Orban, Macaristan’da bağımsız medya kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin yabancı fonlarla desteklenmesine karşı harekete geçeceğini taahhüt ederken, LGBTQ+ topluluklarına karşı siyasi kampanyasını da yoğunlaştırıyor.
Macaristan parlamentosu, Pazartesi günü LGBTQ+ bireyleri ve hükümetin 'ülkenin egemenliğini zayıflatan, yurtdışından fonlanan siyasi baskı ağları' olarak tanımladığı oluşumları hedef alan anayasa değişikliklerini onayladı.
2010'dan bu yana iktidarda olan sağ popülist Başbakan Viktor Orban, ekonominin zorluklarla karşı karşıya olduğu ve yeni bir muhalefet partisinin şimdiye kadarki en ciddi rakip olarak öne çıktığı bir ortamda 2026 seçimlerine hazırlanıyor. Bazı analistlere göre, bu anayasa değişiklikleri Orban’ın hem kendi seçmen tabanını güçlendirme hem de aşırı sağdan oy devşirme stratejisinin bir parçası.
Orban, Macaristan’da bağımsız medya kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin yabancı fonlarla desteklenmesine karşı harekete geçeceğini taahhüt ederken, LGBTQ+ topluluklarına karşı siyasi kampanyasını da yoğunlaştırıyor.
Fidesz partisinin parlamentodaki üçte iki çoğunluğu ve aşırı sağcı milletvekillerinin desteği sayesinde Pazartesi günü kolayca geçen anayasa değişiklikleri, 'çocukların fiziksel ve ahlaki gelişiminin diğer tüm haklardan üstün tutulmasını' vurguluyor. Oylamada 140 milletvekili 'evet', 21 milletvekili ise 'hayır' oyu verdi.
Oylama öncesinde X (eski adıyla Twitter) platformunda paylaşım yapan hükümet sözcüsü Zoltan Kovacs, "İktidar milletvekilleri bu değişikliği, özellikle Onur Yürüyüşü gibi etkinlikler bağlamında, çocukların refahını tehdit ettiğini savundukları ideolojik etkilere karşı anayasal bir koruma olarak görüyor," dedi.
Değişiklikler ayrıca, Macaristan anayasasında yalnızca iki cinsiyetin — erkek ve kadın — tanındığını güvence altına alıyor. Bu da Orban’ın Hristiyan-muhafazakâr gündemiyle örtüşüyor. Pazartesi günü kabul edilen bu değişiklik, 18 Mart’ta çıkarılan ve Onur Yürüyüşü’nü yasaklayan yasanın da anayasal dayanağını oluşturuyor. Bu yasa, toplantı ve gösteri özgürlüğünü fiilen kısıtlarken, hızlıca geçmesi tepki ve protestolara yol açmıştı. Fidesz, bu tür etkinliklerin çocuklara zararlı olabileceğini savunarak, çocukları korumanın toplanma özgürlüğünden önce geldiğini iddia ediyor.
Onur Yürüyüşü'nün organizatörleri, hükümet partisinin LGBTQ+ hakları için yapılacak bir mitingi yasaklamaya çalışmasının, diğer grupların barışçıl protesto haklarının da tehlikeye girebileceği anlamına geldiğini belirtti.
Pazartesi günü kabul edilen bir diğer anayasa değişikliği ise, Avrupa Birliği dışındaki başka bir ülkenin vatandaşı olan Macarların vatandaşlıklarının belirli bir süreliğine askıya alınabileceğini öngörüyor.
Hükümet sözcüsü, bu değişikliğin de 'Macar demokrasisini ve egemenliğini zayıflatan, yurtdışından fonlanan siyasi baskı ağları'na karşı yürütülen daha geniş çaplı bir mücadelenin parçası olduğunu söyledi.