'No Other Land' filminin Oscar ödüllü yönetmenlerinden Hamdan Ballal, dün gece İsrailli yerleşimcilerin saldırısına uğramış, sonrasında ise İsrail askerleri tarafından gözaltına alınmıştı.
İsrail askerleri tarafından gözaltına alınan Oscar ödüllü 'No Other Land' (Başka Ülke Yok) belgeselinin ortak yönetmenlerinden Hamdan Ballal serbest bırakıldı.
Yüzünde morluklar ve elbiselerinde kan izleri bulunan Ballal, bugün Batı Şeria'daki Kiryat Arba yerleşim biriminde bulunan İsrail polis karakolundan çıktı. Ballal beraberinde iki Filistinli ile birlikte dün gece saldırıya uğramış, ardından da gözaltına alınmıştı. Daha sonra yakındaki bir hastaneye götürülmüşlerdi.
Ballal, "24 saat boyunca gözlerim bağlıydı," dedi. "Bütün gece donuyordum. Bir odaydım, hiçbir şey göremiyordum. Gülen askerlerin sesini duyuyordum."
Filistinli yönetmen bir ordu üssünde tutulduğunu ve dondurucu bir klimanın altında uyumaya zorlandığını söyledi.
Ballal, No Other Land ile geçen ay Oscar'da En İyi Belgesel Film ödülünü kazandı. Filistinli yönetmen Basel Adra ve İsrailli yönetmen Yuval Abraham ile birlikte yönettiği film, 2019-2023 yılları arasında İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da bir Filistin topluluğunun yok edilişini anlatıyor.
Filmdeki olaylar, 7 Ekim 2023 Hamas terör saldırısıyla başlayan mevcut İsrail-Gazze çatışmalarının öncesinde geçiyor.
Grubu temsil eden avukat Lea Tsemel'e göre, Ballal ve diğer iki Filistinli dün Masafer Yatta'ya bağlı Susiya köyünde gözaltına alındı.
Tsemel, saldırıdan kaynaklanan yaraları için sadece asgari düzeyde bakım gördüklerini ve gözaltına alınmalarından sonra birkaç saat boyunca onlara erişemediğini belirtti. Daha önce genç bir yerleşimciye taş atmakla suçlandıklarını ancak bu iddiaları reddettiklerini söylemişti.
No Other Land'in bir diğer yöneticisi Basel Adra da olay yerindeydi. Yaklaşık 20 kişilik bir yerleşimci grubunun - bazıları maskeli, bazıları silahlı ve diğerleri İsrail üniformalı - köye saldırdığını açıkladı. Askerlerin olay yerine vardığında silahlarını Filistinlilere doğrulttuklarını, yerleşimcilerin ise taş atmaya devam ettiklerini belirtti.
Adra, "Oscar ödüllerinden döndük ve o günden beri her gün bize bir saldırı oluyor," dedi. "Bu, filmi yaptığımız için bizden aldıkları intikam olabilir. Bu bir ceza gibi geliyor."
Filistinli sakinler, bazıları maskeli, bazıları silahlı ve bazıları askeri üniformalı yaklaşık iki düzine yerleşimcinin pazartesi akşamı Ramazan ayı boyunca oruçlarını açtıkları sırada Susiya'ya saldırdığını belirtiyor.
Olay yerine gelen askerler silahlarını Filistinlilere doğrulturken, yerleşimcilerin taş atmaya devam ettiği belirtildi.
İsrail ordusu daha sonra üç Filistinliyi askerlere taş atmakla suçlayarak gözaltına aldığını ve bir İsrailli sivilin de "şiddetli çatışmaya" karıştığını açıkladı - Associated Press'in (AP) görüştüğü tanıklar bu iddiayı yalanladı.
Yönetmenin eşi Lamia Ballal, üç çocuğuyla birlikte içeride beklerken kocasının evlerinin dışında dövüldüğünü duyduğunu söyledi. Kocasının "Ölüyorum!" diye bağırdığını ve ambulans çağırdığını duyduğunu belirtti. Pencereden dışarı baktığında, üniformalı üç adamın tüfeklerinin dipçikleriyle Ballal'ı dövdüğünü ve şiddeti kayda aldığı anlaşılan sivil giyimli başka bir kişiyi gördü.
Lamia, "Tabii ki Oscar'dan sonra bize daha fazla saldırmaya geldiler," dedi. "Korktuğumu hissettim."
Bugün evlerinin dışında yerde küçük bir kan lekesi görülebiliyordu ve arabalarının camları kırılmıştı. Komşular yakındaki bir su deposunu göstererek, yerleşimciler tarafından delindiğini söylediler.
Ballal, geçmişte kendisini tehdit eden tanınmış bir yerleşimci tarafından saldırıya uğradığını belirtti. Bu yerleşimci, ağustos ayında çekilen ve Ballal'ı tehdit ettikleri geniş çaplı bir videoda diğer maskeli adamlarla birlikte görülüyor.
"Burası benim toprağım, bana Tanrı tarafından verildi," diyen yerleşimci videoda küfürlü ifadeler de kullanıyor ve Ballal'ı kışkırtmaya çalışıyor. Yerleşimcinin "Bir dahaki sefere hiç hoş olmayacak," dediği de duyuluyor.
Ballal'ın gözaltına alınması, yönetmen Adra'nın topluluğunun İsrail tarafından Batı Şeria'daki evlerinden zorla çıkarılmasını konu alan belgeselin temalarını hatırlatan bir olay.
İsrail'in 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda ele geçirdiği Batı Şeria, 100'den fazla yerleşim biriminde yaşayan 500.000'den fazla yerleşimciye ev sahipliği yaparken, yaklaşık 3 milyon Filistinli de İsrail askeri yönetimi altında yaşıyor.
1980'lerde İsrail ordusu, Batı Şeria'nın güneyindeki Masafer Yatta'yı canlı ateş eğitim bölgesi olarak belirledi ve çoğunluğu Arap Bedevilerden oluşan sakinlerinin sürülmesini emretti. Yaklaşık 1.000 kişi büyük ölçüde burada kalırken, askerler sık sık evleri, çadırları, su depolarını ve zeytin bahçelerini yıkıyor ve Filistinliler her an tamamen sürgün edilebileceklerinden korkuyor.
Gazze'deki savaş sırasında İsrail Batı Şeria'da geniş çaplı askeri operasyonlarla yüzlerce Filistinliyi öldürürken, yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırıları da arttı. Filistinlilerin İsraillilere yönelik saldırılarında da artış oldu.