Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Fransa'da siyasi istikrarsızlık: Ekonomi ve yatırımlar nasıl etkilenecek?

Fransız bayrağı yarıya indirildi. 23 Aralık 2024 Pazartesi günü Paris'teki Elysée Sarayı'nda.
Fransız bayrağı yarıya indirildi. 23 Aralık 2024 Pazartesi günü Paris'teki Elysée Sarayı'nda. ©  Thomas Padilla/AP
© Thomas Padilla/AP
By Doloresz Katanich
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Fransa'da siyasi istikrarsızlık baş gösterirken ekonomik riskler ortaya çıkıyor. Hükümetin düşme ihtimaliyle ülkenin devasa borcunun üstesinden gelmeye yönelik yeni girişimler 2027'de yapılacak bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar tıkanabilir.

REKLAM

Siyasi istikrarsızlık, ticaret tarifeleriyle beraber kırılgan büyümenin son zamanlarda şaşırtıcı bir direnç gösterdiği Avrupa'nın ikinci büyük ekonomisi olan Fransa'da resesyon korkularını körüklüyor.

Ancak ekonomi umut verici işaretler verirken, 2024 yılı sonu itibarıyla açığı gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 5,8'ine, borcu ise yüzde 113'üne ulaşan Fransa'nın acilen mali durumunu düzeltmesi gerekiyor.

Kemer sıkma politikası tartışmalı olup, geçen yıl Başbakan Michel Barnier liderliğindeki hükümetin düşmesine yol açmıştı.

8 Eylül 2025 tarihinde Fransa Başbakanı François Bayrou, 44 milyar euroluk bütçe tasarruf planına Ulusal Meclis'in desteğini sağlamak amacıyla yaptığı güven oylaması sırasında benzer bir akıbete uğrama riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Parlamentoda çoğunluğu oluşturan muhalefet, Bayrou'yu kesinlikle görevden alma sözü vererek ülkeyi siyasi ve ekonomik belirsizliğe sürükledi.

Ülke ekonomisine yönelik riskler neler?

Hane halkları, işletmeler ve yatırımcılar için önlerinde net bir yol olmaması halinde, ülkenin ürkek bir şekilde büyüyen üretimi hız kaybedebilir.

Fransa ekonomisi ivme kazanmakta zorlanıyor; yıllık GSYİH büyümesi 2024'ün dördüncü çeyreğinden bu yana yüzde 1'in altında kaldı.

Bununla birlikte, çeyreklik genişleme yılın ilk üç ayına kıyasla ikinci çeyrekte yüzde 0,3 oranında arttı. Ocak ve Mart ayları arasında çeyrek bazda yüzde 0,1'lik büyümenin ardından gelen bu gelişme, Başkan Donald Trump'ın ABD'nin ticaret ortaklarına gümrük vergisi uygulamaya başladığı bir dönemde dayanıklılık gösterdiğini ortaya koyuyor.

Bu arada, yeni imalat verileri Fransa'da bu sektörün iki buçuk yıl aradan sonra ilk kez Ağustos ayında büyümeye başladığını gösteriyor.

Fransız ekonomisinin zayıflıklarına rağmen analistler, siyasi çalkantılar nedeniyle bir resesyona girme ihtimalini düşük buluyor.

BCA Research'ün Avrupa stratejisti Jeremie Peloso, Euronews Business'a yaptığı açıklamada, "Fransız kurumlarının güçlü olduğunu" ve olası bir siyasi geçişin "sorunsuz olacağını" söyledi.

Peloso sözlerine şöyle devam etti: "Bunun ekonomik faaliyetler üzerinde siyasi belirsizlik ve tüketici ve iş dünyası güvenine darbe vurmanın ötesinde çok sınırlı bir etkisi olacaktır. Ancak bu durumda bile etkinin sınırlı olacağından şüpheleniyorum."

Fransa'nın en büyük iş dünyası federasyonu Medef ise farklı düşünüyor.

Örgütün başkanı Patrick Martin, siyasi belirsizliğin "yatırımların dondurulması, güven kaybı, iflas riskinin artması ve istihdamın yok olması" gibi acil sonuçları tetiklediği uyarısında bulundu.

Bu uyarıyı 28 Ağustos'ta düzenlenen bir iş konferansında yapan Martin, "İşletmeler yatırım yapamazsa, büyüme ve istihdam çöker ve Fransa resesyona girme riskiyle karşı karşıya kalır," dedi.

Martin, inşaat, kimya, otel ve restoran gibi bazı sektörlerin halihazırda krizde olduğunu savundu. Martin ayrıca büyümenin anahtarı olan iş faaliyetlerini sınırlayabilecek daha fazla vergi artışına karşı da uyarıda bulundu. Büyüme ise ülkenin bütçe açığını ve borcunu azaltmak için gerekli.

Fransa neden kemer sıkmak zorunda?

Başbakan Francois Bayrou'ya göre harcama kesintileri ve vergi artışları, bütçe açığını bu yıl beklenen yüzde 5,4'ten GSYİH'nin yüzde 4,6'sına düşürmek için gerekli.

Pazar akşamı Fransa'da yayınlanan bir röportajında Bayrou, mevcut güven oylamasını ülkenin kaderi açısından kritik olarak nitelendirdi.

Fransa gerçekten de zor bir mali durum içinde. Fransız istatistik ofisine (INSEE) göre, ülkenin borcu 2025 yılının ilk çeyreği sonunda 3.345 trilyon euro olarak gerçekleşti. Borç 2000'li yılların başında GSYİH'nin yüzde 60'ı iken, bu yıl yüzde 116'ya ulaştı.

Bütçe Bakanı Amelie de Montchalin haziran ayında verdiği bir demeçte, Fransa'nın mali durumunun Uluslararası Para Fonu (IMF) ya da Avrupa kurumlarının gözetimi altına girme riski taşıdığını bile savundu. Bu durum 2008'deki mali krizden sonra Portekiz ve Yunanistan gibi ülkelerin de başına gelmişti.

Ancak IMF'yi de yıllarca yönetmiş olan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, pazartesi günü Fransız Radio Classique'e verdiği demeçte bu fikri reddetti.

Lagarde, "Ülkeler ciddi bir cari açıkla karşı karşıya kaldıklarında ve yükümlülüklerini yerine getiremediklerinde IMF'ye başvururlar. Bugün Fransa için durum böyle değil," diye açıkladı.

Lagarde Fransa'daki durumdan endişe duyduğunu da sözlerine ekledi.

Peloso da bunun gerçekleşmeyeceği konusunda ikna olmuş durumda. "Fransa IMF'nin gözetimi altına girmeyecektir. Fransa henüz Arjantin ya da Yunanistan değil," dedi.

Ülkenin devlet tahvili getirileri artarak yatırımcıların endişelerine işaret etse de, "Fransa'nın sermayeye erişim kabiliyeti sağlam ve nihayetinde en önemli şey de bu," dedi.

Peloso, Fransa'nın borçlanma maliyetlerinin şu anda net genel hükümet faiz ödemelerinin GSYİH'nin yüzde 2'sine yaklaştığını, bunun son 10 yılın en yüksek seviyesi olduğunu ancak yine de "bir şekilde kontrol altında tutulduğunu" söyledi. Ancak mevcut eğilimlere göre bu oran önümüzdeki birkaç yıl içinde önemli ölçüde artabilir.

Bu arada, siyasi kargaşanın bir başka sonucu da Fransız devlet borçlarının notunun düşürülme riskinin dramatik bir şekilde artması ve getirilerin yükselmesi.

"Fransa büyük olasılıkla kredi notunun düşürüldüğünü görecek ve AA-kulübünden (en yüksek dereceli tahvil kategorisi) atılacak," diyen Peloso, bunun gerçekleşmesi halinde tahvil getirilerinin bir miktar daha yükseleceği tahmininde bulundu.

Fransa'daki siyasi felcin uzun vadeli etkileri

Mevcut hükümetin pazartesi günü yapılacak oylamayı kaybetmesi halinde, pek çok kişi Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un başka bir başbakan atayacağına inanıyor. Ancak Peloso'ya göre siyasi felç devam ediyor.

Şimdiye kadar Cumhurbaşkanı tarafından atanan hiçbir merkezci hükümet bütçe sunarken düşmekten kurtulamamış gibi görünüyor. Analistler Macron'un görev süresinin sona ereceği ve Fransa'nın siyasi oyun alanında güç dengelerinin değişebileceği 2027 yılına kadar büyük bir değişiklik beklemiyor.

Ancak Oxford Economics yakın tarihli bir raporunda, o zamana kadar bir sonraki hükümetin hedefinin muhtemelen çok daha mütevazı olacağını söyledi. Gergin siyasi ortam göz önüne alındığında, yeni hükümetin önceliği devrilmeden bir bütçe geçirmek olacaktır. Bu durum, en azından 2027'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce önemli bir mali konsolidasyon umutlarını azaltıyor ve Fransa'nın borcunun artmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Oxford Economics, devlet borcunun 2027 yılı sonunda GSYİH'nin yüzde 120'si sınırını aşacağını tahmin ediyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupa Parlamentosu, önceki aşırı sağcı grup tarafından kullanılan AB fonlarının Vatanseverler'den geri alınmasını istiyor

Fransa Başbakanı Bayrou'nun siyasi parti görüşmeleri güven oylamasını önleyebilir mi?

Fransa’da hükümet krizi: Melenchon, Macron’u hedef aldı