Trump'ın görevden ayrıldıktan sonra karşı karşıya kaldığı dört ceza davasından ikisi Smith tarafından açılmıştı.
Donald Trump'ın 2020'deki ABD başkanlık seçimlerinde aldığı yenilgiyi bozmaya çalıştığı ve gizli belgeleri kötüye kullandığı gerekçesiyle aleyhinde açılan federal davaları yöneten özel yetkili savcı Jack Smith, ABD Adalet Bakanlığı'ndaki görevinden istifa etti.
Cumartesi günü ABD Bölge Yargıcı Aileen Cannon'a sunduğu mahkeme başvurusuna göre, Smith'in 7 Ocak'ta son gizli raporunu sunarak görevini tamamladığı ve 10 Ocak'ta da görevinden "ayrıldığı" belirtiliyor.
Trump'ın görevden ayrıldıktan sonra karşı karşıya kaldığı dört ceza davasından ikisi Smith tarafından açılmıştı. Ancak ABD Yüksek Mahkemesi'nin eski ABD başkanlarının resmi eylemler için kapsamlı bir kovuşturma dokunulmazlığına sahip olduğunun tespit edilmesi nedeniyle Cumhuriyetçi lider iki davadan da kurtulmuştu.
Smith'in istifası, kasım ayındaki seçimlerde 47. ABD Başkanı seçilen Trump'ın Beyaz Saray'a dönmeye hazırlandığı sırada geldi.
Smith'in ayrılışı, Trump'a karşı açılan ceza davalarının akıbetine dair de bir işaret olarak yorumlandı. Bazı yorumculara göre bu davalar, yeni ABD başkanı için herhangi bir hukuki sonuç doğurmadan sona erebilir.
Öte yandan Smith'in Adalet Bakanlığı'ndan istifa etmesi bekleniyordu. Zira Smith'i sık sık "akıl hastası" olarak nitelendiren Trump, 20 Ocak'ta göreve başlar başlamaz onu hemen görevden alacağını söylemişti.
Ayrıca göreve döndüğünde Smith ve kendisini soruşturan diğer kişilere karşı misillemede bulunacağını da ima etmişti.
Trump 2023'te cezai kovuşturmayla karşı karşıya kalan ilk ABD başkanı oldu.
İlk olarak New York'ta, 2016 başkanlık kampanyası sırasında bir porno yıldızına yapılan "susturma ödemesini" örtbas etmeye çalıştığı suçlamasıyla yargılanmıştı. New York'taki Yüksek Mahkeme'de görülen sus payı davasında Yargıç Juan Merchan, ABD'nin seçilmiş başkanının "suçlu" bulunduğu ancak tahliye edileceği hükmünde bulunmuştu.
Smith'in suçlamaları ise Trump'ın görevden ayrıldıktan sonra gizli materyalleri yasadışı olarak sakladığı ve 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'na yapılan saldırıyı tetikleyen bir kampanya başlattığı iddialarına odaklanıyordu.