Firmalar, Avrupa Birliği'nin sektörün baskısına boyun eğerek araç emisyonlarındaki kesintileri hafifletmesinden endişe duyuyor.
Elektrik sektörünün aktörleri, Avrupa Parlamentosu (AP) üyelerine 7 Ekim Pazartesi günü verdiği brifingde, Avrupa Birliği'nin (AB) elektrikli araçlara yönelik çabalarının otomobil endüstrisini varoluşsal olarak tehdit etmeyeceğini belirtti.
AP üyeleri salı günkü oturumda otomotiv sektörünün karşı karşıya olduğu "krizi" tartışmaya hazırlanırken, elektrik firmaları, otomobil üreticilerinin karşılanmasının imkansız olduğunu söylediği CO2 emisyon limitlerine yönelik eleştirilerini reddediyor.
Euronews tarafından görülen ve AP üyelerine gönderilen bir brifing notunda Eurelectric Ticaret Birliği, "Bu artan endişeler, mevcut pazar rüzgârları ve yabancı rekabet nedeniyle anlaşılabilir olsa da, politika odağı yanlış bir şekilde otomobiller ve kamyonetler için CO2 standartlarına ilişkin düzenlemenin potansiyel olarak gevşetilmesine kaymıştır," denildi.
Brüksel, iklim değişikliği nedeniyle benzinli ve dizel otomobillerin üretimini tamamen durdurmayı hedefliyor. Bu planın bir parçası olarak, otomobillerin CO2 emisyonları için yasal sınırın gelecek yıl neredeyse beşte bir oranında düşerek kilometre başına 94 gramın altına inmesi gerekiyor. Otomobil sektöründeki firmalar ise, elektrikli araç satışlarındaki düşüş nedeniyle bu son tarihe uyulamayacağını söylüyor.
Merkez sağ Avrupa Halk Partisi (EPP) tarafından desteklenen Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), yeni sınırlara hazırlanmak için beş yılı olan ve firmaların karşı karşıya olduğu önemli para cezalarına karşı "rahatlama" çağrısında bulundu.
Ancak elektrik lobisi, bu talepleri kabul etmenin "mevcut CO2 emisyon hedeflerini haksız yere sorgulanır hale getireceğini" ve böylece "otomobil üreticilerini daha düşük fiyatlı ve daha küçük EV [elektrikli araç] modellerine yönelmemelerinin teşvik edileceğini" savunuyor.
Eurelectric, otomobil endüstrisini yaklaşık 40.000 euroya (1,5 milyon TL) mal olan büyük ve pahalı elektrikli modellere öncelik vermekle ve "tüketicileri, üreticilerin daha sonra satamayacakları daha ucuz hibrid ve ICE [içten yanmalı motor] modellerini satın almaya teşvik etmekle" suçluyor.
Sektörün baskısı üzerine kısa bir süre önce ormansızlaşma karşıtı kuralların bir yıl ertelediğini duyuran Komisyon'un bir sözcüsü, AB yürütme organının önceliğinin "bu hedeflere ulaşılması için tüm doğru koşulların mevcut olmasını sağlamak" olduğunu söyledi.
Komisyon yetkilileri 8 Ekim Salı günü Strazburg'daki Avrupa Parlamentosu'nda "AB otomotiv endüstrisinin karşı karşıya olduğu kriz, potansiyel fabrika kapanmaları ve Avrupa'da rekabet gücünün arttırılması ve istihdamın korunması ihtiyacı" konulu bir toplantı gerçekleştirecek.
ACEA başkanının Euronews ile yaptığı son röportajda, daha büyük SUV tipi modellerin pazarlanmasının, yeşil mobiliteye geçiş için gerekli yatırımları finanse etmek adına kâr elde etmek için zorunlu olduğunu söylemişti.
Ancak Eurelectric yetkilileri, Çinli üreticilere uygulanan yeni ticaret tarifelerinin ardından üreticilerin özellikle küçük modeller için pazarda bir patlama bekleyebileceğini savunuyor.
Yapılan açıklamada, "Avrupa'daki otomobil üreticilerinin ve tedarik zincirinin zor durumda olduğu doğru olsa da, bu 'kriz' CO2 emisyon standartlarına ilişkin düzenlemenin gevşetilmesiyle çözülemez," ifadelerine yer verildi.
Avusturya, Belçika, İrlanda ve Hollanda çevre bakanları da pazartesi günü Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e gönderdikleri ayrı bir mektupta, Leyen'in bu yılın sonunda başlayacak olan ikinci döneminde şirketlere ait araç filolarının elektrikli olmasına ilişkin bir yasa teklifi hazırlanmasını talep ettiler.
Bakanlar, "Sıfır emisyonlu araç satışlarının kurumsal filo hedefleri yoluyla hızlandırılması, yatırımların riskini azaltarak ve otomotiv, batarya ve bileşen imalat sektörleri için kesinlik yaratarak AB'nin endüstriyel yeşil tedarik zincirini kesinlikle güçlendirebiliriz," vurgusunda bulundu.
Komisyon, kurumsal sektörde elektrikli araç alımının yavaş olduğunun farkında olduğunu ve bu yılın başlarında yapılan bir kamu istişaresinden elde edilen geri bildirimlerin hala analiz edildiğini duyurdu.