Avrupa, güvenliğini ve değerlerini tehdit eden kriz fırtınasını nasıl yönetebilir? Dünya liderleri, yöneticiler ve üst düzey bakanlar Münih'te bir araya gelirken Avrupa'yı zorlu görevler bekliyor.
Avrupa, hızla değişen küresel düzenin AB'nin uzun yıllara dayanan dünya vizyonunu tehdit etmesi nedeniyle, 61. Münih Güvenlik Konferansı'nda ciddi bir fırtınayla karşı karşıya.
Gerilimin tırmandığı konferans, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve yeni ABD yönetiminin Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ukrayna-Rusya elçisi Keith Kellogg gibi kilit aktörler arasında tarihi toplantılara sahne olacak. Bu tartışmaların Avrupa'nın güvenliğinin geleceğini ve küresel sahnedeki rolünü şekillendirmesi bekleniyor.
Konferansın, Trump tarafından Suudi Arabistan'da yapılması önerilen Ukrayna'daki savaşı sona erdirmenin belirsiz olduğu çözüm görüşmelerinin arka planında bir hesaplaşma anı olarak belleklerde yer edeceğe benziyor. Ancak etkileri çok büyük olacak.
Konferansa, Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, Savunma Komiseri Andrius Kubilius ve AB Dış İlişkiler Şefi Kaja Kallas gibi liderler katılırken Avrupa acı bir gerçekle yüzleşmek zorunda: Bu kritik müzakerelerde kenara mı itilecek?
Önümüzdeki on yıl içinde 500 milyar euroluk savunma harcaması açığı ile Avrupa'nın mali kısıtlamaları ve parçalanmış savunma kabiliyetleri yoğun bir inceleme altında olacak. Bu durumda, İngiltere ve Norveç gibi AB üyesi olmayan ortaklarla iş birliği her zamankinden daha önemli hale gelebilir.
Euronews'ün canlı blog da dahil olmak üzere dijital platformlarda ve televizyonda benzersiz bir yayın yapacağı 61. Münih Güvenlik Konferansı'nı canlı olarak takip edin. Uzman muhabirlerimiz konferans alanından ve perde arkasından canlı yayın yaparak Avrupa'nın geleceğini şekillendiren önemli anların ve tartışmaların derinlemesine analizini sunacak.
${title}
Canlı anlatım sona erdi
Endüstri liderleri tartıştı: Avrupa savunma yeteneklerini nasıl artırabilir?
Avrupa'nın savunma endüstrisi, kıtayı güvence altına almak için üretimi artırmaya hazır. Ancak Kongsberg'deki üst düzey yöneticiler Euronews'e verdikleri röportajda, kıtlık olasılığını ele almak için hükümetlerin tedarik uygulamaları konusunda daha hızlı ve daha akıllı davranması gerektiğini söyledi.
Kongsberg Defence & Aerospace AS Başkanı Eirik Lie, Münih Güvenlik Konferansı'nın molasında verdiği röportajda, "Hava savunma sistemleri üretmede sınırlayıcı faktör biz değiliz," dedi.
"Ayda iki NASAMS pili üretebiliyoruz, bu yüzden sorun bu değil."
"Bence bu sözleşme tarafında bir mesele, tedarik tarafını hızlandırma meselesi," diyen Lie, hükümetleri satın alma sürecini basitleştirmeye, siparişlerin yavaş akmaması için tedarikleri birleştirmeye ve şirketlere "uzun vadeli görünürlük" sağlamaya çağırdı.
Buna göre Avrupa'nın dayanıklı tedarik zincirleri oluşturması ve özellikle yapay zekada inovasyonu artırması gerekiyor.
Münih'te öne çıkanlar
Bu yılki güvenlik konferansı, Avrupa'nın "adım atması" çağrıları eşliğinde gerçekleşti.
ABD'li yetkililerin, kıtanın kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk alması gerektiği uyarısı bunda etkili oldu.
Avrupa liderleri birkaç somut önlem ortaya attı. Bunlar arasında şunlar yer alıyor:
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, hükümetlere savunma harcamalarını artırmak için daha fazla hareket alanı tanıyan bir acil durum maddesini etkinleştirme planı talep etti. Plan, birkaç üye devletin sıkı bir şekilde kontrol edilen bütçe açığı kurallarına bağlı kalmadan savunmaya para aktarmasına izin verecek.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya'nın bir sonraki hükümetinin, ülkenin anayasal olarak güvence altına alınan borç freninde savunma harcamaları için bir istisna yaratacağını öngördü. Gelecek haftaki seçimleri kazanma ihtimali olan Şansölye adayı Friedrich Merz ise borç frenini Scholz'dan daha fazla destekliyor, ancak o da savunma harcamalarının bir istisna olabileceğinin sinyalini verdi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Avrupalı yetkililerin Pazartesi günü Paris'te Ukrayna'daki savaşla ilgili acil bir toplantıda bir araya geleceğini duyurdu.
ransız Dışişleri Bakanı, Paris'te yapılacak Ukrayna toplantısını doğruladı
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, Avrupa liderlerinin Pazartesi günü Paris'te Ukrayna konusunda bir toplantı yapacağı yönündeki haberleri doğruladı.
İngiltere Başbakanı Keri Starmer, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da toplantıya katılacağı söyleniyor.
Donald Trump ile Vladimir Putin arasında bu hafta yapılan ve barış görüşmelerine başlama konusunda anlaştıkları söylenen şoke edici telefon görüşmesi, Avrupalı liderleri de harekete geçirmiş gibi görünüyor. Zira Avrupalı liderler, müzakere masasında kendilerine yer verilmeyeceğinden endişeli.
Barrot ise toplantının önemi hakkındaki yorumları hafifletmeye çalışarak, bunu gayriresmi bir zirve yerine "réunion de travail" olacağını söyledi. Bu terim, Fransızcada "çalışma toplantısı" anlamına geliyor.
Bakan, "Bu tür toplantıları dramatize etmemeliyiz, çok yaygınlar," ifadelerini kullandı.
Christoph Heusgen konferansı sonlandırdı: 'Fikirlerle masaya oturmalıyız'
Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Christoph Heusgen, NATO başkanı Mark Rutte'nin Avrupa'nın şikayet etmeyi bırakıp "fikirlerle masaya oturması" yönündeki çağrısını yineleyerek yoğun geçen birkaç günlük tartışmayı sonlandırdı.
Ayrıca, AB kaynaklarının Euronews'e verdiği bilgiye göre, Pazartesi günü Paris'te Avrupa yetkililerinin Ukrayna konusunda acil bir toplantısı olacak. İngiltere başbakanı Keir Starmer da toplantıya katılacak.
Avrupalı liderler Paris'te acil Ukrayna zirvesi düzenleyecek
ABD, Avrupa'nın katılımı olmaksızın Rusya ile barış görüşmelerine devam ederken, Avrupalı liderler de Ukrayna'daki savaşla ilgili acil bir zirve için Fransa'nın başkenti Paris'te bir araya gelmeye hazırlanıyor.
Zirve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ya da sözcüleri tarafından teyit edilmemiş olsa da Avrupalı yetkililer toplantının gerçekleşebileceğine dair ipuçları verdi.
Euronews'e konuşan AB kaynakları, toplantının gerçekleşeceğni söylüyor, ancak tüm liderler katılmayabilir.
Kaynaklar, Washington'ı ziyaret etmek üzere hazırlık yapn İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın da orada olacağını doğruladı.
Cumartesi günü Münih Güvenlik Konferansında bir panelde konuşan Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, toplantının muhtemelen Pazartesi günü yapılacağını söyledi ve son ayrıntıların Pazar günü kesinleşeceğini sözlerine ekledi.
Sikorski ayrıca sosyal medya platformu X'te, toplantının yapılacağına dair iki kez paylaşımda bulundu, ancak daha sonra paylaşımları sildi.
Zelenskiy, Trump'ın mineral teklifini reddetti
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump'ın sunduğu mineral teklifini reddettiğini açıkladı.
Münih Güvenlik Konferansı için gittiği Almanya'da açıklama yapan Zelenskiy, ABD'nin Ukrayna'daki nadir toprak minerallerine erişmesini sağlayacak anlaşma önerisini imzalamamaları yönünde bakanlarına talimat verdiğini, çünkü önerinin ABD çıkarlarına çok daha fazla odaklandığını söyledi.
Teklif, cuma günü Zelenskiy'nin Münih'te ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile yaptığı görüşmelerin önemli bir gündemiydi. Associated Press'e (AP) konuşan üst düzey bir Ukraynalı yetkili, Trump'ın mineraller karşılığında herhangi bir özel güvenlik garantisi sunmadığını dile getirdi.
Adı açıklanmayan kaynaklar, teklifin ABD'nin Kiev'deki nadir toprak minerallerini Joe Biden yönetimi tarafından Ukrayna'ya verilen desteğin "tazmini" ve gelecekteki yardımların karşılığı olarak kullanmayı amaçladığını öne sürdü.
Finlandiya Cumhurbaşkanı: Avrupa özel bir Ukrayna elçisi görevlendirsin
Pazar günü Münih Güvenlik Konferansı'nda erken saatlerde düzenlenen bir panelde, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Avrupa'nın Ukrayna barış sürecinde yer edinmek için özel bir elçi görevlendirmesi fikrini ortaya attı.
Stubb, "Kosova'da yapılana benzer bir şey yapmamız gerektiğini düşünüyorum," dedi.
"Avrupa'nın (Kosova'daki) Martti Ahtisaari gibi özel bir elçiye ihtiyacı var. ABD elçisi Kellogg seviyesinde bir yardımcı elçiye ihtiyacı var. Böylece anlamda oyunda bir tür payımız olur."
Hırvatistan başbakanı Andrej Plenkoviç de Stubb ile aynı fikirde gibi görünüyordu. Plenkoviç, Avrupa'da son yıllarda eksikliğini hissettiği şeyin "herkes tarafından saygı duyulan, Moskova'da, Kiev'de dikkate alınan ve Washington ve Avrupa başkentleri ile küresel Güney de dahil olmak üzere diğer liderler tarafından desteklenen, barış görüşmelerini yönetme yetkisine sahip olabilecek bir kişilik" olduğunu söyledi.
Peskov: ABD ve Rusya savaşı değil, barışı konuşuyor
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, devlet televizyonunun muhabiri Pavel Zarubin'e verdiği demeçte, Vladimir Putin ile Donald Trump arasında Çarşamba günü gerçekleşen telefon görüşmesinin önemini vurguladı.
Peskov, ikilinin ilk kez "savaştan değil, barıştan" bahsettiğini dile getirdi.
"Bu, sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalışacağımıza dair güçlü bir işaret.tıpkı Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar "uygulandığı kadar çabuk kaldırılabilir.
Putin ve Trump Çarşamba günü bir saatten fazla bir süre görüştü. Görüşmeden sonra Trump, Ukrayna'nın NATO'ya katılmasının pratik olmadığını söyleyerek Avrupa ve Ukrayna liderlerini şoke etti.
Arnavutluk, AB'ye neler getirecek?
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, ülkesinin AB'ye üyeliğinin tartışıldığı panelde, bloğa katılım durumunda ülkedeki bürokrasiyi azaltmaya çalışacağını dile getirdi.
Arnavutluk'un AB'ye "daha az can sıkıntısı" getireceğini söyleyen lider, ABD ile AB arasındaki artan gerileme de değindi.
Bakış açısını değiştirerek, yeni Trump yönetimini AB'nin "uyanması" için bir şans olarak gördüğünü aktaran Rama, Avrupa'nın güç ve rekabeti düşünmesi gerektiğini, Batı Balkanlar'ın da yatırım için bir fırsat olduğunu söyledi.
Arnavutluk Başbakanı soruyor: Avrupa savunmayı güçlendirmek için parayı nereden bulacak?
Ülkesinin AB üyeliğiyle ilgili bir panelde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Avrupa'nın savunma gücünü artırma planlarına değindi.
Rama, "Avrupa iki yönlü düşünmeli, evet askeri olarak daha güçlü ama aynı zamanda ekonomik olarak da daha güçlü olmalı," diye konuştu.
Rama ayrıca, AB'nin ekstra savunma harcamalarını nasıl finanse edeceğini ve fonları bu doğrultuda nasıl kullanacağını da sorguladı.
Balkanlar AB'ye katılmaya hazır mı?
Ukrayna bu konferansta baskın gündemdi. Ancak Batı Balkan ülkelerinin AB'ye katılımları da tartışma konusu.
AB, 2003'ten beri bilindik bir anlatıyı tekrarlıyor: "Yugoslavya'nın dağılmasından ortaya çıkan Batı Balkan ülkeleri ve Arnavutluk, Avrupa Birliği'nde olmalı."
Ancak şimdiye kadar yalnızca Hırvatistan bu sıçramayı yaparak, 2013'te bloğa katıldı. Sırbistan, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk ise Avrupa Birliği'ne katılım sürecinin farklı aşamalarında, ancak katılımları için somut bir tarih yok.
ABD'li ve Rus yetkililer Ukrayna'yı görüşmek için Suudi Arabistan'da toplanacak
ABD'li ve Rus yetkililerin, Moskova'nın Ukrayna'daki yaklaşık üç yıllık savaşını sona erdirmeyi amaçlayan görüşmelere başlamak üzere gelecek hafta Suudi Arabistan'da bir araya gelmesi planlanıyor.
The Guardian'ın haber ajanslarından aktardığı bilgiye göre, ABD heyetinde Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Orta Doğu elçisi Steve Witkof yer alacak. Bu görüşme, ay sonu olası bir liderler zirvesinin önünü açabilir.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ise Ukrayna'nın görüşmelere davet edilmediğini ve Kiev'in stratejik ortaklarla istişare etmeden Rusya ile görüşmeyeceğini söyledi.
Navalny'nin ölümü gündeme geldi
Münih Güvenlik Konferansı'nda dile getirilen bir diğer konu da Rus muhalif Aleksey Navalny'nin ölümü oldu.
Navalny'nin Arktik ceza kolonisinde ölmesinin üzerinden Pazar günü tam bir yıl geçti.
Rusya'daki yetkililer, Navalny'nin nasıl öldüğünü açıklama çağrılarına halen tam olarak yanıt vermedi. Sadece politikacının hapishane bahçesinde yürürken öldüğü bilgisi açıklandı.
AB'nin en üst düzey diplomatı Kaja Kallas, Navalny'nin ölümü için, "Nihai sorumluluk Rus yetkililerin," dedi.
"Aleksey Navalny özgür ve demokratik bir Rusya için hayatını verdi. Bugün avukatları, yüzlerce siyasi tutukluyla birlikte haksız yere hapiste kalmaya devam ediyor. Rusya, Aleksey Navalny'nin avukatlarını ve tüm siyasi tutukluları derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmalıdır."
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Rus muhalif figüre övgüde bulunarak, "Cesareti bir fark yarattı ve ölümünün çok ötesine ulaştı," dedi.
Polonya Dışişleri Bakanı 'Avrupa ordusu' terimine karşı çıktı
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Ukrayna Lideri Zelenskiy'nin Avrupa ordusu kurma çağrılarını reddetti. Sikorski, "Avrupa ordusu" terimine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek, bunun farklı şekillerde anlaşılabileceğini ekledi.
Polonyalı bakan, ülkelerin ulusal ordularının birleşmesi fikrini reddederken, Avrupa Birliği'nin kendi savunma bileşenini oluşturmasına destek çıktı. Ancak bu durumda, kurulacak yapının isminin "AB silahlı kuvvetleri" olması gerektiğini savundu.
Finlandiya Cumhurbaşkanı: Ukrayna'nın AB ve NATO üyeliği 'müzakere edilemez'
Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, barışı sağlamak için kurulacak her türlü mekanizmanın Ukrayna, ABD ve Avrupa'yı içermesi gerektiğini belirtti.
Münih Güvenlik Konferansı'nın üçüncü gününde yaptığı konuşmada Stubb, Ukrayna için iki konunun "müzakere edilemeyecek" derecede önemli olduğunu dile getirdi: AB ve NATO üyeliği.
Stubb, "Ukrayna Avrupa'nın bir parçası olacak," dedi ve NATO üyeliğinin de bir noktada bunu izlemesi gerektiğini ekledi.
Öte yandan, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth geçen hafta Ukrayna'nın NATO üyeliğinin "masada olmadığını" söylemişti.
Münih Güvenlik Konferansı'nın üçüncü günü
Almanya'nın Münih kentinde düzenlenen konferansın üçüncü gününde etkinlikler yerel saatle 09.15'te başladı.
Pazar günü için planlanan önemli etkinlikler arasında 'Helsinki'den 50 Yıl Sonra Avrupa Güvenlik Mimarisi' paneli ve Balkanların AB'ye katılımını hızlandırma konulu tartışmalar yer alıyor.
Kallas, AB dışişleri bakanlarıyla gayrıresmi toplantı yapacak
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Sözcüsü Anouar El Anouni'nin sosyal medya platformu X'te yayınladığı duyuruya göre, AB Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Pazar günü Münih'te gayrıresmi bir toplantı gerçekleştirecek.
Toplantıda AB dışişleri bakanları yer alacak ve ABD ile Ukraynalı yetkililerin son görüşmeleri tartışılacak.
The EU High Representative @kajakallas will convene on Sunday an informal gathering of EU FMs present in Munich to take stock of the latest contacts with US and Ukraine officials.
— Anouar El Anouni 🇪🇺 (@AnouarEUspox) February 15, 2025
We are in a decisive moment for Ukraine’s and Europe’s future.
Europe stands with Ukraine.
Ukrayna mineralleri, ABD'nin Kiev'e desteği için kilit önemde
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, ABD ile Ukrayna arasında nadir toprak mineralleri için yapılacak olası bir anlaşmanın, Donald Trump yönetiminin Ukrayna'ya desteğini artırmak için "oyun değiştirici" olacağını söylüyor.
Euronews Europe muhabiri Shona Murray, Ukrayna'nın ABD'ye Rus işgaline karşı mücadelesinde kritik öneme sahip askeri donanım karşılığında nadir toprak mineralleri de dahil olmak üzere kritik mineralleri çıkarma hakkı teklif ettiğini yazdı.
Graham da Münih Güvenlik Konferansı'nda "Eğer mineral anlaşması gerçekleşirse bu Putin için bir kabus olur çünkü daha önce sahip olmadığımız bir şeyi savunacağız," dedi.
"Hepimizin faydalanabileceği trilyonlarca dolar değerinde mineralin üzerinde oturuyorlar."
Graham, "Bu bir oyun değiştirici, çünkü Başkan Trump Amerikan halkına gidip Ukrayna'nın bir yük değil, bir fayda olduğunu söyleyebilir. Bu yüzden bu mineraller anlaşmasını desteklemeniz daha iyi olur," dedi.
Bu arada Graham, konferansta yaptığı konuşmada, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Avrupa güvenliğinin artık ABD için birincil öncelik olmadığını söylemesine rağmen, ABD Senatosu'nun Amerika'nın NATO'daki rolü ve üyeliğinin arkasında kararlı bir şekilde durduğunu savundu.
Trump'ın Ukrayna-Rusya elçisi: Ukraynalılar müzakere masasında olacak, Avrupalılar şart değil
Donald Trump'ın Ukrayna-Rusya müzakereleri özel elçisi General Keith Kellogg, ABD'nin barış görüşmeleri konusundaki pozisyonunun Ukrayna'nın katılımını öngördüğünü, ancak diğer Avrupalı temsilcilerin mutlaka dahil edilmesinin gerekmediğini söyledi.
Euronews Avrupa muhabiri Sasha Vakulina'nın aktardığı bilgiye göre, Münih Güvenlik Konferansı sırasında geleneksel Ukrayna öğle yemeğinde konuşan Kellogg, Kiev'in müzakerelere katılacağını ve katılması gerektiğini tekrarladı.
"ABD, Ukraynalıların tartışmadan dışlanması gerektiğini hiçbir zaman söylemedi."
Ancak Kellog, diğer Avrupa devletlerinin katılımından bahsetmedi. Daha fazla açıklama yapması istendiğinde ise, meseleye "gerçekçi" yaklaştığını ve Avrupa politikacılarının barış görüşmelerine katılmasına karşı olmadığını, ancak "sorunun parçası" olanları dahil etmeyi gerekli görmediğini söyledi.
"Minsk-2'yi hatırlayın. Orada bir sürü Avrupa lideri vardı ve korkunç bir şekilde başarısız oldular."
Rusya'nın 2014'teki ilk işgal girişiminden sonra Ukrayna, Rusya ile müzakere etmeye çalışmıştı. Bu girişimler, başarısız Minsk 1 ve Minsk 2 anlaşmalarıyla sonuçlanmıştı.
Washington, Minsk anlaşmalarının bir parçası değildi. Müzakereler, Fransa ve Almanya liderleri tarafından yürütülmüştü.
Lammy: İngiltere, 'savaş devam ettiği sürece' Ukrayna'yı destekleyecek
İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy, İngiltere ve ABD'nin, Putin'in Ukrayna'yı işgal etme niyetini dünyayla paylaşarak ifşa etmede oynadığı kritik rolü vurguladı.
Ayrıca, İngiltere'deki, Ukrayna'ya sürekli ve sarsılmaz desteği garantileyen parti ötesi fikir birliğini övdü ve ülkesinin Ukrayna'yı "savaş devam ettiği sürece" desteklemek için 300 milyar sterlin taahhüt ettiğini açıkladı.
Öte yandan Lammy, birleştirildiğinde Avrupa'nın GSYİH'sinin yalnızca yüzde 0,01'inin Ukrayna'nın savunmasına gittiğini belirterek, Ukrayna'nın NATO üyeliğine giden süreci "geri döndürülemez" diye niteledi.
Fransız Dışişleri Bakanı Barrot: Avrupa bir süper güç
Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, Avrupa'nın küresel bir süper güç olduğunu ileri sürerek, Moskova'nın daha önce askeri bir dev olarak ün yapmış olmasına rağmen, Rusya'nın tam ölçekli işgalini püskürtmedeki rolünü vurguladı.
Savunma harcamalarını artırmanın büyük bir zorluk olduğunu kabul eden bakan, bu harcamaların halk tarafından kabul görmesi için "iş ve değer yaratması" gerektiğini dile getirdi. Barrot, askeri yatırımlarda nicelik kadar niteliğin de önemli olduğunu ve "barış temettüsü döneminin sona erdiğini" sözlerine ekledi.
Ticaret savaşları konusuna da değinen Barrot, kimsenin Avrupa ile bir ticaret savaşına girmeyi düşünmemesi gerektiği konusunda uyardı.
Barrot, Avrupa'nın bir ticaret çatışmasında hedef alınması durumunda, çıkarlarını korumak için misilleme yapacağını açıkça belirtti ve "Eğer caydırıcılık yeterli değilse, harekete geçeceğiz," diye ekledi.
Avrupa'nın uzun vadeli refahını korumak için Barrot, Avrupa Komisyonu'nun Hindistan ve Latin Amerika ile bağları güçlendirmeyi planladığını hatırlatarak, ilişkileri çeşitlendirmenin önemini vurguladı.
"Daha güçlü ilişkiler bizi daha başarılı kılacaktır."
Polonya Dışişleri Bakanı Sikorski: Boş garantiler verilmemeli
Polonya Dışişleri Bakanı Radosław Sikorski, Vladimir Putin'i Rusya'yı daha otoriter hale getiren "bir savaş suçlusu" olarak niteledi.
Trump-Putin görüşmelerine ilişkin yorumlara değinen Sikorski, Avrupa'nın dışlanması konusundaki endişeleri ise küçümsedi.
Polonya'nın askeri hazırlığını vurgulayan bakan, ülkenin artık GSYİH'sinin yüzde 4,7'sini savunmaya harcadığını belirtti. Bu, NATO'nun yüzde 2 hedefinin çok üzerinde. Sikorski bunun nedenini, "Çünkü korkuyoruz," diye açıkladı.
Polonyalı bakan, Ukrayna'ya verilecek güvencelere de değinerek, bunların geçmişteki güvenceler gibi "boş çıkmaması" gerektiğini sözlerine ekledi.
"Ukrayna'nın zaten garantileri vardı ve bunların boş olduğu ortaya çıktı. Bir garanti teklif edilmişse ve buna rağmen Rusya işgal edebiliyorsa bu ne anlama gelir? Rusya ile savaşa mı gireceğiz? Uluslararası ilişkilerde boş bir garantiden daha tehlikeli bir şey yoktur. Çünkü sorumluluğu kaydırır ve nihayetinde caydırıcılığı zayıflatır."
Almanya Dışişleri Bakanı: Avrupa güçlü, cesur ve birleşik olmalı
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Avrupa'nın Ukrayna'yı desteklemede birlik ve kararlı olması gerektiğini söyleyerek, bloğun "gerektiği süre boyunca" güçlü kalacağını dile getirdi.
"Biz buradayız ve kıtamızı terk etmeyeceğiz," diyen Baerbock, Avrupa'nın değerlerini savunma taahhüdünü vurguladı.
Bir önceki gün ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in yaptığı konuşmaya atıfta bulunan bakan, "En büyük düşmanımız Putin'in Rusya'sıdır," dedi.
Baerbock, kıtanın geleceğini güvence altına almada daha fazla sorumluluk üstlenilmesi çağrısında da bulundu.
"Avrupalılar olarak burada oturuyoruz. AB ve İngiltere birlikte. Bu an Avrupa için çok önemli.
Baerbock ayrıca, Ukrayna'daki savaşın sadece Ukrayna ile ilgili olmadığını, Moldova, NATO ve tüm özgür dünyanın güvenliği ile bağlantılı olduğunu dile getirdi.
Zelenskiy, Norveç Başbakanı ile görüştü
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Ukrayna'nın savunma yeteneklerinin güçlendirilmesi ve "adil ve kalıcı bir barış" sağlanması konularını görüşmek üzere Münih Güvenlik Konferansı'nda Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ile bir araya geldi.
Sosyal medya platformu X'teki bir gönderisinde Ukraynalı lider, ülkenin yerli silah üretimini tartıştıklarını ve özellikle uzun menzilli füzeler ile insansız hava araçlarına odaklandıklarını yazdı.
Zelenskiy, Norveç'in Ukrayna'nın savunma sanayisine doğrudan yatırım yaptığını vurgularken, her iki ülkenin de "bu iş birliğini sürdüreceğini" dile getirdi.
Scholz'den Vance'e: 'Almanya demokrasiye müdahaleyi kabul etmeyecek'
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Cumartesi sabahı yaptığı Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada aşırı sağa karşı duruşunu savundu ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in AfD lideriyle bir araya gelip Avrupa liderlerini eleştirmesini eleştirdi.
Scholz, Almanya'nın "demokrasisine müdahale eden" insanları kabul etmeyeceğini dile getirdi.
Cuma günü Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşan Vance, Avrupa hükümetlerinin demokrasiye yaklaşımını eleştirmiş ve kıta genelinde ifade özgürlüğünün "gerilemesinden" korktuğunu söylemişti.
Münih Güvenlik Konferansı'nda Çin
Çin, Münih Güvenlik Konferansı'nda "kontrollü mesafeli" duruşunu korudu.
Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pekin'i Küresel Güney'in şampiyonu ve çok kutuplu bir dünya düzeninde kilit bir oyuncu olarak niteleyerek, Batı egemenliğine bir alternatif olarak gösterdi.
Küresel çaptaki siyasi kaosa rağmen Çin'in temel pozisyonları değişmiyor; Rusya ile ortaklığını sürdürürken Avrupa ile ekonomik bağlarını da derinleştiriyor.
Avrupa liderleri Pekin ile nasıl bir ilişki kuracakları konusunda ikiye bölünmüş durumda. Daha çatışmacı bir duruş ile temkinli, pragmatik bir yaklaşım arasında kaldılar.
Çin'in ABD ile ilişkisine gelince, Yi, Washington Çin'i bastırmakta ısrar ederse Pekin'in "sonuna kadar gideceği" konusunda uyardı. Ancak Çin'in ABD'yle çatışmaya ilgi duymadığını da vurguladı.
Avrupa, savaş sonrası Ukrayna'ya asker gönderme planı üzerinde sessizce çalışıyor
Euronews Avrupa Muhabiri Sasha Vakulina'nın AP haber ajansından aktardığı bilgiye göre, Batılı ortaklar, Ukrayna'ya asker gönderme planını sessizce görüşüyor,
Özellikle İngiltere ve Fransa'nın plan üzerinde çalıştığı öğrenildi.
Ancak, söz konusu ülkeler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e olası barış görüşmelerinde avantaj sağlayabilecek bilgileri ifşa etmekten çekindiği için planın detayları belirsizliğini koruyor.
İngiliz Başbakan Keir Starmer, barış sağlanırsa İngiltere'nin Ukrayna'ya güvenlik garantileri sağlamada rol oynayacağını teyit etti.
Görüşmelerin yaklaşık bir yıl önce başladığı, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa'yı devreden çıkaracağı endişeleri nedeniyle aciliyet kazandığı belirtiliyor.
CDU Lideri Merz: Ukrayna'ya Taurus füzeleri gönderme seçeneği masada
Münih Güvenlik Konferansı'ndaki bir panel sırasında, Hrıistiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri ve şansölye adayı Friedrich Merz, Ukrayna'ya Taurus füzeleri gönderme seçeneğini dışlamadıklarını belirtti.
Merz, Almanya'nın bu uzun menzilli seyir füzelerini sağlamaya hazır olması, ancak bunun Avrupa ortaklarıyla uyum içinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Alman Şansölyesi Olaf Scholz ise Almanya'nın savaşa dahil olma riskinin çok büyük olduğunu savunarak Taurus füzelerinin teslimatına kesin bir şekilde karşı çıkmıştı.
Scholz tutumunu, Şubat 2023'teki ani seçimler öncesinde partisinin beyannamesinde açıklamıştı.
Letonya Savunma Bakanı, Euronews'e konuştu: 'Rehavete yer yok'
Letonya Savunma Bakanı Andris Spruds, Münih Güvenlik Konferansı sırasında Euronews'e verdiği röportajda, AB'nin bugün ve gelecek yıllarda Rusya'yı caydırabileceğinden emin olduğunu söyledi, ancak gerekli yatırımların "hemen şimdi" yapılması gerektiği konusunda uyardı.
"Bence önemli olan, Rusya'dan herhangi bir saldırgan hamlenin hemen şimdi gelebileceği ve dayanıklı, hazır olmamız gerektiğini bilmek. Elbette, bu devam eden bir süreç."
Spruds, AB'nin savunma sanayi tabanını genişletmesi ve yeteneklerini geliştirmesi gerektiğini dile getirerek, ortak AB fonunun hava savunmasını artırmak için kullanılmasını önerdi. Bakan ayrıca, mühimmat gibi daha "pratik şeylere" ve insansız hava araçları da dahil olmak üzere yeni teknolojilere yatırım yapılmasını tavsiye etti.
Öte yandan tüm bu sistemler, milyarlarca euro'ya mal olabilir.
"Geçen yıl insansız hava aracı ordumuzu oluşturmada büyük adımlar, önemli adımlar attık," diyen Spruds, şöyle ekledi:
"Ancak bir sonraki adımları atmamız gerekiyor, buna karadaki ve denizdeki drone'lar da dahil."
CDU Lideri Merz: Ukrayna ve Avrupa olmadan müzakere olmaz
Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri ve şansölye adayı Friedrich Merz, Münih Güvenlik Konferansı'nda Cumartesi yaptığı konuşmada transatlantik ilişkilere değinmek istediğini söyleyerek, seçim sonuçlarına saygı duymanın önemini vurguladı.
"İlk yorumum ABD seçimlerinin sonucu: ABD seçimlerinin sonucuna saygı duyuyoruz ve ABD'nin de aynısını yapmasını bekliyoruz."
Konuşmasında ticari ilişkilerde ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getiren CDU lideri, "Trump yönetimi ve Amerikan pazarıyla yakın işbirliği arıyoruz. Serbest ticarete inanıyoruz ve gümrük vergilerinin sıfırlanmasını istiyoruz. Ticaret çatışmasını istemiyoruz," ifadelerini kullandı.
Merz, konferansa damga vuran Ukrayna konusunda ise, "Ukrayna'yı güçlü bir konuma getirmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız," dedi.
Ukrayna ve Avrupa'nın müzakerelere dahil edilmemesini eleştiren Şansölye adayı, şöyle ekledi: "ABD ve Rusya'nın Ukrayna ve Avrupa olmadan müzakere etmesi kabul edilemez."
Danimarka Başbakanı Frederiksen: Avrupa'nın kendini savunması gerekiyor
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen Avrupa'nın kendisini Rusya’nın saldırganlığına karşı savunması gerektiğini vurguladı. "Rusya'nın 2025'te Avrupa konusunda karar almasına izin verirsek bu doğru bir yol olmaz," dedi.
Frederiksen ayrıca adil bir barışın sağlanmasının önemine de dikkat çekerek şunları söyledi: "Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya veya Avrupa'nın herhangi bir yerine saldırmayacağından emin olduğumuz takdirde adil bir barış olabilir."
Savunma harcamalarının artırılması gerektiği belirten Frederiksen, "Biz bunun bir parçasıyız ve aynı zamanda kendimizi savunabilmemiz gerekiyor. Savunma ve güvenliğe çok daha fazla harcama yapmalıyız," dedi.
Çekya Cumhurbaşkanı Pavel: Avrupa, Ukrayna konusunda pozisyonunu tanımlamalı
Euronews Avrupa Muhabiri Shona Murray’ın aktardığına göre, Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel Ukrayna'da devam eden savaşta Avrupa'nın sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Pavel, "ABD tarafından sunulan çözümlerin Avrupa'dan farklılık göstermesi durumunda, AB'nin “kendi pozisyonunu tanımlaması "gerektiği söyledi.
Pavel, karar alma sürecine dahil olmanın önemini vurgulayarak, "Ukrayna ve Avrupa için daha fazla sorumluluk alacaksak, masada olmalıyız. Aksi takdirde Çek Cumhuriyeti'nin yaşadığı durum ile yeniden karşı karşıya kalırız,” dedi.
AB Konseyi Başkanı Costa: Ukrayna'yı desteklemekten vazgeçmeyeceğiz
Münih Güvenlik Konferansı sırasında Euronews Avrupa Muhabiri Shona Murray’a konuşan
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa kararlı bir mesaj verdi: "Bugün mesajım açık. Pes etmiyoruz," dedi.
Avrupa'nın, barış çabalarının ayrılmaz bir parçası olarak Ukrayna'yı desteklemeye devam etme kararlılığını yineledi. Ayrıca, "müzakere yapılmadan taviz verilmesinin hata olduğunu" belirtti.
Costa, kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışı tanımlarken, "Bu, Ukrayna'da barış ile Avrupa'nın güvenliğinin ayrılamayacağı anlamına geliyor," dedi.
AB Konseyi Başkanı, "Rusya'nın Belarus'taki etkisine", "Rusya'nın Moldova ve Gürcistan'da bulunan askeri varlığına" ve "Rusya'nın Baltık Devletlerine, Avrupa Birliği'nin doğu sınırına, demokratik sistemlerimize ve kritik altyapılarımıza gölge düşürdüğüne" dikkat çekti.
AB'nin savunma konusundaki kararlılığına atıfta bulunarak sözlerini tamamlayan Costa, "Savaşın başlamasından bir aydan kısa bir süre sonra, Versailles'da tüm Üye Devletler bir Savunma Avrupası inşa etme konusunda etkili bir şekilde ilerlemeye karar verdiler. Savunma harcamalarımız 2021'den bu yana yüzde 30 arttı," dedi.
JD Vance, Scholz'ü bir kez daha atlayarak Merz ile görüştü
Münih Güvenlik Konferansı sırasında CDU lideri ve şansölye adayı Friedrich Merz, Ukrayna için barış süreci önerirken, ABD ile Rusya'nın ateşkes sağlamak için görüşmelere başlaması gerektiğini savundu.
Merz, sosyal medya platformu X'te yaptığı paylaşımda, konferansın başında ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile 20 dakikalık bir görüşmede bulunduğunu da belirtti.
Ukrayna'da kalıcı barışa ulaşmak için ABD ile Avrupa arasında yakın işbirliğinin önemini vurgulayan Şansölye adayı, Vance ile savaşın hızla sona ermesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını aktardı.
İkili arasındaki görüşme, Trump yönetiminin Ukrayna konusundaki duruşuna ilişkin endişelerin arttığı sırada geldi. Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Ukrayna'nın savaş sonrası NATO üyesi olma talebinin gerçekçi olmadığı yönünde yorumlar yapmıştı.
Şansölye Olaf Scholz ise bu yaklaşımı eleştirerek 'dayatılan bir barış'ın tehlikeleri konusunda uyarmıştı.
Merz'in Vance ile görüşmesinin olumlu geçtiği aktarılırken, ABD Başkan Yardımcısı'nın "programdaki çakışmalar" nedeniyle Scholz ile görüşemediği söyleniyor. Vance Cuma akşamı da Scholz ile görüşmek yerine aşırı sağcı AfD partisinin lideriyle bir araya gelmişti.
Eski Ukrayna Dışişleri Bakanı, Euronews'e konuştu
Eski Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba, Euronews'e yaptığı açıklamada Ukrayna'da seçimler için doğru zaman olduğuna inanmadığını söyledi.
Politikacıların ülkeyi savunmaya ve birliği sağlamaya odaklanması gerektiğini savunan Kuleba, "Şu anda Ukrayna'daki seçimler hakkında konuşmak için erken olduğunu ve bunun Ukrayna'nın çıkarlarına aykırı olduğunu düşünüyorum," ifadelerini kullandı.
Kubela ayrıca, "Şubat 2025'te seçim sürecine dalan politikacılardan nefret ediyorum," dedi.
"Çok erken. Ukraynalı politikacıların devlet adamı olma zamanı geldi. Devlet adamları ülkeyi düşünür; politikacılar seçimleri kazanmayı düşünür."
Zelenskiy: Ukrayna'nın daha büyük bir orduya ihtiyacı var
Konuşmasının ardından Ukrayna Lideri Volodimir Zelenskiy, CNN'den Christiane Amanpour ile soru-cevap oturumu için bir araya geldi.
Röportajında NATO dışında kalırsa Ukrayna'nın Rusya'nınkine benzer daha büyük bir orduya ihtiyaç duyacağını belirten lider, müzakerelerin devam ettiği Donald Trump yönetiminin nadir toprak minerallerine yönelik ilgisini görüşmek üzere ABD Hazine Bakanı'nın Ukrayna ziyaretinden de bahsetti.
Zelenskiy, farklı ABD yönetimlerinin farklı yaklaşımlara sahip olduğunu ve Ukrayna'nın diyalog sürecinde olduğunu hatırlattı.
Ukrayna lideri ayrıca, görev süresi boyunca odaklandığı şeyin ülkenin hayatta kalmasını sağlamak olduğunu söyledi. "Görevimin yarısı COVID, diğer yarısı Putin'e karşı savaştı," diyen lider, Ukrayna için seçimleri tartışmaya istekli olduğunu ifade ederken, şu anda önceliğin ulusal birliği ve Ukrayna'nın geleceğini korumak olduğunu belirtti.
"Mesele bugünle ilgili. Ukrayna'nın bağımsızlığını, geleceğimizi, umutlarımızı kurtarmak."
Ukrayna seçimler konusunda kendisini eleştirenlere çıkışan Zelenskiy, durumdan memnun olmayanların "vatandaşlıklarını değiştirebileceklerini" söyledi.
Zelenskiy'den 'Avrupa Silahlı Kuvvetleri' çağrısı
Ukrayna Lideri Volodimir Zelenskiy, konferansın ikinci gününde Rusya'nın niyetlerine dair sert bir uyarıda bulunarak, Moskova'nın bu yaz Belarus'a eğitim tatbikatı kisvesi altında asker göndermeyi planladığını gösteren bir istihbaratı ifşa etti.
Rusya'nın Belarus'tan bir hedef yanıltma saldırısı başlatması durumunda müttefiklerin nasıl tepki vereceğini sorgulayan lider, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in "Bundan sonra her şey farklı olacak" ifadesine atıfta bulunarak, Avrupa liderlerini kendi güvenlikleri için harekete geçmeye çağırdı.
"Ben Avrupa'ya inanıyorum ve eminim siz de inanıyorsunuz. Ukrayna ordusu artık Rusya'yı geri tutuyor. Biz olmazsak onları kim durduracak?"
"Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında karar alınamaz; Avrupa olmadan Avrupa hakkında karar alınamaz," diyen Zelenskiy, Avrupa'nın bir seçimle karşı karşıya olduğunu savunarak, "Brüksel değilse Moskova. Karar sizin," ifadelerini kullandı.
Konuşmasında NATO'ya da hitap eden Zelenskiy, Ukrayna'nın olası üyeliğini masadan kaldırmayı reddetti, ancak Putin'in NATO kararlarını engelleyebilecek güçte gibi göründüğünü savundu.
"Rusya sizin peşinize düşerse, sizin ordunuz da aynı şekilde savaşabilir mi?" ifadelerini kullanan lider, Ukrayna'nın güvenlik garantileri talep ettiğini hatırlatarak şöyle ekledi:
"Bizim için ya NATO üyeliği ya da Ukrayna'da başka bir NATO kurma koşulları gerekli."
Zelenskiy: Putin ateşkes ile savaşı bitirmeyi amaçlamıyor
Euronews Ukrayna muhabiri Sasha Vakulina'nın aktardığına göre, Ukrayna Lideri Volodimir Zelenskiy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in barış görüşmelerini başlatmasının nedeninin ateşkes süresince ordusunu yeniden toplama amacı olduğunu savundu.
Münih Güvenlik Konferansı sırasında NBC News'e verdiği röportajda Zelenskiy, Putin'in görüşmelere katılımının savaşı sona erdirmeyi değil, uluslararası yaptırımların kaldırılmasını sağlayacak bir ateşkes anlaşmasına ulaşmayı amaçladığını söyledi.
"Gerçekten istediği bu. Ateşkes sayesinde ara vermek, hazırlanmak, eğitim almak, bazı yaptırımları kaldırmak istiyor."
Ukrayna lideri, ülkesinin hem şimdi hem de savaş bittikten sonra ABD'den askeri destek almadan ayakta kalmasının son derece zor olacağını da kabul etti.
ABD'nin sürekli askeri desteğinin Ukrayna'nın savunması ve geleceği için kritik öneme sahip olduğunu söyleyen lider, "Muhtemelen çok, çok, çok zor olacak. Ve tabii ki, tüm zor durumlarda bir şansınız var. Ancak ABD'nin desteği olmadan hayatta kalma şansımız çok düşük, çok düşük. Bunun çok önemli, kritik olduğunu düşünüyorum," dedi.
Zelenskiy ayrıca, Ukrayna'nın Washington ile stratejik bir ortaklık kurulmadan bırakıldığı bir senaryoyu hayal bile etmek istemediğini dile getirdi.
Olaf Scholz: 'Bir daha asla' ilkesini vurguladı
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Münih Güvenlik Konferansı'nın ikinci günündeki açılış konuşmasında, konferansın gerçekleştiği bölgenin, Nazi Almanyası tarafından 22 Mart 1933'te inşa edilen Dachau toplama kampına yakınlığını hatırlattı.
Oradaki anıtın Almanya'nın bu tür vahşetlerin bir daha asla yaşanmaması gerektiğini gösterdiğini ifade eden Scholz, "Bir daha asla" ilkesinin Almanya'nın savunması gereken tarihi bir görev olduğunu vurguladı.
Scholz, aşırı sağcı AfD'yi de sert bir şekilde eleştirerek, "Bir daha asla" ilkesinin AfD'yi desteklemekle bağdaşmadığını söyledi.
Şansölye ayrıca, Almanya'da demokrasinin geleceğinin halkının elinde olduğunu söyleyerek, Ukrayna konusunda ortak bir hedefi yineledi: "Ukrayna'nın bağımsızlığını korumak."
Ukrayna'nın katılımı olmadan ülke hakkında hiçbir karar verilmemesi gerektiğini vurgulayan Şansölye, hem Ukrayna hem de Rusya'nın dahil edildiği görüşmeleri savundu.
Konuşmasında ayrıca, Ukrayna'nın gelecekteki saldırganlığı önleyecek şekilde desteklenmesi gerektiğini açıkça belirten Scholz, Ukrayna'nın hem AB'den hem de ABD'den sürekli desteğe ihtiyaç duyduğunu dile getirerek, ABD ile Almanya'nın en büyük destekçiler olmaya devam ettiğini belirtti.
İngiltere ordusu Ukrayna barış gücü misyonuna liderlik edemeyecek kadar 'yorgun'
2006'dan 2009'a kadar İngiliz ordusuna liderlik eden Lord Dannatt, konferans sırasında BBC'ye yaptığı açıklamada, İngiltere ordusunun Ukrayna'da olası bir barış gücü misyonuna liderlik edemeyecek kadar "yorgun" olduğunu söyledi.
Tahminlere göre böyle bir misyon için gereken asker sayısı 100.000 ve bunların çoğunu Avrupalıların sağlaması bekleniyor. Fransa ve İngiltere kıtadaki en büyük ordulara sahip.
Lord Dannatt ise, "İngiltere bunun önemli bir kısmını sağlamak zorunda kalacak ve biz gerçekten bunu yapamayız," dedi.
"Ordumuz şu anda hem sayısal açıdan hem de kabiliyet ve ekipman açısından o kadar yorgun ki bu oldukça utanç verici sonuçlanabilir."
Lord Dannatt, "Yani, altı ay boyunca her rotasyonda 10.000 asker konuşlandırsak, bu aslında 30.000 veya 40.000 askeri bağlayacak ve bizde bu sayıda asker yok," diye ekledi.
Münih Güvenlik Konferansı'nın ikinci günü
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Cuma gecesi aşırı sağcı AfD lideri Alice Weidel ile yaptığı görüşmeyi kınayan ve Almanya'nın Ukrayna'ya desteğini yineleyen bir konuşmayla güne başladı.
Sholz'ün konuşmasının ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Avrupa liderleri Kiev'e yönelik askeri desteği tartışmaya başladı.
Görüşmelerle Münih gecesi başlıyor
Ana konferansın Cuma günkü panelleri sona erdi, ancak ikili görüşmeler soğuk Münih kentinin restoranlarında akşam boyunca devam edecek.
Euronews canlı blogu yarın sabah devam edecek kritik güvenlik toplantısının yeni turunda yeni haberler yayınlayacak.
Çin'den Avrupa'ya can simidi
Donald Trump'ın ABD, Rusya ve Ukrayna arasında özel üçlü görüşmelerin yapılmasını övmesinin ardından Avrupa, Ukrayna konusunda herhangi bir barış müzakere masasında yer edinmek için can atarken, yardım beklenmedik bir yerden geldi: Çin.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, "ABD, Rusya ile ortak bir anlayışa vardı ve tüm tarafların ve tüm paydaşların uygun zamanda barış görüşmeleri sürecine katılması gerektiğine inanıyoruz," dedi.
Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen de, "Bu savaş Avrupa topraklarında ve Avrupa süreçte önemli bir rol oynamalı," ifadelerini kullandı.
Zelenskiy 1938 Münih Anlaşması'nı hatırlattı
Ukrayna Lideri Volodimyi Zelenskiy konferansta, II. Dünya Savaşı'ndan hemen önce Adolf Hitler'e taviz verilmesine kapı açan 1938 Münih Anlaşması'na benzer bir anlaşmanın parçası olmak istemediğini söyledi.
Zelenskiy, "Münih'te bir barış anlaşması imzalanamaz, burada imzalananları hatırlıyoruz, tekrarlamayacağım," dedi.
"Tarihte (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in ülkemi işgal etmesine yardımcı olan kişi olmak istemiyorum."
Ukrayna Lideri Stratejik Yatırım: ABD-Ukrayna Güvenlik İşbirliğinin Geleceği panelinde konuştu.
"ABD Başkan Yardımcısı Vance ile görüşmeye hazırım," diyen Zelenskiy, "Her şeyi imzalamaya hazır değilim, ancak minerallerimizle ilgili anlaşmayı tartışmaya hazırım," ifadelerini kullandı.
Çin Dışişleri Bakanı: Pekin Rusya'dan gaz alımını durduramaz
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, "Çin Rusya'dan gaz alımını durdurabilir mi? Hangi ülke Çin halkının ihtiyaçlarını karşılamak için bu kadar çok gaz sağlayabilir? Bu mümkün değil," dedi.
"Bazı ülkeler ekonomik ve ticari meseleleri siyasallaştırma eğiliminde, ancak biz kendi halkımıza karşı sorumlu olmalıyız."
Rusya, Pekin'e deniz yoluyla sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarik ediyor. Bu pazarda Pekin'in en büyük üçüncü tedarikçi konumunda.
S&P Global'e göre Çin, Ocak ve Ekim ayları arasındaki dönemde Moskova 6,74 milyon ton LNG tedarik etmişti.
JD Vance, Avrupa'nın 'en temel değerlerden' geri çekildiğini iddia etti
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Münih'te yaptığı konuşmada, Avrupa'nın "en temel değerlerden" geri çekilip çekilmediğini sorguladı.
Aralık ayında Romanya'nın iptal edilen seçimlerine atıfta bulunan Vance, "Avrupa'nın en temel değerlerinden bazılarından, ABD ile paylaştığı değerlerden geri çekilmesi," dedi.
Romanya'nın en yüksek mahkemesi, seçimlerin ardından yayınlanan istihbarat raporları nedeniyle seçimin ilk turunu iptal etmişti. Raporlar, seçimde Rus müdahalesine işaret etmiş ve Rusların aşırı sağcı aday Calin Georgescu'yu Batı karşıtı propaganda kampanyası yoluyla destekleyerek seçmenleri etkilediğini öne sürmüştü.
AB Komisyonu 'mali kaçış' maddesini etkinleştirecek
Ursula von der Leyen Cuma günü, Avrupa'nın güvenliğini sağlamak için daha cesur bir yaklaşıma ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "Daha güçlü bir Avrupa hepimiz için daha iyidir," dedi.
Münih'te yaptığı duyuruda von der Leyen, bu amaçla AB Komisyonu'nun savunma yatırımları için kaçış maddesini etkinleştirmeyi önereceğini belirtti.
"Bu, üye devletlerin savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmalarına olanak tanıyacak."
Avrupa Birliği'nde "mali kaçış "(fiscal escape) terimi, genellikle AB’nin Mastricht Kriterleri ve İstikrar ve Büyüme Paktı (SGP - Stability and Growth Pact) çerçevesinde devletlerin belirli durumlarda bütçe kurallarından sapmasına izin veren istisnai durumları ifade ediyor.
AB bütçe disiplinini sağlamak için üye devletlere, bütçe açığını yüzde 3’ün altında ve kamu borcunu GSYH’nin yüzde 60’ının altında tutma zorunluluğu getiriyor. Ancak, istisnai ekonomik koşullar altında bu kurallardan sapmaya izin veren bir kaçış maddesi mevcut.
Yeni savunma ve güvenlik girişimleri arasında büyük bir savunma paketi de yer alıyor. Von der Leyen', "Ayrıca yatırım önceliklerimizi belirlerken bir Avrupa yaklaşımına ihtiyacımız var. Bu, ortak Avrupa çıkarına olan acil ihtiyaç duyulan savunma projelerine yatırım yapılmasına olanak tanıyacak," dedi.
Von der Leyen: Putin Ukrayna'yı yok etmekten vazgeçtiğini kanıtlamalı
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Cuma günü Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, "Başarısız bir Ukrayna, Avrupa'yı zayıflatır ama aynı zamanda ABD'yi de zayıflatır," dedi
Aksi takdirde bunun ABD-AB ortak çıkarlarına tehdit olacağını savunan von der Leyen, Ukrayna'nın ancak Washington ile birlikte çalışarak kalıcı bir barışa ulaşabileceğini ifade etti.
“Başkan Putin buluşmak istediğini söylüyor ama hangi şartlarda? Çıkarının bu savaşı uzatmak olmadığını göstermek ona kalmış. Ukrayna'yı yok etme hırsından vazgeçtiğini göstermek ona kalmış," dedi.
"Ukrayna'nın güç yoluyla barışa ihtiyacı var," diyerek ekledi.
Komisyon başkanı ayrıca Ukrayna'nın AB'ye katılımını hızlandırmak için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.
Our task here at the @MunSecConf is not just to describe this new geopolitical landscape but to shape it.
— Ursula von der Leyen (@vonderleyen) February 14, 2025
And shape it in a way that ensures that our European values endure and our interests are defended ↓ https://t.co/cGy0X7la6o
Zelenskiy: Putin 2026 yılı başlarında bir NATO ülkesine saldırabilir
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya'nın önümüzdeki yılın başlarında NATO ülkelerini hedef alabilecek büyük bir askeri gerilime hazırlandığını açıkladı.
Cuma günü Münih Güvenlik Konferansında konuşan Zelenskiy, gelecekteki olası bir saldırı için özellikle Belarus'u işaret etti. Zelenskiy Kiev'in "Rusların Belarus'a ne yapacağını açıkça anladığını" söyledi.
"Rusya 15 tümen hazırlıyor. Yaklaşık 100.000-150.000 asker Belarus yönünde durumu daha da kötüleştirmek için eğitiliyor," dedi. "Ukrayna'ya saldırıp saldırmayacaklarından emin değilim ama saldıracaklar. Belki Ukrayna, belki Polonya, belki de Baltık ülkeleri."

Zelenskiy: Rusya 2026 yılı başlarında bir NATO ülkesine saldırabilir
Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy, AB liderlerinin ABD’nin tepkisi ve bir saldırı durumunda olası desteği konusunda ‘çok endişeli’ olduklarını belirtti.…
AB ülkelerinin savunma harcamaları yüzde 5 hedefine ulaşabilir mi?
Geçtiğimiz yıl AB'nin savunma harcamaları 326 milyar euro'luk rekor seviyeye ulaştı.
Ancak Mario Draghi'nin raporu, AB'nin önümüzdeki on yıl içinde bloğun askeri açıklarını kapatmak için yaklaşık 500 milyar euro'ya ihtiyaç duyacağını tahmin ediyor.
Şu anda aralarında Belçika, İtalya ve İspanya'nın da bulunduğu sekiz NATO üyesi yüzde 2 hedefini tutturamıyor.
AB liderleri bu ayın başlarında Brüksel'de düzenlenen gayrı resmi bir toplantıda savunma çabalarını hızlandırma konusunda anlaştılar, ancak ABD Başkanı Donald Trump Avrupalı NATO üyelerine savunma harcamalarını yüzde 5'e çıkarma çağrısında bulundu.
Savunma Komiseri Andrius Kubilius, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in yorumlarından önce blogunda şunları yazmıştı: "Sorun şu ki, Avrupa savunma endüstrisinin tüm bu iyi bilinen sorunları, ancak üye devletlerin, Avrupa Birliği savunmasının geliştirilmesinde Avrupa Birliği düzeyinde önemli kolektif eylemler olmaksızın savunma harcamalarını yüzde 2'den yüzde 3'e (ki bu çok gerekli) artırırsa artabilir."
Vance-Zelenskiy görüşmesi: Trump’ın barış planının detayları ortaya çıkıyor
Avrupa'daki analistler, Cuma günü ilerleyen saatlerde ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy arasındaki toplantıyı izleyecek ve Trump'ın Ukrayna'daki savaşın nasıl sonlandırılacağına dair fikirlerine dair en azından bir fikir edinmeyi umuyor olacak.
Hem Trump hem de ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, bu hafta başında Ukrayna'nın, transatlantik askeri ittifakın "geri dönülemez" olarak tanımladığı NATO'ya katılma veya Rusya tarafından ele geçirilen topraklarını geri alma isteklerini baltaladı.
Trump perşembe günü yaptığı açıklamada, "Rusya'nın konumundaki bir ülkenin onların NATO'ya katılmasına izin verebileceğini düşünmüyorum," dedi. "Bunun olacağını sanmıyorum.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, "Ukrayna'nın NATO üyeliğinin Rusya için kabul edilemez olduğunu her zaman söyledik. Bu, Rusya'nın güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturuyor ve Avrupa için feci sonuçlar doğuracak," dedi.
İngiltere Başbakanı Starmer: Ukrayna 'NATO'ya giden geri dönülemez yolda'
İngiltere Başbakanı Keir Starmer Cuma günü Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’e, İngiltere'nin Ukrayna'nın yerinin NATO'da olduğuna ikna olduğunu söylediğini açıkladı.
İki lider arasında yapılan telefon görüşmesinin ardından yapılan açıklamada Starmer, "Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında hiçbir görüşme yapılamayacağını” açıkça ifade etti.
"Ukrayna'nın güçlü güvenlik garantilerine, daha fazla yardıma ve egemen bir geleceğe ihtiyacı vardı" ifadesine yer verilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Başbakan, Müttefikler tarafından geçen yıl Washington Zirvesi'nde kabul edildiği gibi, Ukrayna'nın NATO'ya giden geri dönülemez bir yolda olması konusundaki kararlılığını yineledi."
Bu arada Zelenskiy X'te paylaştığı bir gönderide, Starmer'a "Başkan Trump ile yaptığı görüşme ve Amerikan tarafıyla temasları hakkında bilgi verdiğini" söyledi.
İngiltere tarafından yapılan açıklamaya göre liderler ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı topyekün saldırısının başlamasının üçüncü yıl dönümünün hızla yaklaşmasıyla, bunun uluslararası birlik ve Ukrayna'ya destek gösterme açısından önemli bir an olacağı konusunda da "anlaştı."
İskandinav-Baltık Sekizlisi’nden Ukrayna savaşının sonucunun 'uzun süreli etkileri' olacağı uyarısı
İskandinav-Baltık Sekizlisi (NB8)tarafından yapılan ortak bir açıklamada, "Ukrayna savaşının sonucunun Avrupa ve transatlantik güvenliği üzerinde temel ve uzun süreli etkileri olacağını" ve Kiev'e olan desteklerini daha da artıracaklarını söyledi.
Aralarında Danimarka, Estonya, Finlandiya, İzlanda, Letonya, Litvanya, Norveç ve İsveç'in de bulunduğu ülkeler, "şimdiki önceliklerinin Ukrayna'yı güçlendirmek olduğunu" ve desteklerini "daha da artıracaklarını" belirtti.
"Biz tamamen ve kararlı bir şekilde Ukrayna'nın arkasındayız. Adil ve kalıcı bir barışın sağlanması için Ukrayna'nın Rusya'nın saldırgan savaşına karşı galip gelmesi gerekiyor."
"Ukrayna, ABD ve tüm NATO Müttefiklerimiz ve AB ortaklarımızla barışın güç yoluyla nasıl sağlanacağı konusunda temas halindeyiz. Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tamamen bağlıyız. Ukrayna'ya güçlü güvenlik garantileri verilmeli. Ukrayna ve Avrupa, adil ve kalıcı barışa ulaşmak için her türlü müzakereye dahil olmalıdır."
NB8 ülkeleri, kolektif güvenliği ve savunmayı “daha da güçlendirmeye ve Avrupa'da barış ve güvenlik konusundaki sorumluluklarını omuzlamaya kararlı olduklarını" belirtti.
Von der Leyen: ABD, AB'nin 'en yakın müttefiki' olarak kalacak
Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen Münih'te gazetecilere verdiği demeçte, ABD'nin Avrupa'nın en yakın müttefiki olduğunu ve öyle kalacağını vurguladı.
"ABD ile çalışmaya devam etmek istiyoruz. Ancak aynı zamanda ticaret savaşlarının ve cezalandırıcı gümrük tarifelerinin kimseye bir faydası olmadığına da inanıyoruz. Tarifeler vergidir. Enflasyonu artırır," dedi.
Von der Leyen'in yorumları,Donald Trump'ın perşembe günü ABD'li ticaret ortaklarına duruma göre karşılıklı tarifeler uygulayacağını duyurmasının ardından geldi.
ABD'nin alüminyum ve çeliğe yönelik yüzde 25'lik gümrük tarifeleri 12 Mart'ta yürürlüğe girecek.
Folgen Sie live meiner Presseerklärung zusammen mit Markus Söder ↓ https://t.co/rX4km0YGYV
— Ursula von der Leyen (@vonderleyen) February 14, 2025
Münih Güvenlik Konferansı’na cuma günü hangi Avrupalı liderler katılacak?
Üç gün süren konferansta, küresel güvenlik sorunlarından demokratik dirençliliğe ve iklim güvenliğine kadar çeşitli temel konularda fikirleri tartışmak için paneller düzenlenecek. Peki hangi AB Komiserleri yer alacak?
• 16:00 - Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in "Dünyada AB" konulu açılış konuşması
• 17:50 - AB Dış Politika Şefi Kaja Kallas, Parçalanmış Bir Dünyada Daha Güçlü Bir BM'ye Doğru" ve "Huzursuz Bir Bölgeyi İstikrara Kavuşturmak: Orta Doğu'da Barış Beklentileri" panelleri.
• 19.30 - Avrupa Komisyonu Genel Başkan Yardımcısı Henna Virkunnen, "Dezenformasyon ve demokrasiler için 'Yapay Zeka Kıyameti'' konulu panel tartışmasına katılacak
• 20:30 - İklim Komiseri Wopke Hoekstra "Küllerden Eyleme: Isıtılmış Bir Dünyada İklim İş birliği" başlıklı panele katılacak.
Macron: Ukrayna barış görüşmelerinde olası teslimiyet herkes için 'kötü haber' olur
ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyası sırasında Ukrayna'daki savaşı 24 saat içinde bitirebileceğini açıklamıştı. Hem Ukrayna hem de AB, bunun Ukraynalılar için teslimiyet anlamına gelmesinden korkuyordu ve bu korkular artık her zamankinden daha olası görünüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna barış görüşmelerinde teslimiyetin herkes için 'kötü haber' olacağını belirtti.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy cuma günü gazetecilere verdiği demeçte, "ABD'nin savaşı sona erdirmek için somut bir planı olduğunu görmüyorum," dedi ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Türkiye'ye, Rusya veya ABD ile toplantıları içermeyen diplomatik ziyaretler düzenlemeyi planladığını ekledi.
Bu arada liderlerin Rusya ile tarihi bağlarını savaş karşıtı mesajlarla dengelediği Orta Asya'da Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Euronews'e ülkesinin savaşın sonunu görmek istediğini söyledi.
“Ukrayna geniş çapta tartışılan bir konu olmaya devam ediyor. Biz en başından beri savaşın sona ermesini, diplomatik müzakereler yoluyla fikir birliğine ve anlaşmaya varılmasını savunduk,” dedi.
ABD-Ukrayna toplantısı ertelendi
Ukrayna heyetinin Ukrayna merkezli 'Avrupa Pravda' gazetesine verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile ABD Başkan Yardımcısı JD Vance arasındaki toplantının, Ukrayna'nın Ortaklık Mutabakatı taslağını tamamlayıp ABD'ye teslim etmesi gerektiği gerekçesiyle TSİ 19.00'a ertelendiği belirtildi.
Bu arada Moskova'daki Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne göre, Rus hükümeti Münih Güvenlik Konferansı'nda temsil edilmeyecek.

Ukrayna-Rusya barış görüşmeleri: Avrupa’nın masadaki yeri şüpheli
Trump ve Putin’in Ukrayna konusunda müzakerelere ‘derhal’ başlama kararı almasının ardından Avrupa masada yer alıp almayacağını merak ediyor. #EuropeNews…
‘Milyon dolarlık soru’: Ukrayna-Rusya müzakerelerinde Avrupa’dan kimler yer alacak?
AB liderleri aylardır, Ukrayna ve Avrupa'nın masada olmadığı Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili bir barış anlaşması müzakerelerinin yapılmaması gerektiği konusunda ısrar ediyordu.
Ancak Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Braze'nin perşembe günü belirttiği gibi, Avrupa'dan masanın etrafında kimin olması gerektiği henüz netlik kazanmadı.
Münih'te One Decision ve Deutsche Welle'den 'Kadın Küresel Liderler Paneli' başlıklı canlı podcast oturumunda izleyicilere, "Sanırım Avrupa'da hepimiz Avrupa'nın müzakere sürecinin bir parçası olması gerektiği konusunda çok açık davrandık. Sıradaki soru masada kimin olacağı? Bu hepimizin bildiği gibi milyon dolarlık bir soru ve ben bu konuya girmeyeceğim," dedi.
"Bu Avrupa'da barış ve Avrupa ülkelerinin çıkarlarıyla ilgili. Biz kuzeydoğuda, Polonyalılar, Finliler ve diğerleriyle birlikte tüm bu süreç boyunca temas halindeydik. Kuzey Avrupa ülkelerinin bakanlarıyla devam eden görüşmelerimiz var. Yani çok net bir anlayış var. Evet, Avrupa'ya bir rol biçiliyor. Bunu nasıl yapacağız ve bunu kim yapacak, dediğim gibi, şu anda detayları konuşmak istemiyorum," diye ekledi.
Panelde yer alan Hollanda'nın eski başbakan yardımcısı Kajsa Ollongren de, birlik içinde kaldığı sürece zamanı geldiğinde Avrupa'dan birinin masada olacağına dair güvenini dile getirdi.
"Bir kriz olduğunda Avrupa harekete geçebilir. Bunu COVID-19 pandemisinde gördük,” dedi. "Fakat bu aynı zamanda Avrupa'nın tek ses olarak hareket ettiği bir örnek."
"Endişeli değilim," diye devam etti. "Avrupa'nın katılmasının bir yolunu bulacağız. Önce Ukrayna'yı masaya koyalım. Ukrayna da Avrupa'nın orada olması konusunda ısrar edecek, sonra da onun kim olması gerektiğine karar vereceğiz."
I had a good conversation with UK Prime Minister @Keir_Starmer. I thanked him for all the UK’s support and emphasized that we deeply value Britain’s leadership.
— Volodymyr Zelenskyy / Володимир Зеленський (@ZelenskyyUa) February 14, 2025
I informed Prime Minister Starmer about my discussion with President Trump and contacts with the American side. The…
‘Durum Kremlin için oldukça olumlu görünüyor’
Euronews’ten Sasha Vakulina’nın sorularını yanıtlayan Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü Uluslararası Güvenlik Direktörü Neil Melvin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in barış vizyonunun ‘zaptedilmiş bir Ukrayna ve zayıf bir Avrupa-Atlantik topluluğu’ olduğuna dikkat çekti.
Melvin, "Ukrayna'nın NATO üyesi olmaması gibi Rusya'nın müzakere yoluyla ileteceği bazı talepler zaten kabul edildi," dedi.
Ukraynalı bakan: 'Ya Rusya'yı durdurun ya da küresel bir felaketle karşı karşıya kalın'
Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha Cuma günü yaptığı açıklamada, "Bugün Münih'te bir araya gelen liderler bir seçimle karşı karşıya: Rusya'yı durdurmak ya da küresel bir felaketle yüzleşmek. Rusya, güç yoluyla barışa zorlanmalı," dedi.
Üç yıl önce Münih'te Ukrayna, Rusya ile topyekün bir savaşı önlemek için adımlar önerdiğini belirten Sybiha, "Ancak çağrılarımız çoğunlukla sağır kulaklara çarptı," dedi.
"Artık alınacak ders belli: Ukrayna'yı dinleyin ve geçmişteki hataları tekrarlamayın," diye ekledi.
A Russian drone struck Chornobyl, damaging the New Safe Confinement and causing a fire at the site of one of history's worst nuclear disasters. Leaders gathering today in Munich face a choice: stop Russia or face a global disaster. Russia must be forced to peace through strength. pic.twitter.com/1i5v0PoEql
— Andrii Sybiha 🇺🇦 (@andrii_sybiha) February 14, 2025
ABD Avrupa'dan askerlerini çekecek mi?
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth Çarşamba günü yaptığı açıklamada Avrupa'nın güvenliğinin ABD için bir öncelik olmadığını ima etti. Bu, Washington'un Avrupa'dan askerlerini çekeceği anlamına mı geliyor?
Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Christoph Heusgen için bu muhtemel.
Heusgen, Deutschlandfunk'a şöyle konuştu: "Bugün Amerikan başkan yardımcısının, Amerikan birliklerinin büyük bir kısmının Avrupa'dan çekileceğini, görevleri Avrupa'nın üstlenmesi gerektiğini de açıklayacağını sanıyorum."
Ukrayna savaşını sona erdirme konusunda anlaşma var mı yok mu?
Yakında Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek bir anlaşma görecek miyiz? ABD'li yetkililerin, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy'nin ve AB liderlerinin Münih'te küresel güvenlikle ilgili tartışmalara katıldıkları şu günlerde bu, kilit soru ve acil sorun olmaya devam ediyor.
Perşembe günü ABD Başkan Yardımcısı JD Vance Wall Street Journal’a verdiği demeçte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna ile uzun vadeli bağımsızlığını güvence altına alacak bir barış anlaşmasını kabul etmemesi halinde Washington'un yaptırımlara ve askeri harekata başvurabileceğini söyledi.
Trump'ın Putin'le görüşmesinin ardından WSJ'ye konuşan Trump, "Bunun sonucunda pek çok insanı şok edecek bir anlaşma çıkacağını düşünüyorum," dedi.
Our exclusive with @JDVance ahead of @MunSecConf: -On Ukraine, he says there will be a good peace deal that will guarantee the country’s long-term sovereignty - and Putin will face sanctions and military measures if he doesn’t play ball.
— Bojan Pancevski (@bopanc) February 14, 2025
-On Europe, he will tell mainstream…
Zelenskiy Münih Güvenlik Konferansı'nda 'müzakere' bekliyor
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Perşembe günü geç saatlerde X’te yayınladığı bir gönderide, "toplantılara ve müzakerelere hazırlandığını" açıkladı.
Polonyalı ve Litvanyalı mevkidaşları Donald Tusk ve Gitanas Nauseda ile, "pozisyonlarımızı, ortak Avrupa savunmamızı" koordine etmek için konuştuğunu belirtti.
"Tüm Avrupa'nın birlikte çalışması ve ortak sonuçlara ulaşması çok önemli" diye ekledi.
ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Rusya ile savaşı sona erdirmek için yaptığı müzakereler sırasında Ukrayna da dahil olmak üzere Avrupa'yı kenara iteceği yönündeki korkular, çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile uzun bir telefon görüşmesi yaptığını ve "kendi" ekiplerinin görüşmelere "derhal" başlayacağını açıklamasının ardından patlak verdi.
Polonya ve üç Baltık ülkesi, duyuruyu hızlı ve güçlü bir şekilde kınayan Avrupa ülkeleri arasında yer aldı.
Zelenskiy cuma günü 'Stratejik Yatırım; ABD-Ukrayna Güvenlik İşbirliğinin Geleceği' ve cumartesi sabahı 'Meydan Okuma ve Diplomasi: Ukrayna'nın Geleceğine İlişkin Beklentiler' konulu konuşmalar yapacak.
We are now preparing for meetings and negotiations at the Munich Security Conference. While on the way, I have already spoken with Polish Prime Minister Tusk and Lithuanian President Nausėda.
— Volodymyr Zelenskyy / Володимир Зеленський (@ZelenskyyUa) February 13, 2025
We are coordinating our positions—our shared European defense. It is crucial that all… pic.twitter.com/ZdvOaDdfOR
Münih Güvenlik Konferansı Canlı Blog'una hoş geldiniz!
Euronews savunma muhabiri Paula Soler, Münih'teki üç günlük görüşmelerin ilkinde kritik gelişmeleri anlık olarak sizlerle paylaşacak. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'den ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya kadar dünya liderleri güvenlik, savunma, ekonomi ve Ukrayna'daki savaş konularını ele alacak.
Konferansın tam programına buradan ulaşabilirsiniz.
Euronews muhabirleri Johanna Urbancik ve Tamsin Paternoster ise Cumartesi ve Pazar günü sizlerle olacak.
Yoğun bir programa hazır olun!