Bir Suriye mali kaynağına göre, Katar’ın sağladığı fon yalnızca sivil kamu çalışanlarına gidecek; içişleri ve savunma bakanlıkları bu desteğin dışında kalacak.
Amerika Birleşik Devletleri, Katar’ın Suriye kamu sektörünü finanse etme girişimine onay verdi. Konuya yakın üç kaynağın Reuters’a verdiği bilgiye göre bu adım, savaşla harabeye dönen devleti yeniden inşa etmeye çalışan yeni Suriye hükümeti için hayati bir mali destek anlamına geliyor.
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın en güçlü uluslararası destekçilerinden biri olan Katar, uzun süredir Washington’un onayı olmadan harekete geçmekte isteksizdi. ABD, eski lider Beşar Esad döneminde ülkeye ağır yaptırımlar uygulamıştı.
Yaptırımlar, 14 yıllık savaş ve Esad dönemindeki kayırmacı yönetim anlayışı, devleti iflasın eşiğine getirmiş; memurlar ise açlık sınırında maaşlarla geçinmeye zorlanmıştı. Öte yandan Şara'nın geçmişteki İslamcı bağlantılarından uzaklaştığına Batılı devletleri ikna etme çabası da sınırlı başarı getirdi.
İki kaynak, ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi’nin (OFAC) söz konusu girişimin Amerikan yaptırımlarından muaf olduğuna dair yazılı onayı yakında Katar’a ileteceğini belirtti. Bu gelişme, Washington’un Suriye’ye yönelik tutumunda yumuşamaya işaret ederken, Avrupa ülkelerinin yaptırımları kaldırma sürecinde daha hızlı davrandığı görülüyor.
Bir Suriye mali kaynağına göre, Katar’ın sağladığı fon yalnızca sivil kamu çalışanlarına gidecek; içişleri ve savunma bakanlıkları bu desteğin dışında kalacak. Bu şart, Batılı ülkelerin Suriye'yi yöneten grubun radikal geçmişine ve yeniden yapılandırılan güvenlik güçlerine duyduğu güvensizliği yansıtıyor.
Aynı kaynak, yardımın gelecek aydan itibaren sağlanmaya başlayacağını ve milyonlarca kamu çalışanını kapsayacak şekilde, maaşlara kademeli olarak yüzde 400 oranında zam yapılacağını söyledi.
Yaptırım belirsizliği engel olmuştu
Görüşülen kaynakların tamamı, konu hakkında yetkili olmadıkları için anonim kalmayı tercih etti. Katar Dışişleri Bakanlığı ve ABD Hazine Bakanlığı yorum taleplerine yanıt vermedi.
Suriye yönetiminin, Katar destekli girişimin dışında kalan çalışanların maaş artışını kendi kaynaklarıyla karşılayacağı ifade edildi.
Katar, geçen yıl Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) Esad’ı devirmesinden kısa süre sonra maaş desteği planını oluşturmuştu. Ancak ABD yaptırımları konusundaki belirsizlik ve Trump yönetiminin Suriye politikasında net olmaması bu girişimi geciktirmişti.
Bununla birlikte, Körfez ülkeleri Washington nezdinde diplomatik çabalarını artırmış durumda. Geçtiğimiz ay Suudi Arabistan ve Katar, Suriye’nin Dünya Bankası’na olan borçlarını kapatarak ülkenin hibe ve kredi almasının önünü açtı.
Suudi Arabistan ayrıca geçen ay Washington’da IMF ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında düzenlenen Suriye odaklı üst düzey toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu toplantıya, 10 yılı aşkın bir süredir ilk kez Suriye maliye bakanı ve merkez bankası başkanı da katıldı.
Ekonomik öncelik
Bir önceki ABD yönetimi, 6 Ocak’ta Suriye yönetimiyle belirli işlemlere altı ay süreyle izin veren bir genel lisans yayımlamıştı. Bu adım, insani yardımların önünü açmak ve enerji sektöründe belirli çalışmalara olanak tanımayı hedeflese de genel yaptırımlar yürürlükte kalmaya devam etti.
Şara, defalarca Batı yaptırımlarının kaldırılması çağrısında bulundu. Bu yaptırımlar, 2011’de başlayan iç savaş sırasında Esad’ın baskıcı politikalarına tepki olarak uygulanmıştı. Yeni yönetim için en öncelikli konu, yıllarca korumacı politikalarla yönetilen Suriye ekonomisini serbest piyasa modeliyle ayağa kaldırmak.
Birleşmiş Milletler’e göre bugün Suriye’de her 10 kişiden 9’u yoksulluk içinde yaşıyor. Ülkenin geçici maliye bakanı, Ocak ayında yaptığı açıklamada, kamu çalışanlarının maaşlarına Şubat ayından itibaren yüzde 400 zam yapılacağını ve bunun aylık yaklaşık 1,65 trilyon Suriye lirası (yaklaşık 130 milyon dolar) maliyet oluşturacağını belirtmişti. Bu artışın finanse edilmesinde bölgesel yardımların rol oynayacağı da ifade edilmişti.
Batılı ülkelerin Suriye politikasını karmaşıklaştıran temel etken, HTŞ’nin geçmişteki cihatçı kökenleri. Bu grup, Esad’ı deviren silahlı ittifakın liderliğini yapmıştı. Öncesinde ise dünya güçleri tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştı. HTŞ, 2016 yılında Nusra Cephesi adıyla El Kaide ile bağlarını kopardığını açıklamış, Ocak ayında ise resmen feshedildiğini duyurmuştu.