Çarşamba günü İBB Başkanı İmamoğlu'nun şafak vakti evine yapılan baskınla gözaltına alınmasının ardından patlak veren protestolar beşinci gece de devam etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Çarşamba günü şafak vakti evine yapılan baskınla gözaltına alınması sonrası başlayan protestolar beşinci gece de devam etti.
İstanbul, Ankara ve İzmir'de gösteri ve toplantıların yasaklanmasına ve bazı yollar ve duraklar kapatılmasına rağmen protestocular sokaklara döküldü.
İmamoğlu "yolsuzluk" soruşturması kapsamında Pazar günü tutuklandı. Hakkındaki "terör" soruşturmasının ise reddine karar verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, "Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturmalar kapsamında nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince, mali nitelikli soruşturma kapsamında şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun suç örgütü kurmak ve yönetmek, rüşvet almak, irtikap, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve ihaleye fesat karıştırmak suçlarından tutuklanmasına, şüpheli Ekrem İmamoğlu hakkında ise üzerine atılı silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kuvvetli suç şüphesi bulunmakla birlikte mali nitelikli suçlardan zaten tutuklanmasına karar verildiğinden bu aşamada gerek görülmemekle talebin reddine karar verilmiştir," denildi.
İBB'ye yönelik "yolsuzluk" soruşturmasında İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 48 kişi tutuklanırken, "terör" soruşturmasında ise üç kişi hakkında tutuklama kararı verildi.
İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabından pazar günü yapılan bir paylaşımda, İmamoğlu'nun görevden alındığı belirtildi. İmamoğlu'yla beraber Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da görevden uzaklaştırıldı.
Bakanlığın açıklamasında, Şahan'ın yerine bir kayyum atandığı belirtildi.
Açıklamada İmamoğlu ve Çalık'ın yerine herhangi bir atamadan bahsedilmezken, Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen'in Şişli Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildiği ifade ediliyor.
İBB Başkanı, mahkemenin kararının ardından Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne nakledildi.
Belediye başkanı olarak İmamoğlu'nun yerine geçecek kişi, CHP'nin çoğunlukta olduğu belediye meclislerinde yapılacak iç seçimlerle belirlenecek.
Protestolar beşinci gecesini geride bıraktı
İmamoğlu'nun çarşamba günü gözaltına alınmasından bu yana İstanbul başta olmak üzere birkaç şehirde devam eden protestolar beşinci gecesini geride bıraktı.
Her gün binlerce kişinin katıldığı gösterilerde, belediye başkanının derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuluyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi nedenlerle İmamoğlu'nu kasıtlı olarak hedef almakla suçlanıyor.
Erdoğan'a karşı önemli bir siyasi rakip olarak görülen İmamoğlu pazar günü yapılan ön seçimin ardından resmen CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2028 yılında yapılması planlanıyor.
Protestocuların bölgeyi korumakla görevli çevik kuvvet ekiplerine işaret fişeği ve taş atması üzerine çatışmalar çıktı. Polis kalabalığı dağıtmak için tazyikli su ve biber gazı kullanarak karşılık verdi.
Gözaltılar, İmamoğlu'nun cumartesi günü sorgulandığı adliye binası önünde yüz binlerce kişinin protesto gösterisinden bir gün sonra gerçekleşti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, cumartesi günkü protestolarda 323 kişinin gözaltına alındığını açıklarken, "halkın huzur ve güvenliğini" tehdit eden ve "kaosu kışkırtan ya da teşvik edenlere" karşı "sıfır tolerans" politikası uygulanacağı sözünü verdi.
Erdoğan karşı çıkıyor
Cumartesi günü, İmamoğlu'nun mahkeme tarafından resmen tutuklanmasından saatler önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık bir haftadır devam eden kriz hakkında açıklamalarda bulundu.
İftar yemeğinde konuşan Erdoğan, İBB'ye yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarında adı geçenlerin olası suçlarını soruşturan Türk yargısına baskı yapılmaması çağrısında bulundu.
"Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi ve hukuk işlesin. Cesaretiniz varsa bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk milleti adına kararlarını versin," dedi.
Erdoğan ayrıca partiyi şiddet ve kanunsuzluğu teşvik etmekle suçladı. "Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında olmadığını" yineleyen Erdoğan, hiçbir "ayrıcalıklı azınlığın" suç işleme özgürlüğüne sahip olmadığını da sözlerine ekledi.
Ayrıca, kamu düzenini bozan ve 86 milyonluk halk arasında "gereksiz bölünmelere" yol açan CHP üyelerine karşı hoşgörü gösterilmeyeceği sözünü verdi.
"Muhalefet ne yaparsa yapsın, biz sağduyudan, sabırdan ve huzurdan ayrılmayacağız. Belediyelerimiz yolsuzluğa bulaşmadan halka hizmet edecektir."
CHP'yi ve Genel Başkanı Özgür Özel'i de eleştiren Erdoğan, CHP'nin "hırsızlardan ve yağmacılardan" temizlenmeden siyasi parti sayılmayacağını vurgulayarak, partiyi "gözünü para bürümüş" bir liderlik tarafından yönetilen bir parti olarak nitelendirdi.
"Özel hırsızları uzaklarda aramamalı. Onlar etrafındalar," diyen Erdoğan, CHP'yi kaosu kışkırtmak için popülist söylemlere başvurmak yerine davadaki iddialara doğrudan yanıt vermeye davet etti.
"Davadaki iddialara cevap veremiyorlar, bu yüzden dikkat dağıtmaya çalışıyorlar. Daha fazla gerçeğin ortaya çıkacağının farkındalar."
CHP ön seçiminde yaklaşık 15 milyon kişi oy kullandı
İmamoğlu ve beraberindekiler hakkındaki tutuklama kararı, CHP'nin 1,7 milyondan fazla üyesinin tek aday olan İmamoğlu'nu desteklemek için ön seçim sandıklarına gittiği gün verildi.
Parti ayrıca, parti üyesi olmayan vatandaşların da belediye başkanına desteklerini ifade edebilmeleri için ülke genelinde "dayanışma sandığı" olarak geçen sembolik sandıklar kurdu. Büyük kalabalıklar pazar günü erken saatlerden itibaren oy merkezlerine akın etti.
İstanbul'un Kadıköy ilçesindeki bir oy verme merkezinde 69 yaşındaki Füsun Erben, "Bu artık sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin sorunu değil, Türk demokrasisinin sorunu," dedi. "Haklarımızın bu kadar kolay gasp edilmesini kabul etmiyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz."
Pazar gecesi gerçekleştirilen protesto sırasında oy sayısı yaklaşık 15 milyona ulaştı ve bunun yaklaşık 13 milyonu parti üyesi olmayanların oylarından oluşuyor.
CHP lideri Özel, Saraçhane binası önünde akşam saatlerinde düzenlenen mitingde İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı için kaç kişinin oy kullandığını açıkladı.
CHP lideri, "Daha 2.621 sandık sayılmamışken, dayanışma sandıklarında kullanılan toplam oy 13,2 milyon," dedi. CHP üyelerinin 1.6 milyona tekabül eden yüzde 92,5'inin İmamoğlu için oy kullandığını belirten Özel, toplamda 14,8 milyon kişinin oy kullandığını söyledi.
Özel bu manzaranın "erken seçimi kaçınılmaz kıldığını" belirtti.
İmamoğlu ise ön seçim sonucuna ilişkin olarak, "15 milyon vatandaşımız oy kullandı. İktidarın zulmünden, tarumar edilen ekonomiden, liyakatsizlikten, hukuksuzluktan canı yanan bu ülkenin on milyonları sandıklara koştu. Erdoğan’a 'artık yeter' dedi," diye konuştu.
Öte yandan, bu veriler henüz bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmadı.
İmamoğlu'na açılan davalar
İmamoğlu gözaltına alınmadan önce, hapis cezası ve siyasi yasakla sonuçlanabilecek çok sayıda ceza davasıyla karşı karşıya kalmıştı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 2022 yılında aldığı mahkumiyet kararının temyiz süreci devam ediyor.
Hafta başında İstanbul Üniversitesi, 1990 yılında Kuzey Kıbrıs'taki özel bir üniversiteden yaptığı yatay geçişteki usulsüzlükleri gerekçe göstererek İmamoğlu'nun diplomasını iptal etti.
Kararın geçerli olması halinde, ülke yasaları uyarınca adayların yüksek öğrenim görmüş olması gerektiğinden, cumhurbaşkanlığına aday olması fiilen engellenmiş olacak. İBB Başkanı bu karara itiraz etmeyi planlıyor.
Yerel ve uluslararası tepkiler
İmamoğlu'nun CHP'li üyesi Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, oyunu kullandıktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "Doğrusu hukuk sistemimiz adına utanç duyuyoruz," dedi.
CHP lideri Özel, İmamoğlu'nun hapse atılmasının "İtalyan mafyası yöntemlerini" anımsattığını ifade etti. İstanbul Belediye Binası'nda konuşan Özel, "İmamoğlu bir yandan hapiste, diğer yandan cumhurbaşkanlığı yolunda," dedi.
İnsan hakları ve demokrasiyi desteklemeye odaklanan Avrupa Konseyi de söz konusu kararı eleştirdi ve İmamoğlu'nun derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Alman hükümeti ise belediye başkanının tutuklanmasını "Türkiye'de demokrasi için ciddi bir gerileme" olarak nitelendirdi ve "siyasi rekabet mahkemeler ve hapishanelerle yürütülmemeli" dedi.