Warner Bros Discovery’nin, Paramount’un hasmane devralma teklifine karşı hissedarlara 'hayır' oyu verilmesi çağrısında bulunması bekleniyor. Bu gelişme, Trump’ın damadı Jared Kushner’ın da özel sermaye şirketini söz konusu teklifin finansmanından çekmesinin ardından geldi.
Warner Bros Discovery’nin, Paramount Global’in 'düşmanca' devralma teklifine karşı hissedarlara “hayır” oyu verilmesini tavsiye etmesi bekleniyor.
Birden fazla medya kuruluşunun aktardığına göre bu adım, Paramount’un rakip stüdyoyu satın almak için giriştiği 108 milyar dolarlık (yaklaşık 4,6 trilyon TL) dev hamleye darbe vuracak. Euronews, konuyla ilgili ek yorum almak üzere Warner’a ulaştı.
Bu gelişme, Paramount’un Warner Bros yönetim kurulunun daha önce sunduğu satın alma tekliflerini reddetmesinin ardından, Aralık ayı başında yönetimi devre dışı bırakarak doğrudan hissedarlara hisse başına 30 dolarlık (yaklaşık bin 281 TL) tamamı nakit bir teklif sunmayı planladığını açıklamasının ardından geldi.
Öte yandan Netflix’in ise hisse başına 27,75 dolar (yaklaşık bin 185 TL) tutarında nakit ve hisse senedi içeren bir teklif sunduğu belirtiliyor.
Satın alma mücadelesinin kızışmasından bu yana Warner Bros hisseleri, ay başında yaklaşık 24 dolar (yaklaşık bin 25 TL) seviyesindeyken hızla yükselerek 30 dolar civarında işlem görmeye başladı.
Warner Bros bugünlerde neden bu kadar revaçta?
Warner Bros için verilen mücadele, ABD medya sektöründe kimin hâkim olacağını belirleyen bir güç sınavına dönüşmüş durumda.
Şirketi satın alan taraf, Warner Bros çatısı altında lisanslanan geniş film ve stüdyo içerik arşivine, ayrıca HBO içeriklerine ve Batman ile Superman gibi ikonik karakterleri barındıran DC Comics markasına erişim elde edecek.
Warner Bros’un hisse fiyatı, şirketin yüksek borç yükü ve Netflix, Amazon ve Apple gibi devlerle yaşadığı yoğun rekabet nedeniyle uzun süredir piyasa tarafından gerçek değerinin altında görülüyordu.
5 Aralık’ta Netflix, Warner Bros Discovery için resmi bir teklif sundu. Aylar süren ve yüksek tansiyonlu bir teklif yarışının ardından şirket yönetim kurulu bu teklifi desteklemeyi kabul etti. Anlaşma, HBO Max ve HBO’yu da kapsıyor.
Yayın devi, 82,7 milyar dolarlık (yaklaşık 3,53 trilyon TL) dev anlaşmayı bir açıklamayla doğrularken, bu birleşme “dünyanın en büyük iki hikâye anlatıcısını, insanların en çok izlemeyi sevdiği eğlence içeriklerini daha geniş kitlelere ulaştırmak üzere bir araya getirme” olarak tanımlandı. Warner Bros CEO’su ve başkanı David Zaslav bu ifadeleri kullandı.
Warner Bros’un mevcut Netflix anlaşmasını bozması halinde, reddedilen yayın platformuna 2,8 milyar dolar (yaklaşık 119,6 milyar TL) tutarında bir cayma bedeli ödemesi gerekecek.
Buna rağmen Paramount, Netflix karşısında üstünlük sağlayabilmek için hâlâ önemli engellerle karşı karşıya. Eleştirmenler özellikle teklifin finansman yapısına ilişkin ciddi soru işaretleri dile getiriyor.
Trump’ın damadı işin içinde mi?
ABD Başkanı Donald Trump, bir hafta önce Warner Bros’un satışına kamuoyu önünde müdahil olarak, ana şirketiyle bağlantılı herhangi bir işlemde CNN’in de satılması gerektiğini savundu.
Trump, kanalın mevcut yönetimini “yolsuz ya da beceriksiz” olmakla eleştirerek, CNN’in elden çıkarılmasının haberlerinde daha geniş bir siyasi dengeyi garanti altına alacağını öne sürdü.
Paramount’un satın alma teklifinin, hâlihazırda Warner Bros’a ait olan kablolu ve ulusal yayın yapan haber varlıklarını da kapsaması, bazı yasa yapıcılar ve gözlemciler arasında editoryal çizginin değişebileceği yönünde endişelere yol açtı.
Bu kaygılar özellikle Trump yönetimine yönelik haberler üzerinden dile getirildi.
Oracle’ın milyarder kurucu ortağı Larry Ellison, Paramount Skydance’in hasmane devralma teklifinin başlıca finansörleri arasında yer alıyor.
Teklifin temelini oluşturan özkaynağın büyük bir kısmını sağlayan Ellison, aynı zamanda diğer yatırımcıların sürece dahil edilmesinde de kilit rol oynuyor. Oğlu David Ellison ise Paramount Skydance’in yönetim kurulu başkanı ve CEO’su.
Ellison ailesinin Donald Trump ile olan dostluğu ve Cumhuriyetçi Parti’nin büyük bağışçıları arasında yer almalarıyla birlikte bu bağlantı, bazı analistlerin Skydance teklifini yalnızca ticari bir hamle değil, siyasi etki arayışı olarak da değerlendirmesine neden oldu.
Trump’ın damadı Jared Kushner ya da daha açık ifadeyle özel sermaye şirketi Affinity Partners, başlangıçta Paramount’un hasmane devralma teklifinin finansörleri arasında gösterilmişti. Ancak şirket daha sonra finansman konsorsiyumundan çekildi.
Alışıldık sayılabilecek bir geri dönüşle Trump, salı akşamı bu kez Paramount’u hedef aldı ve şirketle gerçekte göründüğü kadar yakın olmadığını savundu.
Paramount, bu yılın başında ‘The Late Show’ programının yapımını sonlandıran CBS kanalının sahibi konumunda.
Programın iptali açıklandığında, bazı çevreler kararın sunucu Stephen Colbert’in Trump yönetimine yönelik eleştirileriyle bağlantılı olabileceğini öne sürmüştü. CBS ise o dönemde bunun “tamamen mali bir karar” olduğunu açıklamıştı.
33 yıllık programın yayından kaldırılması, Colbert’in Paramount’un Donald Trump ile 16 milyon dolarlık (yaklaşık 684 milyon TL) bir davada uzlaşmaya gitmesini kamuoyu önünde eleştirmesinden yalnızca birkaç gün sonra gerçekleşti.
Söz konusu uzlaşma, şirketin Skydance birleşmesi için düzenleyici onay aradığı bir dönemde yapılmıştı.
Trump, salı gecesi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “CBS’nin yeni sahiplerine yakın olduğumu düşünenler şunu bilsin ki, sözde ‘devralma’dan bu yana ‘60 Minutes’ bana daha önce hiç davranmadıkları kadar kötü davrandı” ifadelerini kullandı ve “Eğer bunlar dostlarsa, düşmanlarımı görmek istemem” diye ekledi.
CBS tarafından hazırlanan ‘60 Minutes’ programı, bu yılın başında sonuçlanan 16 milyon dolarlık (yaklaşık 684 milyon TL) iftira davasının da konusunu oluşturmuştu
Trump, program yapımcılarının dönemin başkan yardımcısı Kamala Harris ile yapılan bir röportajı bilerek yanıltıcı biçimde kurguladığını iddia etmişti.