Türkiye'nin gündemine dair güncel gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.
${title}
Canlı anlatım sona erdi
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 büyüdü
Türkiye ekonomisi yılın ilk 3 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 büyüdü.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı ilk tahminlere göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) birinci çeyrek değeri 285 milyar 572 milyon dolar oldu
GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, yılın birinci çeyreğinde geçen yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak, inşaat sektörü toplam katma değeri yüzde 11,1; bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 5,5; mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 5; sanayi yüzde 4,9; tarım yüzde 4,6; hizmetler yüzde 4,3; kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,3; diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2,8; gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,5 ve finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 2 arttı.
Böylece, Türkiye ekonomisi Covid-19 salgını tedbirlerinin uygulandığı 2020 yılının ikinci çeyreğinden sonra üst üste 15 çeyrek büyümüş oldu.
Yerleşik hane halkı tüketim harcamaları yüzde 7,3 yükseldi
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,4 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, ilk çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,8 artış gösterdi.
Yerleşik hane halklarının tüketim harcamaları, yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 7,3 yükseldi. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3,9, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 10,3 artış kaydetti.
Mal ve hizmet ihracatı, yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 4 artarken ithalatı yüzde 3,1 azaldı.
Erdoğan: Türkiye, 'teröristan' kurulmasına izin vermeyecektir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, güney sınırlarının hemen ötesinde Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde bölücü örgütün bir teröristan kurmasına asla izin vermeyecektir." dedi.
İzmir'in Seferihisar ilçesindeki Doğanbey Atışlı Tatbikat Bölgesi'nde gerçekleştirilen Efes-2024 Tatbikatı'na katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
"Bölücü terör örgütünün Suriye uzantısı, bir 'teröristan' kurma hedefiyle bölge halkı üzerindeki baskısını, tehditlerini ve gayretlerini yoğunlaştırdı. Örgüte boyun eğmeyen ve haraç vermeyen insanların öz topraklarından sürülmesinden, çocuk asker kullanımına kadar her yola başvuruyorlar. Meselenin DEAŞ ile mücadele olmadığı, doğrudan ülkemizi ve bölgemizi hedef alan sinsi bir planın adım adım uygulandığı anlaşılıyor. Terör örgütünün halk oylaması bahanesiyle ülkemizin ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik mütecaviz eylemlerini yakından takip ediyoruz. Daha önce de bu konudaki politikamızı çok net ortaya koyduk. Türkiye, güney sınırlarının hemen ötesinde Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde bölücü örgütün bir 'teröristan' kurmasına asla izin vermeyecektir. Oldubittiler karşısında daha evvel yapılması gerekiyorsa, ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık, aynı durumla karşılaşmamız halinde harekete geçmekten yine çekinmeyiz."
Gece kulübü yangınında 9 şüpheliye 22,5 yıla kadar hapis istemi
Beşiktaş'ta bulunan bir gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin hazırlanan iddianamede 9 şüpheli için ayrı ayrı 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi
Silahlarını sergileyen Adalet Komisyonu Başkanı Tabur hakkında soruşturma açıldı, yetkileri sonlandırıldı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hakimler ve Savcılar Kurulunca (HSK), İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur hakkında kamuoyuna yansıyan görüntüleri ve iddialarla ilgili inceleme ve soruşturma başlatıldığını, komisyon başkanlığı yetkisinin de sonlandırıldığını bildirdi.
Tabur'un ruhsatlı silahlarını makamının yanındaki dinlenme odasında sergilediği görüntüler sosyal medyada ortaya çıkmıştı.
Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hakim ve Cumhuriyet savcılarının yargı etiği ilkeleri çerçevesinde, tüm faaliyetlerinde uygunsuz davranışlardan kaçınmak zorunda olduğunu belirtti.
Tunç, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bu kapsamda, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı hakkında kamuoyuna yansıyan görüntüler ve iddialarla ilgili olarak Hakimler ve Savcılar Kurulunca inceleme ve soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca ilgilinin, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı yetkisi sonlandırılmıştır."
İsrail'in Refah saldırılarını kınayan Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda, İsrail'in Refah saldırılarını kınayan Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi
Tezkerede, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acilen toplanmaya ve İsrail'in saldırılarına son vermesi hususunda karar almaya davet ediyoruz." denildi.
Erdoğan'dan CHP'ye iade-i ziyaret açıklaması: 9 Haziran'dan sonra
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapacağı iade-i ziyaretin 9 Haziran'dan sonra olacağını söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2 Mayıs'ta AK Parti Genel Merkezi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etmişti.
Erdoğan, TBMM'deki partisinin grup toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Ziyaret 9 Haziran'dan sonra olacak." ifadesini kullandı.
Türk Eximbank'tan, Dünya Bankası garantisiyle 1 milyar euroluk kredi anlaşması
Türk Eximbank'tan yapılan açıklamaya göre, banka, ihracatçıların yeşil dönüşümle ilgili yapacakları yatırımları desteklemek üzere sağladığı finansman imkanlarına bir yenisini daha ekledi.
Türk Eximbank, Hazine ve Maliye Bakanlığının karşı garantisi ve Dünya Bankası Grubu üyesi olan International Bank for Reconstruction and Development'ın (IBRD) 600 milyon euro tutarında ilk zarar tazmin yapısında sunduğu garantisi altında, toplam 1 milyar euro tutarındaki "Türkiye Yeşil İhracat Projesi" kredi sözleşmesine imza attı.
AA'nın haberine göre, Deutsche Bank, Standard Chartered Bank, BNP Paribas ve ING Bank'ın katılımıyla gerçekleştirilen 10 yıl vadeli kredi, Türk Eximbank'ın bugüne kadarki en büyük borçlanma işlemi, aynı zamanda IBRD'nin ise ihracatçıların yeşil dönüşümünü destekleyen ilk garanti işlemi olma özelliğine sahip.
Bakan Şimşek'ten rezerv açıklaması: Türkiye'nin gündeminden çıkacak
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "(TCMB rezervleri) Yakında swap hariç pozitif rezerv noktasında olacağız, çok yakınız. Rezervle ilgili kaygılar önemli ölçüde Türkiye'nin gündem maddesi olmaktan çıkacak." dedi.
Erdoğan: Dünya Netanyahu denilen vampirin barbarlığını canlı yayında izliyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünya bir hastanın, bir manyağın, bir psikopatın, Netanyahu denilen vampirin barbarlığını canlı yayında izliyor" dedi.
İsrail'in Gazze'nin Refah kentindeki çadır kampına düzenlediği saldırıya sert tepki gösteren Erdoğan, AK Parti TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, şu ifadeleri dile getirdi:
“Çadırlarında masum sivillerin yakılarak öldürülmesini hiçbir inanç meşru görmez. Dünya, Netanyahu denilen vampirin barbarlığını canlı yayında izliyor. Ey Amerikan devleti, bu kan senin eline de bulaşmıştır. Ey Avrupa’nın devlet ve hükümet başkanları, İsrail’in bu vampirliğine ortak oldunuz çünkü sustunuz. İsrail Gazze’de insanlığı öldürdü; Avrupa ise kendi değerlerini öldürdü, kendisini var eden bütün değerleri ayaklarının altında çiğnedi."
Birleşmiş Milletler'e de tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bırakın soykırımı durdurmayı, BM kendi personelini, yardım çalışanlarını dahi koruyamadı. Gazze’de sadece insanlık değil BM de ruhuyla birlikte ölmüştür. BM üyesi 193 ülkenin 4’te 3’ünden fazlası Filistin’i devlet olarak kabul ediyor. 147 ülkenin ortak kararı, 5 ülkenin keyfine bırakılamaz. 147 beşten büyüktür. Ey Birleşmiş Milletler, 21. yüzyılda canlı yayında insanlığın soykırımı durduramayacaksan sen ne işe yararsın. Dünyanın geleceği 5 ülkeye kaldı ise ne gerek var o binalara" diye konuştu.
"Buradan İslam dünyasına da bir çift sözüm var" diyen Erdoğan, "Ortak bir karar almak için daha neyi bekliyorsunuz? Allah bunun hesabını size, hepimize sorar." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail, uluslararası hukukun kontrolüne girmeden, kendini uluslararası hukuka bağlı görmeden hiçbir devlet güvende değildir. Buna Türkiye de dahildir. Netanyahu ve cinayet şebekesi tamamen kontrolden çıkmadan bu soykırım, bu vahşet, bu barbarlık insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır." diye konuştu.
Erdoğan, "Gençler, siyonizmin nasıl kural tanımaz bir sapkınlık olduğunu görmeye başladı. Bu devrimin siyonist sapkınlıktan arınmış bir dünyayı kuracağını umuyorum." dedi.
Yeni anayasa
Erdoğan, "İnşallah Türkiye’yi darbe mahsulü anayasadan kurtarıp hem darbelerle hesaplaşmamızı hitama erdirecek hem de demokrasi kahramanlarının ruhlarını şad edeceğiz." ifadesini kullandı.
Sokak hayvanları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"İstiyoruz ki barınaklara alınan tüm hayvanlar sahiplenilsin. Bunu başarabilirsek bir sonraki adıma ihtiyaç kalacağını düşünmüyoruz. Gelişmiş hiçbir ülkede olmayan başıboş köpek sorunumuz var. Bazı ülkeler Türkiye’ye gelecek vatandaşlarını kuduz ve sahipsiz köpekler için uyarmaya başladı. Kimse bize merhamet üzerinden ders vermeye kalkmasın. Sahipsiz köpek sayısını ‘yakala-kısırlaştır-sal’ metoduyla çözmek istedik ama bu bir çözüm olmadı."
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Sokak hayvanları düzenlemesi TBMM'ye ulaştı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemenin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ulaştığını duyurdu.
Tunç, "Hayvanları korumada kararlıyız. Hayvan hakları ile ilgili taslak metin Meclis'e ulaştı, tartışılacak." ifadesini kullandı.
Adalet Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Taslak çalışma Meclis grubumuza intikal ettirildi. Milletvekillerimiz bunu değerlendireceklerdir. Bu, milletvekillerimizin değerlendirmesine mahsus bir durum. Hayvanları koruma noktasındaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Hayvanları Koruma Kanunu'nu çıkaran iktidarız. Hayvanları korumayla ilgili araştırma komisyonu kurulmuştu, bu komisyonun tavsiye kararları doğrultusunda birtakım düzenlemeler yapmıştık. Hayvanları Koruma Kanunu'nda evcil, sahipsiz hayvan tanımları netleştirilmiştir. Hayvanları eziyet edenlere yönelik cezaları artırmıştık."
Sokaklardaki sahipsiz hayvanların insanlara zarar verdiğinin görüldüğünü, ölümlere yol açan olayların yaşandığını aktaran Tunç, çocuklara, yaşlılara saldırma, trafik kazalarına neden olma gibi durumların söz konusu olduğunu, bunun önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Tunç, belediyelere ve bazı kurumlara düşen görevler olacağını, yasal düzenleme ihtiyacı olduğunu kaydederek, "Dengeyi iyi korumamız lazım. Hem hayvanlarımızı koruyalım ama insan sağlığına zarar verecek, insan sağlığını tehdit edecek durumu da ortadan kaldırmaya yönelik orta yol bulunması gerekecektir." dedi.
Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarını artıran düzenleme yürürlüğe girdi
Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını içeren düzenleme, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını da içeren kanunla, Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da değişiklik yapıldı. Buna göre, üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılamamasına dair hükme aykırı hareket edenlere, her bir aykırılık için 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar idari para cezası uygulanacak.
Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulamayacağı hükmüne aykırı hareket edenlere, her bir aykırılık için 1 milyon liradan 12 milyon liraya kadar ceza verilebilecek.
Ticaret Bakanlığı, bu hükme bir takvim yılı içinde en az 3 defa aykırı hareket ederek idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerini 6 güne kadar kapatmaya yetkili olacak. (AA)
İYİ Parti lideri Dervişoğlu: Türkiye'yi el birliği ile Tayyipizm'den kurtaralım
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.
Konuşmasında yeni anayasa tartışmalarına değinen Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Gereksiz tartışmalara hiç gerek yok. 60'lara, 71'lere, 80'lere dönmenin anlamı da yok. 1982 Anayasa'sında değişmemiş sadece 58 madde var. O maddeler de askeri vesayetle ilgili değil. Ayrıca yapılan Anayasa değişikliklerinin çoğunu, 22 yıldır işbaşında bulunan iktidar, yani sizler gerçekleştirdiniz. 2018'den beri bu milletin başına tek adamlığı siz bela ettiniz. Ayrıca neden şikayet edersiniz ki? Bizleri hayatımızın baharında zindanlara gönderen askeri darbeler sizleri saraylara taşıdı. Yürürlükte olan 1982 anayasasında vesayet yok değil, elbette var. Var ama askeri yönetimlerin vesayetinden ziyade, yaptığınız anayasa değişikliklerinden kaynaklı olarak Recep Tayyip Erdoğan vesayeti var. Gelin, doğru bir iş yapmak isterseniz biz hazırız. Bu anayasadan bütün vesayetlerin izlerini birlikte silelim. İşe Tayyip Erdoğan vesayetini kaldırmakla başlayalım. 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' diye adlandırılan Tayyipizm'den Türkiye'yi el birliği ile kurtaralım."
Kobani olaylarına ilişkin 5 eski HDP milletvekili hakkında iddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 6-8 Ekim 2014'teki Kobani olaylarına ilişkin 5 eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili hakkında iddianame düzenledi.
Kobani olaylarına ilişkin 108 sanık hakkındaki davayı kısa bir süre önce karara bağlayan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, eski HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Garo Paylan, Fatma Kurtulan ve Pero Dundar "şüpheli" olarak yer aldı.
İddianamede, 6-8 Ekim 2014'te ülke genelindeki eylemlerde PKK/KCK yöneticileri, örgüte bağlı yapılanmalar, HDP MYK üyeleri ve eş başkanlarınca halkın sokağa çıkıp terör eylemleri gerçekleştirilmesi yönünde çağrılar yapıldığı kaydedildi.
Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerindeki olaylarda 37 kişinin öldürüldüğü, 29 kişinin öldürülmeye teşebbüs edildiği, 326 güvenlik görevlisi ve 435 vatandaşın yaralandığı belirtilen iddianamede, ayrıca 3 bin 777 mala zarar verme, 25 alıkoyma, 395 hırsızlık, 15 yağma, 308 iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal, 13 Türk bayrağını yakma, 7 Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet suçu işlendiği bildirildi.
Olayların gerçekleştiği tarihte milletvekili olan şüpheliler Kaya, Pekgözegü ve Paylan ile 27. dönem milletvekilleri Kurtulan ve Dundar'ın, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine aynı suçlardan yargılanan 108 sanıkla 6-8 Ekim olaylarının başlatılıp, gerçekleştirilmesi konusunda fikir ve eylem birliği içerisinde oldukları ifade edilen iddianamede, bu sebeplerle şüphelilerin "HDP Genel Merkezi tarafından açıklandığı şekilde yapılan eylem çağrıları sonucu işlenen suçlardan sorumlu olmaları gerektiği" belirtildi.
İddianamede, bir kısmı tüzel kişi olmak üzere 2 bin 674 mağdur veya müşteki yer aldı.
İddianamenin kabulü halinde şüpheliler Yasin Börü ve arkadaşlarının da arasında bulunduğu 37 kişiye yönelik öldürme, devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak suçlarından 38'er kez ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra atılı diğer suçlardan da çeşitli sürelerde hapis cezası istemiyle yargılanacak.
Türkiye, çok uluslu şirketlere asgari kurumlar vergisi uygulanmasına ilişkin çalışmaları hızlandırdı
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, çok uluslu şirketlerden asgari kurumlar vergisi alınması için dünya genelinde çalışma yürütüldüğünü söyledi.
AA'ya açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, hazırlıkları yürütülen asgari kurumlar vergisi uygulamasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Asgari kurumlar vergisinin tüm ülkelerin gündeminde olduğuna işaret eden Şimşek, asgari kurumlar vergisini yasalaştırmayan ülkelerin vergileme hakkını başka ülkeye bırakmış olacağını söyledi.
Şimşek, 2021 yılında OECD'nin organizasyonu kapsamında dünyada yaklaşık 140 ülkenin küresel asgari kurumlar vergisi konusunda mutabık kaldığına dikkati çekerek, "Alınan mutabakat kararıyla yıllık konsolide hasılatı 750 milyon avro eşiğini aşan çok uluslu şirketlerin düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak ve iş yerlerinin asgari yüzde 15 kurumlar vergisine tabi tutulması öngörüldü. Bu kapsamda başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere 30'dan fazla ülke 2024 yılı kazançlarına uygulanmak üzere asgari kurumlar vergisi uygulamasını yasalaştırdı." diye konuştu.
Diğer ülkelerde de yasalaştırma çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Şimşek, uygulamanın detaylarına ilişkin şu bilgiyi verdi:
"Çok uluslu şirketlerin faaliyette bulunduğu ülkede ödediği kurumlar vergisi yükü yüzde 15'ten aşağıda ise asgari kurumlar vergisi uygulamasını yasalaştıran ülkeler, ilgili ülkenin almadığı vergi farkını alabilecek. Fark vergi alma hakkı öncelikle şirketin faaliyette bulunduğu ülkede. Bu ülkede asgari kurumlar vergisi uygulaması yoksa şirketin ana merkezinin olduğu ülke bu vergiyi alabiliyor. Burada da asgari kurumlar vergisi uygulaması yoksa aynı gruba dahil şirketlerin bulunduğu üçüncü ülke tarafından bu vergi alınabilecek. Kurulan model, çok uluslu şirketlerin kazançlarının her hal ve takdirde yüzde 15 vergi yükü taşımasını amaçlıyor."
"Vergileme hakkından vazgeçmemek için uygulanması gerekiyor"
Şimşek, asgari kurumlar vergisi uygulamasına geçmeyen ülkelerin vergileme haklarını bir başka ülkeye devretmiş olması nedeniyle diğer ülkelerin bu konuda yasama çalışmalarına hız verdiğini belirterek, "Ülkemizde de çok uluslu şirketler faaliyette bulunuyor. Türkiye'de faaliyette bulunan çok uluslu şirketlerden asgari kurumlar vergisi alınması yönünde düzenleme yapılması kaçınılmaz. Aksi halde ülkemizin almadığı vergi bir başka ülke tarafından alınacak." ifadelerini kullandı.
Vergileme hakkından vazgeçmemek için Türkiye'de de asgari kurumlar vergisi uygulanması gerektiğini vurgulayan Şimşek, çok uluslu şirketlere yönelik bu uygulamanın getirilmesi yönünde çalışmalar yapıldığını ve hazırlıkların son aşamaya geldiğini bildirdi.
Türkiye'de faaliyette bulunan uluslararası sermayeli şirket sayısının yaklaşık 80 bin civarında olduğunu ve bunlardan ana işletmesi yurt dışında olan 2 bin 134 işletmenin bulunduğunu aktaran Şimşek, şunları kaydetti:
"Ülkemize yatırım yapan çok uluslu şirketlerin sadece yüzde 2,5 gibi bir kısmı 750 milyon avro eşiğini aşmakta olup, bunların kazanmış oldukları vergi teşviklerinin nasıl korunabileceği, farklı alanlarda nasıl değerlendirilebileceği konusunda alternatif modeller üzerinde de çalışılıyor. Bakanlık olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile sıkı bir çalışma yürüterek ülkemize yatırım yapılmasını teşvik etmeye devam edecek alternatifler geliştiriyoruz."
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği önünde İsrail protestosu
İsrail'in Refah'ta yerinden edilen Filistinlilerin kampını bombalaması, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği önünde protesto edildi.
Ankara Filistin Dayanışma Platformunun çağrısı üzerine, ABD Büyükelçiliği önünde toplanan grup, Türkçe ve İngilizce "Nehirden denize, özgür Filistin" yazılı pankartlar açtı, "Kanlı ellerinizi Gazze'den çekin", "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" yazılı dövizler taşıdı.
Platform adına konuşan Peygamber Sevdalıları Derneğinden Mustafa Karakaş, İsrail'in onlarca yıldır sürdürdüğü katliamlar silsilesinin son günlerde 'ümmetin sessizliğinden alınan cesaretle hızlandığını' söyledi.
Gazze'de sivil yerleşim yerleri başta olmak üzere güvenli denilen bölgelerin de bombalandığını ifade eden Karakaş, özellikle çocuk ve kadınlara yönelik toplu imha süreci yürütüldüğünü belirtti.
Erdoğan'dan Yassıada'da yeni anayasa mesajı: Milli bir ödev olduğuna inanıyorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde Yassıada'da açıklamalarda bulundu.
Adnan Menderes Kongre Merkezi Özgürlük ve Demokrasi Adası'nda, Türkiye Yüzyılı Anayasası Sivil Anayasa Güçlü Türkiye Sempozyumu'nda konuşan Erdoğan, 'Yeni anayasayı uzun süredir dile getiriyoruz. Neyi murad ettiğimizi kamuoyu ile paylaştık.' diyerek şunları söyledi:
"Anayasa normlar hiyerarşinin tepesinde yer alır. 61 Anayasası ve 82 Anayasası hazırlanma sürecinde milletin iradesi tecelli etmedi. Milletimiz evet oyunu darbecilerin ülkenin başından bir an önce gitmesi için vermiştir. 61 anayasası 27 Mayıs rejimini kurumsallaştırmıştır. Anayasa değişiklikleri ile 367 ucubesinin önüne geçtik, demokrasimize rahat nefes aldıracak adımlar attık. Bunların yeterli olmadığını biliyoruz. Milletin fikri, talepleri, endişeleri dikkate alınmadan uzlaşma aranmadan yapılan anayasa doğumundan itibaren sakattır özürlüdür kriz üretmeye daha yakındır. Yakın siyasi tarihimizde bunun örnekleri bulunuyor. Tartışmalardan yargıdaki gerilime kadar karşılaştık. Devlet ile vatandaş arasındaki ilişkiyi zehirleyen sebebin aynı olduğunu görüyoruz. Artık bazı gerçekleri kabullenmemiz gerekiyor. Elitlerin uzlaşısını yansıtan mevcut anayasa ile devam edemeyiz. Bu utancı milletimize daha fazla yaşatamayız. Meclis'imiz yeni anayasa yapacak olgunluğa, kudrete sahiptir. Milli bir ödev olduğuna inanıyorum."
Katar Havayolları uçağı Türkiye üzerinde türbülansa girdi: 12 yaralı
Qatar Airways'in (Katar Havayolları) Doha-İrlanda seferini yapan uçağının Türkiye hava sahası üzerinde şiddetli türbülansa girmesi sonucu altısı yolcu ve altısı uçuş ekibinden olmak üzere 12 kişi yaralandı.
QR017 sefer sayılı Boeing 787 Dreamliner tipi uçağın dün öğleden sonra varış noktası Dublin Havaalanı'nda acil müdahale ekipleri tarafından karşılandığı bildirildi.
Dublin Havalimanı yetkililerince yapılan açıklamada, yaralılardan sekizinin hastaneye kaldırıldığı bilgisi verildi.
Yolcular, olayın kabinde yiyecek içecek servisi verildiği esnada yaşandığını ve 20 saniye civarında sürdüğünü aktardı.