Almanya'nın 60 yıllık nükleer enerji macerası nasıl sona erdi?

Emsland nükleer santrali
Emsland nükleer santrali © AP Photo
© AP Photo
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Bir ankete göre, Almanların üçte ikisi reaktörlerin ömrünün uzatılmasından ya da eski santrallerin tekrar işletmeye sokulmasından yanayken sadece yüzde 28'i kapatılmasını destekliyor

REKLAM

Almanya, son üç nükleer santralini kapatarak 60 yıllık nükleer enerji macerasını sona erdiriyor. Ukrayna'daki savaş nedeniyle ertelenen nükleer enerjiden çıkma kararı, cumartesi gecesi son santrallerin de fişinin çekilmesiyle uygulamaya konulacak. 

2035'e kadar tamamen yenilenebilir enerjiye geçmeyi planlayan Almanya'nın Bavyera'daki Isar 2, Baden-Württemberg'deki Neckarwestheim 2 ve ülkenin kuzey batısında yer alan Emsland nükleer santralleri gece yarısından itibaren sonsuza kadar sessizliğe gömülecek. 

Japonya'da 2011 yılında yaşanan Fukuşima nükleer felaketi sonrası Almanya, yıllarca süren tereddütlerin ardından nükleer enerjiden kesin olarak vazgeçme sözü vermişti.

Son santrallerin geçtiğimiz yaz kapatılması planlanıyordu ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, bu planların ertelenmesine neden oldu. Almanya'nın Rusya'dan fosil yakıt ithalatını durdurmak zorunda kalması ve yükselen enerji fiyatları, nükleerden çıkışı geciktirdi. 

Fukuşima felaketi son nokta oldu

Almanya'nın nükleer enerji macerası, 1961 yılında Kahl reaktörünün devreye sokulmasıyla başladı. O dönem politikacıların teşvik ettiği nükleer enerji, iş dünyası tarafından şüpheyle karşılandı. 

70'li yıllarda yaşanan petrol krizi halkın da nükleer enerjiyi kabulüne yardımcı olurken 70'lerde nükleer santral sayısı yediye yükseldi. 

Almanya'nın nükleer teknoloji endüstrisi grubu KernD'nin sözcüsü Nicolas Wendler'e göre, nükleer enerjiye geçiş kömür sektörüne zarar vermemek için yavaşlatıldı.

90'lı yıllara gelindiğindeyse ülkenin elektrik ihtiyacının üçte birinden fazlası ülke çapındaki 17 nükleer santralden sağlanıyordu. 

2000'li yıllarda, Yeşiller'in de dahil olduğu bir koalisyon hükümeti, tüm nükleer reaktörlerin 2021 yılına kadar aşamalı olarak kapatılmasını öngören bir yasa çıkardı.

Eski Şansölye Angela Merkel liderliğindeki hükümetler, bu konuyu uzun süre sürüncemede bıraktı. Ta ki Japonya'da deprem ve tsunami sonrası yaşanan Fukuşima nükleer felaketine kadar. 

'Nükleerden çıkma kararı ekonomik aptallık'

Merkel'in Hristiyan Demokrat Partisi'nin (CDU) eski milletvekillerinden Arnold Vaatz, o dönem nükleer çıkış tasarısına karşı çıkan beş muhafazakar milletvekili arasında yer alıyor.

Son üç reaktörü kapama kararının Baden Wuerttemberg eyalet seçimlerini etkilemeyi amaçladığını söylüyen Vaatz, Reuters'a verdiği demeçte, "Bunu partinin 1949 yılından bu yana yaptığı en büyük 'ekonomik aptallık' olarak nitelendirdim ve bu görüşümde ısrarcıyım." ifadelerini kullandı.

Ekonomi bakanlığına göre, son üç santral yılın ilk üç ayında ülkenin elektrik üretimine sadece yüzde 5 civarında katkıda bulundu.

Federal istatistik ofisinin verilerine göre, geçen yıl ülkenin enerji üretiminde nükleer santrallerin payı yüzde 6'yken yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 44 oldu.

Forsa Enstitüsü tarafından bu hafta başında yapılan bir ankete göre, Almanların üçte ikisi reaktörlerin ömrünün uzatılmasından ya da eski santrallerin tekrar işletmeye sokulmasından yanayken sadece yüzde 28'i kapatılmasını destekliyor.

Nükleer karşıtları, ülkede üç reaktörün kapatılmasını bir zafer olarak görüyor. Ülkede uzun süredir nükleerden vazgeçilmesi için protesto gösterileri yapılıyordu.

Hükümet, yüksek gaz depolama seviyeleri, kuzey kıyısındaki yeni sıvı gaz terminalleri ve yenilenebilir enerjilerin genişletilmesine atıfta bulunarak, nükleerden çıkış sonrası arzın garanti altında olduğunu ve Almanya'nın elektrik ihraç etmeye devam edeceğini söylüyor.

Öte yandan nükleer enerji savunucuları, Almanya'nın fosil yakıtlardan vazgeçmek ve 2045 yılına kadar sera gazı nötr olma hedefine ulaşmak istiyorsa, rüzgar ve güneş enerjisi talebi tam olarak karşılayamayacağı için eninde sonunda nükleere geri dönmek zorunda kalacağını öne sürüyor. 

REKLAM

Muhalifler ayrıca, Almanya'nın nükleere ilişkin güvenlik endişelerinden ülke sınırları içinde nükleer enerjiden vazgeçerek kurtulamayacağını savunuyor. 

Almanya Radyasyondan Korunma Dairesi Başkanı Inge Paulini, komşu ülkelerdeki yedi santralin Almanya'ya 100 km'den daha az mesafede olduğunu belirterek "Radyoaktivite sınırlarda durmuyor." şeklinde konuşuyor.

Hükümet de nükleer enerjiye bağımlı Fransa ve İsviçre gibi komşu ülkelerin varlığıyla güvenlik sorunlarının devam ettiğini kabul ediyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Erdoğan Akkuyu Santrali yakıt töreninde konuştu: Ülkemiz nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükseldi

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Pyongyang’da inşa edilen 10 bin modern konutun açılışını yaptı

Pentagon yetkilisi hava sahasında görülen cisimlerin uzaylı sondası olabileceğini söyledi