Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ "casusluk" suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen "casusluk" soruşturması kapsamında televizyon kanalı TELE1'e cuma akşamı kayyum atandığı öğrenildi.
Başsavcılık, Cumhuriyet Halk Partili (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim kampanya direktörü Necati Özkan ve Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında aynı suçlamayla cuma sabahı soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında polis ekipleri kanalda arama yaparken, Yanardağ gözaltına alınmıştı. Kanalın canlı yayınında paylaşılan detaylara göre, polisler Merdan Yanardağ’ın odasında arama yaptı ancak yayına müdahale etmedi.
Başsavcılık akşam saatlerinde TELE 1'in sahibi olan ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık Anonim Şirketi'ne kayyum atandığını duyurdu.
Ana haber yayını sırasında atanan TMSF heyeti, yayının durdurulmasını istedi. Gazeteci Murat Taylan, "Yalanlara teslim olmayın" sözleriyle yayını noktaladı. Kararın ardından TELE 1 banttan yayına geçti.
Hüseyin Gün'ün materyali
Anadolu Ajansı'nın (AA) aktarımına göre, soruşturma "4 Temmuz’da aynı suçlamayla tutuklanan Hüseyin Gün’ün dijital materyalinde rastlanılan bulgulara" dayanıyor.
Başsavcılık, "Hüseyin Gün’ün yabancı istihbarat görevlileriyle bağlantılı olduğunu, askeri mühimmat fotoğrafları ve İsrail vatandaşı siyasi/askeri figürlere ait pasaport görüntüleri gibi hassas bilgilere sahip olduğunu" iddia ediyor.
Yanardağ neyle suçlanıyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın konuya ilişkin açıklamasında, "Şüpheli Merdan Yanardağ'ın söz ve eylemleriyle birçok kez soruşturma kapsamında suç işlediği, kanalın fiili kullanıcısı olduğu, resmi kayıtlarda ise oğlu Alp Yanardağ'ın şirket sahibi olarak göründüğü, bu suçlarda da TELE 1 isimli Tv kanalını kullandığı gerekçesiyle kanalın sahibi olan ABC RADYO TELEVİZYON VE DİJİTAL YAYINCILIK ANONİM ŞİRKETİ'ne İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'nce bugün verilen kararla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
Başsavcılık, "birçok yabancı ülke istihbarat görevlisiyle irtibatının bulunduğu" söylenen Hüseyin Gün'ün, İmamoğlu'nun danışmanı Necati Özkan ile "talimat verir vasıfta görüşmelerinin tespit edildiğini" söylüyor.
Başsavcılığın açıklamasında, Yanardağ'ın Hüseyin Gün ile "casusluk faaliyetlerine ilişkin çok sayıda irtibat ve yazışmasının tespit edildiği" ifadeleri yer alıyor.
Ayrıca Yanardağ'ın "Hüseyin Gün'den menfaat temin etmek suretiyle seçim sürecinin basın ayağını organize ettiği" öne sürülüyor.
BBC'ye göre, Yanardağ'ın 2019 yerel seçimlerinde "yabancı istihbarat servisleri ile iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunduğu ve bu şekilde casusluk suçunu işlediği" de bir diğer iddia.
Merdan Yanardağ'ın avukatı Bilgütay Hakkı Durna ise TELE1'e yaptığı açıklamada, soruşturmanın hukuki boyutuna dair henüz bir belge görmediklerini söyledi.
Durna, "Ne yazık ki bizim ülkemizde büyük iddialarda bulunuyor insanlar hakkında bunlar delillendirilmiyor ve insanlar özgürlüklerinden mahkum bırakılıyor" dedi.
Siyasilerden tepki
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TELE 1 Televizyonu'na kayyım atanmasına ilişkin, "TELE1 emekçilerinin yanındayız. Siyaseti, sivil toplumu, iş-sanat dünyasını ve medyayı hedef alarak, herkese, 'Bir gün sıra size gelecek' diye korku salmaya çalışan darbecilere sesleniyorum. TELE1’i sustursanız, bu milleti susturamazsınız. Ne yaparsanız yapın, millete galip gelemezsiniz," dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği'nden (ÇGD) gelen açıklamada ise, "Bugün Türkiye basın tarihi açısından kara bir gündür. TELE1’e kayyum atanması; ifade ve basın hürriyetine büyük bir darbe vurmuştur. Bu karar anayasal hakların yok sayılmasıdı," ifadeleri yer aldı.
RTÜK Üyesi Tuncay Keser de, "Medya çeşitliliğinin azalması, toplumun ortak sesini zayıflatır. Medyadaki tek seslilik arttıkça demokrasinin nefesi daralır," diye konuştu.