Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Erdoğan, DEM Parti'nin 'savaş çığırtkanlığı' eleştirisine hak verdi: 'Bu tuzaklara düşmeyeceğiz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü'de düzenlenen COP29'da yaptığı konuşma sonrası kürsüden ayrılırken, 12 Kasım 2024
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü'de düzenlenen COP29'da yaptığı konuşma sonrası kürsüden ayrılırken, 12 Kasım 2024 ©  Rafiq Maqbool/Copyright 2024 The AP. All rights reserved.
© Rafiq Maqbool/Copyright 2024 The AP. All rights reserved.
By Ramazan Dengiz
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 'geniş bir mutabakatın oluştuğunu' belirtti.

REKLAM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma günü AK Parti Kayseri 8. Olağan İl Kongresi'nde gündemdeki 'yeni çözüm süreci' tartışmalarına yönelik açıklamalarda bulundu.

Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan'ı, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile görüşen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyetinin sürece ilişkin kaleme aldığı açıklamaya da atıf yaptı.

Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve partinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk'ün oluşturduğu heyetin yayınladığı metinde, yazılı ve görsel basında "zaman zaman karşılaştıkları ayrıştırıcı ve önyargılı üsluba" değinilmiş, bunun neden olduğu spekülasyonun "işlerini güçleştirdiği" belirtilmişti.

Erdoğan, DEM Parti heyetinin bu "endişesiyle" ilgili olarak, "Artan yalan ve provokasyonların sebebi mevcut iklimi dinamitlemektir. Terör duvarının yıkılmasından rahatsız olanlar yalanlar yayarak çıkarlarını devam ettirmek istiyorlar. Bu tuzaklara düşmeyeceğiz," diye konuştu.

Son bölümde, "Nasıl tavır alınacağını yakından takip ediyoruz. Tavrımız gayet nettir. Örgüt silah bırakır, kadrolarını dağıtır, siyasi kadroları da gerçek bir Türkiye partisi gibi davranırsa bunun kazananı tüm Türkiye olacaktır," ifadelerini kullandı.

'Ya o silahlar gönüllü olarak bırakılacak ya da cebren bıraktırılacak'

Cumhur İttifakı'nın belirlediği 'Türkiye Yüzyılı' hedefinde, "teröre ve bununla bağlantılı acılara yer olmayacağını" vurgulayan Erdoğan, "Ya o silahlar gönüllü olarak bırakılacak ya da cebren bıraktırılacak," dedi.

"Hep söylediğim gibi bu iş bizim açımızdan sadece vakit ve planlama işidir. Yine yapmaktan çekinmeyiz. Cudi'de biz varız, Gabar'da biz varız. Bizim olmadığımız yer yok," diye ekledi.

"Şehit yakınlarının hassasiyetlerinin gözetildiğini" belirten Cumhurbaşkanı, TBMM'de "geniş bir mutabakatın oluştuğunu" aktardı.

"Cumhur İttifakı'nın tek hedefi terörsüz Türkiye'nin kapılarını aralamaktır. İnşallah bu hedefimize er ya da geç ulaşacağız."

DEM Parti heyetinin yayınladığı açıklamada, ziyaretlerin "samimi ve umut verici düzeyde" geçtiği belirtilirken, "Liderler ve heyetleri, ilkesel olarak barış sürecine desteklerini bildirmişlerdir," denildi.

Görüşmelerde siyasi partilerin "kaygı ve önerilerinin" bulunduğu vurgulanırken, "Bunlar da temelde sürecin şeffaflığı ve TBMM bünyesinde yürümesi/yürütülmesi hususlarında toplanmaktadır. Bu görüşmeler süresince heyetimizin, kaygıları ve soru işaretlerini gidermeye dönük açıklamaları ve sunumları olmuştur," ifadelerine yer verildi.

Siyasi partilere yapılan ziyaretlerde, PKK lideri Öcalan ile yapılan ''görüşmenin sonuçlarının aktarımı ve ortaya çıkan yeni durumunun'' ana gündem maddesi olduğu belirtildi.

Özet olarak, "Kürt sorununa ve bundan kaynaklı çatışmalı sürece kalıcı çözüm bulmak için pozitif katkı sunma istek ve iradesine, Türk-Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesinin tarihsel sorumluluğuna, Ortadoğu’da yaşanan köklü ve geri döndürülemez gelişmelerin yüklediği sorumluluğa, TBMM ve demokratik siyasetin sorunun en önemli çözüm zeminini oluşturduğuna" odaklandığı ifade edildi.

Açıklamada, gerilimli sürecin sonlanması konusunda siyasi partiler ile hem fikir olunduğuna dikkat çekilerek, "Edindiğimiz izlenim, tüm siyasi partilerde Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalı ve gerilimli süreci geride bırakma hususunda ortak bir arzu ve irade bulunduğu yönündedir," denildi.

Birlik vurgusu yapılan açıklamada sürece dair "Buna paralel bir husus da barış sürecinin genel demokratikleşmeye ve demokratik siyaset alanının genişlemesine vesile olması gerektiğidir," ifadeleri yer aldı.

DEM Parti heyetinin ziyaretleri

2 Ocak Perşembe günü DEM Parti heyeti, İmralı'da yapılan görüşmeye dair bilgilendirme ziyaretleri kapsamında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Bahçeli ile görüşmüştü.

DEM Parti heyetinin siyasi partiler ile yaptığı görüşmelere ilişkin de konuşan Bahçeli, "Heyetin yaptığı temas ve ziyaretler bizim nezdimizde müspet (olumlu) seyir ve serencam (sonuca varacak olan) halinde gerçekleşmiştir. Bu kapsamda terörsüz Türkiye'nin yanında pozisyon alan, duruş gösteren, mesaj veren, bu uğurda dürüst ve önyargısız hareket eden herkes değerli bir çabanın tarafıdır," diye konuştu.

MHP ile yapılan görüşme gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşen DEM Parti heyeti, 6 Ocak Pazartesi sırasıyla Gelecek Partisi, AK Parti ve Saadet Partisi heyetleriyle görüşmeler yaptı.

DEM Parti heyeti, 7 Ocak Salı günü de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ı ziyaret etti.

Bu görüşmelerin ardında 11 Ocak Cumartesi günü Edirne'de tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşen heyet, 12 Ocak Pazar günü ise Kocaeli Cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ ile görüştü.

İmralı'daki görüşme

DEM Parti vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan iki kişilik heyet, Öcalan ile görüşmek üzere Cumartesi günü İmralı Adası'na gitti.

Adalet Bakanlığı, DEM Parti'nin Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvuruya olumlu yanıt vermişti.

Euronews Türkçe'nin ulaştığı Adalet Bakanlığı kaynakları, görüşmenin yeni yıla girmeden gerçekleşebileceğini belirtmişti.

Cumartesi günü Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan İmralı'da Öcalan ile görüştü. İki ismin İmralı Adası'na nasıl gittiği ise güvenlik sebepleriyle açıklanmadı.

Saat 11:00'de başladığı belirtilen görüşmenin ardından iki ismin 17:30'da adadan ayrıldığı açıklandı. Buldan ve Önder, çözüm sürecinin başlarına denk gelen 2013 Mart ayında da İmralı'ya giden heyette yer alıyordu.

Türkiye'de çözüm süreci

Çözüm süreci, Türkiye'de 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.

Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015'te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye'deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.

28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.

PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15.000’e yakın kişiyi öldürdü.

PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Devlet Bahçeli'den Öcalan'a PKK'yı lağvetme çağrısı ve Fırat'ın doğusuna operasyon uyarısı

İdam sehpasından Meclis'e: Öcalan için yasal düzenleme yapılacak mı?

48 üyeli yeni çözüm süreci komisyonu TBMM çatısı altında toplandı