Filistinli yetkililer, Ayşenur Ezgi Eygi'nin, gazeteci Şirin Ebu Akleh'in 2022'de öldürülmesine benzer şekilde keskin nişancı tarafından kasten hedef alınmış olabileceğine inanıyor.
Filistinli yetkililer, Cuma günü Türk yetkililere, Türk-Amerikalı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin İsrail ordusuna ait bir keskin nişancı tarafından kasten hedef alınarak öldürülmüş olabileceğini bildirdi.
Hükümete bağlı Filistin Haber Ajansı, Türk asıllı Amerikan vatandaşı Eygi'nin Batı Şeria'da yerleşimlerin genişletilmesine karşı düzenlenen bir protesto sırasında İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından vurularak öldürüldüğünü aktarmıştı.
IDF, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, kuvvetlerin "taş atan ve tehdit oluşturan şiddet eylemlerinin başlıca kışkırtıcısına" ateşle karşılık verdiğini öne sürmüş ve yabancı uyruklu bir kişinin öldüğüne dair haberleri incelediklerini eklemişti.
Wafa Haber Ajansı da Eygi'nin Nablus'taki Rafidia Hastanesi'nde yoğun bakıma alındığını, ancak yaralarına yenik düştüğünü aktarmıştı. Filistin medyası, 26 yaşındaki genç kadının Filistinli çiftçileri İsrail ordusundan korumaya yönelik bir kampanyada yer aldığını belirtmişti.
Anadolu Ajansı'nın Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı 6 Eylül tarihli haberine göreyse Filistinli yetkililer, Eygi'nin İsrailli bir keskin nişancı tarafından kasıtlı olarak hedef alınmış olabileceğini ve kullanılan merminin kauçuk kaplı plastik mermi değil gerçek mermi olduğunu düşünüyor.
Filistin makamlarının Eygi'nin öldürülmesinin ardından bu bilgiyi Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu'yla paylaştığı belirtiliyor.
2022'de gazeteci Şirin Ebu Akleh de benzer şekilde öldürülmüştü. Bu yüzden Akleh için olduğu gibi, Eygi'nin otopsisini de Filistinli bir doktorun yapacağı kaydedildi.
Olay, IDF'nin, Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından bu yana işgal altındaki Batı Şeria'da düzenlediği en büyük operasyonlardan biri olan Cenin kentinden çekildiği sırada yaşandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, dokuz gün süren operasyonda en az 36 Filistinli hayatını kaybederken, Cenin'de büyük çaplı hasar oluştu.
IDF yetkilileri, 28 Ağustos'ta başlatılan operasyonun, "bölgedeki İsrailli sivillere yönelik saldırıları engellemek için gerekli olduğunu" savunmuştu.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırısından bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim'den beri İsrail'in Gazze'de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40.000'den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84.700 kişi de yaralandı.
Harabeye dönüşen Gazze'nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika'nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.