Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

DEM Parti'den Demirtaş ziyareti: 'Ortada AİHM kararı var, arkadaşlarımız serbest bırakılmalı'

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ©  AP
© AP
By Sait Burak Utucu
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

AİHM, 8 Temmuz Salı günü Selahattin Demirtaş’ın tutukluğuna ilişkin yeni bir ihlal kararı açıklamıştı. Mahkeme, Demirtaş hakkında 2019'da verilen tutuklama kararının 'hukuki gerekçelere dayanmadığını' ve 'esasen siyasi bir amaç güttüğünü' belirtti

REKLAM

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı perşembe günü ziyaret etti.

Bu görüşme sonrası ilk açıklamayı yapan Bakırhan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından Selahattin Demirtaş adına verilen ihlal kararını hatırlatarak yetkililere çağrıda bulundu:

“Ortada bir AİHM kararı var. Bu sürecin gereklerinin yerine getirilmesi için bir şeylerin yapılması gerekiyor. Onun için Edirne Cezaevi önünden yetkililere de bir çağrımızdır. Bu sürecin daha nitelikli, daha iyi bir şekilde yürümesi için en son AİHM’in vermiş olduğu kararı da dikkate alarak Kobanî Kumpas Davasında yargılanan arkadaşlarımızın serbest bırakılması gerekiyor.”

AİHM, 8 Temmuz Salı günü Selahattin Demirtaş’ın tutukluğuna ilişkin yeni bir ihlal kararı açıklamıştı.

Mahkeme, Demirtaş hakkında 2019'da verilen tutuklama kararının "hukuki gerekçelere dayanmadığını" ve "esasen siyasi bir amaç güttüğünü" belirtti.

AİHM, Demirtaş’ın tutuklanmasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen beşinci maddesinin birden fazla fıkrasının, ayrıca haklara getirilecek sınırlamaların kötüye kullanılmasını yasaklayan 18'inci maddenin ihlal edildiğine hükmetti.

DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan, Mithat Sancar ile Abdullah Öcalan'ın avukatı Faik Özgür Erol’dan oluşan İmralı heyeti üyeleri, çarşamba günü Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşme gerçekleştirdi.

Görüşme sonrasında İmralı heyetinden Pervin Buldan toplantı için, "Sürecin geldiği aşamaları hem siyasal hem hukuki anlamda hem de süreç açısından gidilmesi gereken yol anlamında genel bir değerlendirme yaptık," ifadelerini kullandı.

Demirtaş’ın tahliyesine dair bir gündem olup olmadığı sorusuna Buldan, “Her konu konuşuldu onu söyleyelim. Detay vermeyeceğiz. Ama sorabileceğiniz hemen hemen bütün konular bugün konuşuldu öyle diyelim," yanıtını verdi.

'Bir dakika bile içeride kalmamaları gerekiyor'

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da AİHM son kararına dikkat çekerek, Kobanî davasından tutuklu bulunan siyasetçilerin bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtti ve “AİHM kararı gereği arkadaşlarımızın bir dakika bile içeride kalmamaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kobanî davası, 6–8 Ekim 2014’te Suriye’nin Kobanî kentindeki IŞİD saldırılarına karşı Türkiye’de yapılan protestolar sırasında yaşanan şiddet olayları nedeniyle açıldı. Bu olaylarda 50’den fazla kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kamu binası ve işyeri zarar görmüştü. Savcılık, o dönem HDP yönetiminin yaptığı eylem çağrılarıyla bu olaylar arasında bağlantı kurarak aralarında Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu siyasetçiler hakkında "devletin birliğini bozmak,” “öldürmeye azmettirmek,” “yağma,” “terör propagandası” gibi çok sayıda suçlama yöneltti.

Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve diğer tutuklu isimlerin en kısa zamanda serbest bırakılmasının önemine dikkat çeken Hatimoğulları, “Türkiye’nin kendi yasaları ve AİHM kararlarının bağlayıcılığı gereği de bu arkadaşlarımızın serbest kalması gerekiyor,” dedi.

Kürdistan İşçi Partisi (PKK) üyesi bir grup militan, 11 Temmuz Cuma günü Irak'ın Süleymaniye kentindeki kırsal alanda silah bıraktı. Silah bırakma sürecinin birkaç ayda tamamlanması bekleniyor.

Hatimoğulları, içinde bulunulan sürecin barış ve demokratik toplum inşası açısından kritik olduğuna vurgu yaparak ve silah bırakmanın başladığını hatırlatarak şöyle devam etti:

“Silahların sustuğu, barışın dilinin yükseldiği bu dönemde böyle bir sonucun acilen hayata geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu, Türkiye toplumunun tüm kesimlerini son derece mutlu edecek ve sürece olan inancı daha da büyütüp derinleştirecektir.”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise Kobani davası kapsamında cezaevlerinde bulunan isimlere değinerek, “Onlar dile getiremediler ama biz dile getiriyoruz. Barışı tartıştığımız, silahların törenle bırakıldığı böylesi bir süreçte, Kobanî Kumpas Davası ile yargılananların; Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer arkadaşlarımızın bu süreçte bizim yanımızda olmaları gerekiyor. Bu süreci yürütmek için onlara ihtiyacımız var. Bugün cezaevlerinde önemli bir birikim ve deneyim var,” ifadelerini kullandı.

Eş başkanlar Demirtaş'ın yanı sıra, önceki dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı olan ve görevden alınıp yerine kayyum atanan Selçuk Mızraklı'yı da ziyaret etti.

AK Parti - DEM Parti - MHP

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Temmuz Cumartesi günü Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) 32'inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılış konuşmasında, 'Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin, "AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik," ifadelerini kullanmıştı.

Anka Haber Ajansı'na konuşan Buldan, "Bu ittifak süreç ittifakıdır. Başka bir ittifak olarak algılanmamalı," dedi.

Erdoğan, "Bu süreçte rahmetli Sırrı Süreyya, Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile yan yana geldik. Oturduk konuştuk demek oluyormuş. Daha güzel şeyler olacak," diye eklemişti.

Demirtaş ve Yüksekdağ

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, 4 Kasım 2016’da tutuklandı.

HDP’nin o dönemki eş genel başkanları olan iki isim 4 Kasım'da gözaltına alındı ve aynı gün çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. O günden bu yana farklı soruşturma ve davalar kapsamında yargılanıyorlar.

Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tutukluluk süreçleri, Türkiye siyaseti ve hukuk sistemi açısından önemli tartışmalar yarattı.

AİHM, Demirtaş’ın tutukluluğu hakkında verdiği kararında, uzun süreli tutukluluğun hak ihlali oluşturduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Ancak bu karara rağmen her iki isim de tutuklu yargılanmaya devam etti.

Bugün gelinen noktada her ikisi de Kobanî davası kapsamında cezaevinde bulunuyor.

2014’teki Kobanî protestolarına ilişkin açılan davada ağırlaştırılmış suçlamalarla yargılanan Demirtaş ve Yüksekdağ, yaklaşık sekiz yıldır cezaevinde.

Silah bırakma süreci

'Yeni süreç', Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 1 Ekim 2024'te yapılan açılışında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle tokalaşmasıyla başladı. Bahçeli aynı gün “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım,'' demişti.

Daha sonra 22 Ekim'de MHP lideri, Öcalan'ın TBMM'de konuşturulması çağrısını yaptı: ''Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.”

23 Ekim'de ise uzun süredir kimseyle görüş yaptırılmayan Öcalan, yeğeni DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan ile görüştü. Böylelikle İmralı trafiği de başlamış oldu.

DEM Parti vekillerinden oluşan heyetin İmralı'da yaptığı görüşmeler sonrası Öcalan, 27 Şubat Perşembe günü Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'den (DEM Parti) oluşan heyet ile gönderdiği mektupta PKK'ya kendini feshetmesi ve silah bırakma çağrısında bulunmuştu. Bu çağrının ardından PKK 1 Mart Cumartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiğini duyurmuştu.

O tarihten bu yana örgütün fesih kongresini gerçekleştirmesi bekleniyordu. Hatta bu sürecin önünü açan isimlerden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli kongre için yer ve zaman önerisi de yapmıştı.

En son 2 Mayıs'ta AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ''Terör örgütünün silah bırakmasına ve kendini feshetmesine dönük olarak önümüzdeki günlerde gelişebilecek her olumlu adım, bir sonraki olumlu adımı çağıracaktır. Her aşamayı titizlikle takip ediyoruz," dedi.

PKK ise kongrenin yapılması için Öcalan ile iletişim kanallarının açılmasını ve güvenliğin sağlanmasını şart koşuyordu.

Örgütten kongrenin 5-7 Mayıs tarihleri arasında 'Medya Savunma Alanlarında' yapıldığı bildirildi. Kongre'nin iki farklı alanda birbirine paralel olarak gerçekleştirildiği açıklandı. Diğer yandan Öcalan'ın 'fesih' çağrısı temelinde tarihi öneme sahip kararların alındığı da bildirildi.

Türkiye'de çözüm süreci

Çözüm süreci, Türkiye'de 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.

Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015'te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye'deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.

28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.

PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15 bin'e yakın kişiyi öldürdü.

PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.

Son süreç ise iktidar tarafından 'Terörsüz Türkiye' kavramıyla tanımlanıyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İmralı heyeti arasında 'tarihi görüşme'

İddia: Bahçeli'den 'Kürt ve Alevi Cumhurbaşkanı yardımcıları' önerisi

HÜDAPAR'dan PKK'nın silah bırakmasına 'tam destek': 'Sulh ve huzurun kaybedeni yoktur'