Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo: 'Erdoğan tam İslamcı otoriter hale geldi'

Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo
Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo © Steven Senne/Copyright 2022 The AP. All rights reserved
© Steven Senne/Copyright 2022 The AP. All rights reserved
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, anılarını yazdığı kitabında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "tam İslamcı otoriter hale geldiğini" yazdı

REKLAM

Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, anılarını yazdığı kitabında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "tam İslamcı otoriter hale geldiğini" yazdı.

Pompeo, anılarını kaleme aldığı "In Never Give An Inch: Fighting for the America I Love" (Hiçbir koşulda tek bir karış toprak verme: Tutkunu olduğum Amerika için Savaşmak) adlı kitapta, görev süresi boyunca yaşadığı gözlemleri paylaştı.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Washington ve Riyad arasında yaşananları anlatan Pompeo, The Washington Post, The New York Times gibi gazeteleri iki ülke arasındaki ilişkileri bozmaya çalışmakla suçlayarak, “Medyayı mezbahadaki bir vegandan daha çıldırtan şey, Suudi Arabistan'la olan ilişkimizdi.” dedi.

Veliaht Prensi övdü, Erdoğan’ı eleştirdi

Pompeo, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın "zamanının en önemli liderlerinden biri, dünya sahnesinde gerçekten tarihi bir figür olduğunu kanıtlayacak bir reformcu olduğunu” iddia etti.

Bunun yerine Suudi Arabistan'ı cinayetle ilgili olarak eleştiren Tayyip Erdoğan'ın daha dikkatle daha fazla incelenmesi gerektiğini iddia eden Pompeo, Türk liderin "tam İslamcı otoriter hale geldiğini" yazdı.

ABD’de Joe Biden yönetimi göreve geldiğinde CIA verilerine atıfta bulunarak cinayetinin emrini Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’nın verdiği açıklamıştı.

“Ortadoğu’da bu tür acımasızlıklar rutin hale geldi”

Kitabında Riyad yönetiminin gazetecinin öldürülmesindeki sorumluluğunu yadsımayan eski CIA direktötü Pompeo, “Bu kasaplık çirkin, kabul edilemez, korkunç, üzücü, aşağılık, şeytani, kaba ve tabii ki kanunsuzdu. Ama bu şaşırtıcı değil. En azından benim için değil. Ortadoğu'da bu tür bir acımasızlığın, dünyanın bu bölgesinde fazlasıyla rutin olduğunu bilecek kadar yaşadım.” ifadesini kullandı.

Yazdığı kitapta Kaşıkçı'nın bir “gazeteci” olduğuna da itiraz eden Pompeo, medyanın onu Suudi Kraliyet ailesini cesurca eleştirdiği için ABD’de ünlü Watargate skandalını ortaya çıkaran ünlü araştırmacı gazeteci Bob Woodward gibi gördüğünü söyleyerek alay etti.

Kaşıkçı’nın nişanlısından Pompeo’ya sert eleştiri

Kitabın yayınlanmasının ardından Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, Pompeo’nun açıklamalarından “üzüntü duyduğunu ve dehşete düştüğünü” söyledi.

Hatice Cengiz, Pompeo için “gaddar bir şekilde öldürülen birinin ardından hiç insani olmayan ve saygısızca konuşuyor.” dedi.

Washington Post tepe yöneticisi Fred Ryan ise yaptığı yazılı açıklamada, Pompeo'nun Kaşıkçı'yı "çok çirkin bir şekilde yanlış tanıttığını" belirterek “hayal kırıklığına uğradığını” söyledi.

Ryan, "Kaşıkcı kendini ifade özgürlüğü ve özgür basınını değerlerine adadı ve en yüksek profesyonel standartlara bağlı kaldı. Bu bağlılık için nihai bedeli ödedi.” dedi.

Pakistan ve Hindistan'ın 2019'da nükleer savaşın eşiğine geldi

Bu arada Mike Pompeo, anılarını yazdığı kitabında, ayrıca Pakistan ve Hindistan'ın Şubat 2019'da nükleer savaşın eşiğine geldiğini iddia etti.

Pompeo, kitabında, "Acaba dünya, Pakistan ile Hindistan arasındaki gerilimin Şubat 2019'da bir nükleer savaşa dönüşmeye ne kadar yakın olduğunu biliyor muydu? Bu sorunun cevabını kesin olarak bilmiyorum. Ancak bildiğim iki ülkenin savaşa çok yakın olduğuydu." ifadelerini kullandı.

Hanoi'de Şubat 2019'da Kuzey Korelilerle yapılan nükleer silahlarla ilgili zirvede, Pakistan ve Hindistan'ın uzun süredir devam eden Keşmir bölgesindeki anlaşmazlıkla alakalı birbirlerini tehdit etmeye başladığı geceyi "hiç unutmadığını" belirten Pompeo, karşılıklı tehdidin 40 Hintli askerin ölümüyle sonuçlanan saldırı sonrasında başladığını aktardı.

Pompeo, saldırı hakkında, "Muhtemelen kısmen Pakistan'ın sıkı olmayan terörle mücadele politikaları sayesinde mümkün oldu" yorumunu yaptı. Eski Dışişleri Bakanı, saldırı sonrasında Hindistan'ın Pakistan içlerine hava saldırısı düzenlediğini, Pakistanlıların da savaş uçakları arasındaki "it dalaşı" sonrasında bir uçağı düşürerek pilotunu esir aldığını hatırlattı.

Hanoi'de Hintli bir yetkilinin görüşmek için gece yarısı kendisini uyandırdığını ve Pakistanlıların bir nükleer saldırıya hazırlandığını, kendilerinin de buna karşılık vermek üzere alarma geçmeyi düşündüğünü anlattığını aktaran Pompeo, Hintli yetkiliden "hiçbir şey yapmamasını ve durumu düzeltmek için biraz zaman" istediğini ifade etti.

Hanoi'de bulunan dönemin Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile oteldeki küçük "güvenli haberleşme tesisinde" çalışmaya başladıklarını belirten Pompeo, daha önce çok defa temasta bulunduğu Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Kamar Cavid Bacva'ya ulaşarak Hintlilerin söylediklerini aktardığını kaydetti.

REKLAM

Pompeo, Bacva'nın, bunun doğru olmadığını, bilakis Hindistan'ın nükleer silahlarını kullanıma hazır hale getirdiğini söylediğine işaret etti.

Eski Dışişleri Bakanı, birkaç saat içinde Yeni Delhi ve İslamabad'da yaptıkları çalışma sonucu her iki tarafı da nükleer savaşa hazırlanmadıkları konusunda ikna ettiklerini kaydetti.

Hindistan ve Pakistan, henüz Pompeo'nun iddialarına yanıt vermedi.

Hindistan, 26 Şubat 2019'da Keşmir Kontrol Hattı'nın Pakistan tarafındaki Ceyş-i Muhammed örgütüne ait kampa hava saldırısı düzenlediğini bildirmişti.

Ek kaynaklar • AFP, AA

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Akşener: İktidar ‘gençlerin oy kullanmasını istemediği’ için seçimleri 14 Mayıs’a çekti

Hilton otellerinin varisi Paris Hilton ilk kez anne oldu

Biden, Erdoğan’dan Rusya’ya yönelik yaptırımların ihlal edilmemesi için çaba göstermesini isteyecek