İBB Başkanı İmamoğlu'nun açıkladığı İstanbul Deprem Seferberlik Planı'nın detayları neler?

İstanbul Deprem seferberliği planı açıklandı
İstanbul Deprem seferberliği planı açıklandı © euronews
© euronews
By Dilek Guleuronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından beklenen Marmara Depremi nedeniyle çalışmalarını hızlandıran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "İstanbul Deprem Seferberlik Planını" açıkladı.

REKLAM

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’un depreme dirençli bir kent haline getirilmesi amacıyla ‘Deprem Bilim Üst Kurulu’nun önerileri, tespitleri ve çözüm yolları doğrultusunda başlattığı seferberlik planını kamuoyu ile paylaştı.

İstanbul'da düzenlenen toplantıya; İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Emrah Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkan PROF. DR. Ayşe Erdinçler, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar'ın yanısıra Türkiye'nin önemli yer bilimcileri Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Şengör ve Prof. Dr. Haluk Eyidoğan gibi isimler de katıldı. 

''Tüm ülke için imar aflarını artık geri dönmemek üzere, hayatımızdan sonsuza kadar çıkarmalıyız''

Toplantının açılış konuşmasını yapan İBB Genel Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarı, muhalefeti, bürokratı ve vatandaşıyla birlikte herkesin depremi Türkiye'nin birincil sorunu olarak kabul etmesi gerektiğine vurgu yaptı. 

Ve İBB'nin 2019 Haziran’ından bugüne, ‘imar-rant-siyaset’ düzeninin bütünüyle dışında olduğunu, bu sebeple de deprem konusunda en ileri, en cesur adımları atabilecek durumda olduğunu ifade etti. 

''Bu süreçte, İstanbul’a özel kanun çıkarılması bir zorunluluktur. Tüm ülke için de imar aflarını artık geri dönmemek üzere, hayatımızdan sonsuza kadar çıkarmalıyız. Bu ülkede bundan böyle her imar affı teklifini, geleceğimiz için bir ihanet gibi görmeliyiz. Dahası, imar aflarının yasaklanmasına ilişkin anayasal düzenleme yapmalıyız''.

An itibarıyla İBB olarak sahada olacaklarının vurgusunu yapan İmamoğlu, 15 gün sonra güçlendirme başvurularını almaya başlayacaklarını, nisanda ise afet eylem planının detaylarını kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. 

''İnsanlarımızı korumak için, deprem dirençli kent uygulamasını ilk kez İstanbul'da başarıp, Türkiye'ye örnek olacağız. Hedefimiz bu, seferberliğimizin amacı bu. Deprem, İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve beka meselesidir. Tarih boyunca İstanbul’u nasıl vurduysa, yine vuracaktır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Eğer bu topraklarda, millet olarak neslimizi ebediyen yaşatacaksak; kısa, orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Ve yine kimsenin kuşkusu olmasın bunu başarabiliriz.''

''Kaynağa ihtiyacımız var; çünkü sorunumuz devasa büyüklükte''

İmamoğlu konuşmasında gerçekçi stratejilere ihtiyaç olunduğunun altını çizdi. 

''Kaynağa ihtiyacımız var; çünkü sorunumuz devasa büyüklükte. İşbirliğine ihtiyacımız var; çünkü yapılması gereken çok boyutlu ve çeşitli işler var. Her kesimin harekete geçmesi ve geçirilmesi gerekiyor; çünkü devlet görevlisinden teknik personele, sağlık görevlisinden vatandaşa uzun bir zincirin kırılmadan çalışması gerekiyor. Bilime ihtiyacımız var; çünkü dün olduğu gibi, bilimin söylediklerini görmezden gelerek yolumuza devam edemeyiz. Aşamalandırılmış yol haritasına ihtiyacımız var; çünkü tüm kaynakları belirli bir zaman planına göre sürece dahil etmek zorundayız''

İBB bürokratları eylem planlarını anlattı

İmamoğlu’nun açılış konuşmasının ardından İBB bürokratları söz alarak, sorumluluk alanlarıyla ilgili çalışmaları kapsayan kısa sunumlar yaptı. 

Sırasıyla; İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Emrah Şahan (Deprem dirençli İstanbul için ortak akıl), İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe (Deprem dirençli İstanbul için mevzuat - Deprem dirençli ulaşım), KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt (Deprem dirençli yapı stoku), İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin (Deprem dirençli metro ve altyapı), İSKİ Genel Müdürü (Deprem dirençli su hatları), İGDAŞ Genel Müdürü Bülent Özmen (Deprem dirençli doğalgaz hatları), İBB Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler (Çevre ve atık yönetimi için seferberlik), İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat (Deprem dirençli tarihi miras için seferberlik) ve İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar (Deprem dirençli konutlar için finansman modeli) konularında sunumlarını gerçekleştirdi.

''Marmara Deprem Konseyi kuralım''

Bürokratların ardından yeniden söz alan İmamoğlu, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

  • İstanbul ve bütün Marmara bölgesini depreme hazırlamak üzere bir ‘Marmara Deprem Konseyi’ kuralım.
  • Bakanlıklar, valilik, İBB, ilçe belediyeleri, ilgili sektörlerin meslek grupları, STK’lar ve üniversitelerle birlikte bir oluşum planlayalım. 
  • Hükümetin ve Marmara Bölgesi'ndeki tüm yerel yönetimlerin uzlaşmasıyla oluşacak bu saygın ve güçlü konseye, gerekli özerkliği ve uygun çalışma koşullarını sağlayalım. Onlar, bize ortak akılla bir yol haritası hazırlasınlar. 
  • Mühendisliğinden planlamasına, lojistiğinden sağlık stratejisine, sosyal alanda yapılması gerekenlerden yönetsel-hukuki boyutlara kadar her düzeyde yapılacak işler bilimsel yaklaşımla tanımlansın. 
  • Hangi kurumun ne düzeyde görev alacağını belirleyelim ve hızlı bir süreç işletelim. İstanbul ve Marmara deprem seferberliğini bilimsel, planlı ve kararlı adımlarla başlatalım.

''Deprem bütçesini revize edeceğiz, 30 deprem parkını daha halkımıza kazandıracağız''

İBB Başkanının bir diğer önerisi ise bütçe üzerineydi. İmamoğlu, afet hazırlık dahil, bütçenin revize edileceğini ve deprem için bir bütçenin oluşturulacağını söyledi. 

Kısa vadede atılacak adımları ise şöyle açıkladı: 

''Önümüzdeki 3 ayda, içerisinde enerji, su, barınma ve atık gibi kritik ihtiyaçların hazır olduğu 30 deprem parkını daha halkımıza kazandıracağız. Tahliye yollarındaki güçlendirme faaliyetlerimiz ile afete müdahalenin etkin olmasını sağlayacağız. Birçok alanda mevzuat çalışmaları öneriyoruz. Yaklaşık 1,5 yıldır ‘İstanbul İmar Yönetmeliği’nin yenilenmesi üzerine çalışıyoruz. Belirli büyüklüklerdeki parsellere deprem konteynırı koyulması, çıkmaların sınırlandırılması, deprem izolatör sistemlerinin yapılarda kullanılmasının teşviki, dönüşüm amaçlı çatıların bağımsız bölüm olarak iskanı, açık alan ve yeşil alanlarda afet öncelikli altyapı hazırlıklarının yapılması gibi hususlar İstanbul’u afetlere hazırlamak anlamında önemli bir rol üstlenecektir” diye konuştu.''

''‘İstanbul Güçleniyor’ sistemi ile maaliyetine güçlendirme yapacağız''

İstanbul İmar Yönetmeliği’nin revizyon çalışmasını bu ay itibariyle İBB Meclisi’ne sunacaklarını altını çizen İmamoğlu, ‘İstanbul Güçleniyor’ sistemi ile hızlı taramaya başvuran ve güçlendirme önerisi alan binalardan başlayıp maliyetine güçlendirme yapacaklarını dile getirdi. 

Kısmi ve kapsamlı güçlendirmeye ilişkin ayrı bir yönetmelik hazırlığında oldujlarını ve bu yönetmelikte riskli bina analizi ve hızlı bina taraması sonuçlarına göre, güçlendirme kapsamında olacak yapılar için yapım süreci ve finansman modellerinin tarif edileceğini de sözlerine ekledi. 

''İlk etapta 5 bin birimlik sosyal kiralık konut ve ödenebilir sosyal konut yapımının temelini atıyoruz''

Hızlı taramayı yaygınlaştıracaklarını söyleyen İmamoğlu, Kahramanmaraş Depremi sonrasında hızlı tarama sistemine başvuran sayısının 110 bini geçtiğini aktardı.

“Bu konuda hızlı hareket edebilmek ve bu işi yaygınlaştırmak için, meslek odaları ve ilgili paydaşlarla birlikte ilerleyeceğimiz bir protokol yaptık. Bu sürecin daha da yaygınlaştırılması için, merkezi idare tarafından mevzuat çalışması yapılmasını öneriyoruz. Ruhsatsız, iskansız binalar ile ilgili acilen bir arada çalışmaya koyulmalıyız. Bütüncül konut politikaları yaklaşımı dahilinde, Mart ayında, kendi mülkiyetimizde bulunan proje ve ruhsatlandırma süreci bitmiş alanlarda, ilk etapta 5 bin birimlik sosyal kiralık konut ve ödenebilir sosyal konut yapımının temelini atıyoruz. Orta vadede, 10 bin konutun daha inşa sürecini başlatacağız. Toplanma alanları ve geçici barınma alanlarında su deposu, foseptik çukuru, güneş paneli, alet ve gereç dolabı, çöp toplama alanı, çadır yerleşim alanı gibi tüm detayları planlıyoruz. Lojistik merkezlerimizi belirledik, ihtiyaçlarımızı tespit ettik. İstanbul’un mevcutta sahip olduğu, AFAD’ın belirlediği 2 bin 450 hektar alanı, 2,2 kat artırarak, 7 bin 850 hektara çıkartacağız”.

REKLAM

“4,5 milyon vatandaş için geçici barınma alanlarını hızla hazırlayacağız''

Avrupa ve Anadolu yakalarında 4,5 milyon vatandaş için geçici barınma alanlarını hızla hazırlayacaklarını belirten İmamoğlu, toplanma alanları, geçici barınma alanları ve 1. derece tahliye koridorlarının imar planlarına işleneceğini ifade etti.

Alt yapı çalışmalarının geliştirilmesi ve hızlanması için, merkezi yönetim desteği ve finansal desteğe ihtiyaç duyduklarını söyleyen Ekrem İmamoğlu, bunun da ısrarlı bir talep olduğunun altını çizdi. 

  • Afet anında ışıklandırma eksikliğinin önemini, geçtiğimiz depremde tekrar gördük. Elektrik ile ilgili projelendirmeye başlıyoruz. Ana arterlerde, peyder pey güneş enerjili sokak lambası projeleri gerçekleştireceğiz. 
  • İletişimin kesilmemesi, elektrik sıkıntısı yaşanmaması için kamu binalarında, gemilerde mobil baz istasyonlarının kurulması, toplanma alanlarında şarj ünitelerinin hazır edilmesi projelerimizi gerçekleştireceğiz. 
  • Erken uyarı konusunda, 50 kilometre uzunluğunda fiber optik tabanlı erken uyarı sistemimizi geliştiriyoruz. Bu hat üzerindeki 5 bin sensör ve geliştirilecek olan yapay zeka sayesinde, depreme yönelik hazırlığımızı ve müdahalemizi en üst düzeye çekeceğiz.

''Bedelli askerlik yapacaklara afet gönüllüsü eğitimi verilsin''

İstanbul’un her mahallesinde etkili arama-kurtarma ekipleri oluşturmak üzere bir proje başlattıklarını kaydeden İmamoğlu, “İstanbul İtfaiyesi’nde, ilçe belediyelerinin koordinasyonunda eğitimler verip, gerekli ekipmanı eğitimli kişilere sağlayacağız. Meslek örgütleriyle yapacağımız protokol ile 5 bin tane meslek insanını yetiştirip, ilgili ekipmanlarıyla tüm mahallelerde hazır edeceğiz'' dedi.

İmamoğlu'nun bir diğer önerisi ise bedelli askerlere afet gönüllüsü eğitimi verilmesiyle ilgiliydi. 

''Yoğun bir şekilde son dönemde bedelli askerlik hakkının açıklandığı ve oluşturulduğu bir ortamda, 1 aylık askerlik yapan insanlara sadece afet gönüllüsü eğitimi verilse bile, önemli bir adım olduğunu buradan duyurmak istiyorum. Sadece askerlik görevini yapan Mehmetçiklerimiz değil, bu süreçte 1 aylık dönemde dahi afet gönüllüsü eğitimini alan yüz binlerce insanımızın yüzde 30’unu, 40’ını bu sürece katabilirsek ülke çapında ne büyük kazanım olduğunu hepinize hatırlatmak istiyorum''

REKLAM

''İmar aflarının yasaklanmasına ilişkin anayasal düzenleme yapmalıyız''

İmamoğlu'nun önerileri arasında imar afflarının yasaklanmasına ilişkin anayasal düzenleme talebi de yer aldı. 

''İstanbul’a özel kanun çıkarılması bir zorunluluktur. Ama tüm ülke için de imar aflarını artık geri dönmemek üzere, hayatımızdan sonsuza kadar çıkarmalıyız. Bu ülkede bundan böyle her imar affı teklifini, geleceğimiz için bir ihanet gibi görmeliyiz. Dahası, imar aflarının yasaklanmasına ilişkin anayasal düzenleme yapmalıyız. Yapı denetimi ve müteahhitlik sistemini baştan aşağı yenilemeliyiz.''

İmamoğlu'nun konuyla ilgili sıraladığı öneriler ise şöyleydi: 

  • Denetim faaliyetleri, içerisinde güçlü yerel yönetimlerin, meslek odalarının yer aldığı bir yapıyla, kamusal bir hizmet olarak sunulmalıdır. 
  • Tüm yapıların deprem güvenlik sertifikasının belediyelerce çıkarılarak, gerek yapı üzerinde ve gerekse dijital ortamda açık veri olarak, toplumun her bir ferdinin görebilmesine izin verecek bir düzenleme yapmalıyız. 
  • Öncelikle ruhsatsız binalardan başlayarak, binaların 6 ay içerisinde güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması için ruhsat alması zorunlu hale getirilmelidir. 
  • 1 yıl içerisinde de güçlendirme veya yeniden yapılmasına yönelik inşaat başlatılmalıdır. İmar planlarında, ‘toplanma alanı ve kent içi park alanı, sağlık alanı, eğitim alanı, itfaiye alanı’ olarak belirtildiği halde, üzerinde bina bulunan yerlere yönelik, ‘Acil Kamulaştırma Programı’ hayata geçirilmelidir. 
  • İstanbul’un her bir metrekaresinde üretilecek konutun, İstanbul’un depreme hazırlıklı olabilmesi adına bir amacı olması gerekmektedir. 
  • Sosyal konut üretiminden, ödenebilir konuta, boş konutların kullandırılmasından kira politikalarına kadar bütüncül bir yaklaşım dahilinde hareket edilmezse, İstanbul hiçbir şekilde depreme dayanıklı hale gelemez. Bütün bu konularda somut çalışma ve önerilerimiz vardır. Bugün, ülkemizde imar düzenlemeleriyle ilgili cari 25 yasa, 11 yönetmelik bulunuyor. Ve uygulamada 19 farklı kurum yetkilidir. Bu karışıklığı önlemekle bile süreçler hızlanabilir.

“Yeni bir merkezi hükümet-yerel yönetim-sivil toplum iş birliği inşa etmeliyiz''

İstanbul depreminden yıkılmadan çıkmak için yeni bir merkezi hükümet-yerel yönetim-sivil toplum iş birliği inşa edilmesinin şart olduğunu dile getiren İmamoğlu, birlikte çözülmesi gereken konuları şöyle sıraladı:

  • Marmara Deprem Konseyi’nin kurulması. 
  • İBB deprem bütçesinin revizyonuna destek. 
  • İstanbul’un depreme dirençli hale getirilmesi için mevzuat çalışmalarının yapılması. 
  • Yapı güçlendirme konusuna ilişkin yasal düzenleme için, merkezi yönetimle iş birliği ve finans desteği. 
  • Hızlı tarama yönteminin, mevzuata konarak yaygınlaştırılması. 
  • Boş konutların kullandırılması programına ilişkin yasal, yönetsel düzenlemeler. 
  • Deprem sonrası toplanma ve geçici barınma alanlarının tam donanımlı bir şekilde fiziki altyapılarının geliştirilmesi için merkezi idare ile eşgüdüm. 
  • İstanbul’un iletişim, elektrik, enerji gibi tüm altyapı sistemlerini depreme dirençli hale getirmek için, ilgili aktörlerle birlikte çalışma. 
  • İstanbul özelinde yasa çalışması.
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kızılay 'kan satışını' yalanladı: 2021’deki 'kan ürünleri hizmet sunum geliri' ise 1,25 milyar lira

6 Şubat depremleri: İktidar konut vaadini ne kadar gerçekleştirdi, bir yılda kaç konut yapıldı?

Kahramanmaraş merkezli depremlerin birinci yıl dönümünde durum ne?