AB yürütme organı kısa bir süre önce, Filistin topraklarına sağladığı fonların yanlışlıkla militan grupların eline geçmemesini sağlamak amacıyla acil bir inceleme başlattı.
Fransa'nın aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Partisi lideri ve Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Jordan Bardella Pazartesi günü Strazburg genel kurulunda "Avrupa kamu fonlarının" "dolaylı olarak Hamas terör hareketini beslediğini" iddia etti.
Bardella'nın yorumlarına yanıt veren AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Avrupa fonlarının Hamas'a ulaştığına dair en ufak bir kanıtınız varsa, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı olarak sizden bunu paylaşmanızı talep ediyorum. Eğer yoksa da sözlerinizi geri almanızı talep ediyorum," dedi.
Borrell, "Siyaset yapmak hakaret etmek ve iftira atmak olmamalı," diye ekledi.
Bardella açıklamasını desteklemek için Hamas'ın kurucusu Ahmed Yasin tarafından kurulan Gazze İslam Üniversitesi'nin AB tarafından finanse edilmesini örnek gösterirken, Ulusal Birlik partisi de Bardella'ya destek için bir imza kampanyası başlattı.
Euronews, Bardella ve ekibinden iddialarını destekleyecek somut kanıtlar paylaşmalarını istedi ancak henüz bir yanıt alamadı.
Avrupa Komisyonu, Filistin topraklarında Avrupa Birliği (AB) fonlarının militan gruplara sızdırılmamasını sağlamak için uyguladıkları mekanizmalarla ilgili daha fazla bilgi talebimize yanıt verdi ve bu makale yürütme tarafından sağlanan yeni bilgilerle güncellenecek.
Euronews'in doğruluk kontrol ekibi, AB'nin Filistin topraklarına sağladığı fonlar hakkında bildiklerimizi ve 27 ülkeden oluşan blok tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hamas ve diğer gruplara aktarılmasını önlemek için uygulanan tedbirleri inceliyor.
'Temas yok' politikası
Hamas 2006'da Filistin seçimlerini kazanıp 2007'de Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirdiğinde, AB de dahil olmak üzere Batılı ülkeler Hamas yönetimini İsrail'i tanımayı ve şiddetten vazgeçmeyi kabul edene kadar boykot etti.
AB o zamandan bu yana Gazze'deki Filistinlilere - ve işgal altındaki Batı Şeria'ya - en ciddi yardımı sağladı ve yerel ekonomiyi destekleyerek halkın daha da yoksulluğa sürüklenmesini önledi.
Ancak AB bunu Hamas'la sıkı bir "temas yok" politikasını sürdürerek, örgütle ilişki kurmayı reddederek ve Gazze'ye yardımı Birleşmiş Milletler (BM) ajansları ve Hamas'ın yörüngesinin dışında olduğunu düşündüğü diğer kuruluşlar aracılığıyla yönlendirerek yaptı.
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırılarının hemen ardından AB, Filistin topraklarına yönelik kalkınma yardımlarını acilen gözden geçirmeye başladı ve bu sayede paranın yanlışlıkla Hamas gibi blok tarafından terör örgütü olarak tanımlanan militan gruplara ulaşmadığından emin oldu.
AB'nin Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olivér Várhelyi'nin tek taraflı olarak Filistin'e yapılan tüm ödemelerin askıya alındığını ilan etmesinin ardından alelacele duyurulan ve uluslararası tepkilere neden olan incelemede, AB fonlarının bu tür gruplara sızması ihtimali göz ardı edildi.
İnceleme geçtiğimiz kasım ayında tamamlandığında üst düzey bir AB yetkilisi gazetecilere yaptığı açıklamada, "Analizimiz bu aşamada sözleşmeden doğan yükümlülüklerin ihlal edildiğini tespit etmedi ve bu nedenle Filistin'e yönelik devam eden AB yardım portföyümüzü uygulamaya devam edeceğiz," dedi.
Daha sıkı güvenlik önlemlerine duyulan ihtiyaç tespit edildi
Ancak Avrupa Komisyonu, sivil toplum gruplarının fonları nefreti körüklemek için kullandığına dair "ciddi" iddiaların ardından, Filistin topraklarında AB tarafından finanse edilen toplam 8 milyon euro değerindeki iki projeyi askıya aldı.
Geçtiğimiz kasım ayında AB yetkilileri, Komisyon'un hem İsrailli hem de Filistinli sivil toplum örgütleriyle yapılan sözleşmelerde yeni bir kışkırtma karşıtı madde de dahil olmak üzere ilave kontroller uygulamayı değerlendireceğini söyledi.
Bu kapsamda AB'den fon alan grupların sosyal medya paylaşımları da dahil olmak üzere kamuya açık iletişimleri nefret söylemi ya da şiddete teşvik açısından izlenecek. AB fonlarını alanların başka grup ya da bireylere taşeronluk yaptığı üçüncü taraf finansmanı da daha sıkı kontrollere tabi olacak.
AB yürütme organı Euronews'e bu daha sıkı önlemleri alıp almadığını ya da herhangi bir projenin etkilenip etkilenmediğini henüz teyit etmedi.
'İtibar riskleri'
Geçen yılki incelemeye ilişkin bir bildiride, AB'nin Filistin topraklarındaki amiral gemisi Erasmus+ programı kapsamındaki bir eğitim projesinin "olası itibar riskleri" içerdiği ve daha fazla inceleneceği de belirtiliyor.
Euronews, Komisyon'dan bu inceleme süreci hakkında daha fazla bilgi istedi, ancak şu ana kadar bilgi alamadı.
Bardella, AB'nin 7 Ekim saldırılarından dört gün sonra İsrail hava saldırılarıyla yerle bir olan Gazze İslam Üniversitesi'ne 2014-2021 yılları arasında yaklaşık 1,7 milyon euro fon sağladığını söylüyor.
İsrail Savunma Kuvvetlerine (IDF) göre İslam Üniversitesi, "Hamas'ın Gazze'deki önemli operasyonel, siyasi ve askeri merkezlerinden biriydi".
Geçtiğimiz ekim ayında Ulusal Birlik Partisi'ne mensup bir başka AB milletvekilinin verdiği soru önergesini yanıtlayan AB Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Iliana Ivanova, İslam Üniversitesi'nin 2019 teklif çağrısı kapsamında Erasmus+ fonu aldığını söyledi.
Ivanova, üniversitenin "atölye çalışmalarına ve/veya eğitimlere katılanlar ve üçüncü taraflara mali destek sağlayanlar da dahil olmak üzere hiçbir alt yüklenicinin, gerçek kişinin" AB'de terörist olarak listelenmediğinden emin olmasını öngören bir maddeyi imzalamayı reddetmesi üzerine 2020 yılında verilen bir projenin askıya alındığını da sözlerine ekledi.
UNRWA'ya yönelik iddialar
AB'den fon alan BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) sürekli olarak tarafsızlığını ihlal etmekle suçlanıyor.
İsrail'in ocak ayında UNRWA personelinin Hamas liderliğindeki 7 Ekim saldırılarına karıştığını iddia etmesinin ardından BM Genel Sekreteri António Guterres, eski Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna'yı iddialarla ilgili bağımsız bir inceleme grubuna liderlik etmesi için görevlendirdi.
Colonna'nın nisan ayında yayınlanan raporu, ajansın tarafsızlığa uyulmasını sağlamak için sağlam mekanizmalar oluşturmasına rağmen ihlallerin devam ettiğini ortaya koydu.
Colonna'nın bulguları, birçok AB üyesi ülkenin finansman programlarını askıya almasının ardından temel dış finansmanın yeniden sağlanmasına yardımcı oldu.
BM, iç gözlemcisinin 7 Ekim saldırılarına karışmış olabileceklerini tespit etmesinin ardından ağustos ayında dokuz çalışanının işine son verdi.