Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Hamaney İran'ın nükleer programı için ABD ile doğrudan görüşmelere kapıları kapattı

İran dini lideri Ali Hamaney'in televizyonda yayınlanan konuşmasından bir görüntü, 23 Eylül 2025
İran dini lideri Ali Hamaney'in televizyonda yayınlanan konuşmasından bir görüntü, 23 Eylül 2025 ©  AP/AP
© AP/AP
By Euronews & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Hamaney, “Bizim nükleer silahımız yok ve olmayacak. Kullanmayı da planlamıyoruz,” dedi.

REKLAM

İran’ın dini lideri Ali Hamaney salı günü, ülkesinin nükleer programıyla ilgili olarak ABD ile doğrudan görüşmeler yapılmayacağını açıkladı.

Bu durum, Birleşmiş Milletler’in Tahran’a yönelik yaptırımları yeniden devreye sokma girişimini engellemeye yönelik son çabaları da büyük ölçüde boşa çıkarmış oldu.

Ayetullah Ali Hamaney’in İran devlet televizyonunda yayınlanan sözleri, New York’taki BM Genel Kurulu'nda bulunan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın, ABD’ye yönelik olası bir açılım yapmasını da zorlaştırıyor.

Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, yaptırımların pazar günü yürürlüğe girmesinden önce Fransa, Almanya ve İngiltere’den diplomatlarla New York’ta bir dizi görüşme gerçekleştirdi.

ABD ile müzakereleri "çıkmaz yol" diye nitelendiren Hamaney, "Washington, sonucu önceden açıkladı: Nükleer faaliyetlerin ve uranyum zenginleştirmenin durdurulması. Bu bir müzakere değil, dayatma," dedi.

İran dini lideri Ali Hamaney'in televizyonda yayınlanan konuşmasından bir görüntü, 23 Eylül 2025
İran dini lideri Ali Hamaney'in televizyonda yayınlanan konuşmasından bir görüntü, 23 Eylül 2025 AP/AP

Almanya Dışişleri Bakanlığı, Arakçi ile yapılan görüşmeden sonra X’te yayınladığı gönderide, Paris, Berlin, Londra ve AB’nin İran’a nükleer programıyla ilgili endişeleri gidermesi için “en geç birkaç gün içinde” adım atması çağrısında bulunduğunu belirtti.

Bakanlığın açıklamasında, İran’ın ABD ile doğrudan görüşmelere dönmesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) tüm nükleer tesislere erişim sağlaması gerektiği vurgulandı.

E3 olarak bilinen üç Avrupa ülkesi, Tahran’ın 2015 tarihli nükleer anlaşmanın koşullarına uymaması nedeniyle “snapback” mekanizmasını devreye soktu.

Bu mekanizma, 2015’te İran ile dünya güçleri arasında imzalanan nükleer anlaşmaya eklenmişti. BM’de veto edilemeyecek şekilde tasarlanmıştı. Süreç başladığında, Batı ile İran diplomatik bir anlaşmaya varmadığı takdirde 30 gün içinde yaptırımların yeniden yürürlüğe girmesini öngörüyordu.

Salı günü yapılan toplantı, cumartesi günü dolacak süre öncesinde çözüm ihtimalini yeşertmedi. Ancak ismini saklı tutan bir Fransız diplomat, Avrupalı liderlerin kalan zamanı “tam anlamıyla kullanmayı” planladığını söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, yaptırımlar yeniden devreye girse bile “diplomatik girişimlerin” süreceğini açıkladı.

Daha önce Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Hamaney’in açıklamalarından önce, hafta sonuna kadar İran’la bir anlaşmaya varılması ihtimalinin “son derece düşük” olduğunu söylemişti.

Yoğun diplomasi trafiği içinde Arakçi, pazartesi günü New York’ta UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi ile de görüştü.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, Viyana Uluslararası Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşurken, 7 Mayıs 2024
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, Viyana Uluslararası Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşurken, 7 Mayıs 2024 Heinz-Peter Bader/Copyright 2024 The AP. All rights reserved

Bu ayın başında, BM’nin nükleer denetim kurumu ile İran, Mısır aracılığıyla bir anlaşma imzalayarak iş birliğinin yeniden başlatılmasının önünü açtı. Ancak bu anlaşma henüz tam olarak uygulanmadı.

Temmuz ayında Pezeşkiyan, İran parlamentosunda kabul edilen ve BM’nin nükleer denetim kurumu ile tüm iş birliğini askıya alan yasayı onaylamıştı. Bu adım, haziran ayında İsrail ile ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini bombaladığı 12 günlük savaşın ardından geldi.

Fransa, Almanya ve İngiltere, ağustos ayı sonunda İran’a yönelik yaptırımların yeniden yürürlüğe sokulması sürecini başlatmıştı.

Avrupa ülkeleri, İran’ın ABD ile doğrudan görüşmelere başlaması, BM denetçilerine nükleer tesislerine erişim izni vermesi ve UAEA’nın tespit ettiği 400 kilogramdan fazla yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumu açıklaması durumunda sürenin uzatılabileceğini söylüyor.

İran, yüzde 60 oranında uranyum zenginleştiren ve resmi bir nükleer silah programı bulunmayan tek ülke. Bu oran, teknik olarak silah yapımına çok yakın.

İran'ın Natanz'daki nükleer zenginleştirme tesisinin bir görüntüsü, 9 Nisan 2007
İran'ın Natanz'daki nükleer zenginleştirme tesisinin bir görüntüsü, 9 Nisan 2007 Hasan Sarbakhshian/AP2007

Eğer bu hafta bir anlaşmaya varılamazsa, pazar günü yaptırımlar otomatik olarak yeniden yürürlüğe girecek. Bu durumda İran’ın yurt dışındaki mal varlıkları dondurulacak, Tahran ile müzakere edilen silah anlaşmaları rafa kaldırılacak ve balistik füze programına yönelik tüm gelişmeler engellenecek. Bu da İran’ın zaten zor durumda olan ekonomisini daha da baskılayacak.

Hamaney yarım saat süren konuşmasında, sözlerinin yalnızca ABD’ye yönelik olduğunu, Avrupa’yı kapsamadığını belirtti.

İran nükleer programının barışçıl olduğunu savunuyor

İran uzun süredir nükleer programının barışçıl olduğunu vurguluyor. Ancak Batılı ülkeler ve UAEA, Tahran’ın 2003 yılına kadar aktif bir nükleer silah programı yürüttüğünü belirtiyor. Hamaney, İran’ın nükleer silah arayışında olmadığını bir kez daha açıkladı.

“Bizim nükleer silahımız yok ve olmayacak. Kullanmayı da planlamıyoruz,” dedi.

2018'de, ülkesini nükleer anlaşmadan çeken ABD Başkanı Donald Trump ise, salı günü BM'de yaptığı konuşmada Tahran’a değindi ve Hamaney’e görüşme önerisinde bulunduğu bir mektup yazdığını hatırlattı. ABD ve İranlı müzakerecilerin haziran ayındaki 12 günlük savaştan önce beş kez bir araya geldiğini söyledi.

“Bugün gezegenimiz için insanlık tarafından icat edilmiş en güçlü ve yıkıcı silahlardan, yani ABD’nin de çok sayıda sahip olduğu kitle imha silahlarından daha ciddi bir tehlike yoktur,” diyen Trump, İran’ı kastederek, “Bu tehditleri sınırlamak benim için en öncelikli görevdir,” ifadelerini kullandı.

Hamaney ise, “Bilim tehditlerle ve bombalamalarla yok edilemez" diye konuştu.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Tusk:' Polonya iki haftanın ardından Belarus sınırını yeniden açacak'

İsrail, Gazze'de yine sağlık merkezi vurdu

Erdoğan: 'İsrail yönetimi tamamen kontrolü kaybetmiştir'