Hamas şu ana kadar elinde tuttuğu 20 canlı rehinenin tamamını ve ölen rehinelerin DNA analiziyle eşleştiği teyit edilen yedi cesedini İsrail'e iade etti. Gazze merkezli örgütün, ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin birinci aşaması kapsamında 21 rehineden geriye kalanları da iade etmesi gerekiyor.
İsrail ordusu çarşamba günü yaptığı açıklamada, salı günü Hamas tarafından teslim edilen cesetlerden birinin 7 Ekim 2023 saldırılarından bu yana Gazze'de tutulan bir rehineye ait olmadığını belirtti.
ABD arabuluculuğunda yürütülen barış anlaşmasının ilk aşaması kapsamında gerçekleşen bu hatalı takas, hafta başında yürürlüğe giren ve İsrail-Hamas arasındaki iki yıllık savaşı sonlandıran kırılgan ateşkeste risk unsuru olarak görülüyor.
Hamas pazartesi günü, hayatta kalan son 20 rehinenin serbest bırakılmasından sadece birkaç saat sonra dört cenaze teslim etmişti. Anlaşma uyarınca, 28 ölü rehinenin cenazelerinin İsrail’e verilmesi gerektiğinden, aynı gün dört cenaze daha iade edildi.
İsrail ordusu, “Adli Tıp Ulusal Enstitüsü’nde yapılan incelemelerin tamamlanmasının ardından Hamas’ın İsrail’e teslim ettiği dördüncü cenazenin herhangi bir rehineye ait olmadığı tespit edildi,” dedi.
Cenazenin kime ait olduğuna dair ise henüz açıklama yapılmadı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise çarşamba günü yaptığı açıklamada Hamas'tan, ABD Başkanı Donald Trump tarafından sunulan ateşkes anlaşmasında yer alan, ölen rehinelerin kalıntılarının iadesine ilişkin şartları yerine getirmesini talep etti.
Netanyahu, "Bundan taviz vermeyeceğiz ve son ölü rehineyi geri alana kadar, sonuncusuna ulaşana kadar çabalarımızı durdurmayacağız," dedi.
Trump’ın 20 maddelik Gazze barış planı olarak bilinen anlaşma, 20 canlı ve 28 ölü rehinenin pazartesi gününe kadar İsrail’e teslim edilmesini şart koşuyordu.
Hamas ise daha önce, bazı rehine cesetlerinin enkaz altında gömülü olduğunu öne sürerek, cenazeleri bulmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyduğunu söylemişti.
Ancak anlaşma, Hamas’ın ölü rehineleri belirlenen tarihe kadar iade edememesi halinde, haklarında bilgi paylaşmasını ve mümkün olan en kısa sürede hepsini teslim etmeye çalışmasını da şart koşuyordu.
Bu, Hamas’ın İsrail’e yanlış cenaze teslim ettiği ilk olay değil. Ocak ayında yapılan önceki bir ateşkes sırasında grup, Shiri Bibas ve iki oğlunun cesetlerini iade ettiğini açıklamıştı.
Testler, iade edilen cenazelerden birinin bir Filistinli kadına ait olduğunu ortaya koydu. Bibas’ın cenazesi ertesi gün teslim edildi ve İsrailli yetkililer tarafından DNA testiyle doğrulandı.
Hamas sözcüsü Hazem Kassem, çarşamba günü Telegram’da yaptığı açıklamada, grubun ateşkes anlaşmasında kararlaştırıldığı üzere rehinelerin cenazelerini iade etmek için çaba sarf edildiğini söyledi.
Bu arada, aylarca İsrail’in yardım akışını kısıtlaması nedeniyle temel gıda ve ihtiyaçlardan mahrum bırakılan iki milyonluk Gazze nüfusunu desteklemek için daha fazla yardım girmeye devam ediyor.
İnsani yardım kuruluşları bu eylemi bir savaş suçu olarak nitelendirmişti.
Mısır Kızılayı, çarşamba günü gıda, yakıt ve tıbbi malzeme taşıyan 400 kamyonun Gazze’ye doğru yola çıktığını açıkladı. Ancak bu sayı, savaş öncesi günlük 600 kamyonluk seviyenin altında kalıyor.
Gazze’deki insani yardım operasyonlarını denetleyen İsrail savunma kurumu COGAT, ilgili kuruluşlara günde yalnızca 300 kamyona geçiş izni vereceğini bildirdi. Bu rakam, anlaşmada belirlenen miktarın yarısı.
Yardım kuruluşları, İsrail’e anlaşmanın şartlarına uymasını ve ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmek için kararlaştırılan yardım miktarının tamamının Gazze’ye girmesine izin vermesini çağrısında bulundu.