İngiltere'de, okulların İslam'ı 'ana ders' olarak öğretmeye zorlandığına dair bir kanıt bulunmuyor.
Viral sosyal medya paylaşımları, İngiltere'nin dokuz ila 16 yaş arasındaki çocukları ana derslerden biri olarak İslam'ı öğrenmeye zorladığını iddia ediyor.
Bazıları İngiltere'nin eğitim sisteminin çöktüğünü ve ebeveynlerin çocuklarını okuldan almaları gerektiğini söyleyerek abartılı suçlamalarda bulunuyor.
Bazıları ise İslam'ın öğretilmesinin okullarda Hristiyanlık ve Hinduizm'in yerini alacağını söylüyor.
En yaygın paylaşımlar bu iddiaları olumsuz bir bakış açısıyla paylaşırken, bazıları da bunları kutlanması gereken iyi bir şey olarak paylaşıyor gibi görünüyor.
Her iki durumda da iddialar yanlış. Sözde haberleri bildiren güvenilir bir medya kuruluşu yok ve hükümetten resmi bir açıklama yapılmadı.
Google'da İngiltere'de din eğitiminin zorunlu olup olmadığına dair bir arama bizi ülkenin üst parlamento meclisi olan Lordlar Kamarası tarafından Ocak 2024'te yayınlanan ve özellikle İngiltere'deki din eğitiminin kalitesini ele alan bir rapora götürüyor.
Bu rapor, İngiltere'de devlet tarafından finanse edilen tüm okullarda din eğitiminin zorunlu olduğunu, ancak ulusal müfredatın bir parçası olmadığını ve ebeveynlerin, çocuklarını derslerin tamamından ya da bir kısmından geri çekme hakkına sahip olduğunu belirtiliyor.
Açıklamada, öğrencilerin 18 yaşına geldiklerinde ise öz iradeleriyle geri çekmeyi seçebilecekleri de belirtiliyor.
Ulusal müfredat, çocukların aynı şeyleri öğrenmeleri için okullar tarafından kullanılan bir dizi konu ve standarttır. Bu da dini eğitimin verilmesinin, örneğin İngiltere Kilisesi'ne bağlıysa, okuldan okula farklılık gösterebileceği anlamına gelir.
Raporda, "Dini karakteri olmayan okullar, yerel yetkililerin ara sıra bir araya geldiği bir organ olan yerel kabul edilmiş müfredat konferansı tarafından kabul edilen müfredatı takip etmelidir," denildi.
"Dini bir karaktere sahip okullarda eğitim, okulun vakıf kararına uygun olarak veya bir vakıf kararı ile hüküm verilmediği durumlarda, okulu dini bir karaktere sahip olarak belirleyen emirde belirtilen din veya mezhebin inançlarına uygun olarak sağlanmalıdır".
Hükümetin İngiltere'deki eğitim teftiş kurumu Ofsted'in Nisan 2024 tarihli ayrı bir raporu, en sık Hristiyan geleneklerinin tüm yaş gruplarında işlendiğini ortaya koyuyor.
Raporda, "Bu durum, müfredatların İngiltere'deki geleneklerin 'temelde Hıristiyan' olduğunu yansıtması gerektiği yönündeki yasal beklentiyle uyumludur," denildi.
Nitekim 1996 tarihli İngiltere Eğitim Yasası'nda şöyle ifade ediliyor:
"Kabul edilen her müfredat, Büyük Britanya'da temsil edilen diğer başlıca dinlerin öğretilerini ve uygulamalarını dikkate alırken, Büyük Britanya'daki dini geleneklerin temelde Hristiyan olduğu gerçeğini yansıtmalıdır."
Ofsted ayrıca Yahudi ve Müslüman geleneklerinin ilkokulda en sık eğitimi verilen dinler olduğunu, Budizm'in ise üçüncü aşamada (11-14 yaş arası) ikinci sırada yer aldığını belirtiyor.
Ofsted, dördüncü ve beşinci aşamalarda (14-18 yaş arası) en yaygın olarak eğitimi verilen iki geleneğin Hristiyanlık ve İslam olduğunu vurguluyor.
Bu raporun hazırlandığı sırada Eğitim Bakanlığı yorum taleplerimize yanıt vermemiş olsa da, okulların İslam'ı "ana ders" olarak öğretmeye zorlandığına dair bir kanıt bulunmuyor.
Zorunlu din eğitimi derslerinde en çok odaklanılan dinin ise Hristiyanlık olduğuna dair pek çok kanıt yer alıyor.