Çin'in açıklamasında, 'ABD ile Tayvan arasındaki resmi temaslara kesinlikle karşıyız,' denildi.
Tayvan Devlet Başkanı William Lai Ching-te'nin Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Hawaii eyaletini ziyaret etmesi Çin yönetiminin tepkisini çekti.
Lai, cumartesi günü ABD'ye de uğramak üzere Pasifik'e doğru yola çıkmıştı. Lai, Pasifik'teki müttefikleri Marshall Adaları, Tuvalu ve Palau'ya gidecek. Mayıs ayında göreve gelmesinden bu yana ilk yurt dışı gezisine çıkan Lai, geziyi ABD'nin Hawaii eyaletine uğrayacak şekilde düzenlemişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada, "Çin, ABD'nin Lai Ching-te için 'mola' ayarlamasını şiddetle kınıyor ve ABD'ye ciddi itirazlarda bulundu," dedi.
Lai, cumartesi günü Hawaii'de kırmızı halılar ve çiçek çelenkleriyle karşılandı. Tayvan lideri burada iki gün konaklayacak.
Lai, eyalete ayak basmasının ardından Pasifik adaları tarih müzesini, acil durum yönetim merkezini ve Pearl Harbour'daki USS Arizona Anıtı'nı ziyaret etti. Anıt ziyareti sırasında konuşma yapan Tayvanlı lider, savaşın kazananı olmadığını ve barışın paha biçilemez olduğunu dile getirdi.
"Bugün özellikle anıta yaptığımız ziyaret bize barışı sağlamanın önemini hatırlatıyor. Barış paha biçilemezdir ve savaşın kazananı yoktur. Savaşı önlemek için savaşmalıyız. Birlikte savaşmalıyız."
Çin Dışişleri Bakanlığı, Tayvan liderlerinin, resmi diplomatik bağları olmamasına rağmen adanın en büyük silah tedarikçisi ve destekçisi olan ABD'ye gidişini de eleştiriyor.
ABD'den Tayvan'a yeni silah satışı
ABD aynı zamanda Tayvan'a 385 milyon dolarlık (13 milyar TL) yeni silah satışına onay vermişti.
ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA) cuma günü yaptığı açıklamada, savaş uçakları ve radar sistemleri için yedek parçalar da dahil olmak üzere askeri teçhizat teslimatına 2025'te başlamayı planladıklarını belirtmişti.
Öte yandan bu hamle halihazırda Tayvan krizi ve teknoloji satışlarına uygulanan ambargolar nedeniyle ABD ve Çin arasında derinleşen gerilimi daha da tırmandırabilir.
Asia One'ın haberine göre satışın onaylanmasının ardından Çin'den gelen açıklamada ise Tayvan'a olası bir silah sevkıyatına karşı "kararlı karşı önlemler" alınacağı belirtildi.
Çin Dışişleri Bakanlığı'nın konuyla ilgili açıklamasında, "ABD ile Tayvan arasındaki resmi temaslara kesinlikle karşıyız ve Tayvan bölgesi liderlerinin herhangi bir isim altında ve herhangi bir nedenle ABD'ye 'gidişine' kesinlikle karşıyız," ifadeleri yer aldı.
Tayvan krizinin kökeni
Asya-Pasifik siyasetinin en krizli noktalarından biri olan Tayvan sorunu, İkinci Dünya Savaşı'na dayanıyor.
Savaş sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasında iç savaş yaşanmış ve Komünist Parti iç çatışmayı kazanmıştı. Mağlup olan Milliyetçi Parti liderleri ise Tayvan'a sığınmıştı.
Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan temsil ediyordu.
BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararıyla Tayvan BM'den çıkarılmıştı.
"Tek Çin" ilkesini savunan Çin yönetimi, bugün Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor.
Tayvan aynı zamanda Pasifik Okyanusu'nun batı kıyısında, okyanusun dar geçitlere ve boğazlara bağlandığı en önemli "daralma noktalarından" biri. Pekin buradaki boğazlarda yabancı ülkelerin askeri varlığının olmasına da karşı çıkıyor.
Aynı zamanda Tayvan'ın diğer ülkelerle kendi başına diplomatik ilişkiler kurmasını onaylamıyor.
Tayvan ise İkinci Dünya Savaşı sonrasından beri bağımsızlık arayışında. Öte yandan o dönemde Tayvan'a sığınan Milliyetçi Parti, halihazırda adanın muhalefeti konumunda ve bugün Çin'e yakın bir politika izliyor.