Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

İtalya’da bankacılık krizi derinleşiyor: MPS ve Mediobanca kapışıyor, vatandaş birikimleri tehlikede

Banca Monte dei Paschi di Siena, iflas riskinden birkaç yıl sonra Mediobanca'yı satın almaya girişti
Banca Monte dei Paschi di Siena, iflas riskinden birkaç yıl sonra Mediobanca'yı satın almaya girişti ©  Luca Bruno/Copyright 2017 The AP. All rights reserved.
© Luca Bruno/Copyright 2017 The AP. All rights reserved.
By Andrea Barolini
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

AB, Avrupa’da daha fazla bankacılık konsolidasyonu için baskı yaparken İtalya’da tablo oldukça karmaşık.

İtalya’nın en önemli iki bankacılık aktörünü ilgilendiren Monte dei Paschi di Siena’nın (MPS) Mediobanca’yı satın alma hikayesi, finansal manevraların, siyasi kararların ve yargı süreçlerinin iç içe geçtiği karmaşık bir ağ niteliğinde.

Hükümetin yeni bir bankacılık devi yaratma girişimi yoğun siyasi tartışmaları tetikledi; Ekonomi Bakanlığı’na yönelik suçlamalar ve süreçlerin şeffaflığına dair ciddi şüpheler ortaya çıktı.

Devletten kurtarma, ardından devralma hamlesi

2017’de MPS devlet fonlarıyla kurtarılmış ve o dönemki düzenlemeler kamu parasının başka bankaları satın almak için kullanılmasını yasaklamıştı. Avrupa Komisyonu artık bu kısıtlamanın sona erdiğini söylüyor; bu da MPS’nin Mediobanca gibi varlıkları satın almasının hukuken önünü açıyor.

Başbakan Giorgia Meloni, ocak ayında yaptığı açıklamada bu satın almanın İtalya’da “üçüncü bir bankacılık devi” doğuracağını ve bunun “İtalyanların tasarruflarını korumada önemli bir rol oynayacağını” söylemişti.

Bu, açık bir hükümet onayıydı; ancak muhalefete göre hedef yalnızca vatandaşların varlıklarını korumak değil. Demokrat Parti lideri Elly Schlein’e göre devlet, iktidara yakın çıkar gruplarının lehine olan satın almalara destek veriyor.

MPS’nin şaşırtıcı toparlanışı

Devletin 5,4 milyar euroluk kurtarma paketinden sadece birkaç yıl sonra, çoğunluk hissesi devlete geçen MPS ocak ayında Mediobanca için devralma teklifi sunarak birçok kişiyi şaşırttı. Bugün Mediobanca’nın sermayesinin yaklaşık yüzde 86’sını elinde tutuyor.

Operasyon sonuçlanmadan önce özellikle MPS’nin görece küçük ölçeği nedeniyle şüphe uyandırıyordu. 2 Eylül itibarıyla MPS’nin piyasa değeri 9,7 milyar euro iken Mediobanca’nın piyasa değeri 16,5 milyar euroydu.

Bankacılık ekonomisti Alessandro Messina’nın Euronews’e söylediğine göre, MPS’nin İtalyan bankacılık sistemindeki payı da ciddi biçimde geriledi: 2008’de kredi piyasasının yüzde 8’ini elinde tutan banka, 2023’te yalnızca yüzde 1,2’ye düşerek ağırlıkla hanehalkı ve küçük işletmelere hizmet verir hale geldi.

Banca Akros soru işaretleri yaratıyor

İşlemi yürüten kurumun nispeten küçük bir yatırım bankası olan Banca Akros olması, yeni şüpheler doğurdu ve parlamento soruşturmalarına yol açtı.

Beş Yıldız Hareketi senatörü Mario Turco, “Siyasi ve AB piyasa kurallarıyla ilgili sorunları gündeme getirdik, ancak Ekonomi Bakanı Giancarlo Giorgetti konuyla ilgili kayda değer bir yanıt vermedi” dedi. Turco’ya göre konu, hükümetin sürece müdahalesi ve AB’ye verilen taahhütlerin ihlaliyle ilgili.

MPS kurtarılırken devlet payının özelleştirme sırasında piyasaya sunulması ve bunun Aralık 2024’e kadar tamamlanması taahhüt edilmişti. Bakanlık bunun yerine olağan dışı bir yöntem seçerek Banca Akros’a başvurdu. İşlem o kadar hızlı ilerledi ki, Mediobanca ile ilgilenen UniCredit’in teklif sunmaya bile zamanı olmadı.

UniCredit devre dışı mı bırakıldı?

Andrea Orcel yönetimindeki UniCredit’in sürece dahil edilmemesi, bankanın idari yargıya başvurmasına yol açtı. Orcel'in Senato’daki bankacılık sistemine yönelik soruşturmada verdiği ifadeler ise gizli tutuldu.

Ayrıca Banca Akros’un sahibi Banco BPM’de iş insanı Francesco Gaetano Caltagirone’nin hissesi bulunuyor. Caltagirone ile Del Vecchio ailesinin holdingi Delfin, hem MPS hem de Mediobanca’da hissedar. İki grup son bir yılda MPS’deki paylarını ciddi şekilde artırdı.

Savcıların iddiaları: Gizli koordinasyon ve bildirim eksikliği

Milano savcıları, İtalya’nın en zengin yedinci kişisi olan Caltagirone’nin, EssilorLuxottica CEO’su ve Delfin Başkanı Francesco Milleri ve MPS Genel Müdürü Luigi Lovaglio ile işbirliği içinde hareket ettiğinden şüpheleniyor.

Üçlünün, devletin 2024’te satacağı hisselerin bir bölümünü birlikte almak için koordinasyon kurduğu; ardından Mediobanca hisselerini de gizlice topladığı ve bunu CONSOB, ECB ve IVASS gibi düzenleyicilere bildirmediği iddia ediliyor.

Euronews, Ekonomi Bakanlığı’na bu tercihinin gerekçesi sordu ancak henüz yanıt alamadı.

Finans profesörü Alessandro Volpi, “Düzenleyicilerin taraflar arasındaki bu açık iç içe geçmişlik karşısında neden endişe duymadığı merak konusu” dedi. “MPS ve Mediobanca’nın sahiplik yapıları ile Delfin ve Caltagirone’nin rolleri ortadaydı.”

AB Komisyonu ise ulusal düzeyde devam eden ceza soruşturmalarına yorum yapmamayı tercih ettiğini belirtirken, MPS’nin artık satın almalar konusunda kısıtlanmadığını ve işlemin rekabet açısından AB eşiklerini aşmadığı için Temmuz 2025’te İtalyan rekabet otoritesi tarafından onaylandığını açıkladı.

Piyasa manipülasyonu ve denetim engelleme iddiaları

Savcılar, hisse fiyatlarını etkilemek için yanlış bilgi yaymayı da içeren piyasa manipülasyonu ve denetleyici kurumların çalışmasını engelleme şüphesi üzerinde duruyor. Böylece devralmanın, İtalya’nın mali aracılık yasasını ihlal ettiği iddia ediliyor.

Öte yandan, MPS, Delfin ve Caltagirone tüm suçlamaları reddediyor.

Senatör Turco’ya göre Lovaglio ile Bakan Giorgetti, MPS’deki kamu payının satışını önceden görüşerek bankanın harekete geçeceğine dair erken sinyal vermiş olabilir. Şüphe, devletin hisse satışından hak ettiğinden daha az gelir elde ettiği yönünde.

Hükümet hisse başına 5,792 euro aldı; toplamda yaklaşık 1,1 milyar euro. Ancak hisse fiyatı 14 Mayıs’ta 8,423 euroya yükseldi.

RAI’nin görüştüğü yargı kaynaklarına göre Ekonomi Bakanlığı resmen soruşturmada yer almıyor, ancak gizli anlaşmanın bir aşamasında “önemli bir rol” oynadı.

Asıl hedef Generali olabilir mi?

MPS ve Mediobanca etrafındaki gürültüye rağmen hâkimler, tüm bu manevranın asıl amacının İtalya’nın dev sigorta şirketi Generali olabileceğinden şüpheleniyor. Generali’nin en büyük hissedarı Mediobanca olduğu için şirket üzerinden dolaylı kontrol elde etmenin mümkün olabileceği belirtiliyor. Telefon dinleme kayıtlarının yer aldığı bir el koyma kararında buna dair ifadeler bulunduğu iddia ediliyor.

Generali, İtalyan devlet tahvillerinin en büyük sahiplerinden biri ve ülkenin finansal sistemi için kritik önemde.

PD lideri Elly Schlein hükümetin gizemli rolünü eleştirerek Bakan Giorgetti’nin parlamentoya hesap vermesi gerektiğini söyledi.

AB’nin 2024 Draghi raporu doğrultusunda Avrupa’da bankacılık konsolidasyonunu teşvik etmesine rağmen İtalya’da süreç oldukça çetrefilli ilerliyor.

MPS–Mediobanca hikâyesi, iş dünyasıyla siyaset arasındaki karmaşık ilişkiyi ve perde arkasında kendi çıkarlarının peşinden koşan çok sayıda aktörün yarattığı güç mücadelesini gözler önüne seriyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD, Çin'in devlet bankalarından neden ciddi oranda kredi alıyor?

ECB: Dijital euro bankalar için kâr sağlayacak

Donald Trump, Nvidia'ya H200 çiplerini Çin'e satması için yeşil ışık yaktı