Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen 30. Avrupa Film Ödülleri töreni renkli görüntülere sahne oldu. Danimarka yapımı Kare filmi 6 ödül alarak geceye damgasını vurdu.
Berlin’de düzenlenen 30. Avrupa Film Ödülleri töreninde ünlü sanatçı ve yıldızlar yine göz kamaştırdı.
Claes Bang: Güven duyulan bir aktör olabilmek, aslında yönetmenin sana olan güveniyle alakalı. Çünkü oynayacağınız rolü keşfetmek, anlayabilmek için gereken zamanı size yönetmen verir.
1988 yılından bu yana gerçekleştirilen organizasyon Avrupa’nın Oscar töreni olarak kabul ediliyor. Brexit süreci ve Avrupa’da yükselen milliyetçilik akımının gölgesinde, kıtaya ait ulusal ve ortak yapım filmler kıyasıya yarıştı.
Fransız asıllı Amerikalı oyuncu ve yönetmen Julie Delpy, ‘Dünya Sinemasında Avrupa Başarısı’ ödülünün sahibi oldu. Rus yönetmen Aleksandr Sokurov ise Hayat Boyu Başarı ödülüne layık görüldü.
Yaklaşık 40 yıllık kariyeri boyunca birçok filme imza atan Sokurov, Rus ve Avrupa sinemasına önemli katkılarda bulundu.
Sokurov’un filmleri uluslararası birçok festivalde ödül kazandı. 2002’de tek planda çektiği 96 dakikalık Russian Ark filmi ve 2011’de kendisine Altın Ayı ödülünü kazandıran Faust filmi yönetmene ait en önemli eserler arasında yer alıyor.
Julie Delpy oyunculuk kariyerine 14 yaşında bir Jean-Luc Godard filmiyle başladı. Yönetmen koltuğunaysa 30’lu yaşlarından başlarında oturdu.
40 yılı aşkın kariyeri boyunca Julie Delpy oyunculuk, yönetmelik ve senaristlik yaptığı 70’den fazla filme katkıda bulundu.
Julie Delpy, Oyuncu: “Avrupalı bir komitenin verdiği bir ödülü kazanmak benim için çok önemli. Çünkü Avrupa sinemasının değeri benim için paha biçilemez. Çünkü bu ödülün sanatsal, entellektüel ve kültürel açıdan önemi büyük.”
Geceye damgasını vuran İsveç yapımı, Ruben Östlund imzalı ‘The Square’ ‘Kare’ adlı film, Berlin’de düzenlenen törende ödülleri adeta sildi süpürdü.
‘Kare’, en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncunun yanı sıra üç ayrı dalda daha ödüle layık görüldü.
İsveç, Danimarka ve Fransa ortak yapımı film en iyi komedi, en iyi senaryo ve en iyi ürün tasarımı ödülünü de alarak geceye damgasını vurdu. Danimarkalı aktör Claes Bang ise en oyuncu ödülünü aldı.
Ruben Östlund, Yönetmen: “Bunun benim için anlamı büyük. En iyi oyuncu ödülünü sen aldığın için çok mutluyum. Bunu kesinlikle hak ettin. Evet en iyi yönetmen ödülü de bana geldi. Bunu kazandığım için mutluyum çünkü bu kategorideki rekabet oldukça yüksekti.”
En iyi oyuncu ödülü ise ilk kez bir Danimarkalı aktöre gitti. Oyuncu Claes Bang katkılarından dolayı yönetmenine teşekkür etti.
Claes Bang, Oyuncu: “Güven duyulan bir aktör olabilmek, aslında yönetmenin sana olan güveniyle alakalı. Çünkü oynayacağınız rolü keşfetmek, anlayabilmek için gereken zamanı size yönetmen verir. Bu, oyunculuk kariyerimin en heyecan verici olayıydı.”
En iyi kadın oyuncu ödülüyse yönetmenliğini Ildiko Enyedi’nin üstlendiği Macar yapımı ‘On body and Soul’ filmindeki rolüyle Alexandra Borbely’ye verildi.
Alexandra Borbely, Oyuncu: “Şu anda konuşamıyorum. Söylemek istediğim her şeyi yazmıştım ama okuyamıyorum bile. Teşekkür ediyorum.”
Oyuncu Borbely’nin hayat verdiği Maria karakteri, cinsel hayatı olmayan, bir mezbahada otistik davranışlar sergileyen çok farklı bir roldü. Oyuncu kazandığı ödülle bu rolün hakkını fazlasıyla verdiğini gösterdi.
Avrupa Film Ödülleri, renkli ve duygusal anlara sahne oldu.
Bu akşam bir araya gelen Avrupalı film yapımcıları bizlere şuna inandırdı. Avrupa’da çekilen filmler ortak yapım değilse maddi destek alması çok zor.