Ümit Özdağ hakkında 27'nci dönem milletvekili olarak görev yaptığı 26 Şubat 2020'de, Libya'da görev yapan MİT mensuplarının kimliklerini deşifre ettiği gerekçesiyle 'MİT Kanunu'na muhalefet' suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapsi istendi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Libya’da hayatını kaybeden Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının kimliklerini ifşa ettiği iddiasıyla Ankara 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada “suçun yasal unsurları oluşmadığı” gerekçesiyle beraat etti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Özdağ hakkında 27'nci dönem milletvekili olarak görev yaptığı 26 Şubat 2020'de, Libya'da görev yapan MİT mensuplarının kimliklerini deşifre ettiği gerekçesiyle 'MİT Kanunu'na muhalefet' suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapsi istendi.
Özdağ'ın savunması
Ankara 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde salı günü görülen davada Özdağ savunması sırasında şu ifadelere yer verdi: "Basından öğrendiğim kadarıyla, Libya’da iki Milli İstihbarat Teşkilatı mensubu şehit olmuş ve isimleri kamuoyuna ifşa edilmiştir. Cumhurbaşkanı da bu şehitlerden bahsederken ‘1-2 şehit’ ifadesini kullanmıştır. Ben de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediğim basın toplantısında, bu iki MİT mensubunun isimlerini anarak, ‘Türk tarihine kahramanlar olarak geçmişlerdir, Allah rahmet eylesin’ dedim."
"Ben, yalnızca şehitlerimize ‘Allah rahmet eylesin’ dediğim için yargılanıyorum. Amacım çok açıktır. Ben devlet sırrının ne olduğunu bilen biriyim. MİT’i çok iyi tanırım, onlar da beni tanır. Bu açıklamaya ilişkin olarak MİT, benim hakkımda herhangi bir suç duyurusunda bulunmadı. İlk ifşayı yapan kişilere yönelik suç duyurusunda bulunuldu. Çünkü benim ifşa etmediğimi biliyorlar. Zaten ifşa edilmiş bir bilgi tekrar ifşa edilemez. Bu bir suçlama konusu olamaz," diyerek ekledi.
148 gün tutuklu kaldı
Zafer Partisi lideri Özdağ, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçunu işlediği iddiasıyla 148 gün tutuklu kaldı. Silivri'deki 18'inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 17 Haziran'da yapılan ikinci duruşmasında, mahkeme Zafer Partisi liderinin cezaevinde bulunduğu süre dikkate alınarak tahliyesine karar verdi.
Neden tutuklanmıştı?
Zafer Partisi'nin 19 Ocak Pazar günü Antalya'da gerçekleştirdiği İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda konuşan Özdağ, "Emin olun ki son 1000 yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, [Cumhurbaşkanı Recep Tayyip] Erdoğan'ın ve AK Parti'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir. Hiçbir Haçlı Seferi, Türk Devleti'ne casusları sokamamıştır," demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde Türk milletinin geniş kesimlerinin "Allah'la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladığını" belirten Özdağ, Erdoğan döneminde "deist, ateist oranının yüzde 16’yı aştığını" öne sürdü.
Özdağ ayrıca, "Erdoğan, Türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek, Türk milletinin inancına zarar vermektedir, milyonlarca sığınmacı ve kaçağı Anadolu'ya sokarak, Türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir. Yaşanan şey aslında bir AK Parti faşizmidir" ifadelerini kullanmıştı.
Bu sözler ardından 20 Mart Pazartesi günü "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla başkent Ankara'da gözaltına alındı. Akşam saatlerinde Ankara'dan İstanbul'a getirildi ve soruşturma genişletildi.
Burada Zafer Partisi liderine "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlaması da yöneltildi.
Çağlayan Adliyesi'nde ifade veren Özdağ hakkında, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla tutuklama talep edildi; akşam saatlerinde ise tutuklandı.
Yani Özdağ, ilk gözaltı nedeninden ayrı olarak 'tahrik' suçundan tutuklanmış oldu. "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasından da beraatına karar verildi.