Yapı yaklaşık 125 metre uzunluğunda ve 145 metre genişliğinde, yani neredeyse bir şehir bloğu büyüklüğünde.
Güney Amerika’nın en güçlü uygarlıklarından biri olan Tiwanaku medeniyetine ait, bin yıllık dev bir taş tapınak Bolivya’daki And Dağları’nda gün yüzüne çıkarıldı.
Arkeologlar, Palaspata adı verilen bu etkileyici yapıyı Titicaca Gölü’nün güneydoğusunda, Batı Bolivya’daki Ocotavi adlı küçük bir topluluğun yakınlarında, dağlık ve erişilmesi güç bir bölgede keşfetti.
Yapı yaklaşık 125 metre uzunluğunda ve 145 metre genişliğinde, yani neredeyse bir şehir bloğu büyüklüğünde. Tapınakta 15 dikdörtgen yapı, güneşin ekvator hizasında olduğu ekinoks tarihine hizalanan merkezi bir avlu etrafında düzenlenmişti. Bu hizalama, antik kültürlerde ritüel günleriyle ilişkili kabul ediliyor.
100 tonluk taşlar
Tapınakta bazı yapıların 100 tonluk taşlarla inşa edildiği belirlendi. Bu, çok organize bir iş gücü ve ileri düzeyde planlama anlamına geliyor. Uzmanlara göre burada 20 binden fazla insan yaşamış olabilir.
Araştırmayı yürüten Pensillvanya Eyalet Üniversitesi’nden baş arkeolog Dr. Jose Capriles, Daily Mail'e yaptığı açıklamada, Palaspata’nın yalnızca bir ibadet yeri olmadığını vurguladı.
“Burası sadece bir tapınak değil, ticaret yolları arasında stratejik bir geçiş noktasıydı. İnsanlar, mallar ve tanrılar burada kesişiyordu.”
İzleri uydu görüntüleriyle tespit edildi
Palaspata, yerel çiftçiler tarafından bilinen bir tepenin üzerinde yer almasına rağmen, dikkat çekici görünmediği için bugüne dek hiç araştırılmamıştı. Ancak araştırmacılar, uydu görüntülerinde fark edilen geometrik şekiller üzerine bölgeye yöneldi. Ardından drone ve 3D görüntüleme teknikleriyle yapının insan eliyle inşa edildiği doğrulandı.
Yapının yüzeyinde "keru" adı verilen geleneksel mısır birası chicha için kullanılan çanak çömlek kalıntıları bulundu. Bu da tapınağın tarım bayramları ve şenliklerde kullanıldığını gösteriyor.
Dahası, buğday ve mısır gibi ürünlerin bu yükseklikte yetişmediği, ancak Cochabamba vadilerinden getirildiği düşünülüyor. Bu da Palaspata’nın farklı bölgeler ve mutfak gelenekleri arasında bir ticaret ağı kurduğunu gösteriyor.
Tapınağın bir zamanlar kırmızı kumtaşı ve beyaz kuvarsit taşlarla çevrili olduğu tahmin ediliyor. Bugün yapı çökmüş olsa da, dikdörtgen planı ve astronomik hizalaması hâlâ arazide görülebiliyor.
Soylulara ait mezarlar
Yakındaki daha küçük bir alan olan Ocotavi 1'de ise evler, aletler, hayvan kemikleri ve kafatası şekillendirmesi yapılmış insan mezarları ortaya çıkarıldı. And kültürlerinde bu tür şekillendirilmiş kafatasları mezarların soylu sınıfa ait olduğunu gösteriyor.
Tiwanaku uygarlığının, M.S. 1000 yılı civarında aniden çöktüğü biliniyor. İnkalar, 15. yüzyılda Andlar’a ulaştığında bu yerleşimler çoktan harabeye dönmüştü. Geride piramitler, teraslı tapınaklar ve dev taş anıtlar gibi yapılar kalmıştı. Bu yapıların büyük kısmı Titicaca Gölü çevresinde yoğunlaşıyor.