İran ahlak polisi, 22 yaşındaki Kürt asıllı Mahsa Amini'yi başörtüsünü doğru şekilde takmadığı için tutuklamış, ancak genç kızın ahlak polisi gözetimi altında hayatını kaybetmesi üzerine başlayan protesto eylemleri ülke çapına yayılmıştı.
REKLAMAvrupa Birliği, İran'da Mahsa Amini'nin ölümünün ardından başlayan kitlesel hükümet karşıtı protesto gösterilerinin güvenlik gerekçesiyle sert şekilde bastırılmasında rol oynayan İran ahlak polisi yetkililerine ve internetin kesilmesinden sorumlu Bilgi Bakanı'na karşı yaptırım kararı aldı.
AB Dışişleri Bakanları tarafından alınan yaptırım kararı çerçevesinde 11 kişinin AB'deki mal varlıkları donduruldu. Bu kişilerden birinin ahlak polisinin üst düzey yetkililerinden Muhammet Rüstemi, diğerinin ise Hacıahmet Mirzai olduğu bildirildi. Bu kişilerin AB ülkelerine seyahati de yasaklandı.
Kararla ilgili yapılan açıklamada İran Güvenlik Güçleri ve bir dizi yerel polis amirinin de, protestoların "şiddetli şeklide bastırılmasında" oynadıkları rol nedeniyle yaptırımların hedefi olduğu belirtildi.
İran Bilgi Bakanı İsa Zarapur ise protestoların başlamasından sonra internetin kapatılmasında sorumlu olduğu iddiaları nedeniyle yaptırım listesine alındı.
Yeni yaptırımlar gelebilir
Yaptırım kararında öncü rol oynayan ülkelerden Almanya'nın Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock kararla ilgili yaptığı açıklamada, AB'nin "İran'daki müdahalelere gözünü kapatamayacağını ve kapatmayacağını" belirtti. Baerbock "Açıkça görülüyor ki, bu rejimin halkını bu şekilde yumruklamaya devam etmesi halinde, sorumlulara karşı daha fazla yaptırım paketleri gelecek" ifadelerini kullandı.
AB ise yayımladığı açıklamada İran'daki barışçıl protestolara karşı yaygın ve orantısız güç kullanımını kınayarak "Bu gerekçesiz ve kabul edilemez. İran halkı, her yerde olduğu gibi, barışçıl şekilde protesto etme hakkına sahiptir ve bu hak her koşulda korunmalıdır" dedi.
İran ahlak polisi, 22 yaşındaki Kürt asıllı Mahsa Amini'yi başörtüsünü doğru şekilde takmadığı için tutuklamış, ancak genç kızın ahlak polisi gözetimi altında hayatını kaybetmesi üzerine başlayan protesto eylemleri ülke çapına yayılmıştı.
Güvenlik güçlerinin şiddet kullanarak bastırmaya çalıştığı protesto eylemlerinde yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği bildiriliyor. İran hükümeti protestoları "örgütlü ve terörist eylemler" olarak nitelendiriyor.