman gel bunu Anayasa’ya alalım ki bundan sonra kimse bu işin üzerinde oynayamasın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye-Rusya ilişkilerini geliştirecek hususların yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki son gelişmeler ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Ukrayna meselesinin herkesin yararına olacak şekilde barışçıl bir çözüme kavuşturulması noktasında üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını yineledi.
Sosyal medya düzenlemesi: 12 madde daha kabul edildi
BMM Genel Kurulu'nda, basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 12 maddesi daha kabul edildi.
Genel Kurulda, teklifin 3. maddesinden itibaren görüşmelere devam edildi. Müzakerelerin ardından 12 madde daha kabul edildi. Görüşmelere salı günü devam edilecek.
Kabul edilen maddelere göre, internet haber sitelerinde faaliyet gösterdiği iş yeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta adresi, iletişim telefonu ve elektronik tebligat adresi ile yer sağlayıcısının adı ve adresi kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve "iletişim" başlığı altında bulundurulacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu için bulunduğu Prag'da basın toplantısında konuştu.
Erdoğan, Suriye ile ilişkiler konusunda,"Vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz. Şu an itibarıyla zaten alt düzeyde görüşmeler yapılıyor." dedi.
Ermenistan ile ilişkiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan Başbakanı Paşinyan'la görüşmesiyle ilgili "Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefimize ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum. Bazı talepler söz konusu oldu. Bunla ilgili dışişleri bakanlığımızla görevlendirmeleri yaptık. Bunlar birbirleriyle görüşecekler. Çıkan neticeye göre adımımızı atacağız." dedi.
Yunanistan ile ilişkiler
"Yemekte benim konuşmam vardı. Ben konuşmamı yaptım. Beyefendi rahatsız olmuş, rahatsız olduğu için de yemek adabına terstir, orda çıktı bir konuşma yaptı. Kendisine bizim biraz ağır gelecek ifadeler kullandığımız söyledi aslında ağır bir şey yoktu. Olması gereken yerde değiller. Hala bunların bütün politikaları yalan üzerine kuruludur. Dürüstlük yok. Bir araya gelelim dediğiniz zaman buna da yanaşmadılar. Bizim Yunanistan ile görüşecek bir şeyimiz yok. Zamana bırakıyoruz, zaman içinde temenni ederim ki bir konuşma fırsatını yakalarız. Sadece Yunanistan için geçerli değil, bize saldıran hangi ülke olursa olsun cevabımız 'bir gece ansızın gelebiliriz'. Bunu böyle bilmeleri lazım, böyle anlamaları lazım. Şu an itibariyle siz anladığınıza göre herhalde onlar da anlamıştır."
Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısı için Prag'da
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) toplantısına katılmak üzere Çekya'nın başkenti Prag'a geldi.
Erdoğan'ı, Prag Vaclav Havel Havaalanı'nda Türkiye'nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış ve ilgililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Prag'a geldi.
Prag'da ellerinde Türk bayrakları taşıyan vatandaşları selamlayan Erdoğan, aracından inerek onlarla bir süre sohbet etti, fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Türkiye'nin Prag Büyükelçiliğini ziyaret etti.
İsrail'e dört yıl sonra büyükelçi atandı

Türkiye'nin İsrail Büyükelçiliğine Şahin Özkan Torunlar atandı.
Türkiye ile İsrail, 17 Ağustos'ta diplomatik ilişkilerin en üst seviyeye çıkarılmasının kararlaştırıldığını ve karşılıklı büyükelçi atanacağını açıklamıştı.
Bakan Nebati: TMO et ve süt üreticilerinin maliyetini düşürmek için uygun fiyatlı arpa ve mısır satacak
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi toplantısında, et ve süt üreticilerinin maliyetlerinin azaltılmasını teminen Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından uygun fiyatlı arpa ve mısır satışının tekrar başlatılmasının kararlaştırıldığını bildirdi.
Nebati, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi toplantısını, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve komite üyelerinin katılımlarıyla gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Alınan kararlara değinen Bakan Nebati, "Toplantı kapsamında, et ve süt üreticilerimizin maliyetlerinin azaltılmasını teminen TMO tarafından uygun fiyatlı arpa ve mısır satışının tekrar başlaması kararlaştırılmış ve alınabilecek ilave tedbirler değerlendirilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
- Üretici, hal ve perakende fiyatları arasındaki fark mercek altında
Hazine ve Maliye Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, toplantıda, Komitenin aldığı geçmiş kararlardaki gelinen aşama değerlendirildi ve yapılan çalışmalar hakkında üyeler bilgilendirildi.
Ayrıca, çiğ süt ve kırmızı et başta olmak üzere, gıda ve tarım ürünlerinin yurt içi ve dışı arz ve fiyatlarına ilişkin son dönemdeki gelişmeler analiz edildi.
Üretici, hal ve perakende fiyatları arasındaki farkın nedenlerini araştırmak için daha önce kurulan alt komitenin çalışma kapsamı genişletildi.
Buna göre, gıda ve tarımsal ürünlerin arz ve talep durumu, fire oranı, lojistik süreci ve fiyat gelişmeleri dikkate alınarak tarladan sofraya kadar tüm aşamaları analiz edilecek ve gerekli çalışmalar ivedilikle hayata geçirilecek. Kent tarımının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar hızlandırılacak.
THY uçağının lastiği patladı

İstanbul-Hatay seferini yapan Türk Hava Yolları (THY) uçağının iniş yaptığı sırada tekerinin patladığı açıklandı.
THY'den yapılan duyuruda "İniş takımlarında aşırı ısınma meydana geldi. İtfaiye ekipleri iniş sonrası müdahale etti, misafirlerimiz ve ekiplerimiz tahliye edildi, sağlık durumları iyi" denildi.
105 yolcunun bulunduğu uçakta meydana gelen olayla ilgili olarak Basın Müşaviri Yahya Üstün açıklama yaptı.
Açıklamada, "TK-2256 sefer sayılı İstanbul (IST) - Hatay (HTY) seferinde uçağımızın iniş sırasında lastiği patlamıştır. Bu patlamaya bağlı olarak uçağın iniş takımlarından birinde aşırı ısınma meydana gelmiş ve itfaiye ekipleri iniş sonrası duruma hızlı şekilde müdahale ederek soğutmayı sağlamışlardır.
Misafirlerimiz ve ekiplerimiz güvenli şekilde uçaktan tahliye edilmiştir. Sağlık durumlarında bir sorun yoktur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.
"Filenin Sultanları" FIVB Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası'nda çeyrek finale yükseldi
A Milli Kadın Voleybol Takımı, FIVB Dünya Şampiyonası'nda Sırbistan'ın Dominik Cumhuriyeti'ni 3-0 yenmesiyle F Grubu'nda ilk dört sırada kalmayı garantileyerek çeyrek finale yükseldi.
A Milli Kadın Voleybol Takımı, Polonya'nın Lodz kentinde ikinci tur F Grubu'ndaki ikinci maçında Kanada ile karşılaştı.
Maçı, 25-22, 26-24, 28-26'lık setlerle 3-0 kazanan "Filenin Sultanları" çeyrek finale yükselmeyi garantilemek için grubundaki diğer maçları beklemeye başladı.
Milli takımı geçmesi muhtemel ülkelerden Dominik Cumhuriyeti'nin, Sırbistan'a 26-24, 25-20 ve 25-17'lik setlerle 3-0 kaybetmesinin ardından A Milli Kadın Voleybol Takımı, F Grubu'nda iki maç kala adını çeyrek finale yazdırdı.
Grubundaki rakiplerinden Kanada'ya karşı set averajına sahip milli takım, Tayland, Dominik Cumhuriyeti ve Almanya'ya göre de daha iyi puana sahip olarak çeyrek final biletini almayı başardı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 50 bin lira manevi tazminat ödeyecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir konuşmasında kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle açtığı dava kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan 50 bin lira manevi tazminat kazandı.
Ankara 37. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın ile Kılıçdaroğlu'nun avukatı Mehmet Can Keysan katıldı.
Duruşmada, avukat Keysan, reddihakim talebinde bulunduğu dilekçesini dava dosyasına sundu. Keysan, "Delillerimizin toplanmaması nedeniyle mahkeme hakiminin nesnel davranamayacağı yönünde tam bir inanç oluşmuştur, reddihakim prosedürü işletilsin." ifadelerini kullandı.
Söz alan avukat Aydın, reddihakim talebinin, davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, mahkemenin esas hakkındaki kararını açıklamasını talep etti.
Reddihakim talebinin "davayı açıkça uzatmaya yönelik" olduğunu belirten mahkeme, talebi reddederek, taraflara son beyanları için söz verdi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Hüseyin Aydın, "Davalının dava konusu açıklamasında 'aynı ihalenin üç kat fiyatla başka birine verildiği ve ödeme yapıldığı' hususuna dair ekranda gösterdiği belgeyi dosyaya sunmadığı gibi böyle bir belge de bulunmamaktadır." diye konuştu.
Aydın, davanın kabulüne karar verilmesini istedi.
Avukat Keysan da reddihakim dilekçesinin geri çevrilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savundu. Müvekkilinin beyanlarının ifade özgünlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunan Keysan, davanın reddini talep etti.
Beyanların ardından kararı açıklayan mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek, Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a 50 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Ocak 2022'deki açıklamaları nedeniyle Kılıçdaroğlu hakkında manevi tazminat davası açmıştı.
Borsa işlemlerinde usulsüzlük yaptıkları iddia edilen 5 şüpheli tutuklandı
İstanbul merkezli 4 ilde, borsada işlem bazlı piyasa dolandırıcılığı yapıldığı iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 8 şüpheliden 5'i tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesine İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen operasyonda yakalanan 8 şüphelinin işlemleri tamamlandı.
Şüpheliler, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
Soruşturma savcılığına çıkarılan 8 şüpheliden Mehmet Akdere'nin de aralarında bulunduğu 5'i, tutuklanmaları talebiyle hakimliğe gönderildi.
Diğer 3 şüpheliden 2'sine yurt dışına çıkış yasağı ve ikametine en yakın karakolda her hafta imza atma, bir şüpheliye ise "konutu terk etmeme" şeklindeki adli kontrol tedbiri uygulanması istendi.
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan şüphelilerden Mehmet Akdere, Necip Kaan Karayal, Hakan Gençoğlu, Ahmet Can Teoman ve Barış Aşçıoğlu, sorgularının ardından Sermaye Piyasası Kanunu'ndaki "piyasa dolandırıcılığı" suçundan tutuklandı.
Hakimlikte sorgulanan diğer 3 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Onur Şener cinayetine adı karışan iş müfettişleri görevden uzaklaştırıldı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, müzisyen Onur Şener cinayetinin şüphelileri olan Bakanlık iş müfettişleri İlker Karakaş ve Ali Gündüz'ün kamu görevinden uzaklaştırıldığını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, yazılı ve görsel basın yayın organlarında yer alan ve Ankara'da meydana gelen müzisyen Onur Şener'in hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayda isimleri geçen İlker Karakaş ve Ali Gündüz'ün, 2012'de KPSS ile Bakanlığın yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına göre iş müfettişi yardımcısı olarak kamu görevine atandıkları belirtildi.
Açıklamada, "İş müfettişi kadrosunda bulunan adı geçenlerin herhangi bir idari görevi bulunmamakta olup, devam eden adli süreç dışında Bakanlığımızca da gerekli tahkikat ivedilikle başlatılarak ilgililer kamu görevinden uzaklaştırılmıştır." ifadeleri kullanıldı.
Basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenleme TBMM Genel Kurulunda
TBMM Genel Kurulunda Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Teklifin tümü üzerinde söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, düzenlemeyle asıl niyetin, muhalif paylaşımların önüne geçmek olduğunu söyledi.
Dezenformasyona karşı mücadele söylemi üzerinden ilk önce meşrulaştırmaya, şimdi ise kanunlaştırılmaya çalışılan kanun teklifinin asıl hedefinin "ak formasyon" olduğunu belirten Dervişoğlu, kanun teklifini, "atanmış idari kurumları yargıya mahsus yetkilerle donatma, geleneksel medya araçlarındaki sansür ve baskıyı dijital mecralara taşıma, muğlak ve soyut ifadeler üzerinden kanunlara göre suçlu belirlemek için değil suçluya göre kanun yapma girişimi" olarak tanımladı.
Dervişoğlu, kanun teklifiyle basın ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılacağını, yargıya ait görev ve yetkilerin bürokrasiye devredileceğini iddia etti.
MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, düzenlemeyle "özgürlüklerin kısıtlanacağı", "basına sansür getirileceği", "seçimlerin yapılmasının bile tehlikeye gireceğinin" iddia edildiğini söyledi.
Emperyalizmin inşa ettiği sosyal medya ahlakını savunanları gördüklerini belirten Yıldız, "Ülkemize karşı yürütülen algı operasyonlarının, milletimize karşı kurgulanan kumpasların iş birlikçilerini gördük. Küresel güçlerden siyasetimize müdahale talep edenleri, naylon gazetelerle her ay yüz binlerce lirayı hortumlarken emek, özgürlük sloganı atanları, iktidara karşı yayın yapmak şartıyla yurt dışından fonlanan medya kuruluşlarını gördük. Her iddiası gün batmadan çöpe atılan politikacıları da gördük." ifadelerini kullandı.
Birçok hukuk kuralının aslında bir ahlak kuralı olduğunu dile getiren Yıldız, "Bu iklime yabancı olanların fikren çölleşmiş dünyalarını kovayla su taşıyarak yeşertemeyeceğimizi de biliyoruz. İhanet odaklarını bir bir deşifre edeceğiz ve adaleti yeryüzüne hakim kılacağız." diye konuştu.
'İktidarın politikalarına itiraz eden herkes düşmanlaştırılıyor'
HDP Van Milletvekili Tayip Temel, kanun teklifi ile sosyal medyanın hedef alındığını, iktidarın politikalarına itiraz eden herkesin "düşmanlaştırıldığını" vurguladı.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "Bir karanlık yaratıyorsunuz, içine 'gazeteci' diye bir canavar koyuyorsunuz. Bu canavar değil ama o karanlık sizi yutar, bunu yapmayın." dedi.
Gazetecinin herhangi bir partiye karşı sorumlu olmadığını, halkına ve gerçeğe karşı sorumlu olduğunu kaydeden Özkan, "Bana hiç kimse devletin oligarşiyle ayakta tutulacağını anlatamaz. Bu yasanın bir şaka olduğuna inanmak istiyorum. Özgürlük, yalnızca benim sorunum değil hepimizin sorunu. Bizden geriye yalnızca saygı kalacak. Saygı, yaşamdan daha uzun süren bir şey." ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, AK Parti'nin, bu kanun teklifiyle istibdat rejimi dönemlerini aratacak bir döneme girildiğini tescil ettiğini savundu.
Düzenlemeyi, "muhalefeti ve basını baskı altına alma, susturma yasası" olarak nitelendiren Adıgüzel, "dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" adı verilen kanun teklifinde, dezenformasyonun tanımının yer almadığını söyledi.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, dijital mecralara yönelik uluslararası örnekleri de inceleyerek toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak detaylı bir kanun teklifi hazırlamaya çalıştıklarını belirtti.
Bir basın mensubunun, düzenlemenin "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu içeren 29. maddesinin konusu olamayacağını ifade eden Özdemir, Türkiye'de haber yapan bir basın mensubunun, bilerek ve isteyerek yalan haber yapması durumunda itibarının zarar göreceğini söyledi.
Özdemir, "Teknik olarak bir basın mensubunun, bu suçun muhatabı olması mümkün değil. Muhalefetin söylediği gibi bu suç her şekilde kolayca işlenecek bir suç değil, çok katı kuralları var. Muhalefet, düzenlemeye yalnızca itiraz ediyor, bir teklifi yok. 'Sosyal medyama dokunma', 'özgür basın susturulamaz' güzel ama içi boş söylemler. Toplumun beklentilerini karşılayan, iyi bir sosyal medya düzenlemesi yaptığımıza inanıyorum." değerlendirmelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yunanistan Başbakanı ABD'den yardım istiyor. Ne yaparsan yap, biz gereği neyse bunu her zaman yapacağız,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yunanistan Başbakanı ABD'den yardım istiyor. Neye karşı? Türkiye'ye karşı. Ne yaparsan yap, biz gereği neyse bunu her zaman yapacağız, yapmaya hazırız." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı ile Uluslararası Hafızlık ve Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni'nde konuştu.
Hemen her gün insanlık olarak yeni bir krize, yeni bir gerilime uyanıldığını, salgının yıkıcı etkilerini henüz atlatamadan, iki komşu ülke arasında patlak veren kanlı savaşın acı sonuçlarının tecrübe edildiğini belirten Erdoğan, insanlık için refah, huzur, barış ve özgürlük asrı olmasını umut ettikleri 21'inci asrın tam anlamıyla bir buhranlar çağına dönüştüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı'da ürkütücü boyutlara varan İslam ve yabancı düşmanlığı, veba gibi yayılan nefret suçları, sosyal ve siyasi çalkantılar, masum çocukları hedef alan kanlı eylemlerin bu yeni çağın alametifarikaları haline geldiğini kaydetti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte Yunan feribotlarından, denizlerdeki o masum zavallı insanları nasıl Ege Denizi'ne gömdüklerini, nasıl Akdeniz'e gömdüklerini izliyoruz değil mi? İzliyoruz. Peki dünyanın sesi çıkıyor mu? Hayır. Bizim fırkateynlerimiz koşuyor, onlara ulaşıyor ve onları denizden kurtarıyor. Çünkü biz Müslümanız ve Müslümanlığımızın gereğini yerine getiriyoruz. Şimdi çıkmış, Yunanistan'ın Başbakanı Amerika'dan yardım istiyor. Neye karşı yardım istiyor, Türkiye'ye karşı. Ne yaparsan yap, biz gereği neyse bunu her zaman yapacağız, yapmaya hazırız."
Yıllardır insanlığa kurtuluş reçetesi olarak sunulan materyalist ideolojilerin çare olmadığı, bilakis insanlığı ekonomik, siyasi ve ahlaki olarak felakete sürüklediğinin gün geçtikçe daha iyi anlaşıldığını belirten Erdoğan, insan fıtratını hiçe sayan, sapkın akımların küresel güçlerin de teşvik etmesiyle günden güne yayıldığının altını çizdi.
Toplumun temel yapı taşı olan aile müessesesinin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük bir saldırı altında olduğunu gördüklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim aile yapımızı şu anda tehdit etmeye çalışmıyorlar mı? Çalışıyorlar. Aile yapımıza karşı bu akşam, bu kutlu akşamdan, burada ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum. Milletleri millet yapan güçlü ailelerdir. İşte bu güçlü aile yapımızı korumak suretiyle Allah'ın izniyle aile yapımızı sarsmak isteyenlere en güzel cevabı bu mübarek gecede veriyoruz. Böyle çirkin, garip, gureba akımlar karşısında siz dik durdukça Allah'ın izniyle bu milleti kimse yıkamayacaktır. Öyle ki, gelişmiş denilen pek çok ülkede evlilik kurumu işlevini neredeyse tamamen yitirmek üzeredir. Çocuklara şefkat ve merhamet, yaşlılara hürmet gibi bizi diğer canlılardan ayıran insani vasıflarımız yok olma tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu tehditlere istikbalimizin teminatı olan gençlerimiz maalesef çok maruz kalıyorlar. Genç nesiller, tüm kötülüklerin anası olan içki ve alkolden uyuşturucuya, ekran bağımlılığından nihilizme kadar çok ciddi sorunlarla boğuşuyor. Eşref-i mahlukat olan insan yaratılış gayesinin farkına varamadığı için bunalımların girdabında sürüklenmekten kendini kurtaramıyor. İnsanlığı içine düştüğü karanlıktan aydınlığa çıkaracak olan yegane reçete din-i mübin-i İslam'ın ve Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa'nın çağlar üstü mesajlarıdır."
Bahçeli: Başörtüsü çözülmüş bir meseledir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü hamlesiyle ilgili "Şimdi helalleşme kisvesi altında başörtüsünü istismar etmenin bir manası yok." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun "geçmişte başörtüsü konusunda CHP'nin de hataları olduğunu ve bu konuyu siyasetin tekelinden çıkarmak için kanun teklifi vereceklerini" ifade ettiğinin hatırlatılması üzerine Bahçeli, "Başörtüsü meselesi Türkiye'de 414 milletvekilinin katılımıyla çözülmüş bir meseledir. Şimdi siyaset öncesi helalleşme kisvesi altında başörtüsünü istismar etmenin bir manası yoktur. Böyle bir yasa TBMM'ye geldiğinde MHP geçmiş dönemde başörtüsü konusunda verdiği Meclis kararının arkasında durur, yeni karara da ihtiyaç olmadığını söyler. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu başörtüsü meselesine bu kadar hassasiyet gösteriyorsa milletvekillerinden başlasın başörtüsüne." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun evinden yaptığı yayında masasının üzerinde "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabın bulunmasını nasıl yorumladığı sorusuna Bahçeli, "Okumasında yarar var diye düşünüyorum." karşılığını verdi.
eclis Başkanlığına sunulan yeni fezlekeler olduğu ve HDP'nin kapatılma sürecinin anımsatılmasına üzerine Bahçeli, "Süreç devam etmelidir." diye konuştu.
Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu'nun da fezlekesinin olduğunun belirtilmesi üzerine "Bana kalsa öne alırım Kılıçdaroğlu'nun fezlekesini." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun ABD'ye bir ziyaret gerçekleştireceğinin dile getirilmesine de Bahçeli, "ABD'ye gitmek bir çıkış yolu ise gitmesinde yarar var. Biden zaten kürsüde, yolda yolunu şaşırır hale gelmiştir. Kılıçdaroğlu'nu gördüğünde de çok şaşıracaktır." karşılığını verdi.
Türkiye'nin eylül ayı dış ticaret açığı yüzde 298,3 artışla 10 milyar 384 milyon dolara çıktı
Ticaret Bakanlığının eylül ayı geçici dış ticaret istatistiklerinden oluşan veri bülteni açıklandı.
Buna göre, GTS verileri dikkate alındığında, ihracat eylülde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,2 artarak 22 milyar 616 milyon dolara çıktı. Bu rakam, en yüksek eylül ayı ihracat verisi olarak kayıtlara geçti.
İthalat da söz konusu ayda yüzde 41,5 artarak 33 milyar dolara yükseldi.
Dış ticaret hacmi yüzde 26,3 artışla 55 milyar 616 milyon dolara ulaştı. Dış ticaret açığı yüzde 298,3 artışla 10 milyar 384 milyon dolar olarak hesaplandı.
İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 68,5 oldu. Enerji verileri hariç tutulduğunda ihracatın ithalatı karşılama oranı 16,5 puan azalarak yüzde 89,2'ye geriledi.
Eylül ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler, 2 milyar 2 milyon dolarla Almanya (yüzde 18,2 artış), 1 milyar 378 milyon dolarla ABD (yüzde 0,7 azalış) ve 1 milyar 277 milyon dolarla Irak (yüzde 24,3 artış) oldu. İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içindeki payı yüzde 47,6 olarak gerçekleşti.
Bu dönemde en fazla ihracat yapılan ülke grupları, 8 milyar 901 milyon dolarla Avrupa Birliği, 4 milyar 144 milyon dolarla Yakın ve Orta Doğu ülkeleri ile 3 milyar 832 milyon dolarla diğer Avrupa ülkeleri oldu.
Geniş Ekonomik Gruplar (BEC) sınıflamasına göre en çok ihracat yüzde 11,5 artış ve 12 milyar 157 milyon dolarla "ham madde (ara malları)" grubunda yapılırken, bunu yüzde 5,5 artış ve 7 milyar 866 milyon dolarla "tüketim malları" ve yüzde 11,9 artış ve 2 milyar 530 milyon dolarla "yatırım (sermaye) malları" grupları takip etti.
Sektörler özelinde bakıldığında, eylül ayı ihracatında imalat sanayisinin payı yüzde 95, tarım, ormancılık ve balıkçılığın payı yüzde 2,6, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,8 oldu.
İthalat verileri
Eylülde en fazla ithalat yapılan ülkeler, 6 milyar 926 milyon dolarla Rusya (yüzde 186,7 artışla), 3 milyar 706 milyon dolarla Çin (yüzde 28 artışla) ve 2 milyar 179 milyon dolarla İsviçre (yüzde 764,2 artışla) oldu. İthalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içindeki payı yüzde 61,9 olarak hesaplandı.
Geçen ay en fazla ithalat yapılan ülke grupları, 10 milyar 371 milyon dolarla diğer Avrupa ülkeleri, 7 milyar 850 milyon dolarla Asya ülkeleri ve 7 milyar 617 milyon dolarla Avrupa Birliği oldu.
Sektörlere göre değerlendirildiğinde, eylül ayı ithalatında imalat sanayisinin payı yüzde 72, madencilik ve taş ocakçılığının payı yüzde 22,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı ise yüzde 3,4 olarak hesaplandı.
Eylülde BEC sınıflamasına göre en çok ithalat "ham madde (ara malları)" grubunda yapıldı. Bu gruptaki ithalat yüzde 46,4 artışla 26 milyar 647 milyon doları buldu. Söz konusu grubu 3 milyar 580 milyon dolarla "yatırım (sermaye) malları" ve 2 milyar 751 milyon dolarla "tüketim malları" grubu takip etti.
Ocak-eylül dönemi
GTS kapsamında ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 17,1 artarak 188 milyar 224 milyon dolar, ithalat yüzde 40,8 artarak 272 milyar 43 milyon dolar, dış ticaret hacmi de yüzde 30 yükselerek 460 milyar 267 milyon dolar oldu.
Söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 158,5 artışla 83 milyar 819 milyon doları buldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 69,2 olarak hesaplandı.
Kılıçdaroğlu'ndan başörtüsü mesajı: Bizim de hatalarımız oldu, yarın bu yarayı sonsuza kadar kapatmak için kanun teklifi sunacağız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından bir video mesajı paylaşarak iktidarın da turnusol kağıdı olacağını söylediği bir kanun teklifini yarın TBMM'de grup toplantısı sonrası sunacaklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu, bu kanun teklifinin başörtüsü ve kadınların giyim kuşamını artık siyaset gündeminden; siyasetin tekelinden çıkarmak üzere hazırlandığını ve oy kaybetmek uğruna da olsa Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir bütün olarak bunun arkasında duracağını ifade etti.
Türkiye, ABD'nin Kıbrıs'ta Rum yönetimini ortak askeri programa dahil etmesini kınadı
Dışişleri Bakanlığı, ABD Savunma Bakanlığının, Güney Kıbrıs Rum Yönetimini Ulusal Muhafızlar Bürosu Eyalet Ortaklığı Programına dahil etmesini şiddetle kınadı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "ABD Savunma Bakanlığının, GKRY'yi ABD Savunma Bakanlığı bünyesindeki Ulusal Muhafızlar Bürosu Eyalet Ortaklığı Programına dahil etmesini şiddetle kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Gün içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından konu hakkında yapılan açıklamanın desteklendiği kaydedilen açıklamada, iki hafta önce Rum yönetimine yönelik silah ambargosunu kaldıran ABD'nin bu yeni adımının Türkiye açısından hiçbir gerekçeyle izahının mümkün olmadığının altı çizildi.
Açıklamada, "ABD bu adımıyla, Ada'daki iki taraf arasında dengeyi bozmanın da ötesine geçerek, bizzat taraf tutar hale gelmiştir. ABD, bu tür adımlarla Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması sürecinde yapıcı rol oynama imkanını da kaybetmektedir." ifadelerine yer verildi.
Türkiye'nin garantör sıfatına vurgu yapılan açıklamada, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağlamak üzere gereken her türlü adımın atılmaya devam edileceği belirtildi.
Yeni yasama yılının ilk dokunulmazlık fezlekeleri Meclis'te: Kılıçdaroğlu ve Özdağ da listede
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Tezkereleri, Meclis Başkanlığınca "Gelen Kağıtlar" listesinde yayımlanarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale edildi.
Kılıçdaroğlu ile Özdağ'ın yanı sıra fezlekeleri Karma Komisyona sevk edilen milletvekilleri şöyle:
"Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz, CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Ankara Milletvekili Ahmet Haluk Koç, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, HDP Diyarbakır Milletvekilleri Dersim Dağ, Remziye Tosun, Semra Güzel ve İmam Taşçıer, HDP Batman Milletvekilleri Feleknas Uca ve Ayşe Acar Başaran, HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, HDP Mardin Milletvekili Pero Dundar, HDP Van Milletvekilleri Tayip Temel, Murat Sarısaç ve Sezai Temelli, HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, HDP Mersin Milletvekilleri Fatma Kurtulan ve Rıdvan Turan, HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede, HDP Mardin Milletvekili Ebrü Günay, HDP Şanlıurfa Milletvekili Nusrettin Maçin, HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü, HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, Bağımsız İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas."
Gelen fezlekeler arasında Salihe Aydeniz ve Remziye Tosun'un altışar, Semra Güzel'in 5, Berdan Öztürk'ün 4, Dersim Dağ, Dirayet Dilan Taşdemir, Murat Sarısaç ve Ahmet Şık'ın üçer, Engin Özkoç, Utku Çakırözer, Alican Önlü, Ayşe Acar Başaran, Ömer Öcalan ile İmam Taşçıer'in ikişer dosyası bulunuyor.
Ankara'da istek şarkı cinayeti: 3 zanlı gözaltına alındı
Edinilen bilgiye göre, dün gece Çayyolu semtindeki bir eğlence yerine gelen grup, o sırada sahnede olan müzisyen Onur Şener'den şarkı istedi.
Şener ise şarkıyı bilmediğini belirtti. Bunun üzerine gruptan üç kişi müzisyenle tartışmaya başladı, tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü.
Onur Şener, eğlence yerinin çıkışında ismi öğrenilemeyen bu kişilerin saldırısına uğradı.
İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri kavgayı ayırdı.
Boğazından cam parçalarıyla ağır yaralanan ve hastaneye sevk edilen Şener, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri olayla ilgili 3 kişiyi gözaltına aldı.
Zanlıların emniyetteki işlemlerinin sürdüğü, hayatını kaybeden Onur Şener'in yarın ikindi namazına müteakip Ankara'da toprağa verileceği öğrenildi.
Sanatçı Haluk Levent cinayeti işlenen kişilerin müfettiş ve mühendis olduğunu açıkladı. Levent, "ALİ G. çalışma bakanlığı bürokrat İLKER K. çalışma bakanlığı müfettiş Semih S. TAİ’de mühendis" diye yazdı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Kazanacağımızdan en ufak bir şüphem yok, üstelik ciddi bir farkla alacağız
Halk TV'de katıldığı programda gündemi değerlendiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, seçime az bir süre kaldığını belirterek, 6 liderin bundan sonra daha sık bir araya geleceğini kaydetti. Kılıçdaroğlu,"Topluma daha vereceğimiz hedefler var, yapacağımız çalışmalar var bunların topluma aktarılması lazım" dedi.
Alt gelir gruplarından üst gelir grubuna para aktarıldığını savunan CHP lideri, "Enflasyonu tek haneye indireceğiz diyor. 20 yıldır iktidarsın elinden tutan engel olan mı var? Ne yaptın bugün kadar. 'İndireceğiz' İndir kardeşim! Hani fiyatlar? Düşmüyor. Allah aşkına sen şu sarayından inip şu Ümraniye'nin varoşlarına Sultanbeyliği'nin varoşlarına bir git bakalım. İnsanlar ekmek bulamıyor ya. Türkiye'nin gerçeklerinden kopmuş bir iktidar var. Bunlar halktan tamamen kopmuş vaziyette. Erdoğan çıkıp pazarda alışveriş yapamaz." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, seçimi kazanacaklarını ve aksi bir endişe taşımadığını vurgulayarak, "Parlamentoda çoğunluğu sağlayacağız. Ve gerçekten Türkiye’yi toplumun her kesimini AK Parti’ye oy verenlerin de memnun olacağı bir siyasal anlayışı Türkiye’ye egemen kılacağız. Kazanacağımızdan en ufak bir şüphem yok, üstelik ciddi bir farkla alacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, adaylarının kim olacağını da henüz konuşmadıklarını seçim tarihinin belli olmasının ardından karar vereceklerini söyledi.