Türkiye, Avrupa Birliği'nin geleceğine, güçlenmesine en etkili katkıyı gerek coğrafi, gerek demografik gerekse girişimci ve dinamik yapısı ve askeri gücüyle verebilecek ülkedir.
REKLAMTarihte ilk Avrupa Günü esasen 1964 yılında bizim de kurucu tam üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi tarafından 5 Mayıs olarak belirlenmiştir. 5 Mayıs Avrupa Konseyi'nin kuruluşunu temsil etmekte ve kutlamaktadır. Daha sonra, bizim katılım sürecinde olduğumuz Avrupa Birliği 9 Mayıs'ı Avrupa Günü olarak kutlamaya karar vermiştir. 9 Mayıs, 1950 yılında Robert Schuman'ın ünlü Deklarasyonunu sunduğu tarihi gündür, bu tarih Avrupa Birliği'nin bugünkü temellerinin atıldığı gün olarak kabul edilmektedir. Hem Avrupa Konseyi, hem Avrupa Birliği tarafından benimsenen Avrupa bayrağı da Avrupa Günü'nün simgesi haline gelmiş ve mayıs ayı Avrupa ayı olarak kutlanmaktadır.
Türkiye'nin AB üyelik hedefi
Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesi, AB'ye katılım süreci içindeki bir ülke olarak bizim için de anlamlı bir aydır mayıs ayı.
Böyle anlamlı bir günde Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımının önemini vurgulamak elzem çünkü Türkiye, Avrupa Birliği'nin geleceğine, güçlenmesine en etkili katkıyı gerek coğrafi, gerek demografik gerekse girişimci ve dinamik yapısı ve askeri gücüyle verebilecek ülkedir. Demokratik, ilerici bir yönetim ile reform sürecini tamamlamış bir Türkiye'nin AB üyeliği, Avrupa'nın değerlerine ve birlik içindeki dayanışmaya katkı sağlayarak Avrupa projesinin bütünlüğünü ve refahını artırabilir.
Hep birlikte, demokrasi, insan hakları ve ekonomik kalkınma için güçlerimizi birleştirerek daha güçlü bir Avrupa inşa edebilir, Avrupa Birliği'ni dünya sahnesinde olması gerektiği yere taşıyabiliriz. Türkiye ve Avrupa Birliği'nin uzak olmayan bir gelecekte başarılı, tüm paydaşlara kazandıran bir denkleme evrileceğine inanıyorum. Bunun mimarı da bizler olacağız.
Türkiye'nin uluslararası itibarı
AKP iktidarları döneminde Türkiye'nin AB müzakerelerinin fiilen durduğunu ve yeşil pasaport konusunda dahi gelinen noktanın içler acısı olduğunu görüyoruz. Gençlerimiz Schengen vizesi alamadığı için yurt dışına staj yapmaya, iş için gidecek olanlar toplantılarına gidemiyor. Bunda AB tarafı kadar iktidarın da sorumluluğu var. Ülkemizde demokratik kurumlar, demokrasi geleneğini büyük zarara uğratarak ülkemizin uluslararası itibarını yerle bir etti. Bunu yaparken Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin göçmen taşeronu konumuna sürükledi. Bu kabul edilemez bir durumdur. Biz AB'ye eşit bir üye olmak, adil bir ortak vizyon ile dahil olmak hedefine sahibiz.
Yeşil pasaport skandalı
Bir yandan bunları yaparken, diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları yurtdışına çıkamasın diye her şeyi yapan bir iktidar var karşımızda. Pasaport ücretlerini 2023'te astronomik bir düzeye çıkaran Erdoğan iktidarı, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının dünya ile bağını koparmak için her şeyi yapıyor. İçişleri Bakanı'nın itiraflarından yeşil pasaportlar konusunun iktidarca kötüye kullanılmasının bir sonucu olarak Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın AB ülkeleri tarafından sürekli uyarıldığını ve tüm hakların kaybedilmek üzere olduğunu öğreniyoruz. Bu uyarıyı 2022 yılında yapmış ve iktidara sorular sormuştum. Kötü yönetimin Türkiye'yi sürüklediği içler acısı durum ortadadır. Bunu görüyor ve reddediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları özgürce dünyaya seyahat edebilmeli ve uluslararası endekslerde yükselen pasaportlarını gururla taşımalılar. Hedefimiz budur.
Gençlere ücretsiz pasaport, herkese özgür seyahat
Millet İttifakı iktidara geldiğinde uygulayacağı politikalarla demokratikleşmeyi her alana yayacak. Başta gençlere ücretsiz pasaport ve haraca dönüşen yurtdışı çıkış harçlarının kaldırılması olmak üzere bir dizi reformu da uygulamaya geçireceğiz. Daha önce Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayımız ve CHP Genel Başkanımız Sn Kemal Kılıçdaroğlu'nun da vurguladığı gibi yurttaşlarımızın özgürce seyahatinin önündeki engelleri Millet İttifakı tek tek kaldıracak.
Vize serbestisi reformları yerine gelecek
Millet İttifakı iktidara geldiğinde vize serbestisi reformlarının gereği ilk üç ayda yapılacak. 72 kriterden geriye kalan birkaç kriteri iktidar olur olmaz hızla yerine getireceğiz ve vize serbestisi sürecine hız kazandırmak için AB içinde güçlü bir etki yaratacağız. Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya, Ukrayna, Kolombiya, İsrail gibi ülkelere vize serbestisi sağlayan Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları için de vize serbestisi sürecini tamamlayacağız. Artık pasaportlarının rengi üzerinden sınıflara bölünen, ayrıcalıklı gruplardan oluşan bir toplum olmayacak Türkiye, AKP'nin pasaportlarla uyguladığı kast sistemini yırtıp atacağız.
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının kazanımları uluslararası alanda hakkıyla savunulacak
AB müzakerelerinin fiilen durduğu AKP iktidarları döneminde Türkiye'nin, yeşil pasaport konusunda dahi gelinen bu içler acısı nokta artık Türkiye'nin yeni bir yönetim anlayışı ile yönetilmesinin zamanının geldiğini işaret ediyor. Bırakınız vize serbestisi sürecini bilerek isteyerek yarı yolda bırakılmasını, bu iktidar uluslararası hukuk nezdinde, 1963'te İsmet İnönü tarafından imzalanan Ankara Anlaşması'ndan kaynaklı haklarımızı dahi savunmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına Avrupa Birliği ülkelerinde iş amaçlı yerleşme hakkı tanımaktayken, Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü bu alanda kullanılmamış, tamamen sümen altı edilmiştir. Pek çok AB ülkesi bu haklarımızı tanımazken, AB üyeliğinden ayrılana kadar Birleşik Krallık'ın yurttaşlarımızın bu hakkını tanıdığını hatırlatalım. Lakin Türkiye Cumhuriyeti'ni 20 yıldan fazla zamandır yönetenler bu alanda adeta hiçbir şey yapmamıştır. Bu atalet ve çıkarlarımızı baltalayan zihniyet Millet İttifakı iktidarı tarafından değiştirilecek. Türkiye Cumhuriyeti tüm gücüyle uluslararası alanda da yurttaşlarının yanında olacaktır.
Türkiye'nin Avrupa'daki kaderi: Uluslararası itibarı yüksek bir ülke, güçlü pasaport, reformcu demokratik yönetim
Millet İttifakı olarak iktidara geldiğimizde atacağımız adımlarla, Türkiye'nin uluslararası itibarını yeniden kazanması sağlanacak. Demokrasi, insan hakları ve ekonomik kalkınma için güçlerimizi birleştirerek, Avrupa Birliği ile işbirliğimizi daha da güçlendireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının tarihi bir rekor seviye olan, %70'lere ulaşan AB üyelik hedefimize desteğini görüyoruz ve ülkemizi bu yolda ilerletmek kararlılığındayız.
Sadece Türkiye'nin Avrupa'daki kaderinin çizileceği değil tüm Avrupa'nın tarihi birleşmesi ve ilerlemesinin kutlandığı Avrupa ayı hepimize kutlu olsun.
REKLAM___________________________________________________________________________________
Kader Sevinç, CHP Avrupa Birliği Temsilciliği Başkanı, Avrupa Sosyalistler ve Demokratlar Partisi (PES) Yönetim Kurulu Üyesi