Güney Kore, 10 Nisan'da yapılacak seçimler öncesinde Kuzey Kore ile bağlantılı bir papazın Yoon'un eşine hediye ettiği 2 bin 250 dolarlık lüks çanta skandalı ile çalkalanıyor.
REKLAMGüney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-Yeol'un eşinin kendisine armağan edilen lüks çantayı kabul ettiğine dair gizli kamera kayıtlarının ortaya çıkması, kritik seçimler öncesinde azınlık hükümetini kuran Halkın Gücü Partisi'ni (HGP) zor durumda bıraktı.
Yoon'un eşi Kim Keon Hee'in bir hükümet yetkilisinin yakını olarak etiket fiyatı 3 milyon won (yaklaşık 68 bin TL) olan Christian Dior marka çantayı kabul etmesinin rüşvetle mücadele yasasını ihlal etmiş olabileceği tartışmaları tetikledi, ancak Yoon'un sessizliğinin durumu daha da kötüleştirebileceği konuşuluyor.
Yoon'un lideri olduğu HGP içindeki destekçileri Kim'in kendisine kurulan yasadışı bir komplonun ve bir karalama kampanyasının kurbanı olduğunu söylüyor.
Eleştirenler ise Kim'i halkın "sefalet" içinde yaşadığı bir dönemde lüks ve sefa düşkünü eski Fransız kraliçesi Marie Antoinette'e benzetiyor. Bu eleştirileri getiren isimler arasında partinin üst düzey yöneticileri de bulunuyor.
Dior skandalı nasıl ortaya çıktı?
Yerel medyada "Dior skandalı" olarak adlandırılan olay, kasım ayında bir YouTube kanalının Kore ve Amerikan vatandaşı bir papazın Kim'i ziyaret edip ona el çantası verirken gizli kamerayla kaydettiği bir video klibi yayınlamasıyla ortaya çıktı.
Kuzey Kore ile dini ilişkilerde bulunan ve Pyongyang ile ilişkilerin geliştirilmesini savunan papaz Abraham Choi, başlangıçta Yoon'un sert Kuzey Kore politikasından duyduğu endişe nedeniyle, aynı zamanda aile yakını olan Kim'den randevu talep etti.
Kim'le görüşmenin yolunun lüks hediyelerden geçtiğine inandığını belirten Choi, bu inancını Reuters haber ajansına "Bunların bir giriş kartı, (Kim'le) görüşme için bir bilet gibi olduğunu söyleyebilirsiniz." şeklinde açıkladı ve daha önce de Kim'e Chanel marka kozmetik ürünler hediye ettiğini iddia etti.
İlk görüşmenin ardından Choi, Kim'in yönetimdeki rolünden endişe duymaya başladığını ve sol görüşlü haber ve yorumlar yayınlayan YouTube kanalındaki bir muhabirle birlikte çalışarak ikinci bir ziyaret sırasında pahalı çantayı kabul ederken görüntülediğini belirten Choi, "Normal bir insan olsa 'Bunu yaparsan seninle görüşemem' derdi. Ama First Lady bana yer ve zaman verdi." diye konuştu.
İsmi açıklanmayan bir başkanlık yetkilisi ise geçen hafta ülkenin resmi haber ajansı Yonhap'a yaptığı açıklamada Choi'nin aile bağlantılarını kullanarak yasadışı çekim yapmak amacıyla Kim'e kasıtlı olarak yaklaştığını ve çifte verilen hediyelerin hükümetin malı olarak ele alınıp saklandığını söyledi.
Yoon sessiz
Halen azınlık hükümetiyle ülkeyi yöneten Yoon'un partisi HGP, 10 Nisan'da yapılacak seçimlerden birinci parti olarak çıkmayı hedefliyor. Ancak partinin bazı üyeleri, kamuoyunun gizli kamera olayına değil Kim'e odaklanmasından dolayı "Dior skandalının" seçmenler üzerinde kötü bir izlenim bıraktığına dair endişe taşıyor.
Bu sebeple bazı parti üyeleri Yoon ve eşini olaydan dolayı özür dilemeye ve en azından çantayı almanın uygunsuz olduğunu kabul etmeye çağırdı.
Ancak Yoon'un ofisi paylaşacak bilgisi olmadığını belirterek olay karşısında sessiz kalmayı sürdürüyor.
Uzmanlar, Yoon'un sessiz kalmayı tercih etmesinin, konuyla ilgili anlaşmazlık yüzünden istifalar yaşayan partinin 10 Nisan hedeflerine mal olabileceği riskine dikkat çekiyor.
Reuters'a konuşan siyasi analist Rhee Jong-hoon, "Bu siyasi bir bomba... Kim Keon Hee riski daha da büyüyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Kim hakkında yaklaşık 12 yıl önce hisse senedinde fiyat manipülasyonu yaptığı iddia ediliyor. Bu iddiayı araştırmak üzere parlamento geçen ay özel bir savcı atadı.
Doktora tezinde mesleki sicilinde tahrifat ve intihal yaptığı iddialarıyla da karşı karşıya kalan Kim, konunun Yoon'un başkanlık kampanyasına gölge düşürmesinin ardından 2021'de kamuoyundan özür dilemişti.