Milano'da bir kovalamacanın ardından hayatını kaybeden 19 yaşındaki Ramy Elgaml'ın anısına düzenlenen gösteriler sırasında çıkan çatışmalarda çok sayıda polis yaralandı.
Cumartesi günü İtalya'nın pek çok kentinde, 24 Kasım'da Milano'da dur emrine uymadığı için polisle girdiği kovalamacanın ardından hayatını kaybeden 19 yaşındaki Mısır asıllı Ramy Elgaml'ın anısına gösteriler düzenlendi.
Protestolar sırasında göstericilerle polis güçleri arasında çatışma ve şiddet olayları yaşandı. Roma ve Bologna'da çok sayıda polis memuru yaralandı.
Protestolar, birkaç gün önce polis araçlarının Elgam ve motosikleti kullanan arkadaşı Fares Bouzidi'yi durdurmaya çalışırken görüldüğü bir videonun yayınlanmasının ardından, çeşitli öğrenci grupları ve derneklerin de katıldığı İtalyan Irkçılık Karşıtı Koordinasyon tarafından organize edildi. Videodaki bazı sahnelerde jandarmaların çılgın kovalamaca hakkında yorum yaptıkları ve ikiliyi durduramadıkları için küfrettikleri duyuluyor.
Elgam ve Bouzidi'nin ölümü hakkında bilinenler
Kovalamaca, motosikletin kaldırıma çıkıp bir direğe çarpması ve polis aracının da onu takip etmesiyle sona ermişti. Ağırlaştırılmış mukavemetten tutuklanan Bouzidi, ifadesinde aracın çarpmadan önce motosiklete "değdiğini" söyledi.
Yayınlanan videolardan iki aracın çok yakın olduğu anlaşılıyor. Ancak aralarında bir çarpışma olup olmadığı net değil.
Bu nedenle şu anda Bouzidi ve ikiliyi kovalayan aracın direksiyonundaki memur soruşturma altında. Olaydaki memur için varsayımlar, olası kasıt değil, trafik cinayeti yönünde. Videoların yayınlanmasının ardından medya kuruluşları olası kast endişesini dile getirmişti.
Ramy Elgaml'ın ölümü üzerine düzenlenen protestolar
Öte yandan videoların yayınlanması kamuoyundaki öfkeyi yeniden alevlendirdi ve birçok kişi 19 yaşındaki gencin ölümünü protesto etmek için sokaklara döküldü.
Cumartesi günü öğleden sonra Roma'nın San Lorenzo bölgesinde göstericiler polise sis bombaları atarken, polisler de göstericilere şiddetle karşılık verdi. Başkentte en az sekiz polis yaralanırken, müfettişler gösteriye şiddet kullanarak katılanları tespit etmek için soruşturma yürütüyor.
Aynı saatlerde Milano, Brescia ve Bologna'da da gösteriler düzenlendi. Emilia'da bazı göstericiler vitrinlere hasar verirken, en az 10 polis memuru yaralandı. Gözaltına alınan 23 ve 30 yaşlarındaki iki kişi daha sonra serbest bırakıldı. Gece boyunca bazı göstericiler Bologna'daki sinagogu da tahrip etti.
Gösteriler sırasında yaşanan çatışmalara siyasi tepkiler
İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, saldırıların "kararsızlık ya da aldatıcı ayrımlar olmaksızın" herkes tarafından kınanması çağrısında bulundu.
Başbakan Giorgia Meloni ise son derece sert bir açıklama yayınladı. Protestocular için "başbelası" diyen Meloni, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda "saldırganlığın sürdüğünü" belirtti. Meloni ayrıca "Roma'da, bir amaç uğruna gösteri yapmak için değil, tamamen kindar bir ruhla sokaklara dökülen her zamanki baş belaları tarafından gerçekleştirilen bir diğer alçakça düzensizlik ve kaos olayına tanık olduk" ifadelerini kullandı.
"Bir trajediyi şiddeti meşrulaştırmak için kullanamazsınız. Kolluk güçlerine dayanışma duygularımızı ve yaralı polislere acil şifalar dileklerimizi iletiyoruz. Biz sizin yanınızdayız".
Senato Başkanı Ignazio La Russa'dan da sert bir kınama geldi. "Ne yazık ki endişe verici bir sıklıkla tekrarlanmaya devam eden bu olaylar için hiçbir gerekçe öne sürülemez ve hoşgörü gösterilemez," diye yazan La Russa, daha sonra Roma ve Bologna belediye başkanlarıyla, polisle ve Yahudi cemaatiyle dayanışma mesajı verdi.
Ramy Elgaml'ın ailesi şiddeti kınadı
Kovalamaca sırasında hayatını kaybeden gencin aile üyeleri, son günlerde onun anısına düzenlenen gösteriler sırasında meydana gelen şiddet eylemleriyle aralarına mesafe koydu.
Aile, davayla ilgilenen avukat Barbara Indovina aracılığıyla Agi haber ajansına şu açıklamada bulundu: "Ramy'nin adının şiddet eylemleri için bir bahane olarak kullanıldığını öğrenmekten derin rahatsızlık duyuyoruz. Son birkaç saat içinde düzenlenen gösterilerde yaşanan her türlü şiddet ve vandalizmi şiddetle kınıyoruz. Ramy'nin anısının bölünmenin ya da yıkımın değil, birliğin sembolü olması gerektiğine inanıyoruz."
"O, hakikat ve adalet talebimizle hiçbir ilgisi olmayan amaçlar için araçsallaştırılmamalı," diyen aile "yargıya ve kolluk kuvvetlerine son derece güvendiklerini" de belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oğlumuzun isminin her türlü siyasi kullanımından kendimizi ayrı tutuyoruz."