Sinemanın en prestijli organizasyonlarından Cannes Film Festivali başladı.
REKLAMSinemanın en prestijli organizasyonlarından Cannes Film Festivali, Fransa ve Belçika’da gerçekleşen son terörist saldırılardan dolayı geniş güvenlik önlemleri altında başladı. Bu yıl 69’uncusu düzenlenen festivali izlemeye 45 bin kişinin gelmesi bekleniyor.
Woody Allen’in en son eseri “Café Society”
Avustralyalı film yapımcısı George Miller’in jüri başkanlığı yaptığı festivalin açılış filmi Woody Allen’in en son eseri “Café Society” oldu. Festivalin “yarışma dışı” bölümünde izleyicilerle buluşan filmin baş rollerinde Kristen Stewart ve Jesse Eisenberg’i görüyoruz. 1930’lu yıllarda geçen film, sinema sektöründe çalışma umuduyla Holywood’a ayak basan ve sonra aşık olan ardından ise zamanın ruhunu temsil eden hareketli cafe toplumuna itilen genç bir adamın dramını anlatıyor.
Festival Direktörü Thierry Fremaux Woody Allen’ın vazgeçilmezliği hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Woody Allen üzerine titrediğimiz bir kişilik. 1960’ların ortalarından gelip yönetmen oldu. Beklentisi olmaksızın Cannes’a filmlerini yollardı. Onun hem yönetmen hem de senaryo yazarı olarak her iki yönden kendi kontrolünü ve bakış açısını filmlerine yansıtan en büyük yapımcılardan biri olduğunu düşünüyorum. Açılış gecesinde onu sahneye alacağımız için çok mutluyuz.”
Türkiye’den bir film davet edildi
Festival programında 21 film, kazananının 22 Mayıs gecesi ilan edileceği Altın Palmiye için yarışacak. Türkiye’den ise Mehmet Can Mertoğlu’nun yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı filmi “Albüm” festivalin Eleştirmenler Haftası (Semaine de la Critique) bölümünde gösterilmek üzere davet edildi.
Pedro Almodóvar’dan kadın merkezli yeni bir hikaye
İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar’ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği 20. filmi “Julieta”, kendi hayatı ve kızı ile ilgili en önemli olaylarla yüzleşmeye karar veren kırık kalpli bir kadını anlatıyor. “Julieta”, geçmişte kadın merkezli hikayeleriyle beğeni kazanan Almodóvar için hoş bir geri dönüşü temsil ediyor. Filmin Türkiye vizyon tarihi 12 Ağustos olarak belirlendi.
1910 komedisi “Ma Loute”
Festivalde 4 Fransız filmi ödül için yarışacak. Bunlar biri Bruno Dumont’un “Ma Loute” adlı dönem komedisi. 1910 Fransa’sının kuzey sahillerinde geçen filmde bölgeye dinlenmeye gelen turistlerin gizemli şekilde ortadan kayboluşları ve sonrasında gelişen olaylar anlatılıyor.
İhtiyar Delikanlı “Cariye” ile geri döndü
Güney Koreli yönetmen Park Chan-Wook en son filmi “Cariye” ile festivale katılanlardan. Yönetmen, 2004 yılında “İhtiyar Delikanlı” filmiyle Cannes Film Festivali Büyük Ödülü’nü kazanmıştı. Sarah Waters’ın Fingersmith ve The Handmaiden cinayet romanlarının uyarlaması olan film, 1930’lardaki Japon işgali esnasında geçiyor. Filmde hırsızlık yapan Koreli genç bir kadının zengin bir varise cariye oluşu ve onu baştan çıkarma hikayesi anlatılıyor.
Thierry Fremaux film seçimlerini nasıl yaptıklarını açıkladı:
“Yaklaşık 1800 film gördük. Aralarından 50-60 tanesini ayırdık ve onların da aralarından 21 tanesini yarışma için seçtik. Gördüklerimiz arasından en iyilerini aldık. Sadece en iyileri değil aslında alamadıklarımız için hala üzülüyorum. Çünkü o kadar çok harikulade ve muhteşem filmler gördük ki. Sinema çok iyi durumda.”
Jodie Foster, George Clooney ve Julia Roberts
Yarışma dışı gösterilen filmler arasında en çok beklenen ise şüphesiz Jodie Foster’ın “Para Tuzağı” adlı filmi. Filmin baş rollerinde ise iki kuvvetli oyuncu George Clooney ve Julia Roberts’ı görüyoruz. Jodie Foster yönetmen olarak Julia Roberts ise oyuncu olarak Cannes’a ilk kez katılıyorlar. Son olarak “Kukla” filmiyle eleştirmenlerden geçer not almayı başaran Jodie Foster, kamera arkasında kamera önünde olduğu kadar başarılı olduğunu ispatlamıştı. “Para Tuzağı“nın 27 Mayıs tarihinde Türkiye’de vizyona gireceği açıklandı.
Marion Cotillard, Kristen Stewart, Charlize Theron ve George Clooney gibi yıldızların bu yıl Cannes’da kırmızı halı üzerinde boy göstermesi bekleniyor.