Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Çin ABD'yi Tayvan'ın bağımsızlığı konusunda geri adım atmakla suçluyor

DOSYA - Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, ABD Başkanı Trump'ın gümrük vergileriyle ilgili bir güvenlik toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşuyor, 14 Şubat 2025.
DOSYA - Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, ABD Başkanı Trump'ın gümrük vergileriyle ilgili bir güvenlik toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşuyor, 14 Şubat 2025. ©  Taiwan Presidential Office via AP, File
© Taiwan Presidential Office via AP, File
By Euronews & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Pekin'in öfkesi, geçen hafta ABD hükümetinin bir bilgi notunda yer alan önemli bir ifadenin çıkarılmasından kaynaklandı.

REKLAM

Çin, Tayvan'ın bağımsızlığına karşı çıkan bir ifadeyi hükümet politika belgelerinden birinden çıkardığı için ABD'ye tepki gösterdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz hafta ülkenin kendi kendini yöneten ada ile ilişkilerini özetleyen çevrimiçi bir belgeden "Tayvan'ın bağımsızlığını desteklemiyoruz" şeklindeki ifadeyi sildi.

Güncellenen ABD bilgi notunda Washington'un "farklılıkların barışçıl yollarla, zorlama olmaksızın ve her iki taraftaki halk tarafından kabul edilebilir bir şekilde çözülmesini" beklediği belirtiliyor.

Bunun üzerine Çin Dışişleri Bakanlığı Washington'u tutumunda 'ciddi şekilde geri adım atmakla' suçladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazartesi yaptığı açıklamada, "ABD'yi Tayvan'ın bağımsızlığını cesaretlendirmekten vazgeçmeye ve Çin-ABD ilişkileri ile Tayvan Boğazı'nın istikrarına daha fazla zarar vermekten kaçınmaya çağırıyoruz," dedi.

Bu, ABD'nin kamuoyu önündeki tutumunu ilk değiştirişi değil.

Benzer bir değişiklik Mayıs 2022'de Biden yönetimi altında yapılmış, ancak Pekin'in baskısı üzerine kısa süre sonra geri alınmıştı.

Tayvan hükümeti son gelişmeye olumlu tepki verdi.

Ada, güncellenen metni "Tayvan ile ABD arasındaki yakın ve dostane ortaklığı yansıtan, olumlu ve dostane" olarak nitelendirdi.

Metindeki dilin neden değiştirildiği ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin ve Tayvan konusundaki kesin tutumunun ne olacağı belirsizliğini koruyor.

ABD adanın en önemli müttefiki ve en büyük askeri teçhizat tedarikçisi olmaya devam ederken, Trump'ın bazı son yorumları ise adanın başkenti Taipei'de endişeye yol açtı.

Geçtiğimiz hafta ABD Başkanı, önemli bir yarı iletken üreticisi olan Tayvan'ın ABD'den haksız yere iş aldığını öne sürmüş ve sektörün Amerikan topraklarına geri dönmesini arzuladığını söylemişti.

Bu arada Çin, kendi kendini yöneten ancak anakaradan bağımsızlığını hiçbir zaman ilan etmemiş olan Tayvan çevresindeki askeri varlığını yoğunlaştırdı.

Çin neyi savunuyor?

Çin, Tayvan'ı tarihsel olarak kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve 'tek Çin' ilkesini savunarak Tayvan’ın bağımsız bir devlet olarak tanınmasına şiddetle karşı çıkıyor. Çünkü Tayvan'daki yönetim, Çin anakarasındaki iç savaş sonrası adaya kaçan milliyetçiler tarafından kurulmuştu.

Çin hükümeti, Tayvan'ı gerektiğinde güç kullanarak bile anakarayla yeniden birleştirebileceğini belirtiyor. Son yıllarda, özellikle ABD-Tayvan ilişkilerinin güçlenmesi ve Tayvan'ın savunma kapasitesini artırmaya yönelik hamleler, Pekin’in askeri ve diplomatik baskısını artırmasına yol açtı. Çin, Tayvan Boğazı’nda düzenli olarak askeri tatbikatlar yapıyor ve Tayvan’ın uluslararası arenada daha fazla tanınmasını önlemek için diplomatik baskı uyguluyor.

AB'nin pozisyonu

Avrupa Birliği ise 'tek Çin' ilkesine resmi olarak bağlı kalmakla birlikte, Tayvan ile ekonomik ve kültürel ilişkilerini geliştirmeye devam ediyor. AB, Tayvan'ı bağımsız bir ülke olarak tanımıyor ancak ada ile ticaret, teknoloji ve insan hakları konularında işbirliği yapıyor. Çin’in Tayvan üzerindeki askeri baskısını artırması, AB içinde endişelere yol açıyor ve Avrupa, Tayvan Boğazı’ndaki istikrarın korunmasını vurguluyor. Özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkeler, Tayvan’a doğrudan destek vermekten kaçınırken, AB’nin kolektif tutumu genellikle statükonun korunması yönünde.

Ancak son yıllarda Avrupa’da Tayvan’a yönelik yaklaşım kısmen değişmeye başladı. Litvanya gibi bazı ülkeler, Tayvan ile daha yakın ilişkiler kurarak Çin'in tepkisini çekerken, AB genelinde Tayvan’ı bir ekonomik ve demokratik ortak olarak gören bir eğilim güçleniyor. Bununla birlikte, AB’nin Çin ile ekonomik bağımlılığı, Pekin’e karşı çok net bir duruş sergilemesini zorlaştırıyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Çin, bilgisayar korsanlığı suçlamasıyla 20 Tayvanlı için tutuklama emri çıkardı

Avrupa Parlamentosu üyeleri Çin'in Tayvan'a yönelik 'devam eden askeri provokasyonlarını' kınadı

Çin, Von der Leyen'e Tayvan konusunda 'ateşle oynuyor' uyarısı yaptı