Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Araştırma: İklim değişikliği çocukların boyunu kısaltıyor, nem ise durumu daha da kötüleştiriyor

Moğolistan'da çocuklar süs havuzunda serinliyor.
Moğolistan'da bir su fıskiyesinde serinleyen çocuklar. ©  Belgutei via Unsplash.
© Belgutei via Unsplash.
By Liam Gilliver
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Araştırmacılar, hamilelik döneminde aşırı sıcak ve nemli koşulların beklenmedik sonuçlarına karşı uyarıyor.

Isıyı hapseden emisyonlar gezegeni kavurmaya devam ederse, milyonlarca çocuk gelişim geriliği riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Aşırı sıcakların tehlikeleri halihazırda iyi biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO), yüksek sıcaklıklara maruz kalmanın kalp-damar hastalıkları, diyabet ve astım gibi mevcut rahatsızlıkları ağırlaştırdığı konusunda uyarıyor.

Bu yaz, Avrupa’nın geniş kesimlerini etkisi altına alan sıcak hava dalgaları nedeniyle yaklaşık 24 bin 400 kişi hayatını kaybetti. Bilim insanlarına göre, insan faaliyetlerinin yol açtığı küresel ısınma olmasaydı bu ölümlerin 16 bin 500’ü önlenebilirdi; yani iklim değişikliği ölü sayısını 3'e katladı.

Şimdi ise Kaliforniya Üniversitesi Santa Barbara (UC Santa Barbara) araştırmacıları, aşırı hava koşullarının etkilerinin uzun süredir hafife alındığını ve bilim insanları ile doktorların düşündüğünden çok daha geniş sonuçlar doğurduğunu söylüyor.

Nem, aşırı sıcağın etkisini nasıl artırıyor?

Science Advances dergisinde yayınlanan yeni rapor, nemin, tek başına yüksek sıcaklığa kıyasla aşırı sıcakların etkisini daha da ağırlaştırdığını ortaya koydu. Bunun temel nedeni, insan vücudunun serinlemek için terlemesi ancak nemli havada terin buharlaşmasının yavaşlaması.

Çalışmanın başyazarı Katie McMahon, “Bu durumda tüm o ısı vücudumuzda birikir ve ısı stresi oluşur,” dedi.

McMahon’a göre bu durum, sıcaklık nispeten düşük olsa bile nem yüksek olduğunda ortaya çıkabiliyor.

Hamile kadınlar ise kilo artışı ve aşırı ısınmaya yatkınlığı artıran hormonal değişiklikler gibi nedenlerle ısı stresine özellikle daha duyarlı.

Isı stresi, hamileliğin ileri dönemlerinde erken doğumu tetikleyebiliyor, bu da çocuklarda gelişim sorunlarına ve ilerleyen yıllarda telafisi zor sağlık problemlerine yol açabiliyor.

McMahon, “Aşırı hava olayları öldürdüğünden çok daha fazla insana zarar veriyor,” diyerek yalnızca ölüm oranlarına odaklanmanın, bu koşulların hayatlarımız üzerindeki gerçek etkisini gözden kaçırmamıza neden olduğunu vurguluyor.

İklim değişikliği çocukların büyümesini durdurabilir mi?

Araştırmacılar, 5 yaş altı çocuklarda kronik sağlık göstergesi olarak yaygın şekilde kullanıldığı üzere çocuğun boyunun yaşına göre ortalamaya oranını analiz etti.

Buna göre, doğumdan önceki her 3 trimester boyunca artan sıcaklık ve neme maruz kalan çocukların, yaşlarına göre beklenenden yüzde 13 daha kısa olduğu tespit edildi. Buna karşılık, yalnızca aşırı sıcak artışına maruz kalmanın boy kısalmasına etkisi yüzde 1 ile sınırlı kaldı.

Çalışma, önümüzdeki yıllarda aşırı sıcaklardan özellikle sert biçimde etkilenmesi beklenen Güney Asya’da yaşayan hamile kadınlar üzerinde yapıldı.

Yüksek emisyon senaryosunda 2050’ye kadar öngörülen koşullara maruz kalınması hâlinde, yalnızca bu bölgede yaklaşık 3,5 milyon çocukta gelişim geriliği yaşanmış olacak.

Araştırmacılar, “Toplumlar sanayi öncesi döneme kıyasla ısınmayı 2 santigrat derece ile sınırlamayı başarsa bile, Güney Asya’nın her yıl ölümcül sıcak hava olaylarıyla karşı karşıya kalması bekleniyor,” ifadelerini kullandı.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İspanya, sıcak hava dalgaları yeni normal haline gelirken iklim sığınakları için ulusal ağ kuruyor

AB'nin 2035 otomobil emisyon yasağından geri adımı Avrupa'nın iklim hedeflerini riske atar mı?

İlk iklim göçmenleri: Tuvalu'dan ayrılıp Avustralya'da yeni bir hayata başladılar