Macaristan ve Slovakya liderlerinden AB’ye tepki: 'Avrupa Birliği bir savaş projesi haline geldi'
Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Slovakya Başbakanı Robert Fico pazar günü, Moskova'nın Ukrayna'ya açtığı savaş nedeniyle Rus petrol ve doğalgazını aşamalı olarak devre dışı bırakma planı nedeniyle Avrupa Birliği'ni (AB) eleştirdi.
Orban ve Fico, iki ülkeyi birbirine bağlayan Maria Valeria Köprüsü'nün inşasının 130. yıldönümü dolayısıyla bir araya geldi. Köprü Slovakya'nın Sturovo kenti ile Macaristan'ın Estergon kentini Tuna Nehri üzerinden birbirine bağlıyor.
İki lider, konuşmalarına da yansıyan Moskova ile bağları koparmaya yönelik dirençleri nedeniyle AB'de aykırı uçlar olarak görülüyor.
Köprünün Macaristan tarafındaki Esztergom'da konuşan Fico, "Kimse bize petrol ve doğalgazı nereden alacağımızı söyleyemez," dedi. "Çünkü uluslararası hukuka göre, enerji karışımına karar verecek olan egemen bir ülkedir."
Slovak lider sahneyi Orban'a bırakmadan önce sözlerine şöyle devam etti: "Macaristan Başbakanı'nın, Avrupa'yı Rus petrol ve gazından tamamen koparmaya yönelik siyasi ideolojik kararın sadece Macaristan ve Slovakya'ya değil, tüm Avrupa Birliği'ne büyük zarar vereceği yönündeki görüşlerini paylaşıyorum."
Macaristan başbakanı "Tıpkı bizi yöneten eski imparatorluklar gibi, şimdi de Avrupa Birliği bir savaş projesi haline geldi," dedi.
Orban, "Brüksel artık Avrupa'da barıştan bahsederken aslında savaştan bahsediyor," diye ekledi.
Her iki başbakan da, Avrupa'nın çoğu Kremlin kontrolündeki kaynaklara bağımlılığı ortadan kaldırmaya çalışsa da, ekonomik maliyetler ve enerji güvenliğini gerekçe göstererek Rus petrol ve doğalgazını aşamalı olarak terk etmeye yönelik hızlı adımlara karşı çıktı.
Orban ve Fico'nun tutumu, popülist ve milliyetçi retorik üzerine kurulu daha geniş siyasi stratejilerin yanı sıra AB'nin demokratik denge ve denetleme normlarına meydan okuyan liberal olmayan bir yönetimi yansıtıyor.
Eleştirmenler, Kremlin dostu tutumlarının Avrupa'nın Rusya'nın Ukrayna'daki savaşına karşı birleşik cephesini zayıflattığını ve kendi iç iktidarlarını pekiştirdiğini savunuyor.