Soruşturma, Johnson hükümetindeki kaos ve COVID-19’u ciddiye almamanın İngiltere’de yaklaşık 23 bin kişinin ölümüne yol açmış olabileceğini ortaya koyuyor.
İngiltere'de Boris Johnson hükümetinin 2020 yılının başında, COVID-19 pandemisine karşı aldığı önlemler, perşembe günü yayınlanan bir kamu soruşturmasında "çok geç" bulunarak, daha erken karantinaya gidilmemiş olmasının "kabul edilemez can kaybına yol açtığı" belirtildi.
Eski yargıç Heather Hallett'in başkanlık ettiği soruşturma, dönemin Muhafazakar hükümetinin merkezindeki kaosun ve COVID-19'u ciddiye almamanın, pandeminin ilk dalgasında yalnızca İngiltere'de potansiyel olarak 23 bin can kaybına yol açmış olabileceğini ortaya koyuyor.
Hallett’in, COVID-19’a hükümetin yanıtıyla ilgili hazırladığı rapor, pandemiyi değerlendirdiği dört konudan ikincisiydi. Raporda, dönemin Başbakanı Boris Johnson’ın Downing Street’te “zehirli” bir kültürü yönettiği, sık sık fikir değiştirdiği ve kabine üyeleri ile önemli bilim insanlarının virüsle mücadelede gereken aciliyeti göstermediği ifade edildi.
Vaka sayıları haftalarca artarken ve diğer Avrupa ülkeleri karantinaya girmişken, Johnson 23 Mart 2020’de İngiltere genelinde karantina ilan etmişti.
Hallett, hükümetin yanı sıra İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda gibi yetki devri yapılan ülkelerin de COVID-19'a karşı önlemlerini “çok geç” buldu.
Hallett, "Eğer karantina 23 Mart'tan bir hafta önce uygulanmış olsaydı, kanıtlar yalnızca İngiltere'de ilk dalgada, yani 1 Temmuz 2020'ye kadar olan dönemdeki ölüm sayısının yüzde 48 oranında azalacağını gösteriyor," dedi. "Kısacası bu, kurtarılması mümkün olan yaklaşık 23 bin hayatın kaybedildiği anlamına geliyor."
Hallett'e göre, eğer karantina 23 Mart'tan önce başlatılsaydı daha kısa sürebilirdi.
"En azından, kısıtlamaların vaka seviyeleri üzerindeki etkisini ve sosyal temasta kalıcı bir azalma olup olmadığını tespit etmek için zaman olurdu," dedi.
İngiltere, Avrupa’daki en ölümcül COVID-19 salgınlarından birini yaşadı ve virüsle bağlantılı yaklaşık 240 bin ölüm kaydedildi.
Rapor, dönemin Başbakanı Boris Johnson dahil birçok kişiyi hedef alıyor. Johnson, 2020’nin ilk aylarında "aşırı iyimser” yaklaşımıyla eleştiriliyor. Özel danışmanı Dominic Cummings’in ise hükümetin merkezinde atmosferi “zehirleyen, saldırgan ve kadın düşmanı” dil kullandığı belirtiliyor.
COVID-19 Bereaved Families for Justice (COVID-19’ta Yakınını Kaybeden Aileler için Adalet) grubu, Hallett’in bulgularını memnuniyetle karşıladı ve başarısızlıkların çoğunun sorumluluğunu Johnson’a yükledi. Johnson da pandeminin ilk günlerinde virüs nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.
Grup, yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Pandeminin felaketle sonuçlanan kötü yönetiminden Boris Johnson'ın açıkça sorumlu tutulduğunu görmek bir teselli kaynağı. Ancak farklı bir başbakanla kurtarılabilecek hayatları düşünmek yıkıcı."
"Boris Johnson, pandemi süresince kamu güvenliğini değil, kendi siyasi itibarını önceliklendirdi."
Hallett, pandeminin tüm yönleriyle ele alındığı ulusal bir soruşturmayı yönetiyor. Soruşturma iki yıl önce başladı ve 2027 yılına kadar sürmesi bekleniyor.