Bilirkişi raporunda “birinci derecede etkili oldukları” ifade edilen Kültür ve Turizm ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları yetkilileri için soruşturma izni verilmediği için, bu isimler hakkında ayrı bir soruşturma süreci işletilecek.
Bolu'daki Grand Kartal Otel yangınında 78 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması pazartesi günü görüldü. Davada 13 tutuksuz, 19 tutuklu toplamda 32 sanık hakim karşısına çıkıyor. Tutuklular arasındaki 13 kişinin "olası kasttan" ceza alması talep ediliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel de otel yangınına ilişkin davanın görülen ilk duruşmasına katıldı.
CHP lideri Özgür Özel, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, yangınla ilişkili olarak kamu görevlilerinin yargılanmasının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından engellendiğini belirterek, "Esas sanık olması gereken kişiler bugün hakim karşısında değil. Bunun bir tane sorumlusu var o da Turizm Bakanı çünkü o izin vermiyor," diye konuştu.
Bilirkişi raporunda “birinci derecede etkili oldukları” ifade edilen Kültür ve Turizm ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları yetkilileri için soruşturma izni verilmediği için, bu isimler hakkında ayrı bir soruşturma süreci işletilecek.
Savcıların, kamu görevlilerini yargılamak istediğini ancak izin verilmediğini ifade eden Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'u hedef alarak, "[Ancak] Turizm Bakanlığı izin vermiyor. Niye izin vermiyor? Çünkü çorap söküğünü eline bir tutarsa çektikçe ona kadar gider. Bunu biliyor Turizm Bakanı. Bu işin en baş sorumlusu o olduğunu ve suçluların telaşı içerisinde olduğunu hepimiz biliyoruz," dedi.
Özgür Özel, Bakan Ersoy'u işaret ederek bu süreçte esas sorumluluktan kaçıldığını dile getirerek, “Savcının yargılama talebi bakanlıktan reddedildi. Biz buna karşı hukuki yollara başvurduk,” diyerek kamu görevlilerinin de yargılanmasını beklediklerini vurguladı.
Duruşma sonrası yaptığı basın açıklamasında Özel, adaletin tam anlamıyla sağlanabilmesi için kamu görevlilerinin de yargı karşısına çıkarılması gerektiğini savundu.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda gerçekleşen duruşmaya, sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin tamamlanan iddianamede 13 şüpheli hakkında 1998'er yıl, 19 şüpheli hakkında ise 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemi talep etti.
21 Ocak'ta Grand Kartal Otel'de çıkan yangına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 28 kişinin tutuklulandığı belirtilmişti.
İlk tutuklananlar arasında otel sahibi Halit Ergül, otelin genel müdürü Emir Aras ve otel müdürü Zeki Yılmaz, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli ve Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal yer alıyor.
Bilirkişi raporunun Mart ayında tamamlanmasının ardından Ergül'ün eşi ve 2 kızı, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetleme Müdürü Yeliz Erdoğan, İl Özel İdaresi eski Ruhsat ve Denetleme Müdürü ve Seben İlçe Özel İdare Müdürü Mehmet Özel ile elektrik teknisyeni Muharrem Şen tutuklanmıştı.
Özel, yangının ardından hazırlanan bilirkişi raporunun siyasi saiklerle reddedildiğini hatırlatarak, "İlk günlerde yapılan bilirkişi görevlendirmesinin sonucunda yazılan rapor siyasi saiklerle kabul edilmedi, reddedildi. Önce o rapora 'korsan' dendi, sonra rapora korsan denmesinin bir korsanlık faaliyetinin ortaya çıktığı bir sürece hep birlikte tanık olduk" ifadelerini kullandı.
Soma davasına benzer bir senaryo
Özel, Grand Kartal Davası’na gösterilen ilginin ilerleyen süreçte azalmasından ve kamuoyunun bu süreci unutmasından endişe duyduğunu belirterek Soma faciasını örnek gösterdi. Özel, "Soma’da da ilk gün büyük ilgi vardı, ama seksen üç duruşmanın sonunda salonda yalnızca yüz elli kişi kalmıştı. Ölen kişi başına beş buçuk gün yattılar ve çıktılar" dedi.
Aynı senaryonun Grand Kartal davasında da yaşanabileceğini belirten Özel, "Birinci gün herkes gelir, herkes konuşur, tweet atar. Ama önemli olan bu süreci son güne kadar takip etmek. Özellikle medya kuruluşlarının ve siyasi partilerin bu konuda sorumluluk alması gerekir," dedi.
‘CHP olarak davanın sonuna kadar takipçisiyiz’
Özgür Özel, CHP'nin bu davayı titizlikle takip edeceğini belirterek, "Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak en yakından bu davayı takip etmeye, kime dokunursa dokunsun, nereye varırsa varsın, suçluların cezalandırılmasına, kamusal bir öğrenmeyle bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için üstüne kimin ne düşüyorsa herkesin buradan kendi dersini çıkarmasına özen göstereceğiz," dedi.
Ayrıca, konuyla ilgili deneyimli hukukçu milletvekillerinin ve bölge milletvekillerinin davayı yakından izleyeceklerini açıkladı.
Kendisi de kritik günlerde duruşmalarda bulunacağını belirten Özel, "En kısa sürede en adil ve en etkin yargılamanın yapılmasını ümit ediyoruz," diyerek sözlerini sürdürdü.
'12 askerin şehit olması kamu vicdanını yaraladı'
Açıklamasının sonunda Pençe-Kilit operasyonunda 12 askerin hayatını kaybetmesine değinen Özel, büyük bir ihmalin yaşandığını vurguladı.
"Devlete emanet 12 tane civciv kaybolsa hesabı sorulur. Bunların hepsi aslan parçası Mehmetçiklerdi. Bu kadar büyük bir sorumsuzluk ve tedbirsizlikle davranılmış olmasını aklım da almıyor, içime de sinmiyor" sözlerini dile getirdi.
Cenazelerin ardından konunun TBMM zemininde de araştırılması için girişimlerde bulunacaklarını kaydeden Özel, "Ortada büyük bir ihmalin, büyük bir sorumsuzluğun olduğunu da görmek lazım," dedi.
Yargıdaki yetki çatışması
Ankara başsavcılığı, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret, suç işlemeye alenen tahrik, kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve tehdit’ suçlamasıyla pazar günü re’sen soruşturma başlattı.
CHP lideri Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olası yetki ihlallerine dikkat çekerek şöyle konuştu:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yapması olası bir yetki aşımına karşı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın apar topar da olsa pazar günü akşam kendi yetki ve sorumluluk alanını korumaya yönelik olarak atmış olduğu adımı takdirle karşılıyorum. Bir soruşturma açılacaksa o soruşturmanın yeri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ydı."
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı önce Ümit Özdağ olayında Antalya, sonra Ankara, ardından Kayseri savcılarının yetkilerini tanımadı. Kendini ‘ben hudut tanımam, sınır tanımam’ diye konumlandıran bu yaklaşım bu kez engellendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı doğru olanı yaptı, yetkisini korudu."
'Sandığı millet istediğinde getirirsiniz'
Bekir Bozdağ’ın "Vakti gelince meclis seçim kararı alır" sözlerine de yanıt veren Özgür Özel, sandığın milletin isteğiyle geleceğini belirtti:
"Millet sandığı istiyor, 'Adayımı bırak, sandığımı getir, kararı ben vereceğim' diyor" diyen Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kasım ayında erken seçim çağrısından kaçtığını öne sürdü ve şöyle devam etti:
"İki yıl sonra seçimden korkmuyorlar ama Kasım’dan korkuyorlar. O gün geldiğinde de yine korkacaklar ama milletin artık o günü beklemeye tahammülü yok."
Kusurlu olan bakanlık mı belediye mi?
Bolu'da Salı günü saat 03:27'de Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti. Yaklaşık 10 saat sonra söndürülebilen yangında hayatını kaybeden kişiler nedeniyle bir günlük milli yas ilan edildi.
İçişleri Bakanlığı hayatını kaybeden 52 kişinin kimliklerinin tespit edildiğini, 45 kişinin cenazelerinin ailelerine teslim edildiğini bildirdi. Kimliği tespit edilemeyen cenazeler Ankara'daki Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Facianın yaşandığı gün bölgeye giden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, CHP'li Tanju Özcan'ın başkanlığını yaptığı Bolu Belediyesi'ne bağlı İtfaiye Müdürlüğünü hedef aldı.
Otelin 2021 ile 2024 yılları arasında denetimlerinin yapıldığına dikkat çeken Bakan Mehmet Nuri Ersoy, "Otelin, itfaiye tarafından verilmiş, yangın yeterlilik belgesi mevcut. Zaten bu itfaiyede olan bir yetki. Yeterlilik denetimlerinin de itfaiye tarafından yapılması gerekiyor. Bugüne kadar da itfaiye tarafından bize bildirilmiş olumsuz bir durum bulunmamıştır," sözlerini kullandı.
Soruşturma sürecinin devam ettiğini aktaran Ersoy, otelde iki tane de yangın merdiveni olduğunu ifade etti.
Özcan ise Bakan Ersoy'un açıklamalarına karşı çıkarak, belediyeden otele verilen en son 'uygun' belgesinin 2007 yılında AK Partili başkan döneminde verildiğini söyledi.
Ancak 'talep' üzerine denetim yapabildiklerini söyleyen ve 2012'de yapılan yönetmelik değişikliğine de atıf yapan Bolu Belediye Başkanı Özcan, "İtfaiyenin yetkisi budandı. Yaptırım gücü hiç kalmadı. Yani bakanlar doğruyu söylemiyor," diye konuştu.
Bu değişikliğe o zaman akademisyenlerden ve uzmanlardan tepki gelmişti.
Gazeteci Bahadır Özgür'ün aktardığına göre 2021 yılında hayatını kaybeden Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, değişiklikle ilgili şunları söylemişti:
“Çevre Bakanlığı’nın yayımladığı genelge doğrultusunda, yangın projeleri itfaiye elemanlarınca incelenmeyecek ve iskan kontrolleri itfaiye tarafından yapılmayacak.''