Maja Petrić'in veri odaklı ışık heykellerinden, Refik Anadol’un Yawanawá topluluğuyla gerçekleştirdiği yapay zeka destekli işbirliğine kadar, Dijital Sanat Ödülleri kod, yapay zeka ve sürükleyici teknolojinin kesişimindeki en ileri yaratıcılığı öne çıkarttı.
Dijital sanatın sınır tanımayan dünyası dün gece Londra'da sahneye çıktı. İlk kez düzenlenen Dijital Sanat Ödülleri, Phillips’in ev sahipliğinde gerçekleşen bir törenle sahiplerini buldu.
Bir hafta sürecek serginin açılışıyla aynı zamana denk gelen etkinlikte, teknoloji, kod ve yaratıcı ifadenin kesişiminde üretim yapan en yenilikçi sanatçılar onurlandırıldı.
Dört farklı kategoride verilen ödüller, dijital sanatın farklı biçimlerini öne çıkardı. Maja Petrić, Zach Lieberman, Deekay ve Operator; Hareketli Görüntü, Etkileşimli, Deneysel ve AI kategorilerinde 10.000 USDC (değeri ABD dolarına sabitlenmiş bir kripto para birimi) tutarında komisyon desteği kazandı.
Beşinci ödül, Türk yapay zekâ sanatçısı Refik Anadol ile Brezilya’nın Yawanawá Yerli topluluğu arasında gerçekleşen çığır açıcı işbirliğine verildi.
Gerçek zamanlı çevresel verileri ataların bilgeliğiyle harmanlayan dijital sanat eseri "Winds of Yawanawá," bu etkileyici ortaklığın ürünü olarak dikkat çekti.
PhillipsX ve Hivemind Capital Partners iş birliğiyle HOFA Gallery tarafından desteklenen Dijital Sanat Ödülleri, ışıklı veri heykellerinden tiyatral kod deneylerine kadar dijital sanatın yükselen çeşitliliğini ve üretim gücünü yansıttı.
Kazanan sanatçılara yakından bakış
Yapay zekâ ve gerçek zamanlı çevresel verilerle çalışan büyük ölçekli ışık enstalasyonlarıyla tanınan Hırvat sanatçı Maja Petrić, "Specimens of Time: Hoh Rain Forest" (2025) adlı eseriyle İnovasyon Ödülü’ne layık görüldü.
Petrić’in sürükleyici ışık heykelleri, interaktif enstalasyonlar ve video çalışmalarından oluşan yapıtı, dünyanın kalan son ılıman yağmur ormanlarından birine yüksek teknolojili, duygusal bir saygı duruşu olarak öne çıktı.
Serinin merkezinde yer alan iklime duyarlı heykeller, deniz sıcaklıkları, kirlilik ve ısı stresi gibi canlı çevresel verilere tepki vererek parlıyor, değişiyor ve zaman zaman yok oluyor. Bu etkileyici yapılar, kaybolan ekosistemler için adeta yaşayan ve nefes alan anıtlar işlevi görüyor.
Brezilya Amazonları'nda yaşayan Yawanawá Yerli topluluğu, medya sanatçısı Refik Anadol ile birlikte gerçekleştirdikleri "Winds of Yawanawá" çalışmasıyla Endüstri Ödülü'ne layık görüldü.
Yapay zeka ve iklim verilerini kullanarak dinamik ve sürekli değişen görseller yaratan eser, büyük ölçüde topluluğun atalarından kalma geleneklerinden ve ruhani inançlarından esinleniyor.
Hareketli Görüntü kategorisinin kazananı ise duygusal derinliği yüksek, canlı ve döngüsel el çizimi animasyonlarıyla NFT dünyasında kült bir takipçi kitlesi edinen Deekay oldu.
Sanatçının 2022’de SuperRare platformunda 1 milyon dolardan fazla bir fiyata satılarak büyük ses getiren Life and Death adlı eseri, onu dijital sanat sahnesinde ön plana çıkarmıştı. Ancak Deekay'e Dijital Sanat Ödülleri’nde ödül kazandıran çalışma, düşündürücü animasyonu "Hands of Time" oldu.
Görsel olarak sade ama duygusal olarak güçlü bir anlatım sunan bu 2D video oyun tarzı döngüsel animasyon, bir insan hayatının evrelerini etkileyici biçimde gözler önüne seriyor: doğumdan çocukluğa, arkadaşlıktan aşka, kariyer başarısından yaşlanmaya ve nihayet ölüme kadar uzanan bir yaşam yolculuğu.
Sanatçı ikilisi Operator (Ania Catherine ve Dejha Ti), gözetim teknolojisi, koreografi ve kodu harmanladıkları canlı ve üretken enstalasyonları "Human Unreadable" ile Deneysel Ödül’ün sahibi oldu.
Eser, dijital ve fiziksel alanların kesişiminde yer alan; kimin özgürce hareket edebildiği, kimin gözetlendiği ve gözetim altında olmanın beden üzerindeki etkisi gibi henüz tam olarak kavrayamadığımız hayati soruları gündeme taşıyor.
Operator'ın mahremiyet üzerine yürüttüğü sanatsal araştırmalar, 2019’da SCAD Sanat Müzesi için ürettikleri "On View" adlı performans enstalasyonuyla başlamıştı. Bu projede izleyiciler, yüz tanıma ve sensör teknolojileriyle donatılmış üç ayrı odayı deneyimliyor; her bir alan, ziyaretçilerin varlığına gerçek zamanlı yanıt vererek mahremiyetin sınırlarını test ediyor.
Yaratıcı kodlama camiasının önde gelen isimlerinden Amerikalı yeni medya sanatçısı Zach Lieberman, "Ripple Study" serisi ile Hareketsiz Görüntü Ödülü'ne layık görüldü.
Lieberman, özel yapım kodlar kullanarak doğadaki ince hareketleri şiirsel dijital sanat eserlerine dönüştürüyor ve izleyicileri gördükleri üzerinde sessizce düşünmeye davet ediyor.
Lieberman kendi sözleriyle şöyle diyor: "Bu çalışmada ışığın su üzerindeki hissini yakalamaya çalışıyorum. Bence doğa olaylarını kodla yeniden yaratmanın ne kadar imkansız olduğu konusunda gerçekten derin bir şey var."
Şöyle ekliyor: "Dünyada görebileceğiniz kadar güzel bir şey yapmak imkansız ama güzel bir şeyi gözlemlerken hissettiklerinizi ifade etmeye çalışmak mümkün. Ben de bu duyguları çalışmalarıma ve görüntülerime yansıtmaya çalışıyorum."
Dijital Sanat Ödülleri'nde finale kalan 32 sanatçının eserleri 22 Mayıs 2025 tarihine kadar PHILLIPS Londra'da görülebilir.