Euronews Türkçe, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı TRT World Forum'da konuşma yaptığı sıra protesto eden Filistin yanlısı eylemcilerin bağlı oldukları sivil toplum kuruluşlarına ulaştı. STK'lar, bu eylemi sahiplenmedikleri gibi protestonun 'bağımsız' gerçekleştiğini ileri sürdü.
REKLAM
İstanbul Kongre Merkezi'nde 29 Kasım Cuma günü düzenlenen TRT World Forum'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden Filistin yanlısı 9 kişinin, 1 Aralık Pazar günü çıkarıldıkları İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nde tutuklandığı bildirildi.
Gözaltı süresi uzatılan protestocuların Cuma-Cumartesi günlerini karakolda geçirdiği aktarıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bağlı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırladığı ve İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sunduğu soruşturma dosyasında, tutuklama talebi istenen şüphelilerin "Cumhurbaşkanına Hakaret" ve "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na" muhalefet ettiği belirtildi.
Eylemi gerçekleştiren şüphelilerden dördü (G.E., E.T., Ş.Y., M.Ö.) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma yaptığı salonda, beşi (Ç.U., C.A., F.D.G., F.M.E., M.S.E.) salonun dışındaydı.
Soruşturma raporunda, "Filistin için Bin Genç" ve "Direniş Çadırı" gibi sivil toplum kuruluşlarının sosyal ağlarında yapılan paylaşımların incelendiği, buradaki tespitler sonucu şüphelilerin "belirli bir organizasyon dahilinde ve iştirak halinde hareket ederek bir araya geldikleri" vurgulandı.
Ayrıca, şüphelilerin taşıdığı dövizlerde yazan "Stop Fueling Genocide (Soykırımı Körüklemeyi Bırakın)" ibaresi ile "Vicdan Gemisi'ne neden izin verilmiyor?", "Siyonistler faaliyetlerini denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor", "Soykırımcılarla iş birliği yapanları TRT World Forum'a davet ediyorlar" sloganları attığı, Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırladığı raporda detay olarak paylaşıldı.
İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nin 2 Aralık Pazartesi günü tarihli karar metninde, şüpheliler hakkında "kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu", "öngörülen cezanın alt ve üst sınırı nedeniyle şüphelilerin kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu", "adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı" ve bu nedenle tutuklama kararının alındığı belirtiliyor.
"Filistin için Bin Genç hareketiyle bağlantılı değil"
Euronews Türkçe, Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırladığı dosyada yer alan "Filistin için Bin Genç" adlı sivil toplum kuruluşu (STK) ile irtibata geçti.
STK adına konuşan yetkili, Ş.Y. isimli protestocunun üyeleri olduğunu kabul edip, "yapılan eyleme dair bilgilerinin olmadığını" aktardı.
"Arkadaşımız bağımsız olarak katıldı bu eyleme. 'Filistin için Bin Genç' hareketiyle bağlantılı olarak gerçekleştirilmedi yani. Eylem bağımsız ve birbirinden ayrı kişiler tarafından düzenlendi," dedi.
Yetkili, hareketin tutuklanan üyesi Ş.Y. hakkında, "Böyle bir etkinlikte eylem yapmayı düşündüğünü söylemişti ama detayları bilmiyoruz. Bu eylemi bağımsız yapacağını söylediği için bu konu hakkında daha fazla konuşmamıştık" ifadelerini kullandı.
Elinde "Stop Fueling Genocide (Soykırımı Körüklemeyi Bırakın)" dövizini taşıyan Ş.Y. isimli Filistin için Bin Genç grubuna üye olan tutuklu protestocu, salon dışına çıkarıldığı sıra "Neden Azerbaycan petrolü Türkiye üzerinden İsrail'e gidiyor?" diye slogan atmıştı.
Filistin için Bin Genç grubundaki yetkili, Ş.Y. dışındaki diğer protestocuların "Direniş Çadırı", "Saadet Partisi", "Siyonist Sisteme Karşı Gençlik Vakfı" gibi gruplara üye olduğunu, bazılarının da bir inisiyatif alarak TRT World Forum'a geldiğini söyledi.
"Görüntüleri orada bulunan diğer kişiler gönderdi"
Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırladığı dosyada geçen "Direniş Çadırı" adlı hareketinin resmi sosyal medya hesabında, Azerbaycan menşeli enerji şirketi SOCAR'ın CEO'su Elçin İbadov'un fotoğrafının yer aldığı bir gönderiye rastlandı.
Gönderide, İbadov'dan "Siyonist dostu" diye bahsedilirken, TRT World Forum'a konuşmacı olarak katılacağı belirtiliyor. Yine aynı hesapta Erdoğan'a yönelik protestodan görüntüler de paylaşıldı.
Fakat Direniş Çadırı hareketi ile bağlantılı kişiler, Euronews Türkçe'ye yaptıkları açıklamada, bu görüntüleri "kendilerinin çekmediğini, o an orada bulunan diğer kişilerin kayıt alıp kendilerine gönderdiğini" iddia etti.
Yine Direniş Çadırı hareketinin sosyal medya paylaşımları incelendiğinde, gözaltı kararına karşı yayın yaptıkları, fakat tutuklanan eylemcilerden hiçbirini "kendileriyle bağlantılı bir üye olarak kabul etmediği" görülüyor.
Benzer şekilde Saadet Partisi ve Siyonist Sisteme Karşı Gençlik Vakfı tarafından tutuklama kararına ilişkin yapılmış bir karşı paylaşım olmadığı gibi, herhangi bir eylemciyi sahiplendiklerine dair bir yayınları da bulunmuyor.
Diğer taraftan, tutuklanan protestoculardan G.E. adlı kişinin sosyal medya hesaplarında, Siyonist Sisteme Karşı Gençlik Vakfı'na bağlılığını bildiren paylaşımları hala kamuya açık.
"Kurumsal olarak bir alakamız yok"
Euronews Türkçe, son olarak eylemcilerle bağlantılı olduğu iddia edilen ve grup adını saklı tutan Filistin yanlısı başka bir gruba da ulaştı.
Türkiye'de İsrail karşıtı eylemlerle tanınan gruptan yetkililer, Filistin için Bin Genç platformunun yönelttiği iddianın aksine, hiçbir üyelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın protesto edildiği eylemde yer almadığını, olayla "kurumsal olarak bir alakalarının olmadığını" iletti.
Dosyada adı geçen bazı isimlerin düzenlemiş oldukları eylemlere katıldığını kabul eden yetkililer, bu kişilerin "bağımsız", "inisiyatif alarak" böyle bir protesto gerçekleştirdiklerini, yapılan eylemin "kendilerini temsil etmediğini" aktardı.
Ne olmuştu?
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen TRT World Forum'da 29 Kasım Cuma günü bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan protesto edildi.
Hükümetin İsrail'le ticareti durdurmadığı iddialarını yüksek sesle dile getiren bir protestocu, kalabalığın arasından "Siyonistlerin faaliyetlerini denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürdüğünü" belirtti.
Protestocuya seslenen Erdoğan, "Yavrum, siyonistlerin, burada, dili ağzı olma" ifadelerini kullandı.
Protestocu, alandaki güvenlik görevlileri tarafından ağzı kapatılarak salondan çıkarıldı.
Gazeteci Metin Cihan’ın uzun süredir Türkiye'nin İsrail'le ticareti kesmediğine dair yaptığı haberlerin ardından konuya dair tartışmalar gündemdeki yerini koruyor.
Hükümet yetkililerinden ve Erdoğan'dan konuya dair sık sık açıklamalar geliyor.
Hafta başında yaptığı bir konuşmada Erdoğan, "İsrail'le ticareti tamamen keserek 9,5 milyarlık ticaret hacminden sarfı nazar ettik. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım davasına müdahil olma başvurumuzu geçtiğimiz aylarda yaptık" ifadelerini kullanmıştı.
Ticaret Bakanlığı ise İsrail'le ticaretin kesilmediğine dair haberleri defaatle yalanlamıştı.
Buna mukabil, özellikle Kasım ayı başında Ambarlı Limanı'nda görüntülenen ZIM konteynerleri iddiaları başka bir boyuta taşıdı.
Zira ZIM Logistics, İsrail Devleti'nin uzun süre yarıya yakın hisselerini elinde bulundurduğu ve halihazırda Başbakan Binyamin Netanyahu hükümeti ile çok yakın ilişkileri olan bir şirket.
ZIM konteynerlerinin Ambarlı Limanı'nda görüntülenmesinin ardından protesto gösterileri düzenlenmişti.
Metin Cihan ayrıca, bazıları iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AK Parti) yakınlığıyla bilinen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) üyesi çeşitli Türk şirketlerinin İsrail'e dikenli tel, çimento, petrol ürünleri ihracatını sürdürdüğüne dair belgeleri de şahsi X hesabından paylaşmıştı.
Cihan ayrıca, iktidar koalisyonu Cumhur İttifakı ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP) kurucu üyesi Mustafa Semerci'nin sahibi olduğu Pamukkale Kablo'nun İsrail Ordusu'nun "bir numaralı kablo tedarikçisi olduğunu" da haberleştirmişti.