AB üyesi ülkeler 2024 yılında Kızıldeniz'deki ticari gemileri korumak üzere bir misyon başlattı.
Avrupalı yetkililer, geçtiğimiz yıl ticari gemileri Husi saldırılarından korumak için milyonlarca euro harcamalarına rağmen üst düzey ABD hükümet yetkililerinin sızdırılan özel bir sohbetinde Avrupa'nın Kızıldeniz'de "bedavacılık" yaptığı yönündeki yorumlarına şu ana kadar sessiz kaldı.
21 AB üyesi ülke son 13 aydır Kızıldeniz'deki ticari gemileri korumak için 8 milyon euroluk (yaklaşık 328,4 milyon Türk Lirası) ortak bir maliyetle ASPIDES operasyonuna katılırken, katılımcı hükümetler de bölgede konuşlandırılan kendi varlıklarının ve personelinin faturasını ödüyor.
Misyon, Yemen'deki İran destekli Husi isyancıların, Hamas'a destek amacıyla ticari gemilere füze ve insansız hava aracı saldırıları düzenlemesine yanıt olarak Şubat 2024'te ilk bir yıllık dönem için başlatıldı.
Operasyon Karargahı, Kuvvet Karargahı ve Komuta Kontrol sistemleri de dahil olmak üzere ortak komuta yapılarının maliyetinin 17 milyon euroya (yaklaşık 698 milyon TL) yükselmesi beklendiği için geçen ay bir yıl daha uzatıldı.
'Avrupa'yı tekrar kurtarmaktan nefret ettim'
Ancak ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD'nin Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik saldırılarından önceki günlerde oluşturulan ve ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nin "gerçek gibi görünüyor" dediği sızdırılmış bir toplantısında, Avrupa'nın Kızıldeniz'de "bedavacılık yaptığını" söylüyor.
ABD'den çok Avrupa'nın işine yarayacağı ve Amerikalılara anlatmanın zor olacağı gerekçesiyle saldırıların gerekliliğini sorgulayan Başkan Yardımcısı JD Vance ise şöyle diyor: "Avrupa'yı tekrar kurtarmaktan nefret ettim."
The Atlantic'in genel yayın yönetmeninin de yanlışlıkla eklendiği anlaşılan toplantıda, Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Stephen Miller olduğu düşünülen bir kişi Washington'un bunun karşılığında, "Mısır ve Avrupa'dan bir şeyler beklediğini açıkça belirtmek" niyetinde olduklarını söylüyor.
"Eğer ABD büyük bir maliyete katlanarak seyrüsefer serbestisini başarılı bir şekilde yeniden tesis ederse, bunun karşılığında daha fazla ekonomik kazanç elde etmesi gerekir," diyor.
Euronews'ün iletişime geçtiği ASPIDES'e katılan bazı AB ülkeleri söz konusu toplantı hakkında yorum yapmayı reddetti.
700 ticari gemi korunuyor
Brüksel merkezli bir düşünce kuruluşu olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nde (ECFR) pan-Avrupa uzmanı olan Emily Tasinato'ya göre "Trump'ın kabinesinin Avrupa'dan 'bedavacılar' diye bahsetmesi, Trump'ın Avrupalı ortaklarını defalarca ABD'nin askeri gücünden bedava yararlanmakla suçladığı göz önünde bulundurulduğunda" pek de şaşırtıcı değil.
Örneğin ABD Başkanı, Avrupalı NATO müttefiklerine savunma harcamalarını önemli ölçüde arttırmaları çağrısında bulunarak, Washington'un saldırı altındaki bir müttefiki savunmaya yeterince harcama yapmazsa ona yardım etmeyi reddedebileceğini ima etti.
Tasinato ASPIDES'in şu ana kadar "gemilerin güvenli geçişini sağlamada ve Husilerin drone ve füze saldırılarını engellemede kilit bir rol oynadığını" ve bölgedeki deniz seyrüsefer özgürlüğü üzerinde "kısmen olumlu" bir etkisi olduğunu söyledi.
AB Deniz Kuvvetlerine göre, her zaman ortalama üç fırkateynin görev yaptığı ASPIDES, dört gemisavar balistik füze, 18 hava dronu ve iki deniz dronunu önledi ve 700'den fazla ticari gemiye destek sağladı. Bunlardan 410'dan fazla gemi aktif refakat hizmetleri ve gözetimden yararlanarak yakın korumadan yararlandı.
Savunma misyonu ayrıca yaklaşık 50 denizciyi kurtardı ve Ağustos 2024'te MV Sounion petrol tankerine yapılan saldırının ardından büyük bir çevresel ve insani felaketin önlenmesine yardımcı oldular.
Ancak Tasinato, ASPIDES'in "etkinlik ve operasyonel yönlerdeki zorluklar" ve "dar odağının, değerli olsa da Husi tehdidini ele almak ve kriz öncesi seyrüsefer özgürlüğünü yeniden tesis etmek için daha geniş, daha kapsamlı bir plandan yoksun kısa vadeli bir savunma stratejisine yol açması" nedeniyle "gerçekten belirleyici bir role sahip olmadığını" söyledi.
'Yeni tip savaşlar kolay kazanılamaz'
Washington geçen haftaki saldırıların Husilerin yıllardır "ABD gemilerine ve diğer uluslara" yönelik saldırılarına ve 2003'ten bu yana sırasıyla 170 ve 145 kez hedef alınan ABD savaş gemileri ve ticari gemileriyle ticaretin kesintiye uğramasına misilleme olduğunu bildirdi.
Pentagon saldırıların Husilerin eğitim sahalarını, insansız hava aracı altyapısını, silah üretim kapasitelerini ve silah depolama tesislerini hedef aldığını aktardı.
Pentagon Baş Sözcüsü Sean Parnell gazetecilere yaptığı açıklamada "bu operasyonun çok net bir sonucu var ve bu Husilerin gemilerimize saldırmayı ve Amerikaların hayatlarını riske atmayı bırakmayı taahhüt ettikleri anda başlıyor," dedi.
"Bu girişim onların kabiliyetlerini azaltmak, bölgedeki nakliye yollarını açmak ve anavatanımızı savunmak için durmaksızın devam edecek," diye ekledi.
Hem Tasinato hem de bir başka düşünce kuruluşu olan Hellenic Foundation for European and Foreign Policy'de kıdemli araştırmacı olan George N. Tzogopoulos, tıpkı AB'nin şimdiye kadarki savunmacı tutumu gibi ABD'nin salt askeri yaklaşımının da kalıcı bir çözüm getirmeyeceği konusunda hemfikir.
Euronews'e konuşan Tzogopoulos, "Daha derin bir askeri angajman çok boyutlu Orta Doğu krizini ve onun bir parçası olan Kızıldeniz sorununu çözer mi? Belki çözer ama tecrübeler yeni tür savaşların kolay kazanılamayacağını gösteriyor," dedi.
"Sorunun köklerinin sadece İsrail/ABD-İran düşmanlığında değil, aynı zamanda Filistin sorununun çözümsüzlüğünde yattığını hatırlamak oldukça önemli" diye ekledi.