Hunter Biden'ın bilgisayarını bıraktığı tamirci Mac Isaac tehdit edildiğini iddia etmişti.
Ekim 2020'de, Joe Biden'ın Donald Trump'a karşı seçim zaferinden günler önce, Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) ABD'nin teknoloji devlerini, Rus ajanlarının "manipülasyon hazırlığına" karşı bilgilendirdiği iddia edilmişti.
The New York Post'un çarşamba günü yayınladığı bir haberde, o dönemki Facebook yöneticilerinin sonradan iktidara gelecek olan Joe Biden-Kamala Harris yönetimini memnun etmek için Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın dizüstü bilgisayarı ile ilgili çıkan haberlere sansür uygulamayı tartıştıkları öne sürüldü. Oğul Biden'ın bilgisayarında, babasının seçim kampanyasına darbe vuracak içeriklerin olduğu belirtiliyordu.
Yeni detaylar, Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi’nin alt komitesinin ara raporunda yer aldı.
Bu bilgiler, eski Başkan Donald Trump'ın 5 Kasım'daki seçimler öncesinde anketlerde önde olduğu ve müttefiklerinin FBI'da bir temizlik yapılması ile Facebook gibi platformlara ceza verme veya kısıtlama amacıyla yeni düzenlemeler önerdiği bir dönemde ortaya çıktı.
14 Ekim 2020 tarihli Kongre raporunda, yani Hunter Biden vakasının ABD kamuoyunda yer aldığı ilk gün, kimliği açıklanmayan bir Microsoft çalışanının, "FBI geçen hafta hepimize 'Burisma' haberinin ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olduğu" notunu düştüğü belirtiliyor.
Burisma, Ukrayna merkezli bir enerji şirketi ve özellikle doğal gaz üretimi ve dağıtımıyla tanınmakta. Şirket özellikle Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın şirketle olan bağlantıları nedeniyle siyasi tartışmalara yol açmıştı.
Yine raporda, Facebook'un o dönemki küresel işler başkan yardımcısı Nick Clegg'in aynı gün, küresel kamu politikaları başkan yardımcısı Joel Kaplan'a yazdığı mektupta, "Açıkçası, bu konudaki çağrılarımız, hemen hemen her şeyden daha çok, gelecek Biden yönetiminin bize bakış açısını etkileyebilir," dediği söyleniyor.
Haberlerde, Biden'ın başkan yardımcısı (2009-2017) olduğu dönemde oğlu Hunter ve kardeşi James'in uluslararası iş ortaklarıyla etkileşimde bulunduğu, bunların arasında Çin ve Ukrayna gibi ABD politikaları için önem teşkil eden ülkelerin de yer aldığı görüldü.
Kongre'deki Cumhuriyetçiler, FBI ile teknoloji platformlarının Trump'ı son seçimde yenmek için iş birliği yaptığını iddia ediyor. Sosyal medya şirketlerinin çalışanları da o dönemde bu algının farkındaydı.
Bir Facebook çalışanı, raporda geçtiği şekliyle, 15 Temmuz 2020 tarihli bir mesajında “Kongre’ye çıkarıldığımızda, 2020 seçimlerini neden etkilediğimizle ilgili ifade vermek için, yıllardır ABD hükümeti ile bunun için plan yaptığımızı söyleyebiliriz,” diyor.
FBI'dan yetkililerin, Hunter Biden haberlerinin yayıldığı ilk gün bazı Twitter çalışanlarına dizüstü bilgisayarın gerçek olduğunu söylediğini, ancak bu mesajın şirkette yayılmadığı belirtiliyor. Ayrıca, Facebook ile ilgili benzer bir durumun olmadığı da ifade ediliyor.
Cumhuriyetçi Parti'nin alt komite başkanı Jim Jordan tarafından hazırlanan raporda, "FBI'ın amacı gerçekten de sosyal medya şirketlerinin gerçek yabancı etki operasyonlarıyla mücadele etmesine yardımcı olmak olsaydı, FBI en önemli gerçeği paylaşmalıydı. Post'un haberindeki nüfuz ticareti iddiaları, FBI'ın elindeki bilgiler de dahil olmak üzere gerçek ve güvenilir bilgilere dayanıyordu," denildi.
Raporda, o dönem ve şimdi Christopher Wray başkanlığındaki FBI'a sert eleştiriler getirilirken, diğer Cumhuriyetçi Kongre üyeleri de Trump'ın seçim kampanyasına yönelik İran destekli siber saldırı iddialarının soruşturulmasında FBI'ın rolünü eleştiriyor.
Ne olmuştu?
The New York Post gazetesinin 14 Ekim 2020 tarihli bir haberinde, Hunter Biden'a ait bir dizüstü bilgisayarın Delaware'deki bir bilgisayar tamircisinde bulunduğu, bilgisayardan bir kopyanın ele geçirildiği aktarıldı.
Tamirci Mac Isaac, Hunter Biden'ın bilgisayarının bir kopyasını gazete ile paylaşmış, cihazı ise FBI yetkililerine teslim etmişti.
Cihazda, Joe Biden'ın ABD Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde, oğlu Hunter Biden'ın Ukrayna menşeli enerji firması Burisma ile irtibatta olduğu, şirketi soruşturan savcının görevden alınması için Ukrayna'ya baskı yaptığına dair belgelerin bulunduğu iddia edilmişti.
Yine cihazda, Hunter Biden'a ait yasa dışı uyuşturucu kullanımı ve çeşitli cinsel içerikli görsellerin yer aldığı belirtildi.
Hunter Biden'ın avukatı Abbe Lowell, Delaware eyalet başsavcısına bir mektup göndermiş ve müvekkilinin bilgisayarından belgelerin izni olmadan "çalındığını" öne sürmüştü.
O dönem "tehdit edildiğini" belirten bilgisayar tamircisi Mac Isaac ise, belgelerin Hunter Biden'dan alınan "izin belgesi" ile temin edildiğini söylemişti.
Lowell mektupta, dosyaların dağıtımında Mac Isaac ile Donald Trump'ın ekibinden Rudy Giuliani ve eski danışmanı Steve Bannon'ı sorumlu tutmuştu.
Post'ta çıkan haberlerde Hunter Biden'ın bilgisayarında 129.000 e-postanın ve diğer materyallerin bulunduğu aktarıldı. Fakat cihazın gözetim zinciri ve orijinalliğiyle ilgili bir kanıtın yer almayışı nedeniyle bazı medya kuruluşları bu hikayeye sayfalarında yer vermedi.
Fakat 2022'de, The New York Times ve The Washington Post, laptoptaki bazı e-postaların gerçek olduğunu yazdı.
Eylül 2022 itibarıyla Hunter Biden'ın suç faaliyetine ilişkin net bir kanıta ulaşılamadı.
Yine bir başka dosya, Hunter Biden'ın gelirlerini beyan etme ve vergi ödemeleri konusunda olası usulsüzlükler üzerine odaklanıyor.
Soruşturmada vergi kaçırmayla ilgili dokuz maddelik iddianamede 2016'dan 2019'a kadar, uyuşturucu ve eskortlar da dahil olmak üzere "lüks bir harcama çılgınlığınından" bahsediliyor.
Hunter Biden, vergi davasında suçlu bulunması halinde 17 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir. Avukatı ise yaptığı açıklamada yeni suçlamaların siyasi amaçlı olduğunu söyledi.
ABD Adalet Bakanlığı Özel Danışmanı David Weiss, Yale mezunu avukat ve iyileşmekte olan kokain bağımlısı Hunter Biden hakkında 2019 yılından bu yana soruşturma yürütüyor.
Kaliforniya'da hazırlanan 56 sayfalık iddianamede savcılar Weiss'ın parasını "uyuşturuculara, eskortlara, lüks otellere, kiralık mülklere, egzotik arabalara, kıyafetlere ve kişisel nitelikteki diğer eşyalara, kısacası vergileri dışında her şeye" harcadığını iddia ediyor.
Başkanın oğlunun 2016 ve 2020 yılları arasında "bireysel olarak toplam brüt 7 milyon dolardan (239,8 milyon Türk Lirası) fazla gelir elde ettiğini", ancak "bu vergilerin bir kısmını veya tamamını ödeyecek fonlara erişimi olmasına rağmen 2016, 2017, 2018 ve 2019 vergilerini kasten zamanında ödemediğini" söylüyorlar.
Hunter Biden'ın avukatı Abbe Lowell ise yeni suçlamalara, "Hunter'ın soyadı Biden'dan başka bir şey olsaydı, Delaware'deki ve şimdi de Kaliforniya'daki suçlamalar yapılmazdı," diyerek yanıt verdi.
Öte yandan iddianamede yer alan bir çizelgede Hunter Biden'ın parasını nelere harcadığı özetleniyor.
Belgeye göre, 2016-19 yılları arasında "yetişkin eğlenceleri" için 188.000 doların (6,4 milyon Türk Lirası) üzerinde ve eskort ödemeleri için 683.000 doların (23,4 milyon Türk Lirası) üzerinde para harcadı.
İddianamede, Çinli bir iş holdingi, Ukraynalı enerji şirketi Burisma ve adı açıklanmayan Romanyalı bir iş insanı ile kurduğu bir şirket de dahil olmak üzere "önemli" gelir elde ettiği belirtiliyor.
Ayrıca iddianamede 2018 yılında Hunter Biden'ın eski eşine "yetersiz para nedeniyle" nafaka ödemesini yapamadığı da yer alıyor.