Yeni boykot, eğlence sektörünün İsrail'in Gazze'deki savaşını protesto etmek için başlattığı girişimlerin sayısının arttığı bir dönemde geldi.
Hollywood ve dünya sinemasının önde gelen isimlerinden oluşan 1.300’den fazla sanatçı, İsrail film şirketleriyle çalışmama sözü verdi. Aralarında Olivia Colman, Emma Stone, Tilda Swinton, Emma Stone, Mark Ruffalo, Riz Ahmed ve Javier Bardem’in de bulunduğu sanatçılar, bu şirketlerin “Filistin halkına karşı soykırım ve apartheid’e karıştığını” savunuyor.
Oyuncular, yönetmenler, senaristler ve yapımcılar tarafından imzalanan bu taahhüt, Filmmakers for Palestine (Filistin için Sinemacılar) girişimi tarafından hazırlandı.
Açıklamada, Gazze’deki “bitmek bilmeyen dehşet” kınandı. İmzalar arasında Ken Loach, Yorgos Lanthimos, Asif Kapadia, Joshua Oppenheimer, Lily Gladstone, Ayo Edebiri, Brian Cox, Josh O’Connor, Rebecca Hall, Benedict Wong, Gael Garcia Bernal ve Susan Sarandon gibi ünlü isimler de yer aldı.
Açıklamada, sinemacıların 'algıları şekillendirme gücüne' dikkat çekilerek, “Birçok hükümetimizin Gazze’deki katliamı kolaylaştırdığı bu acil kriz anında, bu bitmek bilmeyen dehşetteki suç ortaklığını sonlandırmak için elimizden geleni yapmalıyız” denildi.
Bildiri, 1987’de Martin Scorsese ve Jonathan Demme’nin öncülüğünde kurulan ve Güney Afrika’daki apartheid rejimine karşı 100’den fazla ünlü yönetmenin filmlerini göstermeyi reddetmesiyle sonuçlanan Filmmakers United Against Apartheid hareketinden esinlendi.
Sanatçılar, “Soykırım ve apartheid’e karışan İsrail film kurumlarıyla — festivaller, sinemalar, yayıncılar ve yapım şirketleri dahil — film göstermemeye, etkinliklere katılmamaya ve iş birliği yapmamaya söz veriyoruz” dedi. Ayrıca sinema sektörüne “sessizliği, ırkçılığı ve insanlık dışılaştırmayı reddetme” çağrısı yapıldı.
Metinde, İsrail’in hak ihlallerine suç ortaklığına örnek olarak “soykırım ve apartheid’i aklama ya da gerekçelendirme” ve “bunları işleyen hükümetle ortaklık yapma” gösterildi.
Bildiride ayrıca Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarına, önde gelen akademisyenlere ve Birleşmiş Milletler uzmanlarının görüşlerine atıfta bulunularak, İsrail’e yönelik soykırım suçlamasının “makul” olduğu vurgulandı.
7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrailli sivillere saldırısından bu yana çok sayıda BM insan hakları uzmanı, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının soykırım anlamına geldiğini belirtti. Uluslararası Adalet Divanı da soykırım iddialarını “inandırıcı” buldu.
Geçtiğimiz ay Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması Entegre Sistemi, İsrail hükümetinin iddialarına rağmen Gazze Şeridi’ndeki halkın resmen “insan eliyle yaratılmış” bir kıtlıkla karşı karşıya olduğunu duyurdu.
Sanatçıların imzaladığı taahhütte, “suç ortağı olmayan birkaç İsrail film kuruluşunun bulunduğu” da not edildi. Sıkça Sorulan Sorular bölümünde ise bu taahhüdün sinemacıların İsrailli bireylerle çalışmasını yasaklamadığı açıklandı.
Metinde, “Çağrı, film emekçilerinin İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği insan hakları ihlallerine ortak olan kurumlarla çalışmayı reddetmesine yöneliktir. Bu reddiye, kimliğe değil, kurumsal suç ortaklığına odaklanıyor. Ayrıca İsrail vatandaşı olan 2 milyon Filistinli bulunuyor ve Filistin sivil toplumu bu topluluk için bağlama duyarlı yönergeler geliştirdi,” ifadeleri yer aldı.
Bu taahhüt, ünlülerden Gazze’ye destek ve İsrail’in uygulamalarına karşı çıkan son girişim oldu.
Haziran ayında pek çok sanatçı, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’a “İngiltere'nin Gazze’deki suç ortaklığına son vermesi” çağrısında bulunan mektuba imza attı.
Bunun dışında, Cannes Film Festivali öncesinde yayımlanan açık bir mektupta, 350’den fazla uluslararası oyuncu, yönetmen ve yapımcı Gazze’deki “soykırımı” kınadı. Mektupta, belgesel Put Your Soul on Your Hand and Walk’ın başkahramanı olan 25 yaşındaki Filistinli foto muhabir Fatma Hassona’nın öldürülmesine dikkat çekildi.
Hassona, belgeselin ACID Cannes seçkisine alındığının duyurulmasından bir gün sonra, ailesinin Gazze’nin kuzeyindeki evine düzenlenen İsrail hava saldırısında 10 yakınıyla birlikte hayatını kaybetmişti.
Aralarında Pedro Almodóvar, Ruben Östlund, Guy Pearce, Ralph Fiennes, Melissa Barrera, Alfonso Cuarón ve David Cronenberg’in de bulunduğu imzacılar, Gazze’deki soykırımı kınayarak şu ifadeleri kullandı: “Gazze’de soykırım yaşanırken sessiz kalamayız. Böyle bir kayıtsızlıktan utanç duyuyoruz.”
Mektup, Filistin yanlısı aktivist grupların girişimiyle hazırlandı ve Fransız gazetesi Libération ile ABD merkezli Variety dergisinde yayımlandı.
Geçtiğimiz hafta Venedik Film Festivali’nde prömiyeri yapılan, İsrail güçleri tarafından geçen yıl Gazze’de öldürülen beş yaşındaki bir kızı konu alan The Voice of Hind Rajab adlı film, gösterimin ardından 23 dakika ayakta alkışlandı.
Kaouther Ben Hania’nın yönettiği filmin yürütücü yapımcıları arasında Jonathan Glazer, Brad Pitt, Joaquin Phoenix, Rooney Mara ve Alfonso Cuaron yer alıyor.
Yapım, festivalde Büyük Jüri Ödülünü kazandı ve gelecek yıl düzenlenecek Akademi Ödülleri’nde Tunus’un En İyi Uluslararası Film dalındaki adayı olarak seçildi.
The Voice of Hind Rajab, önümüzdeki yıl Avrupa sinemalarında vizyona girecek.