Edebiyat kariyerine 1979'da 'A Woman of Substance' ile başlayan Bradford, bir düzineden fazla roman yazdı ve dünya çapında on milyonlarca kopya sattı.
REKLAM
40'lı yaşlarında yazdığı ikonik destan "A Woman of Substance" ile dünya çapında üne kavuşan İngiliz gazeteci-yazar Barbara Taylor Bradford 91 yaşında hayata veda etti.
Bir sözcüsü tarafından doğrulandığı üzere, Pazar günü New York'taki evinde öldü.
1979'da yayımlanan A Woman of Substance ile yazarlık kariyerine başlayan Bradford, dünyanın en popüler ve en zengin yazarlarından biri haline gelmiş, yılda ortalama bir kitap yazarak net servetini 200 milyon dolara çıkarmıştır. Şöhreti o kadar artmıştır ki, 1999'da bir posta pulunun üzerinde resmi yer almıştır.
Kitapları 40 dilde yayınlanmış ve dünya çapında 90 milyondan fazla sattı. Hatta 2007 yılında Kraliçe 2. Elizabeth kendisine Britanya İmparatorluk Nişanı (The Most Excellent Order of the British Empire - OBE) nişanı verdi.
"Breaking the Rules'' ve "Act of Will'' gibi kitaplarıyla, erkeklerin dünyasında aşk ve güç için savaşan kadınların hikayelerinde uzmanlaştı. Kitapları arasında en sevdiği, kocasının Nazilerden kaçışından esinlenen "The Women In His Life" idi.
Bradford, Almanya doğumlu film yapımcısı Robert Bradford ile 2019'daki ölümüne kadar 56 yıl evli kaldı.
İlk yılları ve şöhrete ulaşması
Leeds, Batı Yorkshire'da doğan Bradford, işçi sınıfı bir ailenin tek çocuğuydu ve kitaplara olan sevgisini erken keşfetti. 16 yaşına geldiğinde Yorkshire Evening Post'ta muhabir olmak için ailesine meydan okudu.
Daha sonra Woman's Own Magazine'de moda editörü olarak çalıştı, London Evening News için çeşitli haberler yaptı ve Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) iç tasarım hakkında sendikasyon köşesi yazdı. Ama onun hayali roman yazmaktı.
Perakende patronu Emma Harte'ın çok kuşaklı öyküsünü anlatan "A Woman of Substance", 30 milyondan fazla satarak dünya çapında bir sansasyon yarattı ve başrollerini Jenny Seagrove ve Deborah Kerr'in paylaştığı 1984 yapımı bir TV mini dizisine ilham kaynağı oldu.
Bradford 2009 yılında Telegraph of London'a "Gerçek Emma ile tanışmak istiyorsanız benimle tanışın" dedi. "Emma zaman zaman sert ve acımasız olmak zorundaydı: ama ben de öyleyim. Bir iş kadını olarak öyle olmak zorundayım. Ve ben çok iyi bir iş kadınıyım."
Kendi hayatı, aile sırları da dahil olmak üzere pek çok açıdan Emma'nınkini yansıtıyordu. Bradford, biyografi yazarı aracılığıyla annesinin evlilik dışı doğduğunu keşfetti ve anne tarafından büyükbabasının Studley Royal mülkünün sahibi olan ikinci Ripon Markisi olduğuna inanılıyor.
Bradford, sabah 6'dan akşam 6'ya kadar IBM Lexmark daktilosunun başında çalışarak katı yazı rutiniyle tanınıyordu. Manhattan'ın Doğu Nehri'ne bakan bir daire, Empresyonist sanat koleksiyonu ve lüks yaşamıyla başarısının meyvelerini topladı. Bradford'lar dairelerini 2010 yılında satışa çıkardıklarında istenen fiyat 19 milyon doların biraz altındaydı. (2013 yılında Uma Thurman'a 10 milyon dolara sattılar).
Yıllar içinde birçok ünlüyle tanışan Bradford, Sean Connery ile ilk James Bond filminde oynamadan önce arkadaş olmuş ve ona başarılı olmak istiyorsa İskoç aksanını kaybetmesi gerektiğini, ancak bu tavsiyesinin boşuna olduğunu hatırlıyor.