ABD Başkanı Donald Trump, Çin'in ihracatını engelleme konusunda elini güçlendirmek için Ukrayna'nın nadir toprak ve kritik minerallerini hedefliyor. Ancak ABD'nin Çin'e olan bağımlılığını sona erdirmesi uzun vadeli bir süreç olabilir.
ABD Başkanı Donald Trump, savaş boyunca ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı askeri yardımın karşılığını almak için barış anlaşması müzakereleri sırasında Ukrayna'nın 500 milyar dolar değerinde nadir toprak ve kritik minerallerini istiyor.
Daha da önemlisi, bu kaynakları güvence altına almak, ABD'nin küresel ticaret pozisyonunu özellikle Çin'e karşı yeniden dengelemeye yönelik stratejik planıyla uyumlu görünüyor.
Ancak, Trump ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy arasında gerçekleşen görüşmenin ardından ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı tüm askeri yardımları durdurma kararı alması nedeniyle barış görüşmeleri çıkmaza girmiş durumda.
İlk döneminden bu yana kendini "Amerika'yı yeniden büyük yapmaya" adayan Trump, yerli imalat sektörünü korumak için Çin'i gümrük vergileriyle hedef alıyor.
Ancak Çin'in köklü tedarik zinciri sistemi ve üretim altyapısı göz önüne alındığında, ABD ticari ilişkileri, özellikle de yüksek teknoloji endüstrisi için Çin'in kritik mineral tedariğine olan bağımlılığını tersine çevirme konusunda zorluklarla karşı karşıya.
Bu da barış görüşmelerini Trump'ın gümrük vergisi planında Çin'in ihracatına karşı önlemleri arttırıp arttıramayacağı konusunda önemli bir dönüm noktası haline getiriyor.
ABD, Çin'in kritik minerallerine ne kadar karşılık veriyor?
ABD Başkanı, Çin mallarına uygulanan ithalat vergilerini iki katına çıkararak yüzde 20'ye yükseltirken, salı günü itibarıyla en büyük iki ticaret ortağına yüzde 25 vergi uygulamaya devam ediyor. Bazıları Trump'ın Meksika ve Kanada'ya yaptığı gibi Çin'e neden daha agresif gümrük vergileri uygulamadığını merak ediyor olabilir.
ABD, elektrikli cihazlar, akülü arabalar, uçaklar ve savunma teçhizatı yapımı için hayati önem taşıyan kritik minerallerin tedariğinde büyük ölçüde Çin'e bağımlı.
TD Economics'e göre Çin, 2022 yılında ABD hükümeti tarafından belirlenen 50 kritik mineralin yarısından fazlasının küresel üretimine hakim durumda.
Ayrıca, nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ını işleyerek rafine etme kapasitesinde neredeyse tekel konumunda. Çeşitli kaynaklara göre Washington 2020'den 2023'e kadar nadir toprak metallerinin yüzde 70'ini Çin'den ithal etti.
Bu da Ukrayna'dan alternatif bir kaynak sağlamayı Trump'ın stratejik planının kilit bir bileşeni haline getiriyor.
Aralık 2024'te Çin, ABD'nin bir gün önce Çin'e çip ihracatına getirdiği yeni kısıtlamaların ardından, ABD'ye bazı kritik mineraller için ihracat yasağı ve kısıtlamaları yürürlüğe koydu.
Pekin, antimon, galyum, germanyum ve süper sert malzemelerin ihracatını durdurdu ve Washington'a grafit ürünlerinin sevkiyatına ilişkin kuralları sıkılaştırdı.
Galyum, savunma sanayinde kullanılan güvenilir ve dayanıklı bir element, grafit ise elektrikli araçlar ve nükleer reaktörler için gerekli.
Ukrayna ile yapılacak bir maden anlaşması ABD'ye nasıl fayda sağlayabilir?
Ukrayna Jeoloji Araştırmaları devlet kurumu, milyonlarca ton grafit rezervi, Avrupa lityum yataklarının üçte biri ve Avrupa'nın titanyum kaynaklarının yüzde 7'si de dahil olmak üzere dünyadaki kritik hammaddelerin yaklaşık yüzde 5'inin Ukrayna'da bulunduğunu tahmin ediyor.
Ülke ayrıca bakır, çinko, gümüş, nikel ve kobalt gibi kritik metallerin önemli rezervlerine de sahip. Ukrayna'da 17 elementten oluşan nadir toprak metali de bulundu.
Ancak Rusya, 2022'de başlayan savaştan bu yana Ukrayna'daki bazı önemli maden sahalarını ve nadir toprak yataklarını işgal etmiş olabilir.
Buna ek olarak, Ukrayna'daki yatırım eksikliği, ülkenin özellikle rafine etme kapasitesi açısından Trump'ın öngördüğü üretimi yapmasını engelleyebilir. Sektör uzmanları da Ukrayna'nın Trump'ın beklediği nadir toprak rezervlerine gerçekten sahip olup olmadığını sorguluyor.
Bağımsız bir enerji ve emtia araştırma şirketi olan Argus Media'ya göre, küresel nadir toprak tahminleri 4 milyar dolar ile 12,5 milyar dolar arasında değişiyor. Bu da Ukrayna'nın maden rezervlerine biçilen 500 milyar dolarlık değerin sorgulanmasına neden oluyor.