Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

İranlı yetkili: ABD yeniden güveni tesis ederse Tahran görüşmeye hazır

Koruyucu giysili İranlı bir güvenlik görevlisi İsfahan kentinin hemen dışındaki Uranyum Dönüştürme Tesisi'nin bir bölümünde yürürken, 30 Mart 2005
Koruyucu giysili İranlı bir güvenlik görevlisi İsfahan kentinin hemen dışındaki Uranyum Dönüştürme Tesisi'nin bir bölümünde yürürken, 30 Mart 2005 ©  AP Photo
© AP Photo
By Gavin Blackburn
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

İran'dan diplomatlar, cuma günü İstanbul’da İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 ülkelerinden meslektaşlarıyla ve Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Yardımcısı ile bir araya gelecek.

REKLAM

İran, nükleer programı konusunda ABD ile görüşmelere hazır olduğunu, ancak Washington’ın güveni yeniden inşa etmek için anlamlı adımlar atması gerektiğini belirtti. Açıklama, perşembe günü İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazem Gharibabadi tarafından yapıldı.

İran'dan diplomatlar, cuma günü İstanbul’da İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 ülkelerinden meslektaşlarıyla ve Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Yardımcısı ile bir araya gelecek.

Bu görüşmeler, haziran ayında İran ile İsrail arasında yaşanan ve ABD’ye ait B-52 bombardıman uçaklarının İran’daki nükleer tesisleri vurduğu 12 günlük çatışmadan bu yana yapılacak ilk temas olacak.

Gharibabadi, perşembe günü sosyal medya hesabından yayınladığı gönderide, İran’ın müzakerelere katılmak için bazı temel ilkelerin yerine getirilmesini beklediğini söyledi.

Bu ilkeler arasında ABD'nin yeniden güveni tesis etmesi, görüşmelerin askeri müdahale gibi gizli gündemler için kullanılmaması, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) kapsamında İran'a tanınan hakların tanınması ve saygı gösterilmesi, yaptırımların kaldırılması bulunuyor.

Cuma günü yapılacak görüşmeler, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde olacak. İran'ı, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht-e Revanchi temsil edecek. Benzer bir toplantı mayıs ayında yine İstanbul’da yapılmıştı.

Öte yandan bu görüşmeler kritik önem taşıyor. Avrupa'dan liderler, 2015'teki nükleer anlaşmada yer alan "geri dönüş mekanizmasına" başvurmakla Tahran'a sinyal gönderiyor. Bu mekanizma, İran'ın anlaşma şartlarına uymaması halinde kaldırılan yaptırımların yeniden uygulanmasını öngörüyor.

İngiltere, Fransa ve Almanya bu anlaşmanın imzacıları arasındaydı. Ancak 2018 yılında dönemin ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmanın yeterince sert olmadığını savunarak ülkesini bu anlaşmadan çekmişti.

İranlı yetkililer, yaptırımların yeniden devreye alınmasının ciddi sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulundu. Gharibabadi bu hafta başında yaptığı açıklamada, böyle bir adımın Tahran’ı nükleer silahların yayılmasını önlemeye yönelik bazı önemli uluslararası anlaşmalardan çekilmeye zorlayabileceğini söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yazdığı mektupta E3 ülkelerini ikiyüzlülükle suçladı ve bu ülkelerin nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, buna karşılık İsrail’in İran’a yönelik son saldırılarına destek verdiklerini belirtti.

Son çatışmalarda, ABD’ye ait B-52 bombardıman uçakları İsrail’in hava saldırılarına destek amacıyla İran’daki nükleer tesisleri hedef aldı.

İran ise buna füze saldırılarıyla karşılık verdi. Bu saldırılardan biri Katar’daki bir ABD üssüne yönelikti. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, bu saldırının Katar devletine değil, sadece ABD üssüne yönelik olduğunu vurguladı.

Çarşamba günü Al Jazeera televizyonunda yayınlanan röportajında Pezeşkiyan, İran’ın yeni bir savaşa hazır olduğunu söyledi ve 15 Haziran’da Tahran’da yapılan Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısında İsrail’in kendisine suikast girişiminde bulunduğunu iddia etti.

Pezeşkiyan, İran’ın nükleer programını uluslararası hukuk çerçevesinde sürdüreceğini ve nükleer silah üretme niyetlerinin olmadığını yineledi.

Pezeşkiyan, “Nükleer kapasitemiz, bilim insanlarımızın zihninde,” diyerek İran’ın nükleer gücünün bilgiye dayandığını belirtti ve gelecekteki müzakerelerin tehditlerle değil, karşılıklı saygı temelinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

İran’ın haber ajansı Mizan’a göre, İsrail ile yaşanan çatışmalar sırasında en az 13 İranlı nükleer bilim insanı hayatını kaybetti.

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, perşembe günü yaptığı açıklamada, İsrail ve ABD saldırılarına rağmen ülkenin nükleer sanayisinin toparlanacağını söyledi.

Devlet televizyonuna konuşan Kemalvendi, “Nükleer sanayimiz köklüdür. Kökü olan bir şey, saldırıyla ya da baskıyla yok edilemez — yeniden filizlenir ve güçlenerek devam eder,” dedi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), mayıs ayında yayınladığı raporda, İran’ın yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokunun 400 kilogramı aştığını bildirdi.

Bu madde, silah yapımında kullanılan seviyenin hemen altında bulunuyor ve Batı için büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

Artan uranyum stokuna rağmen İran, diplomasiden yana olduğunu belirtiyor. Ancak kısa süre önce Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan tarafından imzalanan yeni bir yasa sonrası, İran UAEA ile olan iş birliğini askıya aldı.

Ek kaynaklar • AP

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD ve Avrupa'dan uyarı: 'İran yurtdışındaki muhaliflerini kaçırmak istiyor'

Uluslararası Tahkim Mahkemesi'nden Türkiye'ye 1,47 milyar dolar ceza: CHP'li Yavuzyılmaz paylaştı

AB Komisyonu’nun savunma kredi programından 20 üye ülke 100 milyar euro talep etti